Vücudumuzun sahibi biz miyiz?

ma'vera

Emektar
Özel Üye
Bir doktorun anılarından...
Bundan birkaç yıl önce doktor odasında ötenaziyi (insanın kendi isteğiyle öldürülme işlemi) tartışıyorduk.
Bir arkadaş, “vücut benim ister öldürürüm, ister yaşatırım, kim ne karışır!” demişti.
Başka bir doktor arkadaş ise cevaben;
Şu araba veya bu ev ya da başka bir mal benim diyebilmek için karşılığında bir bedel ödemek lâzım, alın teri döküp emek vermek gerekir. Eğer başkası sana geçici bir süre izni dairesinde kullanmak için emanet verdiyse bu benim malım diyemezsin, istediğin gibi kullanamazsın, yoksa emanete hıyanet etmiş olursun. Bizler, göz, kulak, akıl, kalp gibi duygu ve cihazlarla süslü bu vücut için ne bedel ödedik? Hangi çarşıdan alıp, hangi alın terini döktük? Bize paha biçilmez bu vücut gömleği ve hayat mucizesi emanet verilmiştir. Mülk başkasınındır. Onun için gözümüzü çıkaramayız ya da manen gözü çıkarmak demek olan haram olan yerlere bakamayız, hayatımıza son verip intihar edemeyiz” demişti.



Yeri gelmişken Bedi'üzzaman hazretlerinin bu konudaki görüşlerine de yer verelim istedim:


Hem insanın vücudu ve cesedi bile onun değildir. Çünkü kendisinin eser-i san’atı değildir. O vücudu yolda bulmuş, lakita olarak temellük de etmiş değildir. Kıymeti olmayan şeylerden olduğu için, yere atılmış da insan almış değildir.
Ancak, o vücut,hâvi olduğu garib san’at, acip nakışların şehadetiyle, bir Sâni-i Hakîmin dest-i kudretinden çıkmış kıymettar bir hane olup, insan o hanede emaneten oturur. O vücutta yapılan binlerce tasarrufattan, ancak bir tane insana aittir.
Ve keza, esbab içerisinde en eşref, en kuvvetli bir ihtiyar sahibi insan iken, ef’âl-iihtiyariye namıyla kendisine mal zannettiği ef’âlin ekl, şürb gibi en âdi bir fiilin husûlünde, yüz cüz’ünden ancak bir cüz’ü insana aittir.
M.N.

Sözlük
Lakîta: Yerde bulunmuş sahipsiz mal ya da para.
Temellük: sahiplenme ,mülk edinme.
Hâvi: Kapsamak,içinde bulundurmak.
Dest-i Kudret:Kudret eli.(Allah (c.c) için kullanılır.
Acip:Şaşırtıcı,harika,olağanüstü
Esbâb: Sebepler.Cenabı Hakk'ın icraatlarına olan perdeler.
Ef'al-i ihtiyariye:İnsanın cüz'i iradesiyle yaptığını zannettiği fiiller.
Ekl:Yemek
Şürb:İçmek
Âdi:Basit,sıradan.
Husûl:Meydana gelme,oluşma.
Cüz:Küçük bir kısım,parça.
 
Üst