1- Âdem işlediği günahı işlediğinde başını semâya kaldırdı ve “(Allah’ım) Muhammed hakkı için beni bağışlamanı istiyorum”
أسألك بحق محمد إلا غفرت لي) dedi. Allah ona “Muhammed kimdir?” diye vahiyle sordu.
Âdem “Beni yarattığın zaman başımı arşına kaldırdığımda orada ‘Allah’tan başka ilah yoktur, Muhammed onun resûlüdür’ "لا إله إلا الله محمد رسول الله" yazılı olduğunu gördüm. Bundan bildim ki, senin katında ismini ismin ile beraber yazdığın bu zâttan daha şerefi yüce kimse yoktur.” dedi.
Allah ona “Ey Âdem! O senin zürriyetinden gelecek peygamberlerin sonuncusudur. Eğer o olmasaydı seni yaratmazdım”
buyurdu.
(Ed-Dürrül Mensur c.1, s.142 ;Hâkim, el-Müstedrek, 2/615; Beyhakî, Delâilü’n-Nübüvve, 5/488, 499; Tabarânî, el-Mu’cemü’s-Sağir, 2/82-83; Heysemî, Mecmau’z-Zevâid, 8/253)
Hakim kendi rivayet ettikten sonra hadis için sahih demiştir.Bu hadis zayıf bile olsa ileride göreceğiniz bu hadisi destekleyen sahih hadisler mevcuttur.
أتاني جبريل فقال: يا محمد! لولاك ما خلقت الجنة، ولولاك ما خلقت النار
الديلمي - عن ابن عباس
2-Deylemî, İbn Abbas (r.a.)’tan merfu hdis olarak şunu rivayet etmiştir:
"Cibril bana geldi ve dedi ki: Ya Muhammed! Sen olmasaydın cennet yaratılmazdı, sen olmasaydın nâr (cehennem) yaratılmazdı."(Kenzu’l-Ummal, h. No:32025) Bu hadis yukarıdaki hadisin manasını desteklemektedir.
İbn Asâkir'in rivayetinde ise şöyle geçmektedir : 'Sen olmasaydın dünyayı yaratmazdım.' (El-Esrârul Merfuah,385)
Başka kaynaklarda geçen 'Sen olmasaydın felekleri yaratmazdım' diye geçen rivayet hakkında Sağğâni uydurma demiştir.Fakat hadisin manasının sahih olduğunu da belirtmiştir.(El-Esrârul Merfuah,385)
3-Hâkim ve Beyhaki’nin İbn Abbas’tan yaptığı rivayette : Yahudilerin “Ahir zamanda bize göndereceğini vaat ettiğin ümmî peygamberin hürmetine bize yardım eyle” (اللهم إنا نستنصرك بحق النبي الأمي) diye duâ ediyorlardı.
4-Ebû Nuaym Delail-i Nübüvve adlı kitabında Ata, Dahhak tarikiyle İbn Abbas (ra)’dan şöyle rivayet etmiştir: “Benî Kureyza ve Nadir Yahudileri Muhammed (asm) peygamber olarak gönderilmezden önce kafirlere karşı Allah’tan fetih istiyorlar ve şöyle duâ ediyorlardı: “Allah’ım! Ümmî peygamber hürmetine senden düşmanlarımıza karşı bize yardım etmeni istiyoruz. (اللهم إنا نستنصرك بحق النبي الأمي)”. Allah da onlara yardım ediyor ve muzaffer oluyorlardı. (Ed-Dürrül Mensur c.1,
s.216)
5-Ebû Ümame El-Bahili, “Resûlullah sabahladığı ve akşamladığı zaman şöyle duâ ederdi” diyerek uzun bir duâ zikreder. Duânın sonunda yine “senden isteyenler hakkı için” ifadesi zikredilir. (Taberani, M. Kebir, c.8, s.264)
Benzer bir hadis İbn Merduye tarafından yine Ebû Said El-Hudri (ra)’dan rivayet edilmiştir: “Resûlullah (asm) namazını
bitirdiği zaman, Allah’ım! İsteyenlerin senin üzerindeki hakkı için istiyorum. Muhakkak ki isteyenlerin senin üzerinde hakkı vardır.” (Eddürrül Mensur c.2, s.224)
5-Ebû Said El-Hudri (ra)’dan yapılan rivayetin bir kısmında Peygamberimiz (asm) “Kim evinden namaza çıktığında “Allah’ım senden isteyenlerin hakkı için, bu yürüyüşüm hakkı için (اللهم إني أسألك بحق السائلين)… istiyorum derse…” denilmiştir.
(İbn Mace, c.1, s.256, Ahmed s.3, s.21, Müsned-i Ebûl Cad, 1-299, Musannef İbn Ebi Şeybe, 6-25)
6-Peygamber efendimiz(sav), 'Allahümme innî es’elüke bihakkıssâilîne aleyke : Ya Rabbi, senden isteyip de, verdiğin kimselerin hatırı için, senden istiyorum, diye dua ediniz' buyururdu.(Sünen-i İbn Mace)
7-Peygamberimiz (asm)’ın annem dediği, Hz. Ali’nin annesi Fatıma binti Esed vefat ettiğinde onun için Allah’a duâ etmiş ve duâsında “Peygamberin ve benden önceki peygamberler hakkı için (بحق نبيك والأنبياء الذين من قبلي)” demiştir.(Taberâni, Mu’cem-i Kebir, c.24, s.351, Mu’cem-i Evsat c.1, s.67)
8-Enes (ra) şöyle demiştir: Ömer b. Hattab (ra) kıtlık olduğu zaman Abbas b. Abdülmuttalip’i vesile ederek yağmur istedi ve
“Allah’ım! Biz sana Peygamberimiz (asm) ile tevessül eder ve sen de bize yağmur ihsan ederdin. (Şimdi) sana Peygamberimizin amcasıyla tevessül ediyoruz. (نتوسل إليك بعم نبينا), bize yağmur ihsan eyle” dedi. Enes (ra) der ki; bu duânın ardından Allah yağmur ihsan etti. (Buhari c.1, s.342, c.3, s.1360) (Bu hadis Beyhaki, İbn Huzeyme, Taberâni, İbn Hibban ve başkaları tarafından da rivayet edilmiş sahih bir hadistir.)
Hz. Ömer bu duâyı kalabalık bir cemaatin huzurunda yapmış ve hiçbir sahabe de onu ‘bidat’ ve ‘şirk’le itham etmemiştir.
Burada rivayetin (استسقى بالعباس) “Abbas’la yağmur istedi” ifadesini “Abbas’ın duâ etmesini istedi” şeklinde anlamak veya izah etmek Arapçayı bilmemekten kaynaklanan bir cehalettir.
9-Peygamberimizin amcası Ebû Talip, nübüvvetten önce yağmur duâsına Peygamberimizle çıkıp onu vesile yapmıştı. Daha sonra müşriklere karşı peygamberimizi müdafaa ederken bir şiir söyleyerek onu methetmiş ve “Onun yüzü suyu hürmetine bulutlardan yağmur istenir” (يستسقي الغمام بوجهه) demişti. Şiirin bu kısmını daha sonraları Hz. Aişe ve Hz. Ebû Bekir (ra) çokça söylerlerdi. (Ahmed C.1, s.7, Musannef İbn Ebi Şeybe C.6, s.353, Bezzar C.1, s.128)
10-İbn Ömer (ra) de bu sözü çokça söylerdi. (Beyhaki Süneni Kübra 3-352) Hatta o şöyle demiştir: “Resûlullah’ın yüzüne baktığım zaman çoklukla şairin bu sözünü hatırlamışımdır.” (Buhari c.1, s.342)
11-Ebu Hureyre(ra) şöyle demiştir ; Seyyidul Enbiya (Peygamberlerin Efendisi) beş tanedir.Ve Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem de bu beşin seyyididir.(Bu beş Peygamber şu kişilerdir) ; Nuh,İbrahim,Musa,İsa,Muhammed (Salavatullahi ve Selamuhu Aleyhim)
(Hâkim,El Müstedrek,no:4061)
12-Osman b. Huneyf (ra)’ten şöyle rivayet edilmiştir: Gözleri âmâ olan bir adam Peygamber (asm)’a gelerek “Allah’ın beni afiyete kavuşturması (gözlerimin açılması) için duâ et!” dedi. Peygamber (asm) da “Eğer istersen duâ edeyim, eğer istersen (sana yapacağım duâyı) tehir edeyim. Bu senin için daha hayırlıdır” dedi. Adam; “Duâ et!” dedi.
Peygamber (asm) ona güzelce abdest alıp, iki rekât namaz kılmasını ve şöyle duâ etmesini emretti: “Allah’ım! Senden istiyorum ve rahmet peygamberi olan peygamberin Muhammed ile sana yöneliyorum. Ey Muhammed! Bu ihtiyacımın yerine getirilmesi için senin ile Rabbime yöneldim. Allah’ım onun benim hakkımdaki şefaatini kabul eyle.” (Adam Peygamberimizin dediği gibi
yaptı ve gözleri açıldı.) (Ahmed c.4, s.138, Tirmizi c.5, s.569, İbn Mace c.1, s.441)
Ahmed b. Hanbel bu hadis için “İsnadı sahih ve râvileri sikadır” demiştir.
أسألك بحق محمد إلا غفرت لي) dedi. Allah ona “Muhammed kimdir?” diye vahiyle sordu.
Âdem “Beni yarattığın zaman başımı arşına kaldırdığımda orada ‘Allah’tan başka ilah yoktur, Muhammed onun resûlüdür’ "لا إله إلا الله محمد رسول الله" yazılı olduğunu gördüm. Bundan bildim ki, senin katında ismini ismin ile beraber yazdığın bu zâttan daha şerefi yüce kimse yoktur.” dedi.
Allah ona “Ey Âdem! O senin zürriyetinden gelecek peygamberlerin sonuncusudur. Eğer o olmasaydı seni yaratmazdım”
buyurdu.
(Ed-Dürrül Mensur c.1, s.142 ;Hâkim, el-Müstedrek, 2/615; Beyhakî, Delâilü’n-Nübüvve, 5/488, 499; Tabarânî, el-Mu’cemü’s-Sağir, 2/82-83; Heysemî, Mecmau’z-Zevâid, 8/253)
Hakim kendi rivayet ettikten sonra hadis için sahih demiştir.Bu hadis zayıf bile olsa ileride göreceğiniz bu hadisi destekleyen sahih hadisler mevcuttur.
أتاني جبريل فقال: يا محمد! لولاك ما خلقت الجنة، ولولاك ما خلقت النار
الديلمي - عن ابن عباس
2-Deylemî, İbn Abbas (r.a.)’tan merfu hdis olarak şunu rivayet etmiştir:
"Cibril bana geldi ve dedi ki: Ya Muhammed! Sen olmasaydın cennet yaratılmazdı, sen olmasaydın nâr (cehennem) yaratılmazdı."(Kenzu’l-Ummal, h. No:32025) Bu hadis yukarıdaki hadisin manasını desteklemektedir.
İbn Asâkir'in rivayetinde ise şöyle geçmektedir : 'Sen olmasaydın dünyayı yaratmazdım.' (El-Esrârul Merfuah,385)
Başka kaynaklarda geçen 'Sen olmasaydın felekleri yaratmazdım' diye geçen rivayet hakkında Sağğâni uydurma demiştir.Fakat hadisin manasının sahih olduğunu da belirtmiştir.(El-Esrârul Merfuah,385)
3-Hâkim ve Beyhaki’nin İbn Abbas’tan yaptığı rivayette : Yahudilerin “Ahir zamanda bize göndereceğini vaat ettiğin ümmî peygamberin hürmetine bize yardım eyle” (اللهم إنا نستنصرك بحق النبي الأمي) diye duâ ediyorlardı.
4-Ebû Nuaym Delail-i Nübüvve adlı kitabında Ata, Dahhak tarikiyle İbn Abbas (ra)’dan şöyle rivayet etmiştir: “Benî Kureyza ve Nadir Yahudileri Muhammed (asm) peygamber olarak gönderilmezden önce kafirlere karşı Allah’tan fetih istiyorlar ve şöyle duâ ediyorlardı: “Allah’ım! Ümmî peygamber hürmetine senden düşmanlarımıza karşı bize yardım etmeni istiyoruz. (اللهم إنا نستنصرك بحق النبي الأمي)”. Allah da onlara yardım ediyor ve muzaffer oluyorlardı. (Ed-Dürrül Mensur c.1,
s.216)
5-Ebû Ümame El-Bahili, “Resûlullah sabahladığı ve akşamladığı zaman şöyle duâ ederdi” diyerek uzun bir duâ zikreder. Duânın sonunda yine “senden isteyenler hakkı için” ifadesi zikredilir. (Taberani, M. Kebir, c.8, s.264)
Benzer bir hadis İbn Merduye tarafından yine Ebû Said El-Hudri (ra)’dan rivayet edilmiştir: “Resûlullah (asm) namazını
bitirdiği zaman, Allah’ım! İsteyenlerin senin üzerindeki hakkı için istiyorum. Muhakkak ki isteyenlerin senin üzerinde hakkı vardır.” (Eddürrül Mensur c.2, s.224)
5-Ebû Said El-Hudri (ra)’dan yapılan rivayetin bir kısmında Peygamberimiz (asm) “Kim evinden namaza çıktığında “Allah’ım senden isteyenlerin hakkı için, bu yürüyüşüm hakkı için (اللهم إني أسألك بحق السائلين)… istiyorum derse…” denilmiştir.
(İbn Mace, c.1, s.256, Ahmed s.3, s.21, Müsned-i Ebûl Cad, 1-299, Musannef İbn Ebi Şeybe, 6-25)
6-Peygamber efendimiz(sav), 'Allahümme innî es’elüke bihakkıssâilîne aleyke : Ya Rabbi, senden isteyip de, verdiğin kimselerin hatırı için, senden istiyorum, diye dua ediniz' buyururdu.(Sünen-i İbn Mace)
7-Peygamberimiz (asm)’ın annem dediği, Hz. Ali’nin annesi Fatıma binti Esed vefat ettiğinde onun için Allah’a duâ etmiş ve duâsında “Peygamberin ve benden önceki peygamberler hakkı için (بحق نبيك والأنبياء الذين من قبلي)” demiştir.(Taberâni, Mu’cem-i Kebir, c.24, s.351, Mu’cem-i Evsat c.1, s.67)
8-Enes (ra) şöyle demiştir: Ömer b. Hattab (ra) kıtlık olduğu zaman Abbas b. Abdülmuttalip’i vesile ederek yağmur istedi ve
“Allah’ım! Biz sana Peygamberimiz (asm) ile tevessül eder ve sen de bize yağmur ihsan ederdin. (Şimdi) sana Peygamberimizin amcasıyla tevessül ediyoruz. (نتوسل إليك بعم نبينا), bize yağmur ihsan eyle” dedi. Enes (ra) der ki; bu duânın ardından Allah yağmur ihsan etti. (Buhari c.1, s.342, c.3, s.1360) (Bu hadis Beyhaki, İbn Huzeyme, Taberâni, İbn Hibban ve başkaları tarafından da rivayet edilmiş sahih bir hadistir.)
Hz. Ömer bu duâyı kalabalık bir cemaatin huzurunda yapmış ve hiçbir sahabe de onu ‘bidat’ ve ‘şirk’le itham etmemiştir.
Burada rivayetin (استسقى بالعباس) “Abbas’la yağmur istedi” ifadesini “Abbas’ın duâ etmesini istedi” şeklinde anlamak veya izah etmek Arapçayı bilmemekten kaynaklanan bir cehalettir.
9-Peygamberimizin amcası Ebû Talip, nübüvvetten önce yağmur duâsına Peygamberimizle çıkıp onu vesile yapmıştı. Daha sonra müşriklere karşı peygamberimizi müdafaa ederken bir şiir söyleyerek onu methetmiş ve “Onun yüzü suyu hürmetine bulutlardan yağmur istenir” (يستسقي الغمام بوجهه) demişti. Şiirin bu kısmını daha sonraları Hz. Aişe ve Hz. Ebû Bekir (ra) çokça söylerlerdi. (Ahmed C.1, s.7, Musannef İbn Ebi Şeybe C.6, s.353, Bezzar C.1, s.128)
10-İbn Ömer (ra) de bu sözü çokça söylerdi. (Beyhaki Süneni Kübra 3-352) Hatta o şöyle demiştir: “Resûlullah’ın yüzüne baktığım zaman çoklukla şairin bu sözünü hatırlamışımdır.” (Buhari c.1, s.342)
11-Ebu Hureyre(ra) şöyle demiştir ; Seyyidul Enbiya (Peygamberlerin Efendisi) beş tanedir.Ve Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem de bu beşin seyyididir.(Bu beş Peygamber şu kişilerdir) ; Nuh,İbrahim,Musa,İsa,Muhammed (Salavatullahi ve Selamuhu Aleyhim)
(Hâkim,El Müstedrek,no:4061)
12-Osman b. Huneyf (ra)’ten şöyle rivayet edilmiştir: Gözleri âmâ olan bir adam Peygamber (asm)’a gelerek “Allah’ın beni afiyete kavuşturması (gözlerimin açılması) için duâ et!” dedi. Peygamber (asm) da “Eğer istersen duâ edeyim, eğer istersen (sana yapacağım duâyı) tehir edeyim. Bu senin için daha hayırlıdır” dedi. Adam; “Duâ et!” dedi.
Peygamber (asm) ona güzelce abdest alıp, iki rekât namaz kılmasını ve şöyle duâ etmesini emretti: “Allah’ım! Senden istiyorum ve rahmet peygamberi olan peygamberin Muhammed ile sana yöneliyorum. Ey Muhammed! Bu ihtiyacımın yerine getirilmesi için senin ile Rabbime yöneldim. Allah’ım onun benim hakkımdaki şefaatini kabul eyle.” (Adam Peygamberimizin dediği gibi
yaptı ve gözleri açıldı.) (Ahmed c.4, s.138, Tirmizi c.5, s.569, İbn Mace c.1, s.441)
Ahmed b. Hanbel bu hadis için “İsnadı sahih ve râvileri sikadır” demiştir.