Mevlid Kandilinde Hangi Dualar Okunmalı

İslami Sorular

KF Ailesinden
Özel Üye
2 ocak günü mevlid kandiliymiş, bu geceye erişmeyi rabbimiz bizlere nasip etti çok küşür. Mevlid Kandilinde Hangi Dualar Okunmalıdır? Mevlid kandili gecesinde hangi dualar edilmelidir? kısaca Mevlid Kandilinde Hangi Dua Okunur?
 
Moderatörün son düzenlenenleri:

İslami Sorular

KF Ailesinden
Özel Üye
MEVLİD KANDİLİ DİLEK DUASI
Ya İlahel Alemin

İlk yarattığın nur Efendimiz'in nuruydu. Sen O'nu var etmeden evvel gündüzün geceden, baharın da kıştan farkı yoktu. İyilikler, kötülüklerle iç içe; akıl nefse yenik, ruh da bedenin esiri idi. O Güzeller Güzeli Varlığın sırrını keşfedip akla yüksek hedefler gösterdi düşünceye kapılar açıp insanın ebedlere namzet olduğunu âlemşümul bir dille haykırdı. Böyle bir elçiyi insanlığa bahşetmenden Ve sayısız nice nimetlerinden ötürü sana sonsuz hamd ü senalar olsun Ya Rabbi!

Güç ve kuvvet ancak kendisine has olan yüce ve büyük Allâh'ım!
Mahlûkatın adedince, Zatının rızası, Arşının ağırlığı ve kelimelerinin toplamınca Efendimiz Hz. Muhammed (S.A.V) ve O'nun ehli ve ashabı üzerine salât ü selamla bir kere daha yâdederek huzûr-u İlahi'de el açıp yakarıyoruz

Ey her şeye hayat bahşeden Allahım
Bütün insanlık, hatta bütün bir varlık âleminin bayramı sayılan mübarek günleri vardır. Bir gün daha vardır ki, O da Allah Rasûlü'nün dünyayı teşrif buyurarak tenezzülen aramıza girip bizi şereflendirdiği kutlu zamandır. Bizler şimdi o anı yaşıyoruz. Rahmet-i Rahmanın galeyana geldiğine inandığımız bu kutlu zaman diliminde, Mevlid Kandilinin bizim için hakiki bayram olması ümidiyle, ümmet-i Muhammedin hal-i pürmelali açısından bayram hediyesine en muhtaç birer yetim olduğumuz mülahazasıyla, Şefkat Peygamberi'nin ruhaniyetine sığınarak, senden yeniden bir kere daha diriliş istiyoruz Ya Rabbi

Ey her şeye gücü yeten Allahım
Efendimiz'i düşünmekle hayatın hiç kimseye nasip olmayan tadını ve varlığın bitmeyen zevkli maceralarını duyarız. Duyarız imanın yenilmez gücünü, Duyarız Müslümanlığın kahramanlık olduğunu, Duyarız doğruluğun paha biçilmez kıymetler ihtiva ettiğini, Duyarız iffet ve ismetin, meleklerinkine denk insan tabiatının bir buudu haline geldiğini. Nolur bu ve benzeri nice güzellikleri daha derince ve engince Bütün insanların ruhlarına duyur Ya Rabbi!

Ya Rabbel Alemin
O'nun terbiyesi, onun üslûbu ve onun sistemiyle yetişmiş olan nesillerin imanları izân ufkuna erişiyor, muhabbetleri çağlayanlara dönüşüyor. Efendimiz'i bu ölçüde duyup sevmeleri münasebetiyle her an daha da şahlanıyor ve O kutlunun arkasında bulunma sevinciyle adeta yeni bir asr-ı saadet yaşanıyor. Sen dünyamıza yeniden bir huzur çağı ve gül devri yaşat Ya Rabbi!

Ey yüceler yücesi Allahım
Yüzümüz yok, hicap içindeyiz; Efendimiz'in senin katındaki nazının geçerliliğine de ümitlerimiz tam. Keşke ne seviyede olursa olsun Efendimiz'den hiç uzaklaşmasaydık; ondan gelen ışıklardan ve ruhlarımıza boşalan mânâlardan hiç mahrum kalmasaydık.. Ve onu o inandırıcı çehresiyle içlerimizde hep taptaze ve dipdiri duyabilseydik!.. Sen bizleri kendi uzaklıklarını aşabilen hak ve hakikatleri de bütün derinlikleriyle duyabilenlerden eyle Ya Rabbi!

Ya İlahel Alemin
O Güzeller Güzeli Sevgiliyi, bir kere daha misafirimiz eyle.. tahtını sinelerimize kur gönüllerimizdeki karanlıkları kov, bütün benliğimize ruhunun ilhamlarını duyur ve bize yeniden diriliş yollarını göster Ya Rabbi

İnananları karanlıklardan aydınlığa çıkaran Allahım
Her gün biraz daha azgınlaşan şu zulmetleri o kutlunun ışığıyla dağıtıver herkesi inleten zulüm ve adaletsizlik ateşini söndürüver. Her şekliyle kine, nefrete, düşmanlığa kilitlenmiş şu zavallı ruhların boyunlarındaki zincirleri çözüver Sevgiye, merhamete, şefkate hasret giden sinelerimizi muhabbetle, hoşgörüyle coşturuver Ruhlarımızı aklın aydınlığı, gönüllerimizi de mantık ve muhakeme enginliğiyle buluşturuver Ve bizi kendi içimizdeki hicran ve hasretlerimizden kurtarıver ya Rabbi!

Ey merhameti bol olan Allahım!
Şefkati, adaletini aşkın Gönüller Sultanı'nı unuttuğumuzun ve saygısızlıkta bulunduğumuzun farkındayız. Biliyoruz ki o Rahmet Nebisi incinse de küsmedi Vefasızlık görsede alakayı kesmedi Başını yaranlar, dişini kıranlar karşısında bile ellerini açıp dua dua yalvardı. Katiyen lanette bulunmadı. Lanet ve bedduaya âmin de demedi. Sinesini, Ebû Cehil'leri bile ümitlendirecek ölçüde açabildiği kadar açtı ve her sözünü, her davranışını senin rahmetinin enginliğine bağladı. Sen bizleri onun o engin merhametinden istifade eden ve şefaatine de nâil olanlardan eyle ey Rabbi!

Ey ihsanları sonsuz olan Allahım
Düşe-kalka olsa da hep Efendimiz'in izinde yürüme gayretindeyiz. Nolur bizi bir kere daha sevindir. Sevindir ki; bağının taptaze fidanlarıyla adını âleme tam duyuracak demdeyiz. Bu dünya ışığa hasret gidiyor. Bizler o kırık azimlerimiz ve o çatlamış ümitlerimizle, yolların hakkını veremesek de hep yollardayız. Sadece hislerimizle de olsa, aradığımız hep senin habibin; Nolur gönüllerimiz bir kere daha onunla dolsun, ufuklarımızı saran şu upuzun geceler yerlerini gündüzlere bıraksın ve viladeti bizim hakiki bayramımız olsun..

Ey yapılan dualara cevap veren Allâhım
Sana itaat edilir Sen karşılığını veririsin; Sana isyan edilir, sen bağışlar ve affedersin, Darda kalanlara icabet edersin, Zararı sıkıntıyı ortadan kaldırırsın Hastalara şifa, dertlilere deva verirsin Günahları bağışlar, tövbeleri kabul edersin Sen bizlerin dualarını kabul buyur ya Rabbi!

Allâhım
Acizlikten, üzüntüden, tasadan, kederden, Korkaklıktan, kabir azâbından, cehennem ateşinden sana sığınırız. Bizleri kötülükten ve kötülerin şerrinden emin eyle ya Rabbi!

Ey Yüceler Yücesi!
Bize karşı düşmanlık duygularıyla oturup kalkanların kalblerini yumuşatmak murad ediyorsan, bize ve gönüllüler hareketine karşı onların kalblerini yumuşat ve sinelerini daimî bir sevgiyle doldur! Ya Rabbi! Ey kalbleri evirip çeviren Sultanlar Sultanı! Bizim kalblerimizi de, onların kalblerini de sevdiğin ve hoşnut olduğun güzelliklere çevir! Ya Rabbi!

Allahım
Sen bizlere bizi aşan istidat ve kabiliyetler ver ve lutfedeceğin bu kabiliyetleri Senin rızan yolunda kullanmayı bizlere nasip eyle ya Rabbi!

Allahım
Sen bizlere peygamberleri donattığın sıfatları lutfet lakin biz lutfedeceğin bu sıfatları tefahur vesilesi yapmayalım ve hep kendimizi sıfır görelim ya Rabbi!

Allahım
Cümlemize vicdan genişliği lutfet Kalplerimize inşirah bahşet Bizleri kollektif şuura sahip kullarından kıl Ve bizleri müttakilere rehber eyle ya Rabbi!

Ey yüceler yücesi olan Allahım Biz ümmeti Muhammedin dağınıklığını gider Bize ve ülkemize birlik ve dirlik ver Bütün dünyaya da huzur ve barış nasibeyle.. Kalplerimizi birbirene ısındır ve Bizleri birbirimize sevdir Dünyanın dört bir tarafında hizmet eden kardeşlerimizi Bizlerle beraber ihlas-ı etemme muvaffak kıl ya Rabbi!

Allâh'ım! Efendimiz Hz. Muhammed (sav)in Sen'den istediği her türlü hayrı Sen'den istiyor, yine Peygamber Efendimizin sana sığındığı her türlü şerden de sana sığınıyoruz.

Yâ Erhamerrâhimîn ve Yâ Ekremelekremîn!

Bizim, anne-baba ve ecdadımızın Bize rehberlik ve kılavuzluk yapan büyüklerimizin, Bir harf bile olsa kendilerinden istifade ettiğimiz hocalarımızın, Sevdiklerimizin, sevenlerimizin, Içinde neşet ettiğimiz beldedeki insanların, Milletimiz fertlerinin, Kadın-erkek inanan bütün arkadaşlarımızın, Dostlarımızın, kardeşlerimizin.. Bize karşı hep civanmertçe davrananların.. Hayır dualarında unutmayıp Her zaman bizi de yâd edenlerin.. Üzerimizde hakkı bulunan kimselerin.. Kıymetli nasihatleriyle Bize bekâ desenli sâlihatın yollarını gösterenlerin... Ve bütün ümmet-i Muhammedin Günahlarını bağışla! Ya Rabbi!

Allahım!
Duamızın sonunda Sana olan minnet ve şükran hislerimizi Bir kere daha tekrarlıyor, Resûl-ü zîşânı, âlini, ashabını Bir kez daha salavâtlarla anıyor Ve dualarımızı kabul buyurmanı istirham ediyoruz. Ne olur, bizlerin dualarına icabet buyur ya Rabbi!

Amin ve selamün alel murselin vel hamdü lillahi Rabbil-alemin

Mevlid Peygamberimizden (a.s.m.) üç dört asır sonra icad edilen İslâmî bir âdet olmakla birlikte, bid’atın hasene (güzel) kısmına girmektedir. Büyük hadis ve fıkıh âlimi olan İbni Hacer, mevlid merâsiminin meşrûiyeti hakkında şu hadisi zikreder:

İbni Abbas’ın rivayetine göre, Resûl-i Ekrem Efendimiz (a.s.m.) Medine’ye hicret ettiklerinde Aşure gününde Yahudilerin oruç tuttuklarını öğrenir. Oruç tutmalarının sebebini sorduğunda Yahudilerden şu cevabı alır:

“Bu çok büyük bir gündür. Bugünde Allah, Mûsâ ile kavmini kurtardı. Firavun ile kavmini suda boğdu. Mûsâ da buna şükür için oruç tuttu. İşte biz de bugünün orucunu tutuyoruz.”

“Bunun üzerine Peygamberimiz, ‘Öyleyse biz Mûsâ’ya sizden daha yakın ve evlâyız’ buyurdu. O günden sonra hem kendisi oruç tuttu, hem de tutulması için tavsiyede bulundu.” ( Müslim, Sıyam 127)
 
Üst