Hüsn-ü istimal:
İyi ve güzel kullanma.
(İkinci İşaret: Dünyada meşrû bir sûrette nefsine muhabbet, yani, mehâsinine binâ edilen muhabbet değil, belki noksaniyetlerini görüp tekmil etmeye binâ edilen şefkat ile onu terbiye etmek ve onu hayra sevk etmek neticesi, o nefse lâyık mahbubları Cennette veriyor. Nefis, mâdem dünyada hevâ ve hevesini Cenâb-ı Hak yolunda hüsn-ü istimâl etmiş, cihazâtını, duygularını hüsn-ü sûretle istihdam etmiş; Kerîm-i Mutlak, ona dünyadaki meşrû ve ubûdiyetkârâne muhabbetin neticesi olarak, Cennette, Cennetin yetmiş ayrı ayrı enva-ı zînet ve letâfetinin numûneleri olan yetmiş muhtelif hulleyi giydirip, nefisteki bütün hasseleri memnun edecek, okşayacak yetmiş envâ-ı hüsün ile vücudunu süslendirip, herbiri ruhlu küçük birer Cennet hükmünde olan hûrileri o dâr-ı bekâda vereceği, pekçok âyât ile tasrih ve ispat edilmiştir.S.)
Hüsn-ü makta':
Edb: Bir manzumenin, bilhassa gazellerin son beyti demek olan "makta" dan evvelki beyit.
Hüsn-ü matla':
Edb: Bir gazelin ikinci beyti.
K:Yeni Lûgat
İyi ve güzel kullanma.
(İkinci İşaret: Dünyada meşrû bir sûrette nefsine muhabbet, yani, mehâsinine binâ edilen muhabbet değil, belki noksaniyetlerini görüp tekmil etmeye binâ edilen şefkat ile onu terbiye etmek ve onu hayra sevk etmek neticesi, o nefse lâyık mahbubları Cennette veriyor. Nefis, mâdem dünyada hevâ ve hevesini Cenâb-ı Hak yolunda hüsn-ü istimâl etmiş, cihazâtını, duygularını hüsn-ü sûretle istihdam etmiş; Kerîm-i Mutlak, ona dünyadaki meşrû ve ubûdiyetkârâne muhabbetin neticesi olarak, Cennette, Cennetin yetmiş ayrı ayrı enva-ı zînet ve letâfetinin numûneleri olan yetmiş muhtelif hulleyi giydirip, nefisteki bütün hasseleri memnun edecek, okşayacak yetmiş envâ-ı hüsün ile vücudunu süslendirip, herbiri ruhlu küçük birer Cennet hükmünde olan hûrileri o dâr-ı bekâda vereceği, pekçok âyât ile tasrih ve ispat edilmiştir.S.)
Hüsn-ü makta':
Edb: Bir manzumenin, bilhassa gazellerin son beyti demek olan "makta" dan evvelki beyit.
Hüsn-ü matla':
Edb: Bir gazelin ikinci beyti.
K:Yeni Lûgat