fiilî dua kavramı nereden çıkmıştır?

sultan_mehmet

© ◄ كُن فَيَكُونُ ►
Yönetici
Forum Administrator
Soru
Dua konusunda kavlî duayla birlikte "fiilî dua"nın da kabul için gerekli olduğu söyleniyor. Pekala, bu "fiilî dua" kavramı nereden çıkmıştır? Kur'an'da ya da hadiste yeri var mıdır; yoksa sadece kavlî dua ile istenilenin gerçekleşmediği -pek tabii olarak- tecrübe edilip de mantıken mi böyle bir kavram ortaya çıkarılmıştır? Öyleyse kime aittir bu kavram? Vereceğiniz bilgiler vesilesiyle Allah sizden razı olsun.

Cevabımız

Değerli Kardeşimiz;


Fiilî duanın varlığını gösteren bir çok kaynak vardır:

a. Aklî kaynak: Allah, Hakim isminin gereği olarak, yeryüzünde meydana gelen tüm olayları belli sebeplere bağlamıştır. Dünyadaki ve evrendeki her şey Allah'ın koyduğu kanun ve kurallara göre işler.

Gözün görmesi için güneşin olması ve gözün de görebilecek kabiliyette olmasının gereği açık bir gerçektir. Evlenmek çocuk sahibi olmak için atılan fiilî bir duadır. Bir insanın üniversite imtihanına girmek için form doldurması, dershaneye gitmesi, ders çalışması bir duadır. Susayan bir kimse, suyu ister ama suyun önüne gelmesini beklemez, gider suyu bardağına koyar ve sonra suyu içer. Yani Allah'tan istediği şeyin gerçekleşmesi için Allah'ın kendisine öğrettiği sebepleri ve kanunları elinden geldiği kadar yerine getirip sonucunu Allah'tan bekler.

b. Kur’anî kaynak: Pek çok ayette insanların çalışması ile alacağı sonuç ilişkisine dikkat çekilmiştir. Bu çalışma fiilî bir dua manasına gelir. “İnsan için ancak çalışmasının karşılığı vardır” (Necm,53/39) mealindeki ayette bu fiilî duanın önemine işaret edilmiştir.

“Şimdi düşünsenize o akıttığınız meniyi! Onu yaratıp insan haline getiren siz misiniz, yoksa Biz miyiz?” (Vakıa, 56/58-59) mealindeki ayetlerde “meninin insana ait olduğu” vurgulanmakla, insanın yaratılması için bunun bir fiilî dua olduğuna işaret edilmiştir.

Yine aynı surenin “Ektiğiniz tohuma baksanıza! Siz mi onu yetiştiriyorsunuz Biz mi? (Vakıa, 96/63-64) mealindeki ayetlerinde de “tohumun ekilmesi” insana ait bir iş olarak gösterilmesi, onun bir fiilî dua olduğunu göstermektedir. Bu konuda daha başka ayetler de misal olarak verilebilir.

c. Nebevî kaynak: Hadislerde de bu konuda açık bilgiler vardır.

Amr b. Ümeyye ed_Damrî anlatıyor: Resulullah(a.s.m)’a “Ey Allah’ın resulü! Ben devemi salıverir ve Allah’a tevekkül ederim” deyince “Hayır, onu önce bağla sonra tevekkül et” buyurdu. (Mecmau’z-Zevaid, 10/303) Bu hadis, önce hayvanı bağlamayı emretmekle fiilî duayı önermektedir.

Devesi hasta olduğunu ve ona dua ettiğini söyleyen bir sahabiye Peygamberimizin(a.s.m) “duana biraz da katran ekle..” manasına gelen sözleri meşhurdur. Burada da kavlî duaya fiilî duanın da yapılmasının gereğine işaret edilmiştir.


Demek ki fiili dua, bir insanın sözlü dua ederek istediği şeyi, elinden gelen tüm gayreti gösterip, o işin gerçekleşmesi için gereken herşeyi yerine getirerek istemeye devam etmesidir. Çünkü bir şeyi gerçekten isteyen kişi onun için hem sözlü, hem de fiili duayı yerine getirmelidir.

İlave bilgiler için tıklayınız:

Duanın yapılış şekli nasıl olmalıdır, makbul dualar nelerdir ve ne zaman dua edilmelidir?

Kuran’da bütün dualara cevap verileceği belirtiliyor. Halbuki dualarımızın çoğu kabul olmuyor?

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet Editör
 
Üst