Şeytanın Yaratılmasının Hikmeti nedir

ALLAH-U ALEM

KF Ailesinden
Özel Üye
Bismillahirrahmanirrahim

Sual: Şerr-i mahz olan şeytanların icadı ve ehl-i imana taslitleri ve onların yüzünden çok insanlar küfre girip Cehenneme girmeleri, gayet müthiş ve çirkin görünüyor. Acaba Cemîl-i Alel’ıtlak ve Rahîm-i Mutlak ve Rahmân-ı Bilhakkın rahmet ve cemâli, bu hadsiz çirkinliğin ve dehşetli musibetin husulüne nasıl müsaade ediyor ve nasıl cevaz gösteriyor? Şu meseleyi çoklar sormuşlar ve çokların hatırına geliyor.

Elcevap: Şeytanın vücudunda cüz’î şerlerle beraber birçok makasıd-ı hayriye i külliye ve kemâlât-ı insaniye vardır.

Evet, bir çekirdekten koca bir ağaca kadar ne kadar mertebeler var; mahiyet-i insaniyedeki istidatta dahi ondan daha ziyade merâtip var. Belki zerreden şemse kadar dereceleri var.
Bu istidâdâtın inkişâfâtı, elbette bir hareket ister, bir muamele iktiza eder. Ve o muameledeki terakki zembereğinin hareketi, mücahede ile olur. O mücahede ise, şeytanların ve muzır şeylerin vücuduyla olur.

Yoksa, melâikeler gibi, insanların da makamı sabit kalırdı. O halde insan nev’inde binler envâ hükmünde sınıflar bulunmayacak... Bir şerr-i cüz’î gelmemek için bin hayrı terk etmek, hikmet ve adalete münafidir.

Çendan, şeytan yüzünden ekser insanlar dalâlete giderler.

Fakat ehemmiyet ve kıymet, ekseriyetle keyfiyete bakar; kemiyete az bakar veya bakmaz.
Nasıl ki, bin ve on çekirdeği bulunan bir zat, o çekirdekleri toprak altında bir muamele-i kimyeviyeye mazhar etse, ondan on tanesi ağaç olmuş, bini bozulmuş. O on ağaç olmuş çekirdeklerin o adama verdiği menfaat, elbette, bin bozulmuş çekirdeğin verdiği zararı hiçe indirir.

Öyle de, nefis ve şeytanlara karşı mücahede ile, yıldızlar gibi nev-i insanı şereflendiren ve tenvir eden on insan-ı kâmil yüzünden o nev’e gelen menfaat ve şeref ve kıymet, elbette, haşarat nev’inden sayılacak derecede süflî ehl-i dalâletin küfre girmesiyle insan nev’ine vereceği zararı hiçe indirip göze göstermediği için, rahmet ve hikmet ve adalet-i İlâhiye, şeytanın vücuduna müsaade edip tasallutlarına meydan vermiş.

Ey ehl-i iman! Bu müthiş düşmanlarınıza karşı zırhınız, Kur’ân tezgâhında yapılan takvâdır. Ve siperiniz, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın Sünnet i Seniyyesidir. Ve silâhınız, istiâze ve istiğfar ve hıfz-ı İlâhiyeye ilticadır. (Lemalar, 13. Lema)

Bediüzzaman Said Nursi

LÜGAT:

Adalet : Her Hak Sahibine Hakkının Tam Ve Eksiksiz Verilmesi
Aleyhissalâtü Vesselâm : Allah’ın Salât Ve Selâmı Üzerine Olsun
Azîm : Büyük
Çendan : Gerçi, Her Ne Kadar
Dalâlet : Hak Yoldan Ayrılma, Sapkınlık
Ehl-İ Dalâlet : Doğru Ve Hak Yoldan Sapanlar, İnançsız Kimseler
Ehl-İ İman : Allah’a Ve Allah’tan Gelen Herşeye İnanan Kimseler, Mü’minler
Ekser : Pek Çok
Ekseriyetle : Çoğunlukla
Envâ : Çeşitler, Türler
Haşarat : Zehirli Böcekler
Hıfz-I İlâhî : Allah’ın Koruması
Hikmet : Fayda, Gaye; Herşeyin Belirli Gayelere Yönelik Olarak, Mânâlı, Faydalı Ve Tam Yerli Yerinde Yaratılması
İktiza : Gerektirme
İltica : Sığınma
İnkişâfât : Açığa Çıkmalar
İnsan-I Kâmil : Yaratılış Gayesini Eksiksiz Olarak Yerine Getiren Ve Manevî Olgunluğa Erişen İnsan
İstiâze : Allah’a Sığınma
İstidâdât : İstidatlar, Kabiliyetler
İstidat : Yetenek, Kabiliyet
İstiğfar : Allah’tan Bağışlanma Dilemek
Kemiyet : Sayıca Çokluk, Nicelik
Kesretli : Pek Çok
Keyfiyet : Özellik, Nitelik
Kur’ân-I Hakîm : Her Âyet Ve Sûresinde Sayısız Hikmet Ve Faydalar Bulunan Kur’ân
Küfür : İnkâr, İnançsızlık
Mahiyet-İ İnsaniye : İnsana Ait Temel Özellik
Makam : Derece, Yer
Mazhar Etmek : Eriştirmek
Melâike : Melekler
Menfaat : Fayda, Yarar
Merâtip : Mertebeler
Muamele : İş, Davranış
Muamele-İ Kimyeviye : Kimyasal İşlem
Muzır : Zararlı
Mücahede : Cihad Etme, Mücadele
Münafi : Aykırı, Ters
Nefis : İnsanı Kötülüklere Yönelten Duygu
Nev’ : Çeşit, Tür
Nev-İ İnsan : İnsan Türü, İnsanlık
Rahmet Ve Hikmet Ve Adalet-İ İlâhiye : Allah’ın Rahmet, Hikmet Ve Adaleti
Resul-İ Ekrem : Allah’ın En Şerefli Ve Değerli Elçisi Olan Hz. Muhammed (A.S.M.)
Süflî : Alçak, Âdi
Sünnet-İ Seniyye : Peygamberimizin Söz, Fiil Ve Hareketlerine Dayanan Yüce Prensipler
Şekvâ : Şikâyet
Şems : Güneş
Şerr-İ Cüz’î : Ferdî, Sınırlı, Küçük Kötülük
Tahşidat : Öneminden Dolayı Bir Şeyin Üzerinde Fazla Durma
Takvâ : Allah’ın Emirlerini Tutup, Günahlardan Sakınmak
Tasallut : Musallat Olma, Sataşma
Tenvir Etmek : Nurlandırmak, Aydınlatmak
Terakki : İlerleme, Gelişme
Vücud : Varlık
Zat : Kişi
Zemberek : Hareketi Sağlayan Güç Kaynağı
Zerre : Atom
Ziyade : Çok, Fazla
 

out of whack

© ◄ Ayarsız..! ►
Forum Administrator
Herşeyde, hattâ en çirkin görünen şeylerde, hakikî bir hüsün ciheti vardır. Evet, kâinattaki herşey, her hadise, ya bizzat güzeldir, ona hüsn-ü bizzat denilir; veya neticeleri cihetiyle güzeldir ki, ona hüsn-ü bilgayr denilir. Bir kısım hadiseler var ki, zahiri çirkin, müşevveştir. Fakat o zahirî perde altında gayet parlak güzellikler ve intizamlar var.
:gula:
 
Üst