Zekât

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
Zekat; zekâta mahsus malı, hususî şartlarıyla müstehak olana temlik ederek vermektir. Bu itibarla, zekât verecek kimse zekâta niyet ederek bir fakiri doyursa, temlik olmadığından zekâtını ödemiş sayılmaz.

Zekâtın farz olmasının şartı: Bâliğ, (ergen) akıllı ve hür olan ve borcu bulunmayan müslümanın, aslî ihtiyacından fazla olarak üzerinden bir yıl geçen nisap miktarı mala mâlik olmasıdır. Nisap miktarı malda, ayrıca nemâ (üreme, çoğalma) da şarttır. Altın ve gümüş, çoğalmasa da, nisap miktarı olunca zekâtları verilir.

Nisap: Zekâtın vâcip olması için dinin koyduğu bir ölçüdür ki, bu da kişinin borcundan hariç 20 miskâl (80.18 gram) altın veya bunun değerinde para ve ticaret malıdır.

Paranın her 40 liradan bir lirası zekât olarak verilecektir. Canlı hayvanların zekâtı nev'ine göre değişir. Koyunda; kırkta bir, devede; beş devede bir koyun, sığırda; otuzda bir danadır. Madenler de zekâta tâbidir.
Hasan Arikan - Muhtasar Ilmihal
 
Üst