Hüzün senesi Şiiri

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
Hatice validemiz radıyallahü anha,

Yok idi hatunlardan akıllı ondan daha.



Hem cemal, hem kemali üstün idi herkesten,

Asil ve temiz idi, haseb ile neseb’ten.



Şereflendikten sonra Resul’ün nikahıyla,

Kıymeti, bir kat daha yükselip oldu a’la.



Hazret-i Peygambere, Allahü teâlâdan,

(İslamı tebliğ eyle!) emri geldiği zaman,



Resulullah, hemence başladı tebliğine.

İlk önce Hatice’yi davet etti dinine.



O dahi, en ufak bir tereddüt göstermeden,

Allah'ın Resulünü tasdik etti gönülden.



Kadınlardan, Resul’e iman eden ilk önce,

Hatice validemiz olmuş oldu böylece.



O Server, o gün onu yanlarına aldılar.

Hira mağarasının yakınına vardılar.



Geldiler Cebrail'in akıttığı çeşmeye.

Tarif etti abdesti, hazret-i Hatice'ye.



Resulullah'ın kalbi, incinseydi bir şeyden,

Hazret-i Hatice’ye söylerdi önce hemen.



Zira yoktu o vakit gidecek başka yeri.

Onun tesellisiyle rahatlardı kalpleri.



Allah'ın Resulü’ne çok hizmet ettiğinden,

Rabbimiz de hoşnut ve razıydı kendisinden.



Hatta selam gönderdi Rabbimiz bir gün ona.

Kavuştu böylelikle Rabbin iltifatına.



Resul’ün dert ortağı, zevcesi ve sırdaşı,

Ve yirmi dört senelik bir hayat arkadaşı,



Olan asil ve temiz, o hazret-i Hatice,

Vefat etti nihayet hicretten üç yıl önce.



Ramazanda, altmışbeş yaşında etti vefat.

Elleriyle defnetti onu Fahr-i kainat.



Onun ayrılığına pek fazla üzülmüştü.

Hatta Ebu Talip de aynı sene ölmüştü.



Resulullah o sene, pek çok üzüldüğünden,

(Senet-ül hüzün) dendi o seneye bu yüzden.



Özellikle hazret-i Hatice’nin vefatı,

Üzüntüye boğmuştu Server-i kainatı.



Çünkü herkesten önce, o iman eylemişti.

Resul-i müctebayı, ilk o tasdik etmişti.



Herkes eza ederken Allah'ın Habibine,

O, ferahlık verirdi Onun nurlu kalbine.



Hem dahi nesi varsa, malı, mülkü, serveti,

Din-i islam uğrunda harcayıp feda etti.



Ayrıca gecesini, katarak gündüzüne,

Severek hizmet etti Allah’ın Resulüne.



Onu, bir kere bile katiyen üzmemişti.

Ve hatta hatırından bile geçirmemişti.​
 
Üst