Peygamberimiz (asv)'in vücuda sülük salma ile ilgili bir hadisi var mı? Sülükle hacamat olur mu?

sultan_mehmet

© ◄ كُن فَيَكُونُ ►
Yönetici
Forum Administrator
Peygamberimiz (asv)'in vücuda sülük salma ile ilgili bir hadisi var mı? Sülükle hacamat olur mu?

Şabi’den gelen rivayete göre Peygamberimiz (asv) şöyle buyurmuştur:

“İlaçların en hayırlısı … … , hacamat, müshil ve sülüktür” (Kenzu’l-Ummal, hno: 28167-Beyhakî’den naklen-)

Lisanu’l-Arap’ta da (“ALK” maddesi)”Amir / Şabî’den yapılan Rivayete göre, Hz Peygamber (asm) şöyle buyurmuştur: “İlaçların en güzeli, sülük ve hacamattır” denilerek, söz konusu hadise atıfta bulunulmuştur

Not: Konuyla ilgili HHüseyin Korkmaz'ın şu yazısını okumanızı tavsiye ederiz:

Sülük Tedavisi Her Derde Deva mı?

Çocukluğumda hamamlarda sülük vurunurlardı Yani, birkaç santimetre uzunluğunda sülük dediğimiz hayvan vasıtasıyla şifa için kan aldırırlardı Yenilere kadar da bunu iptidai bir metot olarak bilirdim Halbuki şimdi, Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri'nde tıp araştırmacılarının, sülüklerle yeniden araştırma yapmaya başladıklarını hayretle görüyoruz Belirli şartlar altında bu hayvan, faydalı bir tedavi vasıtası kabul edilmektedir

Doktorların tıbbî sülük dedikleri bizim küçük vampir, acaba nasıl kan emer? İnsanlar hangi cesaretle bu hayvana derilerini, damarlarını kestirip de kanlarını akıttırıyorlar?

Sülükler, tâ doğuştan modern kan alma metoduna sahiptir Yani, Sani-i Hakîm, bu iş için onları hususi tanzim etmiş Şimdi bir laboratuara gidip kan aldırmağa kalksanız; mutlaka canınız yanar Amma bizim tıbbî sülük hiç acıtmaz Cenab-ı Hak ona üç adet jilet keskinliğinde çene takmış O, bunlarla operasyon yaparSonra yaraya, uyuşturucu şırınga etmeyi de ihmal etmez! İşte bunun için kanını emeceği kimseyi acıtmaz Acaba bizim sülük efendi, insanların sinir sistemine sahip olduklarını, bunları uyuşturunca acı çektirmeyeceğini hangi tıp fakültesinden öğrendi? Sonra kendi özel uyuşturucu maddesini hangi laboratuarda keşfetti?

Dahası var Bizim sülük efendinin tıbbî mahareti bundan ibaret değil İnsanların bir tarafı kesilse ve küçük bir yara açılsa, kan birkaç dakika sonra kendiliğinden kesilir Bu da Cenab-ı Allah'ın hayatımızın devamı için kanımıza verdiği bir özelliktir Aksi takdirde hastalık var demektir Bizim sülük efendi, kestiği damara yanaştı mı, normal olarak şöyle bir yarım saat kadar kan emmelidir Çünkü ancak bu zaman zarfında bir öğünlük gıdasını alabilir Eh, bilim sülük efendi insan kanun en iyi tanıyanlardan birisidir! Nasıl olsa o, en az bir doktor kadar bilgili ve bir kimyager kadar maharetli!

Bunun için vücudunda salgı bezleri inşa etmiş Bu minik laboratuarlarda, kanın pıhtılaşmasını önleyici birudun denilen maddeyi keşfedip imal etmeye başlamışUyuşturucunun yanı sıra, deriye bu maddeyi de şırınga eder Böylece kanın; sürekli akmasını sağlayarak istediği kadar içer Önce, sarsılıp titreyerek emmeye başlar 20 - 30 dakika sonra, bir öğünlük gıdasını oluşturan kanla şişmiş olarak deriden ayrılır Ve yavaş yavaş sindirim işlemine başlar

Hani insan, sülüğün kan emmek için sahip olduğu özel aletlerini, vücudunun hususi tanzimini ve tıbbî maharetlerini Cenab-ı Allah'a vermese, onu, mütehassıs bir doktor, eşsiz bir biyokimyacı kabul etmesi gerekiyor Bilmem başka nasıl izah edeceğiz? Onu yaratan ancak Cenab-ı Hak'tır Çünkü Rabbimiz canlıları ve onların kanlarını, sinir sistemlerini en iyi bilen Zat'tır İşte bunun için sülüğü ona göre tanzim etmiştir: Sülüğün varlığı ve kan emmek için hususi tanzimi gösteriyor ki, sülüğü kim yaratmışsa, insanları da yaratan O'dur Evet, bir sülüğün vücudumuzda açacağı yarayı uyuşturabilmesi, kanımızın akışını sağlayan birudun maddesini imal edebilmesi, yaratıcının birliğine bir ispattır; vahdaniyete bir delildir

Bakın, sülüğün vücudunda, Rabbimizin daha ne hikmetleri var

Sülük, bir insan vücudundan 20 - 30 dakikada aldığı kanla, hayatını tam altı ay kadar sürdürebilir Bunu nasıl sağlar? Niçin bir emişte hu kadar çok kan alma istidadı verilmiş?

Tıbbî sülük, yaşadığı kendi tabiî sulak ortamında, insan kanına benzeyen bir besini kolay kolay bulamaz Bu yüzden Sani-î Hakim olan Rabbimiz, onun vücuduna, elde ettiği bir besinden en fazla faydalanabileceği bir sistem yerleştirmiştir Şöyle ki: Bir öğünlük besinini emip ve depolarken vücudu, normal hacmine göre on kat şişebilmektedir Emmeden sonra, önce kanın suyu ayrılır ve özel ceplerde depolanır İş bununla da bitmez Kanın çözüşmemesi gerekirBunun için de bağırsaklarında bulundurduğu özel bakterileri (Pseudomonas hirudinus) kullanır İşte bu sistem sayesinde bir sülük, yalnız bir öğün yemeği ile hayatını altı ay kadar sürdürebilir Hatta bu süre sonunda kendi vücut dokularını parçalayarak bir süre daha yaşayabilir

Bu Hayvan şimdi Modern Tıpta Nerelerde Kullanılıyor?

Sülük uygulamasının, ciddi doku zedelemesinin verdiği rahatsızlıkları giderdiği görülüyor Meselâ ameliyattan sonra yara izini taşıyan dokuyu iyileştirdiğini gösteren emareler var Sülükler kan çekme aracı olarak da kullanılabilecek Bilhassa kalp yetmezliği, ya da kalp krizi geçiren insanların tedavisi onların yeni kullanım sahalarıdır Ayrıca son araştırmalar, vücuttan kopmuş organların dikilmesinde de onların işe yaradığını göstermiştir

Sülüğün hiç acıtmadan, modern bir tarzda kan emebilme vasfı, bu şekilde hususi tanzimi bize mühim bir sünnete işaret etmektedir: Kan aldırmak Hazret-i Peygamber (asv) hacamat âleti vurmakla kan aldırmıştır Bir hadîste şöyle duyuruluyor:

"Şifa üç şeye münhasırdır: Bal şerbeti içmek, hacamat âleti vurmak, ateşle dağlamak Fakat ümmetimi (başka çare kalmadıkça) ateşle dağlamaktan men ederim" (Sahîh-i Buhari; 12 cilt, sayfa 79)

Mademki iki cihan serveri, Hz Peygamber (asv), kan aldırmak şifa demiştir, o mutlaka şifadır Çünkü O'nu konuşturan Rabbimizdir O kendi hevasından, nefsinden konuşmaz Sünnetinde, emir ve tavsiyelerinde, hem bu hayatımız için, hem de öldükten sonraki ebedî hayatımız için derin hikmetler, azim faydalar vardır

Şimdi tıp ilmine bakalım Kan aldırmak gerçekten insan sağlığı için faydalı mı?

Kan aldırılınca, anormal derecede koyu kanı bulunan hastaların beyinlerinden geçen kan akışı hızlanabilmektedir Bu keşif, Londra Milli Hastahanesinde ve Kopenhag Kraliyet hastahanesindeki araştırmalarda bulunmuştur

Kanın emilerek incelmesi, kandaki alyuvar yoğunluğunu azaltır Böylece kalp, beyne daha rahat pompalama yapar Kan emilince, kandaki oksijen taşıyıcı madde olan hemoglobin seviyesi de düşer Bu yüzden kan, beyine yeterli oksijeni taşıyabilmesi için daha hızlı akmaya başlar

Ayrıca araştırmacılar, kan akışının artmasıyla insanın ataklığının fark edilir derecede arttığını ispatlamışlardır

Koyu kandan dolayı kalp krizi ve kalp yetmezliği tehlikesi altında bulunan insanlarda kan aldırmanın koruyucu bir rol oynayabileceği de tahmin edilmektedir Bu tahmin, İngiltere ve Danimarka'da yapılan son araştırmalarca desteklenmektedir

Şimdi düşünelim: 1400 sene evvel yaşamış ümmî bir insan, kan aldırmanın bunca faydasını nasıl bildi? 1400 sene evvel, şimdiki zamana kıyasla, cehaletin kol gezdiği bir devirde, bir insanın çıkıp da başını yardırıp kan aldırması kolay anlaşılacak bir iş değildir Böyle derin tıp bilgisi isteyen bir işi, O Zat'ın, kendinden emin olarak yapması ve etrafına da inandırması, O'nun peygamberliğine aşikâr bir delildir
 

sanalmedikalNET

Yeni Üye
Üye
[video=dailymotion;xjiwb5]http://www.dailymotion.com/video/xjiwb5_sunnete-uygun-hacamat-nasyl-ve-ne-zaman-yapylmaly-fatih-kalender-hocaefendi_shortfilms[/video]
İslam dini sünnetlerindendir hacamat.
Çok hassas ve korkan kişilerde kanlı hacamat yapılmamalıdır. Duruma göre, kansız hacamat uygulanmalıdır. Hacamat tedavisinin, kökeni, Hz. Muhammed(s.a.v)e dayanmaktadır. Sevgili Peygamberimiz, Hadis-i Şeriflerinde, hacamatın önemi şöyle anlatmıştır.
“Damardan veya deriden kan aldırmak, tedavi olduğunuz şeylerin en faydalılarındandır.” “Sefer ediniz şifa bulunuz, oruç tutunuz şifa bulunuz, hacamat olunuz şifa bulunuz.” *

Bu mübarek aylarda unutulmaya yüz tutmus sünnetlerden hacamat i modern ve zahmetzi bir şekilde tatbik etmeniz ve hacamat konusundaki kitaplardan istifade etmeniz için sizin istifanenize sunuyoruz.
 
Üst