ÖRTÜNME Ebu Hureyre (r.a)

Seb-i Arus

Tecrübeli
Ebû Hüreyre (r.a)'dan rivayetle Resulü Ekrem şöyle buyurmuştur:

— ümmetimden henüz görmediğim cehennemlik olan iki sınıf vardır. Bunlardan bir sınıfı kadınlardır ki, giyinik oldukları halde elbisleri örtülmesi gereken yerlerini örtecek derecede kalın sık ve geniş olmadığı için onlar çıplak gibidirler. Başları da deve hörgüçleri gibidir. Onlar iffet sınırının dışına çıkıcı ve çıkarıcılardır. Onlar cezalarını çekmeden cennete giremezler."

ALLAHIN EMRETTiGi öRTüNME şEKLi BUDUR

örtü hakkında Kur'ân'daki nas, iddiaların aksine oldukça açıktır. şimdi biz bu naslardan örtünmenin farziyetini ve mahiyetini en açık bir biçimde izah eden iki tanesini bazı meal ve tefsirlere istinaden açıklayacağız. Bu açıklamamızı da herkesin tahkikine açık olması için mümkün olduğu kadar yüzeysel tutmaya çalışacağız.

Bu satırları okuduktan sonra tesettür hakkında hala bir tereddüde kalan olursa, derhal kaynaklara müracaatla hakikati öğrenebilir. Ondan sonra da tatmin olamazsa, ona düşen tek şey kendisini sorguya çekerek imanını kontrol etmesidir.

ilk zikredeceğimiz delil Ahzab sûresinin 59. âyetidir.

Diyanet işleri eski başkanlarından ömer Nasuhi Bilmen hocaefendi bu âyet-i kerimenin mealini şöyle yapmaktadır. "— Ey Peygamber, hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına de ki: üzerlerine feracelerini sıkı sıkı örtsünler. Bu onların tanınmamaları ve eza edilmemelerine en yakın -en muvafık bir sebepdir. Ve Allah çok mağfiret edendir, çok merhametli olandır."

Burada, ömer Nasuhi hoca metinde geçen "cilbab" kelimesini "ferace" olarak terceme etmiştir. Bilindiği gibi ferace çarşafın tam karşılığıdır.

Yine istanbul eski müftü vekillerinden, -umumen itibar gören bir meal sahibi- A. Fikri Yavuz hocaefendi de bu ayetin mealini şöyle yapmıştır:

"—Ey Peygamber, hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına söyle, (kendilerini baştan aşağı örten) elbiselerini giyinip örtünsünler, işte böyle giyinmeleri (iffetli) tanınıp da ahlaksızlar tarafından) eziyet edilmemelerine daha elverişlidir. Allah gafurdur, rahimdir."

Bu meale göre de "cilbab", kadının vücudunu baştan aşağı örten, onları kim oldukları tanınmayacak kadar kapatan elbiseler olarak tarif edilmiştir..Meşhur Celaleyn Tefsirinde ise "cilbab" kelimesi şöyle açıklanmıştır:

"Cilbab, kadının vücudunu kaplayan bir çeşit çarşaftır. Kadınlar bir ihtiyaçları için dışarıya çıktıklarında, onun (çarşafın) bir kısmını da yüzlerine çekerler. Böylece gözlerinden başka hiçbir uzuvları gözükmez."

Tefsir ve meâllerdeki: cilbab, mülâa, ferace, ve bürük malum çarşafın karşılığıdır. Peçe ve yaşmak ise yaklaşık manada yüzü örtmeye yarayan örtü anlamında kullanılır.
işte, müslümanları dinlerinden ayırmak isteyen sahte din adamları bu ayeti saptırarak örtünün farziyetini gizlemek istemişlerdir. Fakat ayet hakikati arayan bir kişi için hiç bir yorum kabul etmeyecek kadar açıktır. Kafirler istese de istemese de Allah emirlerini insanlara iletecek, dinini ebedi kılacaktır.
 
Üst