Her Derde Deva Üzüm

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
BİNBİR DERDE DEVA ÜZÜM

Arkeolojik bulgulara göre üzümün vatanı Anadolu’dur. Çünkü bu bulgular İ. Ö. 4000-3500 yıllarına kadar uzanır. Ayrıca Anadolu tarihinde Hititlerden bu yana üzümün kutsanmadığı bir uygarlık yoktur. Ülkemizin hemen hemen bütün illerinde yetişen üzümün en meşhur olduğu yöreler; Aydın, Denizli, Elazığ, Erzincan, Gaziantep, İzmir, Manisa ve Tekirdağ’dır. Ülkemizde en çok tüketilen meyve olan üzüm, ekonomik açıdan olduğu kadar beslenme ve sağlık açısından da son derece önemli bir gıdamızdır. Üzüm ve üzümden elde edilen gıdalar zengin bileşimleriyle sağlıklı ve dengeli beslenmeye (özellikle büyüme çağındaki çocuk ve gençler için) katkı sağlarlar. Üzümün insan beslenmesindeki rolü çok eskiden beri bilinmektedir. Üzüm değerlendirme şekillerinin farklı olusu kuskusuz üzümden üretilen ürünlerin besin değerlerinin de farklı olmasına neden olmaktadır.

Şarabın hammaddesi olan üzümün, mitolojide tanrıların içkisi olarak kabul edilmesine ve Tevrat, İncil ve Zebur’da şaraptan kutsal içki olarak bahsedilmesine bağlı olarak yapılan araştırmalarda üzümün Türk kültür ve mitolojisinde; güzellik, bereket, kan, can, aşk ve sağlığın sembolü olduğu tespit edilmiştir.

Üzüm, yüksek seker içeriğinden dolayı, kalori değeri yüksek bir besin maddesidir. Ayrıca, mineral maddelerden kalsiyum, potasyum, sodyum ve demir yönünden zengin olduğu gibi, bazı vitaminler (A, B1, B2, Niasin ve C vitaminleri) yönünden de önemli bir kaynak olarak kabul edilmektedir. Üzümün bileşimi üzerine basta üzüm çeşidi olmak üzere toprak ve iklim koşulları, uygulanan teknik ve kültürel işlemler ile özellikle olgunluk derecesi vb. faktörler etkilidir. Genel olarak üzümlerin bileşiminde su, sekerler, organik asitler, fenol bileşikleri, pektik maddeler, aroma maddeleri, azotlu maddeler, enzimler, vitaminler ve mineraller bulunur.

Üzüm içerisinde bulunan glikoz ve früktoz gibi basit sekerler sayesinde güçlü bir enerji kaynağıdır. Bu yüksek enerji sayesinde özellikle iştahsız çocuklarda üzüm suyu tüketimi gözle görülür bir etkiye sahiptir. Bununla birlikte, içerdiği vitaminler, mineraller, aminoasitler ve antioksidan fenolik bileşikler nedeniyle sağlıklı ve dengeli beslenmede mutlaka tüketilmesi gereken gıdalardan birisidir. Üzüm bağışıklık sistemini kuvvetlendirmekte, böbrek ve karaciğerin işlevini artırmakta, karaciğer hastalıkları ve kansızlığın tedavisinde etkili olmaktadır. Aynı zamanda kanın temizlenmesine, vücutta biriken zararlı maddelerin dışarı atılmasına, yağlı bileşiklerin kılcal damarlarda birikmesini engelleyerek ve kanı sulandırarak kalp damar sisteminin düzenli çalışmasına yardımcı olur. İçerdiği resveratrol maddesi sayesinde kansere karsı vücudu korumakta görev almaktadır. Vücudu virüslere karsı dirençli hale getirir. Kabuk ve çekirdekleri mideye zarar vermeden sindirimi hızlandırır ve bağırsak sisteminin çalışmasını düzenler. Her gün tüketilen üzüm suyunun, hücrelere zarar veren bileşenlerin düzeyini azalttığı belirtilmektedir. Üzüm suyunun kalp hastalıklarına karsı koruyucu etkileri de vardır.

Üzümün kendisi gibi çekirdeğinin de yararları üzerine söylenecek o kadar çok şey var ki… Son zamanlarda yapılan çalışmalar üzüm çekirdeğinin tespit edilebilmiş en güçlü antioksidan olduğunu, bunun yanında insan sağlığı açısından birçok faydalı madde içerdiğini ortaya koymuştur. Üzüm çekirdeğinin damar sertliğini önlediği, hipertansiyon, kalp krizi ve felç olasılığını düşürdüğü bildirilmiştir. Üzüm çekirdeği sürekli bilgisayarın basında olan kişilerin göz sağlığının korunmasında da önemlidir. Aynı zamanda DNA hasarını azaltarak kanser oluşum riskini de düşürmektedir. Aynı zamanda üzüm çekirdeği sürekli bilgisayar başında oturan kişilerde göz sağlığını korunmasında da önemli rol oynar. Üzüm çekirdeğinin sağladığı diğer yararlar arasında ise, cildin bağ dokusunda bulunan kollajeni sağlamlaştırması, histamin salgısını azaltarak alerjiyi önlemesi, iltihabi prostaglandinlerin sentezini azaltarak romatizmal hastalıkları iyileştirmesi, bağ dokusunu güçlendirmesi, cildi daha sıkı ve elastiki yapması, daha az kırışıklığa neden olan kan damarlarını genişletmesi, allerjilerin ve saman nezlesinin bitkisel tedavisinde kullanılması, bağışıklık sistemini desteklemesi, cilt hastalıklarında besin takviyesi olarak kullanılması sayılabilir.

Üzüm çekirdeğinin tansiyonu ve onun sonuçlarını düzenlemeye yardımcı olabileceği de belirtilmektedir. Araştırmaların gösterdiğine göre, yüksek tansiyonlu insanlar genellikle çok geçirgen olan, zayıf kılcal damarlara sahiptirler. Bu da onların kılcal damar kanaması geçirme ve göz retinasındaki kan damarlarının yırtılma olasılıklarını artırır. Araştırmalarda üzüm çekirdeğinin yüksek tansiyonlu deneklerde kılcal damarları güçlendirdiği saptanmıştır..

Ayrıca üzüm çekirdeği ve kabuğundaki polyphenoller ve resveratrol sayesinde üzüm cilt sağlığı için de büyük önem taşımakta, günümüzde kozmetik alanında kullanımı giderek yaygınlaşmaktadır.

Tüm bunların ışığında, güzellikten kansere alerjiden kalp-damar hastalıklarına kadar birçok hastalıktan korunmak için, üzüm, üzüm suyu, pekmez ve benzeri türevlerinin yeterli miktarda ve sıklıkta tüketiminin olumlu etkileri olacağı kesindir. Mevsiminde taze üzüm tüketiminin yanı sıra her gün 1 yemek kaşığı kuru üzüm veya bir bardak üzüm suyu tüketimi hem bütün bu olumlu etkileri bakımından hem de diyetimize farklı bir tat katmak açısından önerilebilir.

Kimler kullanmalı?

•Kan damarları için yardıma ihtiyaç duyduğunu düşünenler
•Cildindeki kırışıklıklar günden güne fazlalaşanlar
• Cildi cansız ve solgun görünenler
•Cinsel yaşantısında kendini yetersiz hissedenler
• Kalple ilgili sorunları olanlar
• Ani kalp krizi riski olanlar
•Görme gücünde yaşlanmaya bağlı bozulma olanlar
•Şişlikler ve allerjik ödemlerde
•Yüksek tansiyonu olanlar
•Kolayca kanama ve morarma eğilimi olanlar
•Daha önce kanamaya bağlı felç geçirenler
•Şeker hastalığı olanlar
•Varis ve hemoroid gibi soruları olanlar
 
Üst