İşyerinde yorgunlukla savaşmanın 5 yolu
Yoğun geçen mesainin sonunda akşama doğru iyice yorgun düştüğünüzde enerjiniz tükenir. İşlerinizi tamamlamakta zorlanırsınız ve bu işler ertesi güne kalmaya başlar. Bu durumda patronunuz da size olumlu düşüncelerle bakmaz. Peki ne yapmalısınız?
İşte yorgunluğu önlemenin yolları nedir?
- Küçük bir parça çikolata yiyin: Çikolata ruhsal durumunuzu desteklemenin yanında vücudunuzun endorfin salgılamasına yardım eder. Böylece kendinizi daha enerjik hissedersiniz. Masa başında uyuyup kalmamak için antioksidan bakımından zengin olan küçük bir parça bitter çikolata yemelisiniz.
- 2 bardak soğuk su için: Büyük bardaklarla içmenize gerek yok, iki küçük bardak da işinize yarayacaktır. Yorgunluğun en büyük nedenlerinden biri de dehidrasyondur. Bu nedenle öğle yemeğinden sonra 2 bardak soğuk su içebilirsiniz.
- Önemli misafirlerle yapılan bir toplantıda esniyorsanız ve konsantre olmada zorluk çekiyorsanız, bir parça kağıt ile kalem alın ve kendi kendinize bir şeyler karalayın. Çünkü uzmanlar bir şeyler karalamanın beynin odaklanmasına yardım ettiğini belirtiyorlar.
- C vitamini bakımından zengin yiyecekler atıştırın. Bir portakal dilimleyin ya da limonata için. Daha önce yapılan araştırmalar C vitamininin kronik yorgunluk sendromu belirtilerini azalttığını göstermişti.
- Gerinme hareketleri: Çinlilere göre ileriye doğru basit bir gerinme, eğilme yedek enerjinizi harekete geçiriyor.
İşiniz Sağlığınızı Riske Atmasın!
Yaptığı işten nefret eden kişilerin işyerinde en çok hastalananlar olduğu tespit edildi. Sağlıklı bir gelecek istiyorsanız biran önce işinizi değiştirin…
Bir işte çalışıyor olmanız sadece para kazanmanız anlamına gelmiyor. Çalışırken hem sosyal mevkiniz değişiyor hem de toplumda farklı bir yer ediniyorsunuz. Arkadaşlıklarınız ve dostluklarınız iş hayatınızla birlikte yolalıyor. İşyerinde yaşadığınız sorunlar sosyal çevrenizi de yakından etkiler hale geliyor.
Psikiyatrist Dr.David Harold Fink, işini sevmeyen kişilerin sık sık hastalandığını belirtirken, bunu işten kaçmak için bir bahane olarak kullandıklarına dikkat çekiyor. Dr. Fink “Eğer bir insan hem işini sevmiyor ve yapmak istemiyor, hem de o iş sayesinde kazandığı para ve sosyal mevkiden vazgeçemiyorsa çatışma meydana gelir. Bunun sonucunda yaşanan kararsızlık insanı sinirli hale getirir. Sinirlilik hali uzun süre devam ederse psikolojik ve fizyolojik rahatsızlıklar görülmeye başlar” diyor.
Yaptığınız işten zevk alamıyor ve mutsuz bir şekilde çalışıyorsanız, işinizi hemen bırakmalısınız. İşinizden ayrılmak sandığınız kadar da zor değil, sadece ne istediğinize karar verin.
İlk olarak kendinize bazı hedefler belirleyin. Yapmak istediğiniz şey her ne ise bunun imkansız olmadığını bilmelisiniz, yeterki siz isteyin.
Hiçbir zaman kötümser olmayın. Hayatınızda ki güzellikleri, yaşadığınız mutlulukları ve kazançlarınızı düşünün.
Yapmak istediğiniz yeni iş için yetersiz olduğunuzu düşünüyorsanız, kendinizi geliştirmeye başlamalısınız. Yeteneğinizi geliştirecek kurslara kayıt yaptırabileceğiniz gibi bazı kitaplardan da yararlanabilirsiniz.
Yorgunluk Sizi Tüketmesin!
Yaşam kalitesinin azalmasına etken olan yorgunlukla baş etmek için öncelikli olarak bireyin kendisini ve sorunu tanımlaması gerektiği üzerinde duruluyor. Kişinin yorgunluğun esiri olmaması için etkin bir strateji geliştirmesi gerektiğini kaydeden uzmanlar, ''Yorgunluk sizi tüketmeden, siz onun üstesinden gelmenin yollarını arayın'' mesajını veriyor.
Çevresinide etkiler
Uzmanlar yorgunluğun, sistemli bir analizle sebelerinin bulunacağını vetedavi edilebileceğini belirtiyor. Yorgunluğun bireyin kendisini olduğu gibi çevresini de etkilediğini kaydeden uzmanlar, huzursuz, hırçın ve uyku sonrasında bile dinlenilemeyen yorgunluk tablosuna bir de aile bireyleriyle çalışma arkadaşları arasındaki iletişimsizlik eklendiğinde, sorunun boyutları çok daha fazla genişlediğini ifade ediyor.
İşyerindeki sorunlarda neden olabilir.
Sorunun üstesinden gelinemeyecek bir durum olmadığını kaydeden uzmanlar, yorgunluğun fizyolojik ve psikolojik sorunlardan kaynaklanabildiğine dikkat çekiyor. İş ortamının yorgunluk belirtilerinin ortaya çıkmasında en önemli etkenler arasında yer aldığı belirtilerek, işverenin davranışındaki olumsuzluklar, iş arkadaşlarının anlayışsızlığı, yönetime katılamama ve dengesiz ücret politikasının rahatsızlık riskini arttırdığını kaydetti.
alıntı
Yoğun geçen mesainin sonunda akşama doğru iyice yorgun düştüğünüzde enerjiniz tükenir. İşlerinizi tamamlamakta zorlanırsınız ve bu işler ertesi güne kalmaya başlar. Bu durumda patronunuz da size olumlu düşüncelerle bakmaz. Peki ne yapmalısınız?
İşte yorgunluğu önlemenin yolları nedir?
- Küçük bir parça çikolata yiyin: Çikolata ruhsal durumunuzu desteklemenin yanında vücudunuzun endorfin salgılamasına yardım eder. Böylece kendinizi daha enerjik hissedersiniz. Masa başında uyuyup kalmamak için antioksidan bakımından zengin olan küçük bir parça bitter çikolata yemelisiniz.
- 2 bardak soğuk su için: Büyük bardaklarla içmenize gerek yok, iki küçük bardak da işinize yarayacaktır. Yorgunluğun en büyük nedenlerinden biri de dehidrasyondur. Bu nedenle öğle yemeğinden sonra 2 bardak soğuk su içebilirsiniz.
- Önemli misafirlerle yapılan bir toplantıda esniyorsanız ve konsantre olmada zorluk çekiyorsanız, bir parça kağıt ile kalem alın ve kendi kendinize bir şeyler karalayın. Çünkü uzmanlar bir şeyler karalamanın beynin odaklanmasına yardım ettiğini belirtiyorlar.
- C vitamini bakımından zengin yiyecekler atıştırın. Bir portakal dilimleyin ya da limonata için. Daha önce yapılan araştırmalar C vitamininin kronik yorgunluk sendromu belirtilerini azalttığını göstermişti.
- Gerinme hareketleri: Çinlilere göre ileriye doğru basit bir gerinme, eğilme yedek enerjinizi harekete geçiriyor.
İşiniz Sağlığınızı Riske Atmasın!
Yaptığı işten nefret eden kişilerin işyerinde en çok hastalananlar olduğu tespit edildi. Sağlıklı bir gelecek istiyorsanız biran önce işinizi değiştirin…
Bir işte çalışıyor olmanız sadece para kazanmanız anlamına gelmiyor. Çalışırken hem sosyal mevkiniz değişiyor hem de toplumda farklı bir yer ediniyorsunuz. Arkadaşlıklarınız ve dostluklarınız iş hayatınızla birlikte yolalıyor. İşyerinde yaşadığınız sorunlar sosyal çevrenizi de yakından etkiler hale geliyor.
Psikiyatrist Dr.David Harold Fink, işini sevmeyen kişilerin sık sık hastalandığını belirtirken, bunu işten kaçmak için bir bahane olarak kullandıklarına dikkat çekiyor. Dr. Fink “Eğer bir insan hem işini sevmiyor ve yapmak istemiyor, hem de o iş sayesinde kazandığı para ve sosyal mevkiden vazgeçemiyorsa çatışma meydana gelir. Bunun sonucunda yaşanan kararsızlık insanı sinirli hale getirir. Sinirlilik hali uzun süre devam ederse psikolojik ve fizyolojik rahatsızlıklar görülmeye başlar” diyor.
Yaptığınız işten zevk alamıyor ve mutsuz bir şekilde çalışıyorsanız, işinizi hemen bırakmalısınız. İşinizden ayrılmak sandığınız kadar da zor değil, sadece ne istediğinize karar verin.
İlk olarak kendinize bazı hedefler belirleyin. Yapmak istediğiniz şey her ne ise bunun imkansız olmadığını bilmelisiniz, yeterki siz isteyin.
Hiçbir zaman kötümser olmayın. Hayatınızda ki güzellikleri, yaşadığınız mutlulukları ve kazançlarınızı düşünün.
Yapmak istediğiniz yeni iş için yetersiz olduğunuzu düşünüyorsanız, kendinizi geliştirmeye başlamalısınız. Yeteneğinizi geliştirecek kurslara kayıt yaptırabileceğiniz gibi bazı kitaplardan da yararlanabilirsiniz.
Yorgunluk Sizi Tüketmesin!
Yaşam kalitesinin azalmasına etken olan yorgunlukla baş etmek için öncelikli olarak bireyin kendisini ve sorunu tanımlaması gerektiği üzerinde duruluyor. Kişinin yorgunluğun esiri olmaması için etkin bir strateji geliştirmesi gerektiğini kaydeden uzmanlar, ''Yorgunluk sizi tüketmeden, siz onun üstesinden gelmenin yollarını arayın'' mesajını veriyor.
Çevresinide etkiler
Uzmanlar yorgunluğun, sistemli bir analizle sebelerinin bulunacağını vetedavi edilebileceğini belirtiyor. Yorgunluğun bireyin kendisini olduğu gibi çevresini de etkilediğini kaydeden uzmanlar, huzursuz, hırçın ve uyku sonrasında bile dinlenilemeyen yorgunluk tablosuna bir de aile bireyleriyle çalışma arkadaşları arasındaki iletişimsizlik eklendiğinde, sorunun boyutları çok daha fazla genişlediğini ifade ediyor.
İşyerindeki sorunlarda neden olabilir.
Sorunun üstesinden gelinemeyecek bir durum olmadığını kaydeden uzmanlar, yorgunluğun fizyolojik ve psikolojik sorunlardan kaynaklanabildiğine dikkat çekiyor. İş ortamının yorgunluk belirtilerinin ortaya çıkmasında en önemli etkenler arasında yer aldığı belirtilerek, işverenin davranışındaki olumsuzluklar, iş arkadaşlarının anlayışsızlığı, yönetime katılamama ve dengesiz ücret politikasının rahatsızlık riskini arttırdığını kaydetti.
alıntı
