Padişah ve Köpek..

HaNzaLA

Tecrübeli
Bir padişah avlanmak için ovaya gidiyordu, köpek bakıcısına : "Bir tazı getir." dedi. Padişahın eğitilmiş bir köpeği vardı. Çulu kıymetli kumaşlardan ve atlastan dikilmişti. Köpeğin boynunda mücevherden bir tasma vardı. Padişah böbürlenmek için bu köpeğin boynuna asmıştı. Elindeki ve ayağındaki halhallar altındandı. Boynundaki tasmanın ipi de ipektendi.

Padişah o köpeği akıllı bir köpek sayar, tasmasının ipini de elleriyle tutardı. Padişah önde gidiyordu köpek te arkasında koşuyordu. Köpeğin yolu üstünde birkaç kemik vardı. Köpek kemiği görünce yerinde durdu. Padişah köpeğin durduğunu gördü. Padişah öyle bir kızıp sinirlendi ki, öfke ateşi köpeği bile sardı. Dedi ki : "Benim gibi bir Padişahın huzurunda nasıl olur da başkasına bakabilirsin?". Padişah, tasmasının ipini elinden bıraktı ve "Şu edepsize yol verin gitsin!" dedi. O köpeğin yüzlerce kemik yemesinden padişahın o tasma ipini elinden bırakmaması yeğdi.

Köpek memuru dedi ki : "Köpek süslü, püslü. Bedeninin üstünde değerli şeyler var. Gerçi bu köpek ovalar ve sahralara layık ama üzerindeki altındaki atlas, altın ve inciler bize yaraşır."

Padişah dedi ki : "Onu öylece bırak gitsin ve üstündeki altın ve gümüşle işin olmasın. Bundan sonra köpeğin aklı başına gelir de kendisini böyle süslü püslü görürse, birilerini tanıdığını ve benim gibi bir Padişahtan ayrıldığını anlar."

[Mantıku't- Tayr]

"Ya Rab, kusurumuzu affet. Bizi Kendine kul kabul et. Emânetini kabzetmek zamanına kadar bizi emânette emîn kıl. Amin.."
 
Moderatörün son düzenlenenleri:
Üst