İngilizce Fiiller ve Türkçeleri

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
OLUMSUZ CÜMLE

I I drink sage tea in the morning.(sabahları adaçayı içerim.)
You don’t I don’t drink sage tea in the morning.(sabahları adaçayı içmem.)

He Old people govern Turkey.(Türkiyeyi yaşlı insanlar yönetir.)
She doesn’t verb Old people don’t govern Turkey.(Türkiyeyi yaşlı insanlar yönetmez.)
It
My horse neighs at night.(atım gecelri kişner.)
We My horse doesn’t neighs at night.(atım gecelri kişnemez.)
You don’t
They They work on saturday.(onlar Cumartesi çalışırlar.)
They don’t work on saturday.(onlar Cumartesi çalışmazlar.)

My brother gets up very early.(kardeşim çok erken kalkar.)
My brother doesn’t get up very early.(kardeşim çok erken kalkmaz.)

My mother grates onions by crying.(annem ağlayarak soğan doğrar.)
My mother doesn’t grate onions by crying.(annem ağlayarak soğan doğramaz.)

I teach English.
I don’t teach English.

NOTE
İngilizcede birisi anlamına gelen somebody,someone,herkes anlamına gelen everybody,everyone,hiçkimse anlamına gelen nobody,noone kelimeleri 3. tekil şahıs kabul edilirler. Dolayısıyla somebody,someone, everybody,everyone, nobody,noone geniş zaman cümlesi içerisinde kullanıldıkları zaman fiile s takısı aldırırlar.

Everybody likes the sea. (herkes denizi sever.)

Nobody ve noone kelimeleri cümleyi kendibaşına olumsuz yaptıklarından cümle içerisinde kullanıldıkları zaman ayrıza don’t veya doesn’t olumsuz yardımcı fiillerini almazlar. Olumlu cümlelerdeki 3. tekil şahıslarda fiilin sonuna gelen s takısını doesn’t yardımcı fiili olumsuz cümlede kaldırdığından,nobody ve noone ile doesn’t ayrıca kullanılmayacağından nobody’nin özne olduğu geniş zaman cümlelerinde fiilin sonundaki s takısı devam eder.
Nobody swims in winter.(kışın kimse yüzmez.)

Never kelimeside kendi anlamıyla cümleyi olumsuz yapar.Nobody de anlatılan kurallar aynen geçerlidir.
I never drink milk.
She never drinks milk.
SORU CÜMLESİ

Do I *What do you do at the weekends?(haftasonları ne yaparsın?)
You I go fishing with my son. (oğlumla balığa giderim.)
Does He *Do you get up early in the mornings?(sabahları erken kalkarmısın?)
She verb Yes ,I do / No, I don’t
It
we
do you
they

Başbakan hergün güvercinlerini besler mi? Does the prime minister feed his pigeons everyday?
Yes , He does. / No, He doesn’t.

Fill in the blanks by using the given verbs in Simple Present
1.John sometimes ........... the ducks.(feed)(+) John bazebn ördekleri besler
2.Mary and I usually .......... in the mornings.(run)(+) Mary ve ben sabahları genellikle koşarız.
3.Steve .......... on Sundays.(work)(-)Steve Pazar günleri çalışmaz.
4.We .......... anybody in the elections.(vote)(-)Seçimde kimseye oy vermeyiz.
5. ..... You ........ your lynx at the weekends?(tickle) Sen vaşağını haftasonları gıdıklar mısın?
6.How often .......... You .......... to the cinema?(go) Hangi sıklıkta sinemaya gidersin?
7.My brother .......... tong in front of the Mental Hospital.(sell)kardeşim akıl hastanesinin önünde maşa satar.
8. Where .......... You .......... ? (live) Nerede yaşarsın?
9. Steve never .......... Physics.(study) Steve asla fizik çalışmaz.
10. How .......... your son go to scholl?(go) Oğlun okula nasıl gider?


(feeds,run,doesn’t work,don’t vote,tickle,do-go,sells,do-live,studies,does,make,postpones,doesn’t do,don’t wash,looks,play,don’t do,works,do,studies)

NOTE
Who İngilizcede Whom’un da görevini yaparak kim anlamının haricinde kimi,kime kelimelerinin de anlamını üstlenir.
Who soru kelimesinin kim anlamın geldiği durmlarda özne belli olamıyacağından , who’dan sonra does-do kullanılamaz. Böyle bir cümle olumlu düz cümleymiş gibi düşünülür. Who cümlenin öznesiyiş gibi bir yapı oluşturulur. Tekil özne olarak kabul edilir. Kendisinden sonra hemen fiil gelir. Fiil s takısı alır.
*Who works in your family? Ailende kim çalışır?
Ancak who kelimesinin kimi ya da kime anlamlarına geldiği durumlarda özne belli olacağından normal soru cümle yapısı oluşturulur.
*Who do you visit at the weekends? haftasonları kimi ziyaret edersiniz?
Nerede yaşarsın? Where do you live? (I live in Istanbul)
Nerede çalışırsın? Where do you work? (I work in EMI)
İşe nasıl gidersin? How do you go to work? (I go to work by bus.)
Boş zamanlarında ne yaparsın? What do you do in your free time?
Ne kadar sık sinemaya gidersin? How often do you go to the cinema?

WHAT KIND OF.......?

What kind of books do you read? (Ne tür kitap okursun?)
I read novels.(Roman okurum.)
What kind of films do you watch? (Ne tür filmler seyredersin?)
I watch adventure films(macera) / horror(korku)/science-fiction(bilim-kurgu)/actions
What kind of programs do you like? (Ne tür programlar seversin?)
I like documentaries(belgesel) / tv series(tv dizileri)/ news(haberler)
What kind of music dou yuo like? (Ne tür müzik seversin?)
I like classical music/ jazz/rock/pop/folk music
What kind of sports do you like? (Ne tür sporları seversin?)
I like team sports(takım sporları)/water sports(su sporları)/wrestling(güreş)/pole-vault(sırıkla atlama)/javelin(cit atma)/ice-skating(buz pateni)/weight-lifting(halter)
What kind of people do you like? (Ne tür insanlardan oşlanırsın?)
I like brave(cesur)/easy-going(uysal)/hard working(çalışkan)/bust(açıksözlü)/honest (dürüst)
What kind of food do you like? (Ne tür yemeklerden hoşlanırsın?)
I like sea food(deniz ürünleri) / meat (et)/ vegetables(sebze) / desserts (tatlı)

DAYS MONTHS SEASONS(mevsimler)
Monday January Spring : ilkbahar
Tuesday February Summer : yaz
Wednesday March Autumn,Fall : sonbahar
Thursday April Winter : kış
Friday May
Saturday June
Sunday July
August
September
October
November
December

LIKE (Hobi olarak severim)


I like cartoons
My brother likes tennis

I like swimming.
(Yüzmeyi severim)

Mary likes cooking.
(Mary yemek pişirmeyi sever)

My father likes playing backgammon very much.
(Babam tavla oynamayı çok sever)

I quite like travelling.
(Ben seyahat etmeyi oldukça severim)

I don’t like cooking.
(Yemek pişirmeyi sevmem)

at all = Hiç (cümleyi olumsuz yapmaz.)

I don’t like singing songs at all.
(Şarkı söylemeyi hiç sevmem)

My mother doesn’t like gossipping at all.
Annem dedikodu yapmayı hiç sevmez.

Do you like playing tennis?
Tenis oynamayı severmisin?


alıntı
 
Üst