Çözüldü Sünnette Reğaib Diye Bir Namaz Var Mı?

İlim Talebesi

KF Ailesinden
Özel Üye
"
Soru
Abdülkadir Geylani Hazretleri, "El-Ganiyye" adlı kitabında Hanefileri kurtuluşa ermeyenlerden mi sayıyor? Ebu Hanife'ye neden mürcie denilmiştir?
Cevap
Bu husus, Gunye’nin birinci cilt, s. 90’da geçmektedir. “Mürcie” taifesi arasında zikredilmiştir. Ve Mürcienin özelliklerini sayarken, şöyle demektedir:

Onlara göre: “Bir kimse kelime-i şahadet getirdikten sonra, artık günahlar ona zarar vermez ve asla cehenneme girmez, İman -amel değil- yalnız sözden / dil ile ikrardan ibarettir, insanlar iman bakımından eşittir, çünkü iman artmaz, eksilmez; insanların imanı ile meleklerin ve peygamberlerin imanı arasında fark yoktur. Bunlara göre, ‘Ben müminim inşallah’ demek de olmaz…”
..."
http://www.sorularlaislamiyet.com/a...r-ebu-hanife-ye-neden-murcie-denilmistir.html

___
Şimdi eserin tamamını çöpe mi atalım?

Ne kadarı tahrif edilmiş?Hiç önemi yok mu?

Gunyetü’t- Talibin eseri iin aşağıdaki bilgiyi eklemek hiç doğru değil.Çünkü o zamanda bu eser zaten yazılmamıştı.

- Buhari’nin şarihlerinden İbn Receb el-Hanbelî, “Recep ayında hususi namazlardan bahseden rivayetlerden hiç biri doğru/sahih değildir” demiştir. (İbn Receb, Lataifu’l-Maarif, s.140)

El-Ğaniyye değil , Ğunye'dir doğrusu.Allahu a'lem.
 

İlim Talebesi

KF Ailesinden
Özel Üye
Söyle soruyorum.
Tahrife uğramamış bir evliyanın eserinde uydurma veya zayıf rivayet var mıdır?

Açıkcası biz buna inanmıyoruz ve diyoruz ki evliyaların eserini nasıl yazdığı bellidir.Hiç bir evliyanın eserinde uydurma ve zayıf rivayet yoktur.

Eğer siz diyorsanız ki tahrife uğramamış evliyaların eserinde zayıf ve uydurma rivayet vardır , o zaman siz bunu kanıtlamak zorundasınız.Eserleri eklemelisiniz ki inceleyebilelim.

Ehli Sünnet'e göre Peygamberler masumdurlar.Fakat vahiy gelmediği konularda içtihat ederler.

Eğer bu içtihadı vahye isabet etmişse , vahiy bunu destekler.

Eğer içtihadı vahye isabet etmemişse , bu vahiyle düzeltilir.

Ayrıca Peygamberler de -zelle- denen küçük sürçmeler mevcuttur.

Peygamberler için bile bu söz konusu iken , bir Alim'in kitabını tamamen hatasız görmek , içindekileri araştırmamak , soruşturmamak , hadislerin senedlerini incelememek nasıl açıklanabilir?

Zehebi der ki : İmam Gazalî büyük bir Alimdir.Fakat Alimliğin şartı hatasız olmak değildir.Her Alim hata edebilir.(Siyeru Alamun Nubela)

İmam Malik der ki : Herkesin sözünden alınır veya reddedilir.Ancak şu kabrin sahibi yani Hz.Muhammed sav' hariç.Onun sözü reddedilmez.
 

kurtuluş

KF Ailesinden
Özel Üye
İmam Buharî'nin Şarihi diyor,İmam Buharinin kendisi demiyor.İbn Recep Hanbeli , Sahihi Buhari'deki hadisleri açıklayan Alimlerden biridir.İbn Recep , Buhari ve Abdulkadir Geylanî'den çok sonraları yaşamıştır.

İbn Hacer El-Askalanî'de öyle , iki Alimden sonra yaşayan biridir.Hadis Hafızıdır.O da Buhari Şarihidir.Recep ile ilgili rivayetlerin ekseriyetle mevzu yani uydurma olduğunu söylemiştir.Bir kısım hadisleri ise zayıf görmüştür.
Evet ben yanlış anlamışım Allah razı olsun.
 

kurtuluş

KF Ailesinden
Özel Üye
Ehli Sünnet'e göre Peygamberler masumdurlar.Fakat vahiy gelmediği konularda içtihat ederler.

Eğer bu içtihadı vahye isabet etmişse , vahiy bunu destekler.

Eğer içtihadı vahye isabet etmemişse , bu vahiyle düzeltilir.

Ayrıca Peygamberler de -zelle- denen küçük sürçmeler mevcuttur.

Peygamberler için bile bu söz konusu iken , bir Alim'in kitabını tamamen hatasız görmek , içindekileri araştırmamak , soruşturmamak , hadislerin senedlerini incelememek nasıl açıklanabilir?

Zehebi der ki : İmam Gazalî büyük bir Alimdir.Fakat Alimliğin şartı hatasız olmak değildir.Her Alim hata edebilir.(Siyeru Alamun Nubela)

İmam Malik der ki : Herkesin sözünden alınır veya reddedilir.Ancak şu kabrin sahibi yani Hz.Muhammed sav' hariç.Onun sözü reddedilmez.

Zehebi der ki : İmam Gazalî büyük bir Alimdir.Fakat Alimliğin şartı hatasız olmak değildir.Her Alim hata edebilir.(Siyeru Alamun Nubela)

İmam Gazali Hz. hangi eserinde hata varmış?
 

İlim Talebesi

KF Ailesinden
Özel Üye
Zehebi der ki : İmam Gazalî büyük bir Alimdir.Fakat Alimliğin şartı hatasız olmak değildir.Her Alim hata edebilir.(Siyeru Alamun Nubela)

İmam Gazali Hz. hangi eserinde hata varmış?

Eseri hatalı demiyor.Eserinde bazı yerler hatalı olabilir diyor.İhya'daki hadisleri tahric eden Alimler , Reğaib namazının uydurma olduğunu söylemiştir.
 

kurtuluş

KF Ailesinden
Özel Üye
Bazı şeyleri anlamak gerek.Bir çok zahiri alim evliyaların kıymetini bilememişlerdir.Onları anlayamamışlardır.

Zahir alimler, batıni ilmi bilen evliyalar iki zıt kutup gibiler.

"Hallâc-ı Mansur -kuddise sırruh- Hazretleri 919 yılında, Hakk’ın tecellisine mazhar olduğu bir anda “Ene’l-Hakk = Ben Hakk’ım!” sözünü söylemiş ve bazı kendini bilmez zahiri alimlerin hasedlerini izhar ederek bu sözü çarpıtmaları, onu küfürle damgalayacak ve katlini isteyecek kadar ileri gitmeleri üzerine halife Mutasım tarafından zindana attırılmış, kırbaçlanarak öldürülmek istenmiştir. Bunun hiçbir etki sağlamadığını görünce de, sırayla ellerini, ayaklarını, dilini ve başını kesmiş, gözlerini çıkarmış, vücudunun kalan kısmını ise yakmış ve küllerini Dicle nehrine atmışlardır. "

"Mezhepte Hanefiyye, tarîkatta Sıddîkiyye yoluna mensup olan Bâyezîd-i Bestâmî -kuddise sırruh- Hazretleri, tasavvuf erleri arasındaki mümtaz ve seçkin mevkiini elde ettikten sonra Bestam’dan ayrılarak, başta Şam olmak üzere, Suriye’nin çeşitli beldelerinde otuz yıl kadar talebe yetiştirip, nasipdar olanların irşad ve mânevî yönden ıslâhları ile meşgul oldu. Öyle bir kemâlâta erişmişti ki; memleketine döndükten sonra vecd ve istiğrâk hâlinde iken söylediği bazı sözler yüzünden, zamanındaki zâhirî ulemânın sık sık saldırılarına hedef olmuş, hatta bu yüzden tam altı defâ Bestam’dan ayrılmaya mecbur tutulmuştu. Nitekim kendisi de onların bu hâllerinden yakınır ve; "Bestam’ın yarı okumuşları saçımı-sakalımı ağarttı!" buyururdu."

"
"Şeyhü'l-Ekber Muhyiddin İbn-ül Arabî -kuddise sırruh- Hazretleri bir âlemdir. O zaman bilmediler, astılar ve çöplüğe gömdüler.Muhyiddin Arâbî -kuddise sırruh- Hazretleri çok büyük bir zât, Cenâb-ı Hakk sevmiş, seçmiş, ortaya koymuş. Birçok eserler vermiş, ilim, hilim sahibi büyük bir Allah dostu veli idi.
Birçok kimseler ise onu anlayamadılar. İleri sürdüğü fikirlerinden dolayı aleyhinde bulundular ve öldürülmesine sebep oldular. Cahil halk vefatından sonra mezarını yıkarak bir iz bırakmadılar. Dar zihniyetli, kıt düşünceli, taassub ehli kişiler onun "Şeyhül Ekber" ismini, "Şeyhül ekfer" olarak tahrif etmişlerdir. Kendilerini aynada görmüşler.
"Sin Şın'a dahil olunca, açığa çıkar kabri Muhyiddin'in."
Diyen İbn-i Arabî -kuddise sırruh- Hazretleri, Kabrinin Yavuz Sultan Selim tarafından tamir edileceğini önceden haber vermiştir. Nitekim 1517'de Mısır seferinden dönen Yavuz, kabrinin üzerine bir türbe ve civarına bir cami yapılmasını emretmiştir."
"
Daha çok örnek var.
 
Son düzenleme:

İlim Talebesi

KF Ailesinden
Özel Üye
Bazı şeyleri anlamak gerek.Bir çok zahiri alim evliyaların kıymetini bilememişlerdir.Onları anlayamamışlardır.

Zahir alimler, batıni ilmi bilen evliyalar iki zıt kutup gibiler.

"Hallâc-ı Mansur -kuddise sırruh- Hazretleri 919 yılında, Hakk’ın tecellisine mazhar olduğu bir anda “Ene’l-Hakk = Ben Hakk’ım!” sözünü söylemiş ve bazı kendini bilmez zahiri alimlerin hasedlerini izhar ederek bu sözü çarpıtmaları, onu küfürle damgalayacak ve katlini isteyecek kadar ileri gitmeleri üzerine halife Mutasım tarafından zindana attırılmış, kırbaçlanarak öldürülmek istenmiştir. Bunun hiçbir etki sağlamadığını görünce de, sırayla ellerini, ayaklarını, dilini ve başını kesmiş, gözlerini çıkarmış, vücudunun kalan kısmını ise yakmış ve küllerini Dicle nehrine atmışlardır. "

"Mezhepte Hanefiyye, tarîkatta Sıddîkiyye yoluna mensup olan Bâyezîd-i Bestâmî -kuddise sırruh- Hazretleri, tasavvuf erleri arasındaki mümtaz ve seçkin mevkiini elde ettikten sonra Bestam’dan ayrılarak, başta Şam olmak üzere, Suriye’nin çeşitli beldelerinde otuz yıl kadar talebe yetiştirip, nasipdar olanların irşad ve mânevî yönden ıslâhları ile meşgul oldu. Öyle bir kemâlâta erişmişti ki; memleketine döndükten sonra vecd ve istiğrâk hâlinde iken söylediği bazı sözler yüzünden, zamanındaki zâhirî ulemânın sık sık saldırılarına hedef olmuş, hatta bu yüzden tam altı defâ Bestam’dan ayrılmaya mecbur tutulmuştu. Nitekim kendisi de onların bu hâllerinden yakınır ve; "Bestam’ın yarı okumuşları saçımı-sakalımı ağarttı!" buyururdu."

"
Daha çok örnek var.

Batinî büyük Alimlerden aynı görüşte olanlar da vardır..Örnek İmam Suyutidir.Tasavvufa yakın bir Alimdir.Resulullah sav'i manevi alemde 70 defa gördüğü nakledilmiştir.Tevessül,Mevlidi Nebi gibi konuları zıt kişilere karşı savunmuştur.

Suyuti , tasavvufta olmasına rağmen Reğaib namazının uydurma olduğunu söylemiştir.
 

İlim Talebesi

KF Ailesinden
Özel Üye
الحمد لله كثيرا، وأشهد أن لا إله إلا الله وحده لا شريك له، وأكبره تكبيرا، وأشهد أن محمدا عبده ورسوله، الذي أرسل بالحق بشيرا ونذيرا - صلى الله وسلم عليه وعلى إخوانه من النبيين والمرسلين، وآل كل وصحبه، قديما وأخيرا.

İbn Hacer El-Askalani
diyor ki : Çokça Hamd Allahındır.Allahtan başka ilah olmadığına , tek olduğuna , onun şeriki olmadığına şehadet ederim.Onu yüceltirim.Hak ile müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderilen Muhammedin onun kulu ve Resulu olduğuna şehadet ederim.(Allah ona ,Peygamber ve Nebilerden olan arkadaşlarına ve her bir sahabilerine evvelce ve ahirce salat ve selam etsin)

أما بعد: فقد تكرر سؤال جماعة من الإخوان في جميع ما ورد في فضائل شهر رجب الفرد، وصيامه والصلاة فيه، وبيان صحيح ذلك من سقيمه، فسطرت في هذه الأوراق ما وصلت إليه بحسب العجلة.

Sonra : Arkadaşlardan bir topluluk tarafından Recebul Ferd (1) ayının faziletleri hakkında nakledilen rivayetler , o ayda oruç ve namaz , bunun yanlışından doğrusunun açıklaması sorusu tekrar edildi.

Böylece ben bu konu hakkında ulaştığım kadarıyla acele ile bir kısım sayfalar yazdım.


قال ابن دحية: رجب. جمعه أرجاب، ورجبانات، وأرجبة وأراجب ورجابي. قال. وله ثمانية عشر اسما:


İbn Dihye dedi ki : Receb'in çoğulu Ercâb,Recebânât , Ercibeh , Erâcib ve Recâbî'dir.

Receb Ayının 18 tane ismi vardır.

الأول: رجب؛ لأنه كان يرجب في الجاهلية، أي يعظم.
الثاني: الأصم؛ لأنه ما كان تسمع فيه قعقعة السلاح.
الثالث: الأصب؛ لأنهم كانوا يقولون: إن الرحمة تصب فيه.
الرابع: رجم - بالميم - لأن الشياطين ترجم فيه.
الخامس: الشهر الحرام.
السادس: الحرم، لأن حرمته قديمة.
السابع: المقيم؛ لأن حرمته ثابتة.
الثامن:المعلى؛ لأنه رفيع عندهم.
التاسع: الفرد، وهذا اسم شرعي.
العاشر: منصل الأسنة، ذكره البخاري، عن أبي رجاء العطاردي.
الحادي عشر: منصل الآل، أي الجواب. وقع في شعر الأعشى.
الثاني عشر: منزع الأسنة.

1-Recep(Korkmak,Saygı göstermek) - Çünkü Cahiliyede bu aya saygı gösterilirdi.Yani ta'zim edilirdi.
2-El-Esam(Sağır) : Çünkü bu ayda Silah sesi işitilmezdi.
3-El-Esab(İnmek) : Çünkü şöyle derlerdi : Rahmet o ayda iner.
4-Recm (Taşlama) : Çünkü Şeytan o ayda taşlanır.
5-Eş-Şehrul Haram ( Haram ay)
6-El-Harem (Yasak) : Çünkü onun kutsallığı eskidir.
7-El-Mukîm(Kalan) : Çünkü onun kutsallığı sabittir(kalıcıdır)8-El-Mu'lî (Yükselten) : Çünkü o ay onların katında yükseltendir.
9-El-Ferd (Tek) : Bu da Şer'î(Şeriattaki) ismidir.
10-Munsilul Esinneh(2) Dişleri çıkaran) : Bunu Buhari , Ebi Reca Utâridî'den nakletmiştir.
11-Munsilul Âl (Mızrakların ucunu söken) : Yani Hirab (Mızrakların ucu) . Bu A'şâ'nın şiirinde geçmiştir.(3)
12- Munziul Esinne (Uçları Atan)
الثالث عشر: شهر العتيرة؛ لأنهم كانوا يذبحون.
الرابع عشر: المبرى.
الخامس عشر: المعشعش.
السادس عشر: شهر الله.
هذه ستة عشر: ثم ذكر ابن دحية.
السابع عشر: سمي رجبا؛ لترك القتال: يقال. أقطع لله الرواجب.
الثامن عشر: سمي رجبا؛ لأنه من الرواجب.
وهذان ليسا اسمين زائدين، بل هذا اختلاف في اشتقاق اسم رجب.
ثم قال: وذكر بعض القصاص أن الإسراء كان في رجب. قال: وذلك كذب.
قال الحربي: كان الإسراء ليلة سبع وعشرين من ربيع الأول.

13- Şehrul Atîrah (Kurbanlar ayı) : Çünkü onlar (o ayda) kurban keserlerdi.(4)
14-Muberra (Uzaklaştırılmış)
15-Muaş'aş : (Semiz,Kilolu) (5)
16- Şehrullah (Allahın ayı)

Bu 16'dır.İbn Dihye ardından şunu zikretti.

17- Rücb(Kavga) olarak isimlendirilmiştir.Savaşı terketmek için. Nitekim ''Allah için Rücbleri(Dayakları,kavgayı) kestirdi'' denmiştir.
18-Rücb (Parmak boğumu) diye isimlendirilmiştir.Çünkü o parmakların boğumlarındandır.

Bu ikisi fazladan 2 isim değildir.Tam tersi bu Recep isminin türeyiş farklılığındandır.

İbn Dihye daha sonra bazı kıssaları zikrederek , İsra hadisesinin Recepte olduğunu zikretti.Ardından Bu yalandır.''dedi.

Harbî diyor ki : İsra hadisesi Rebiul Evvelden 27.gece oldu.

لم يرد في فضل شهر رجب، ولا في صيامه، ولا في صيام شيء منه، - معين، ولا في قيام ليلة مخصوصة فيه - حديث صحيح يصلح للحجة، وقد سبقني إلى الجزم بذلك الإمام أبو إسماعيل الهروي الحافظ، رويناه عنه بإسناد صحيح، وكذلك رويناه عن غيره، ولكن اشتهر أن أهل العلم يتسامحون في إيراد الأحاديث في الفضائل وإن كان فيها ضعف، ما لم تكن موضوعة. وينبغي مع ذلك اشتراط أن يعتقد العامل كون ذلك الحديث ضعيفا، وأن لا يشهر بذلك، لئلا يعمل المرء بحديث ضعيف، فيشرع ما ليس بشرع، أو يراه بعض الجهال فيظن أنه سنة صحيحة.

Recep ayı hakkında uygun olan delil alınabilecek sahih hadis olarak , ne orucu ne muayyen(belirli) bir oruç ne de ona mahsus gece namazından birşey varid olmamıştır.

Bu kararda İmam Ebu İsmail El-Herevi El-Hafız beni geçti.Ondan ve başkasından sahih isnadla rivayet ettik.Fakat bilinir ki , İlim Ehli , fazilet hadislerinin nakledilmesinde -zayıf olsa bile- uydurma olmadığı sürece müsamaha göstermişlerdir.(İzin vermişlerdir) Bununla beraber bununla amel eden kişi başkasının zayıf hadislerle amel etmemesi için bu rivayetin zayıf olduğuna ve meşhur olmadığına inanması gerekir.Aksi halde Şeriatta olmayan şey Meşru olmuş gibi olur.Veya Bazı Cahiller bunu böyle görür ve Sahih Sünnet zannedebilir.

وقد صرح بمعنى ذلك الأستاذ أبو محمد بن عبد السلام وغيره. وليحذر المرء من دخوله تحت قوله صلى الله عليه وسلم: "من حدث عني بحديث يرى أنه كذب فهو أحد الكذابين". فكيف بمن عمل به.

Üstat Muhammed b. Abdisselam ve diğerleri bu manada açıklamada bulunmuştur.Bu açıklamalarda bulunmalarının sebebi kişinin Peygamberimiz sav’in şu sözü altına dahil olmaktan sakınması içindir.Şöyle buyuruyor Peygamberimiz : Kim benden yalan olduğunu bilerek bir hadis anlatırsa o da yalancılardandır.O halde bununla kişi nasıl amel edebilir?

ولا فرق في العمل بالحديث في الأحكام، أو في الفضائل، إذ الكل شرع.

Hadisle amel arasında hüküm veya faziletler konusunda ayırım yoktur.O zaman hepsi Şeriattır.



ثم نرجع فنقول: إن أمثل ما ورد في ذلك:
ما رواه النسائي من حديث أسامة بن زيد رضي الله عنه قال: " قلت يا رسول الله لم أرك تصوم من الشهور ما تصوم في شعبان. قال: ذاك شهر يغفل الناس عنه بين رجب ورمضان... "الحديث.
فهذا فيه إشعار بأن في رجب مشابهة برمضان، وأن الناس يشتغلون من العبادة بما يشتغلون به في رمضان، ويغفلون عن نظير ذلك في شعبان. لذلك كان يصومه

Sonra döner ve deriz ki : Bu konudaki örneklerden biri de şudur :Nesai’nin Usame b. Zeyd’ra’dan rivayet ettiği şu hadistir: Dedim ki : Ya Resulallah Şabanda oruç tuttuğun kadar diğer aylarda oruç tuttuğunu görmüyorum’’ Şöyle dedi : Bu insanların Recep ve Ramazan arasında ğafil olduğu bir aydır.

O halde bu rivayette Recebin Ramazanı andırdığına,İnsanların Ramazanda çalışmaları sebebiyle ibadetten dolayı onda çalıştığına ve bunun karşılığında Şabanda ğafil kaldıklarına işaret vardır.İşte bu yüzden Şabanda oruç tutardı.

وفي تخصيصه ذلك بالصوم - إشعار بفضل رجب، وأن ذلك كان من المعلوم المقرر لديهم.

Bunun tahsis edilmesinde orucun Recepte faziletine ve bunun onların katında bilinen bir karar olduğuna işaret vardır.


ومن ذلك: ما رواه أبو داود في السنن، قال: حدثنا موسى بن إسماعيل، حدثنا حماد - يعني ابن سلمة - عن سعيد الجريري، عن أبي السليل - يعني ضريب بن نفير - عن مجيبة الباهلية، عن أبيها - أو عمها.
أنه أتى رسول الله صلى الله عليه وسلم فأسلم ثم انطلق فأتاه بعد سنة، وقد تغير حاله وهيئته، فقال: يا رسول الله، أما تعرفني ؟ قال صلى الله عليه وسلم: ومن أنت ؟ قال: أنا الباهلي الذي جئتك عام الأول. قال صلى الله عليه وسلم: فما غيرك وقد كنت حسن الهيئة ؟ قال: ما أكلت طعاما منذ فارقتك إلا بليل. فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم: قال: لما عذبت نفسك ؟ ثم قال: صم شهر الصبر، ويومان من كل شهر. قال: زدني، فإن بي قوة. قال صلى الله عليه وسلم: صم يومين فإن بي قوة. قال صلى الله عليه وسلم: صم ثلاثة أيام. قال: زدني. قال صلى الله عليه وسلم: صم الحزم واترك. صم من الحرم واترك. فقال: بأصابعه الثلاثة فضمها ثم أرسلها.
ففي هذا الخبر - وإن كان في إسناده من لا يعرف - ما يدل على استحباب صيام بعض رجب، لأنه أحد الأشهر الحرم.

Bundan dolayıdır ki : Ebu Davudun Sünende naklettiği bir hadiste Müceybe El-Bahiliyye o da babasından veya amcasından tahdis etti ki: Kendisi Resulullah sav’e geldi ve Müslüman oldu.Ardından yurduna döndü.Diğer sene tekrar geldi.Fakat hali ve biçimi değişmişti.Resulullah’a geldi ve ‘Ya Resulallah beni tanıdın mı?’ diye sordu.Resulullah ‘Sen kimsin?’ diye sordu.O ‘Ben sana evvelki sene gelen Bahiliyim’ dedi.Resulullah ‘Seni ne değiştirdi senin halin iyiydi.’ diye sordu.O ‘Senden ayrıldığımdan beri azıcık hariç yemek yemedim’ dedi.Resulullah ‘Niye nefsine eziyet ettin.Sabr ayı orucunu ve her aydan 2 gün oruç tut.’’ dedi . O ‘Arttır benim gücüm yerimde’’ dedi.O halde 2 gün oruç tut dedi.Benim kuvvetim var deyince ‘O halde 3 gün tut’’ dedi.Biraz tut ve biraz da bırak.Haram aylardan tut ve bırak.

Ravi dedi ki : Üç Parmağını birleştirdi ve bıraktı.

Bu haber de –senedinde bazı bilinmeyen kişiler olsa bile- Recebin bazı günlerinde oruç tutmaya delil vardır.Çünkü Recep haram aylardan bir tanesidir.

وأما حديث أنس عن النبي صلى الله عليه وسلم: "من صام من شهر حرام: الخميس والجمعة، والسبت - كتبت له عبادة سبعمائة سنة "فرويناه في فوائد تمام الرازي. وفي سنده ضعفاء ومجاهيل.


Enes ra’ın Peygamberden naklettiği ‘Kim Haram aydan ,Perşembe ,Cuma ve Cumartesi oruç tutarsa onun için 700 sene ibadet sevabı yazılır.’hadisine gelince bunu Fevaidi Temamir Razi’de naklettik.Senedinde zayıf ve meçhul kimseler vardır.


-----------------
Dipnotlar
---
(1) : El-Ferd : Recep Ayının lakabıdır.
(2) :سمي هذا الشهر مُنْصِل الأَسِنّـَة أَي مخرِج الأَسِنَّة من أَماكنها، لأن أهل الجاهلية كانوا إِذا دخل رجب نزَعوا أَسِنَّة الرِّماح ونِصالَ السِّهام إِبطالاً للقتال فيه وقطعاً لأَسباب الفِتَن، لكونه من الأشهر الحُرُم.
Bu ay Munsilul Esinne diye isimlendirilmiştir.Yani Dişleri yerinden söken,çıkaran anlamındadır.Çünkü Cahiliyede onlar Recep ayı girince Mızrakların dişlerini , okların demrenlerini o ayda fitne sebeblerinden dolayı savaşmayı iptal olarak ve kesmek için atarlardı.Çünkü onun Haram aylardan olması sebebiyledir.
(3) : قال الأعشى: تدارَكَهُ في مُنْصِلِ الأَلِّ بعدَما مَضى غير دَأْداءٍ وقد كادَ يَعْطَبُ
(4) :كانوا يذبحونها لآلهتهم في الجاهلية . والجمع : عَتائِرُ
(5) : مُعَشْعَش
 

kurtuluş

KF Ailesinden
Özel Üye
Son eklediğin bilgiyi daha okumadım.

Şuanakadar ki bilgiler evliyaların eserlerinde uydurma rivayet olduğunu kanıtlamaz.
 

kurtuluş

KF Ailesinden
Özel Üye
İsmail Hakkı Bursevî Hz.,İmam Gazali Hz.,Ebu Talib El-Mekki Hz. ,Tasavvuf Ehli'nin bir kısmı...

İmam Nevevi ''Bu Alimlerin kitaplarında geçmesi kişiyi aldatmasın'' Bu cümleyi kurduğuna ben inanmadım.

Kaynağını tam yazarmısın hangi eserinde söylemiş.
 

İlim Talebesi

KF Ailesinden
Özel Üye
İsmail Hakkı Bursevî Hz.,İmam Gazali Hz.,Ebu Talib El-Mekki Hz. ,Tasavvuf Ehli'nin bir kısmı...

İmam Nevevi ''Bu Alimlerin kitaplarında geçmesi kişiyi aldatmasın'' Bu cümleyi kurduğuna ben inanmadım.

Kaynağını tam yazarmısın hangi eserinde söylemiş.

الصَّلَاةُ الْمَعْرُوفَةُ بصلاة الرغائب وهي ثنتى عَشْرَةَ رَكْعَةً تُصَلَّى بَيْنَ الْمَغْرِبِ وَالْعِشَاءِ لَيْلَةَ أَوَّلِ جُمُعَةٍ فِي رَجَبٍ وَصَلَاةُ لَيْلَةِ نِصْفِ شَعْبَانَ مِائَةُ رَكْعَةٍ وَهَاتَانِ الصَّلَاتَانِ بِدْعَتَانِ وَمُنْكَرَانِ قَبِيحَتَانِ وَلَا يُغْتَرُّ بِذَكَرِهِمَا فِي كِتَابِ قُوتِ الْقُلُوبِ وَإِحْيَاءِ عُلُومِ الدِّينِ وَلَا بِالْحَدِيثِ الْمَذْكُورِ فِيهِمَا فَإِنَّ كُلَّ ذَلِكَ بَاطِلٌ وَلَا يُغْتَرُّ بِبَعْضِ مَنْ اشْتَبَهَ عَلَيْهِ حُكْمُهُمَا مِنْ الْأَئِمَّةِ فَصَنَّفَ وَرَقَاتٍ فِي اسْتِحْبَابِهِمَا فَإِنَّهُ غَالِطٌ فِي ذَلِكَ وَقَدْ صَنَّفَ الشَّيْخُ الْإِمَامُ أَبُو مُحَمَّدٍ عبد الرحمن بن اسمعيل الْمَقْدِسِيُّ كِتَابًا نَفِيسًا فِي إبْطَالِهِمَا فَأَحْسَنَ فِيهِ وَأَجَادَ رَحِمَهُ اللَّهُ

İmam Nevevi şöyle dedi :

"Regâib namazı olarak bilinen ve Receb ayının ilk Cuma gecesi, akşam ile yatsı namazı arasında on iki rekat olarak kılınan bu namaz ile Şaban ayının ortasında yüz rekat olarak kılınan namaz, iki çirkin bid'at olan namazdır.Bu iki namazın, "Kûtu'l-Kulûb" (Kalplerin Azığı) ile "İhyâu Ulûmi'd-Dîn" (Dînî İlimlerin Yaşatılması) adlı iki kitapta zikredilmesine ve bu iki kitapta zikredilen hadise aldanılmaması gerekir.Çünkü bütün bunlar bâtıldır.Yine, hadisin hükmü kendisine karmaşık gelen bazı imamların bu namazın müstehap olduğunu yazmalarına aldanılmaması gerekir.Çünkü böyle diyen imamlar, bu konuda hata etmişlerdir. İmam Ebu Muhammed Abdurrahman b. İsmail el-Makdisî bu namazın bâtıl olduğu konusunda nefis bir kitap yazmış ve bu konuyu çok güzel zikretmiştir. Allah kendisine rahmet etsin." (İmam Nevevî; "el-Mecmû Şerhul Mühezzeb'"; c: 3, s: 548.)
 

kurtuluş

KF Ailesinden
Özel Üye
Bu bilgi doğru mu peki Ahmed1

İmam Nevevî Müslim'in Şerhi'nde şöyle demiştir:

"Bu bid'atı (Regâib namazı) çıkarana ve icat edene Allah lânet etsin.Bu namaz, dalâlet ve bilgisizlik sayılan çirkin bid'atlardandır. Bu bid'attaki çirkinlikler, açık-seçiktir. Birçok âlim, bu bid'atın çirkin olduğu, bu namazı kılanın ve çıkaranın dalâlette olduğu ve bu bid'atın çirkin ve bâtıl olduğu, bu bid'atı işleyenin dalâlet içerisinde olduğunu gösteren sayılamayacak kadar pek çok şeyin olduğu konusunda nefis kitaplar yazmışlardır."
 

kurtuluş

KF Ailesinden
Özel Üye
الصَّلَاةُ الْمَعْرُوفَةُ بصلاة الرغائب وهي ثنتى عَشْرَةَ رَكْعَةً تُصَلَّى بَيْنَ الْمَغْرِبِ وَالْعِشَاءِ لَيْلَةَ أَوَّلِ جُمُعَةٍ فِي رَجَبٍ وَصَلَاةُ لَيْلَةِ نِصْفِ شَعْبَانَ مِائَةُ رَكْعَةٍ وَهَاتَانِ الصَّلَاتَانِ بِدْعَتَانِ وَمُنْكَرَانِ قَبِيحَتَانِ وَلَا يُغْتَرُّ بِذَكَرِهِمَا فِي كِتَابِ قُوتِ الْقُلُوبِ وَإِحْيَاءِ عُلُومِ الدِّينِ وَلَا بِالْحَدِيثِ الْمَذْكُورِ فِيهِمَا فَإِنَّ كُلَّ ذَلِكَ بَاطِلٌ وَلَا يُغْتَرُّ بِبَعْضِ مَنْ اشْتَبَهَ عَلَيْهِ حُكْمُهُمَا مِنْ الْأَئِمَّةِ فَصَنَّفَ وَرَقَاتٍ فِي اسْتِحْبَابِهِمَا فَإِنَّهُ غَالِطٌ فِي ذَلِكَ وَقَدْ صَنَّفَ الشَّيْخُ الْإِمَامُ أَبُو مُحَمَّدٍ عبد الرحمن بن اسمعيل الْمَقْدِسِيُّ كِتَابًا نَفِيسًا فِي إبْطَالِهِمَا فَأَحْسَنَ فِيهِ وَأَجَادَ رَحِمَهُ اللَّهُ

İmam Nevevi şöyle dedi :

"Regâib namazı olarak bilinen ve Receb ayının ilk Cuma gecesi, akşam ile yatsı namazı arasında on iki rekat olarak kılınan bu namaz ile Şaban ayının ortasında yüz rekat olarak kılınan namaz, iki çirkin bid'at olan namazdır.Bu iki namazın, "Kûtu'l-Kulûb" (Kalplerin Azığı) ile "İhyâu Ulûmi'd-Dîn" (Dînî İlimlerin Yaşatılması) adlı iki kitapta zikredilmesine ve bu iki kitapta zikredilen hadise aldanılmaması gerekir.Çünkü bütün bunlar bâtıldır.Yine, hadisin hükmü kendisine karmaşık gelen bazı imamların bu namazın müstehap olduğunu yazmalarına aldanılmaması gerekir.Çünkü böyle diyen imamlar, bu konuda hata etmişlerdir. İmam Ebu Muhammed Abdurrahman b. İsmail el-Makdisî bu namazın bâtıl olduğu konusunda nefis bir kitap yazmış ve bu konuyu çok güzel zikretmiştir. Allah kendisine rahmet etsin." (İmam Nevevî; "el-Mecmû Şerhul Mühezzeb'"; c: 3, s: 548.)

İsmail Hakkı Bursevî Hz.,İmam Gazali Hz.,Ebu Talib El-Mekki Hz. ,Tasavvuf Ehli'nin bir kısmı...'dan söz ediyoruz değil mi?

O zaman İmam Nevevide hata yapmış olamaz mı?
 

kurtuluş

KF Ailesinden
Özel Üye
İsmail Hakkı Bursevî Hz.,İmam Gazali Hz.,Ebu Talib El-Mekki Hz. ,Tasavvuf Ehli'nin bir kısmı...'dan söz ediyoruz değil mi?

O zaman İmam Nevevide hata yapmış olamaz mı?

Ahmed1

İmam Nevevî Müslim'in Şerhi'nde şöyle demiştir:

"Bu bid'atı (Regâib namazı) çıkarana ve icat edene Allah lânet etsin.Bu namaz, dalâlet ve bilgisizlik sayılan çirkin bid'atlardandır. Bu bid'attaki çirkinlikler, açık-seçiktir. Birçok âlim, bu bid'atın çirkin olduğu, bu namazı kılanın ve çıkaranın dalâlette olduğu ve bu bid'atın çirkin ve bâtıl olduğu, bu bid'atı işleyenin dalâlet içerisinde olduğunu gösteren sayılamayacak kadar pek çok şeyin olduğu konusunda nefis kitaplar yazmışlardır."

Bu bilgi doğru ise biz şöyle düşünüyoruz.Neden namaz çirkin biad olsun?Neden beddua ediyor?Anlamış değiliz.


"İsmail Hakkı Bursevî Hz.,İmam Gazali Hz.,Ebu Talib El-Mekki Hz. ,Tasavvuf Ehli'nin bir kısmı..."

Bu bilgide doğru ise.Bu kadar evliya eserinde yazmışsa neden uygulanmasın.Bu kadar evliyanın hatalı olduğunu düşünmek yerine İmam Nevevî'nin hatalı olduğunu düşünmek bana daha mantıklı geldi.
 

İlim Talebesi

KF Ailesinden
Özel Üye
Bu bilgi doğru mu peki Ahmed1

İmam Nevevî Müslim'in Şerhi'nde şöyle demiştir:

"Bu bid'atı (Regâib namazı) çıkarana ve icat edene Allah lânet etsin.Bu namaz, dalâlet ve bilgisizlik sayılan çirkin bid'atlardandır. Bu bid'attaki çirkinlikler, açık-seçiktir. Birçok âlim, bu bid'atın çirkin olduğu, bu namazı kılanın ve çıkaranın dalâlette olduğu ve bu bid'atın çirkin ve bâtıl olduğu, bu bid'atı işleyenin dalâlet içerisinde olduğunu gösteren sayılamayacak kadar pek çok şeyin olduğu konusunda nefis kitaplar yazmışlardır."

Bunu da Sahihi Müslimde geçen bir hadisi açıklarken söylemiştir.

Kaynağı: Şerhu Sahihi Müslim
 

İlim Talebesi

KF Ailesinden
Özel Üye
Ahmed1

İmam Nevevî Müslim'in Şerhi'nde şöyle demiştir:

"Bu bid'atı (Regâib namazı) çıkarana ve icat edene Allah lânet etsin.Bu namaz, dalâlet ve bilgisizlik sayılan çirkin bid'atlardandır. Bu bid'attaki çirkinlikler, açık-seçiktir. Birçok âlim, bu bid'atın çirkin olduğu, bu namazı kılanın ve çıkaranın dalâlette olduğu ve bu bid'atın çirkin ve bâtıl olduğu, bu bid'atı işleyenin dalâlet içerisinde olduğunu gösteren sayılamayacak kadar pek çok şeyin olduğu konusunda nefis kitaplar yazmışlardır."

Bu bilgi doğru ise biz şöyle düşünüyoruz.Neden namaz çirkin biad olsun?Neden beddua ediyor?Anlamış değiliz.


"İsmail Hakkı Bursevî Hz.,İmam Gazali Hz.,Ebu Talib El-Mekki Hz. ,Tasavvuf Ehli'nin bir kısmı..."

Bu bilgide doğru ise.Bu kadar evliya eserinde yazmışsa neden uygulanmasın.Bu kadar evliyanın hatalı olduğunu düşünmek yerine İmam Nevevî'nin hatalı olduğunu düşünmek bana daha mantıklı geldi.

Nevevi bu konuda tek değil , Tasavvuf Ehlinin bir kısmı onun gibi düşünüyor.Alimlerin çoğu bu görüşte olduğu için , biz 2 veya 3 Alimin içtihadına değilde çoğunluğun içtihadına uymalıyız.
 

kurtuluş

KF Ailesinden
Özel Üye
Nevevi bu konuda tek değil , Tasavvuf Ehlinin bir kısmı onun gibi düşünüyor.Alimlerin çoğu bu görüşte olduğu için , biz 2 veya 3 Alimin içtihadına değilde çoğunluğun içtihadına uymalıyız.
Bu mübareklerin evliya olduğu herkez tarafından bilinir.
"İsmail Hakkı Bursevî Hz.,İmam Gazali Hz.,Ebu Talib El-Mekki Hz. ,Tasavvuf Ehli'nin bir kısmı..."

Belki daha nice evliyalar eserine aldı.Zaten "tasavvuf ehlinin bir kısmı"da yazıyor.

Yani İmam Nevevi sadece zahiri alim miydi?Batıni ilmi var mıydı?Kendisine Veli ,evliya diyenler var mıdır?
 
Üst