İhzâr ne demektir?

ma'vera

Emektar
Özel Üye
İhzâr:
Hazır etmek. Hazırlamak.
* Huzura getirmek. Derpiş etmek.
* Mahkemeye gelmeyenleri cebren getirme müzekkeresi.
(Demek, Ona şâyeste, dâimî, berkarar, zevâlsiz, muhteşem bir diyâr-ı âher var, başka bâkî bir memleketi vardır. Bizi onun için çalıştırır. Oraya dâvet eder ve oraya nakledeceğine, zâhirden hakikate geçen ve kurb-u huzuruna müşerref olan bütün ervâh-ı neyyire ashâbı, bütün kulûb-u münevvere aktâbı, bütün ukûl-ü nurâniye erbâbı şehâdet ediyorlar ve bir mükâfat ve mücâzât ihzâr ettiğini müttefikan haber veriyorlar ve mükerreren pek kuvvetli vaad ve pek şiddetli tehdit eder, naklederler. S.)

İhzârât:
İhzar. C.) Hazırlıklar, hazırlanmalar.


İhzâren:
Huzura getirerek. Birini mahkemeye dâvet ederek.
* Hazırlayarak, ihzar ederek.


İhzâriye:
Aleyhine açılan dâva münasebetiyle getirilen şahıslardan, gönderilen mübaşir veya muhzirin masrafı karşılığı olarak tahsil edilen para. İhzariyeye mübaşir ve muhzirin at ve araba masrafından başka yemek, içmek gibi şahsî masrafları da ilâve edilirdi.
* Birinin mahkemeye çağrılması için yazılan yazı.


K:Yeni Lûgat
 
Üst