Rahip Nastura ve Efendimiz

sultan_mehmet

© ◄ كُن فَيَكُونُ ►
Yönetici
Forum Administrator
Rahip Nastura ve Efendimiz

Efendimizin daha önceki Şam seyahatı sırasında manastırda bulunan Rahib Bahîra ölmüş, yerini Nastûra adındaki rahibe bırakmıştı. Efendimizin, zeytin ağacının altına inmesi, pencereden gelen kafileyi seyreden Râhibin dikkatinden kaçmadı. Önceden tanıştığı Meysere’yi yanına çağırdı ve ağacın altında konaklayanın kim olduğu sordu.

Meysere, “O Kureyş ve Mekke halkından bir zâttır” dedi.

Nastura bir anlık bir düşünceye daldı. Sonra da Meysere’yi hayretler içinde bırakan fikrini açıkladı:

“O ağacın altına şimdiye kadar peygamberden başka kimse inmemiştir.”1

Daha sonra Meysere’ye şu suâli yöneltti:

“Onun gözünde biraz kırmızılık var mıdır?”

Meysere’den “Evet” cevabını alınca, teşhisini kesinleştirdi:

“O, peygamberdir. Hem de peygamberlerin sonuncusudur.2

Meysere, heyecan ve hayretinden şaşkına döndü. İstikbalin Peygamberinin hizmetinde bulunma saadet ve sevinci vücudunun bütün zerrelerine bir anda yayıldı. Rahibin söyledikleri de hafızasına iyice nakşolmuştu.

Satışlar tamamlanmış, alınacaklar alınmıştı. Bir de baktılar ki, Peygamberimiz herkesten ziyâde kârlı bir ticaret yapmış.3 Bu sefer Meysere’nin hayretine, kafiledekilerin de hayret ve şaşkınlığı katıldı.

Kervan, Busra’dan ayrılarak Mekke’ye doğru yola çıktı.


Kaynak: Salih Suruç'un "Peygamberimizin Hayatı" isimli kitaptan alınmıştır.
 
Üst