Peygamberimizin Güzel Ahlakı ile ilgili Örnekler

  • Konuyu başlatan Kayıtsız Üye
  • Başlangıç tarihi
K

Kayıtsız Üye

Ziyaretçi
...ödevime birazcık da olsa yardımcı oldu.ama biraz daha fazla olabilirdi ama her şey için teşekkürler :)
 
K

Kayıtsız Üye

Ziyaretçi
çok saolun performans ödevim 100 olucak
 
B

bilmesenizdeolur

Ziyaretçi
aaaooooooooo yanlışlıkla atmışım !!! heeeee
 
B

bunu okuyan mnyk

Ziyaretçi
aa özür dilerim annem ıslak kek yapmışşşşşşşşşş byby
 
M

mısafır kız

Ziyaretçi
gercekten cok kotu bı anlatım bu uzun bısı yokmuydu yanı
 

ma'vera

Emektar
Özel Üye
Misvak kullanmayı tavsiye ederdi:“Misvak kullanınız. Zira misvak ağzı temizleyen ve Rabbi razı eden bir alettir. Cebrail her gelişinde bana misvak kullanmayı tavsiye etti. Öyle ki, bana ve ümmetime farz kılacağından korktum. Ümmetime zorluk vermeyeceğinden korkmamış olsaydım misvak kullanmalarını farz kılardım. Ben o kadar çok misvak kullanırdım ki, dudaklarıma iz yapmasından ve dişlerimin aşınacağından korkardım.”

Alış-verişte sağ elini kullanırdı: Efendimiz (sas), insanlardan bir şey alırken ve onlara bir şey verirken sağ elini kullanırdı.

Çok cömertti: “cömert allah’a yakın, cimri ise allah’a uzaktır. cömertlik kökü cennette olan bir ağacın dünyaya sarkmış dalıdır. kim o dala tutunursa o dal onu cennete çeker.”

İnsalara selam verirdi: Selamla birlikte samimiyetle, tebessüm ederek musafahada bulunurdu.

Ölmüş insanların arkasından hayırla yâd edilmesini isterdi: Allah Rasulü, vefat etmiş insanların hep hayırla yâd edilmesini tavsiye ederlerdi.

Efendimiz hediyeleşir ve hediyeleşmeyi tavsiye ederdi: Peygamberimiz (sas) insanlara hediyeler verir, onların hediyelerini kabul eder ve hediyelerine ya aynıyla veya çok daha iyisiyle karşılık verirdi.

İnsanlara karşı her zaman tebessümlüydü: Kahkahayla gülmez fakat asık suratlı da davranmazdı. İnsanlar içerisinde en tebessümlü olanıydı

Tane tane konuşurdu: Efendimiz tane tane, orta bir ses tonuyla konuşurdu. Çok önemli gördüğü şeyleri üç defa tekrar ederek vurgulardı

İnsanlar konuşurken ciddiyetle dinlerdi: İnsanları dinlerken onların yüzüne bakar söylediklerini önemserdi

Şahsi konularda öfkelenmezdi: Allah Rasulü, kendi nefsi adına veya dünyalık bir şey için öfkelenmez; insana veya Allah’a ait bir hak zayi olduğunda Allah ve din için celallenirdi.

İnsanlara şaka yapardı: Peygamber Efendimiz (sas) insanlara şaka yapardı. Fakat şaka yaparken yalan söylemezdi

O’ndan (sas) asla kaba bir söz duyulmamıştı: Allah Rasulü bir hak zayi olmadıkça halim-selim bir insandı. O’ndan asla kötü söz, kaba ifade ve hakaret duyulmamıştır.

Emeğin karşılığını hemen verirdi: İnsanlara emeklerinin karşılığını hemen verirdi. Bunu ahlak olarak Müslümanlara da tavsiye ederdi: “İşçinin ücretini alnının teri kurumadan veriniz.” Esnaflara dürüst olmayı tavsiye ederdi Peygamberimiz (sas) sık sık çarşıya ve pazara çıkıp dükkanlara uğrardı. Esnafa tartıyı nasıl yapacaklarını gösterir ve dürüst olmalarını tavsiye ederdi.

Komşuluk ilişkilerinde çok hassastı: Allah Rasulü komşu haklarına karşı son derece dikkatliydi. “Komşusu açken kendisi tok yatan bizden değildir.” buyurarak komşuluk ilişkilerinde sınırı çok ileriye koymuştu.

Evleneceklere yardım ederdi: Efendimiz evleneceklere imkanları ölçüsünde yardım ederdi.

  • Hz. Muhammed (s.a.v) her işe besmeleyle başlardı. "BESMELE ile başlamayan işin hayrı ve bereketi kesiktir" buyurmuştur.
  • Herkese selam verirdi "Allah katında insanların en değerlisi karşılaştıklarında önce selam vermek için harekete geçendir." buyurmuştur.
  • Boş sözlerden kaçınırdı. "Malayani şeyleri terk etmesi bir kişinin müslümanlığının güzel olmasındandır. " buyurmuştur.
  • Evine selam vererek girerdi.
  • Çocuklarla şakalaşırdı.
  • Bir evin kapısını en fazla 3 kez çalardı.
  • İsteyeni reddetmezdi. "Bana infak etmem ve yoksulluktan korkmamam emredildi. " buyurmuştur.
  • Karnı acıkmadan yemezdi. "Karnınız iyice acıkmadan yemeğe oturmayın; tam doymadan da kalkın. " buyurmuştur.
  • Elbisesini sağdan giyerdi.
  • Alışverişte sağ elini kullanırdı.
  • Ölmüş kişileri hayırla yad ederdi.
  • Yemeğin sonunda şükrederdi.
  • İnsanlara hediye verir ve hediyelerini kabul ederdi.
  • İnsanların en güler yüzlüsü idi.
  • İnsanlara latife (espri) yapardı.
  • Ondan asla kaba bir söz duyulmamıştı.
  • Temizliğe çok önem verirdi.
  • İşçinin emeğinin karşılığını hemen verirdi. " İşçinin ücretini alnının teri kurumadan veriniz." buyurmuştur.
  • Esnaflara dürüst olmayı tavsiye ederdi.
  • Komşu ilişkilerinde çok hassastı.
  • Evleneceklere yardım ederdi. Evlenenleride tebrik ederdi.
  • Hz. Ömer (RA) adaleti ONDAN öğrenmişti.
  • Karşısında titreyen bir adama, " Korkma ! Ben kral değilim Kureyş’ten kuru ekmek yiyen kadının oğluyum." demişti.
  • Hayvanlara iyi bakılmasını ister aşırı yük yüklemeyi yasaklardı.
  • İyilikleri asla unutmazdı, ayıpları da yüze vurmazdı.
  • Aksi bilinmedikçe hüsnüzan yapardı. " Başkası hakkında bana kötü bilgi getirmeyin; ben yanınıza hakkınızda iyi düşünerek serin bir kalple gelmek isterim." buyurarak hüsnüzannın esas olduğunu belirtmişti.
  • Allah RASÜLÜ’NÜN hayatında istikrar önemli bir yer tutar. " İbadetlerin en hayırlısı azda olsa devamlı olanıdır." buyurmuştu.
  • Hasta ziyaretini ihmal etmezdi.
  • Cenaze namazlarına katılırdı.
  • Irkçılık yapanları sevmezdi.
  • Hep hayrı tavsiye ederdi.
  • Yemekten önce ve sonra ellerini yıkardı.
  • Her konuda güvenilir bir insandı. " Dürüst ve güvenilir tüccar kıyamette peygamberler, sıddıklar ve şehitlerle beraber olarak diriltilecektir."
  • Ashabının hal ve hatrını sorardı, çok nazikti kimseyi rahatsız etmezdi.
  • Herkese iltifat ederdi.
  • Dişlerin bakımına önem verirdi.
  • " İşkenceye hiçbir mazeret olamaz." derdi. Allah Rasülü savaş halinde dahi kadın ve çocukların öldürülmesine hatta ölünün cesedine dahi eziyeti yasaklamıştı.
  • Allah Rasülü, yatmadan önce avuçlarını biribirine birleştirir, İHLAS, FELAK, NAS surelerini okur, sonra da başından mübarek vücudunu mesh ederdi.
  • Ashabıyla tokalaştığında karşısındaki elini çekmedikçe, kendisi çekmezdi.
  • Hapşırdığında eliyle ağzını kapatırdı.
  • Sohbetleri insanları usandıracak kadar uzun değildi.

alıntı
 
Moderatörün son düzenlenenleri:

İlim Talebesi

KF Ailesinden
Özel Üye
gercekten cok kotu bı anlatım bu uzun bısı yokmuydu yanı

Koca bir okyanusu bir bardakta arzedemezsiniz.Hz.Peygamber(sav)'i hangi konudan anlatırsanız eksik anlatmış olursunuz.Onun ahlakıyla ilgili ciltler dolusu kitaplar yazılmıştır.Ama aralarından bulduğum çok güzel bir rivayet var.Onu sizlere takdim ediyorum.



Havvat b. Cübeyr anlatır:

Peygamberimizle beraber Merri Zahrân denen yerde konakladık. Çadırımdan çıkınca baktım kadınlar oturmuş konuşuyorlar.

Çok hoşuma gittiler. Hemen geri dönüp elbisemi değiştirip geldim ve kadınların yanına oturdum.
Rasulullah da çadırından çıkıp geldi ve bana "Ya Eba Abdillah hanımlarla niye oturdun?" dedi.

Ben korkup "Ya Rasulullah devem ürküp kaçtı da onu bağlayacak bir ayak bağı arıyorum." diye yalan söyledim.

Abdest bozmaya gidip geldi. Dönüşünde bana "Devenin ürkmesi nasıl oldu?" buyurdu sonra yol boyunca beni her görüşünde bana bu sözleri tekrarladı.

Dönüşte mescitte namaz kılıyordu. Peygamberimiz geldi iki hafif rekat kıldı. Ben de o gitsin diye namazı uzatıyordum.

Bana: "Ya Eba Abdullah uzatabildiğin kadar uzat ben ayakta değilim(seni bekleyeceğim)" dedi. Ben de özür dileyeyim diye yanına vardım.

Bana "Devenin ürkmesi nasıl oldu?" buyurdu.

Bende : Ya Resulallah! Müslüman olduğumdan beri devem hiç kaçmadı dedim.

Efendimiz de 3 defa "ALLAH sana merhamet etsin." buyurup bundan sonra bana bu konuda hiçbir şey söylemedi.

Taberani, Kebir 4/203, 204 h. No 4146 yg8 İbni Sa'd 7/477
 
Üst