Namaz, İbâdetlerin Bir Sentezidir

Aşk'ı Menzil

Kıdemli Üye
Kademeli
Namaz, İbâdetlerin Bir Sentezidir ,Namaz ibadatenin sentezi denmesinde ne gibi anlamlar çıkarmalıyız.


İslâm'da, tevhid akidesine imandan sonra, ikinci olarak namaz

emri gelir. Çünkü namaz, "dinin direği" ,
"mü'minin mi'racı" ve "cennetin anahtarı" dır. Allah katında en sevgili amel odur. Peygamberimizin "gözümün nuru"
dediği ibâdet yine namazdır.

Günde beş vakit Allah'ı birlemenin, yani tevhid'in eyleme dönüşmesinin
adıdır namaz. Allah'ı tesbih, tekbir ve ta'zim eylemek,
O'na hamd, şükür ve senâda bulunmak, O'ndan yardım dilemek ve duâlarımızın kabulünü istemek,
günahlarımız için tevbe ve istiğfar etmek, duâ, niyaz, yalvarma,
tevazu, huşû, hudû, zikir, tefekkür...
hepsi namazın birer parçası ve temel unsurudur. Namaz, iman ile küfür arasındaki perde, mü'mini fahşâdan ve münkerden alıkoyan en önemli
engel ve müslümanı müslüman
olmayandan ayıran en belirgin bir ölçüdür.

Namaz, tüm mahlûkatın ibâdet biçimlerini kendisinde toplayan bir hülâsâdır. Kıyam eden, rükû ve secde eden meleklerin ibâdetleriyle,
canlı ve cansız bütün varlıkların ibâdetleri, tesbih ve tenzihleri namazda toplanmıştır.

"O'nu hamd ile tesbih etmeyen hiçbir şey yoktur." (17/İsrâ, 44) "Görmedin mi, göklerde ve yerde bulunan her şey;
güneş, ay, yıldızlar, dağlar, ağaçlar, hayvanlar ve insanların biçoğu Allah'a hakikaten secde ediyorlar. " (22/Hacc, 18)

Namaz, Allah'ın yaratıklarının O'na yaptığı tüm ibâdet şekillerinin
bir sentezidir. Yıldızlar, devamlı olarak belli hareketleri tekrar ederler; namazda belli hareketler sürekli tekrarlanır.
Dağlar ayakta dururlar; namaza ayakta dikilerek, kıyâmla başlanır. Hayvanlar sürekli olarak eğilmiş durumda bulunurlar;
namazda ikinci hareket eğilmek, yani rükûdur. Ağaçlar gıdalarını ağız vazifesi gören kökleriyle alırlar, yani devamlı secde halindedirler;

namazda üçüncü hareket, alnını toprağa koyarak secde etmektir.
Akan su devamlı sûrette yıkar ve temizler;
namazdan önce abdest alınır... vs.
Namaz, sadece şekilden ibâret bir hareketler bütünü değildir.
O, cismin, aklın ve kalbin iştirakiyle gerçekleştirilen mükemmel bir ameldir.

Bu üç unsurun her biri adaletli bir şekilde ve yerli
yerinde namazda temsil olunurlar: Cisim için kıyâm, rükû, sücûd; dil için kıraat, tesbih, zikir ve duâ; akıl için düşünme ve anlama; kalb için de huşû ve manevî lezzet vardır.

Ayrıca bütün semavî dinlerde kıyam, rükû, secde ve ka'de gibi tapınma şekilleri vardır ve kuşkusuz bunlar tevhidî kaynaklıdır. İşte İslâm, tüm bu tevhidî ibâdet şekillerini namazda birleştirmiştir.
 
Üst