Lekeliye mi, lekeye mi küsersiniz

Mu@YMe

Vip Üye
Özel Üye
Lekeliye mi, lekeye mi küsersiniz?


Bir A4 kağıdını önünüze alın.
Bembeyaz ve boş...
Üzerinde hiçbir leke yok!
Şimdi:
Bir kalem ile tam orta yere sadece bir nokta koyun!
Ve çekilin geriye bakın:
Ne görüyorsunuz?
Noktayı mı?
Dikkatinizi nokta mı çekiyor?
A4 kağıdı ebadınca o beyazlık ve safiyet hiç nazarınızı celbetmiyor mu?
Sadece nokta mı sizin ilgi odağınız?
İnsan A4 kağıdına benzer.
Saf ve temiz büyük bir sathı vardır, arada da noktalar!
Maalesef insanlar, insanlara bakarlarken sadece lekelere dikkat ederler.
Ondaki menfi huylara...
Değerlendirirken bir kara nokta bütün sathı mahfeder sanki.
Halbuki: İnsan muazzam bir saflığı ve temizliği de bünyesinde bulundurur.
Lekeli taraflarına dikkat edince bu temizlik görünmez haliyle...
Ama, dikkati çekmedi diye, o temiz ve lekesiz bölümler hiçbir zaman yok olmaz. Değerlendirirken birilerini, bir de bu gözle bakılması gerekir...
Ayrıca Allah’ın lekeleri silen bir silgisi vardır.
Pişmanlık damlaları, en kuvvetli leke sökücüdür.
O’nun affettiğini affedememek, ancak bedbahtlık olacaktır.
O’na belki denilecek ki:
’Seni neden affedeyim, sen kimi affettin?’
Seni neden setr edeyim, sen kimi setr ettin?’
‘Seni neden esirgeyeyim, sen kimi esirgedin?

Kim bu dünyada kime ne ile muamele etmiş ise onunla muamele olunacaktır.
Çok mu şerlidir insan acaba şeytandan?
O bile ’acaba Rabb’im bana merhamet edecek mi’diye ümitlenirken ’lekesi çok bunun, diye birinden tiksintiyle yüz çevirmek’aynaya küsmek sadece aslında...
Halbuki biz lekeye küseriz, lekeliye değil...
Şimdi buraya kadar okudunuz...
Bu sözlere taraftar mısınız?
Sizin hiç mi hatanız, suçunuz ve lekeniz yok?
Siz, eleştirdiklerinizden, küstüklerinizden ve yargıladıklarınızdan daha mı safsınız?
Herkesin cetveli kendisi olsun biraz...
Herkes, eleştirdiğinin yanına önce kendini koysun.
Ve sorsun:
Ben çok mu temizim? Hiç mi kabahatim, eksiğim yok?
Bu soruyu sorduğunuzda alacağınız cevap bellidir.
Herkesin bir kusuru, bir eksiği ve bir zaafı vardır.
Ama bizler, yargılamayı severiz ve yargılarken de kendimizi hiç hesaba çekmeyiz.
Başımıza gelen işlerden, içine düştüğümüz durumlardan hep başkalarına suç ve fatura çıkaracağımıza, lütfen biraz da kendimize dönüp şu soruyu soralım:
’Benim yanlışım nedir? Ben nerede hata yaptım.’
Ve ben kimim ki bu kadar eksikken başkasını yargılama hakkını kendimde buluyorum.
İyi insanı bulmak için, önce iyi insan olmak gerekiyor.
Biz önce doğru olalım, doğru bizi buluyor...​
 
Üst