Yarbaya 'eşin başörtülü' işkencesi yapılmış!

YİĞİDO

Üye
Kademeli
Yarbaya 'eşin başörtülü' işkencesi yapılmış!
08 Eylül 2011 / 12:11
28 Şubat'ın ilk adımı 1990'da 'Bulut projesi' ile atılmış

Emre Soncan'ın haberi:
Balyoz darbe planı davası tutuklu sanıklarından emekli Albay Hakan Büyük'ün Eskişehir'deki evinde yapılan aramalardan ele geçirilen belgelerde 28 Şubat sürecinde yaşananların 1990'lı yılların başında uygulandığı ortaya çıktı. Ele geçirilen belgeler arasında yer alan 'Bulut' isimli projeyle inançlı subaylar takibe alınmış, sorgulanmış ve yalan makinesine bağlanmış.
'Balyoz' soruşturması kapsamında Eskişehir'deki evinde yapılan aramadan sonra tutuklanan emekli İstihbarat Albay Hakan Büyük'te ele geçirilen belgeler arasında yer alan Bulut projesiyle ilgili çarpıcı ayrıntılar ortaya çıktı. TSK'dan emekli olduktan sonra, projeyle ilgili Genelkurmay Askerî Savcılığı'na suç duyurusunda bulunan Hava Yarbay E.O.'nun dilekçesinde önemli ayrıntılar göze çarpıyor. 1990'ların başında devreye sokulan Bulut projesiyle inançlı subaylar takibe alınmış, sorgulanmış ve yalan makinesine bağlanmış. 28 gün hücreye atılan subaylara yöneltilen ilk soru ise TSK içindeki trajediyi gözler önüne seriyor: "Niye içki içmiyorsunuz?"
Türk siyaset tarihine postmodern darbe olarak geçen ve birçok subayın fişlenerek TSK'dan atılmasına sebep olan 28 Şubat sürecinin ilk adımlarının 1991'de başlatılan Bulut projesiyle atıldığı ortaya çıktı. Genelkurmay Askerî Savcılığı'na suç duyurusunda bulunan ve yaşadıklarını paylaşan Hava Yarbay E.O.'nun anlattıkları tüyler ürpertiyor. Zaman'ın ulaştığı belgelere göre, irticayla suçlanan subaylar, camları boyalı ambulanslarla sorgu odalarına götürülmüş. E.O.'nun başından geçenler, savcılık ifadesine şu şekilde yansımış: "Camları kontraplakla çivilenerek kapatılmış, bir yatak, bir sandalye, bir küçük masa ile 24 saat yanan tavan lambası bulunan yerde 28 gün oda hapsi verdiler. Ayakkabılarım ve çorabım dahil her şeyimi çıkardılar."
E.O. sorgu tekniklerini ise şöyle anlatıyor: "Eşimin neden başörtülü olduğunu ve benim niye içki içmediğimi sordular. Göğsüm ve parmaklarımda elektrotlar vardı. 'Sana bir soru soracağız, doğruyu söyleyeceksin' deyip tahtaya bir sayı yazdılar. Ben de okudum. Bana makineden çıkan bir sonucu gösterip, 'Bak, doğru söylediğin bu grafiklerden anlaşılıyor. Hep doğruyu söyle, yoksa anlarız' dediler." E.O. askerî savcılığa verdiği ifadede, yaşadıklarının 1987-1992 arasında Bulut projesi kapsamında yapıldığını, astsubayların erlere dövdürüldüğünü savundu.
İrticacı personel nasıl takip edilecek?
Öte yandan, Hava Kuvvetleri içinde 28 Şubat sürecinde illegal şekilde oluşturulan ve Hakan Büyük'ün evinde ele geçirilen belgelerde deşifre olan Denetleme Kurulu'nun talimatları da soruşturma sürecinde gün yüzüne çıktı. Hava Kuvvetleri Komutanlığı tarafından 'gizli' ibaresiyle yayımlanan ve komutanlıklara gönderilen 1997 tarihli emirde, 'irticacı' personelin nasıl takip edileceği anlatılıyor:
Ev ve iş telefonları yasalara ve yönergelere göre gerekli müsaade alınarak MİT bölge temsilcilikleri ve mahalli emniyet makamları ile gerekli koordinelerde bulunularak dinletilecek.
Aktif sakıncalı ve şüpheli personele mümkün olduğu nispette düşük sicil verilecek.
Eşleri ve çocukları belli bir ideolojiyi temsil edecek şekilde giyinen personel uyarılacak.
Tüm sicil amirleri ve birlik komutanları, personelini ve ailelerini iyi tanıyacak, aşırı akımlara meyledenleri ikaz edecek.
Eğilimlerini değiştirmeyenler hakkında Silahlı Kuvvetler İstihbarata Karşı Koyma Yönergesi'ne göre işlem yapılacak.
Birliğindeki sakıncalı ve şüpheli personelin takip ve kontrolünde ihmali görülen, yıkıcı bölücü faaliyetlere karşı ilgisiz kalan birlik komutanlarının bu davranış ve tutumları sicillerine yansıtılacak.
Zaman
 
Üst