Cünüpken neler yapılabilir?

ma'vera

Emektar
Özel Üye
Yahudi ve Hristiyanların kestiklerini ve pişirdiklerini yememiz caiz ve helal olduğuna göre, cünüp olan bir kimsenin kestiğini ve pişirdiğini yemek elbette daha önce caiz ve helal olur. Gusül abdesti olmadan yapılan yemeğin yenmesi caizdir.
Cünüp olanların yaptığı bazı şeyler vardır ki, bunlar kendileri için mubahtır. Ancak en kısa zamanda gusül almak iyidir. Özellikle bir namaz vakti geçirmeden yıkanmak ise farzdır. Bununla beraber cünüp olarak yemek içmek, uyumak haram değildir. Konuyu haram ve helal noktasından değerlendirmek böyledir.

Cünübün uyuması:

Gudayf ibnu'l- Haris şöyle anlatıyor:
"Hz. Âişe (ra)'ye: "Rasulullah (s.a.v.) cenabetten gecenin başında mı yıkanırdı, sonunda mı?" diye sordum. Hz. Âişe (r.a.) şöyle cevapladı: "Bazen başında, bazen de sonunda yıkanırdı."Ben: "Allahuekber! Bu konuda genişlik veren Allah'a hamd olsun." dedim."(1)
Hz. Aişe (r.a.)'nin bir rivayeti de şöyledir:
"Rasulullah, cünüpken uyur ve suya hiç dokunmazdı." (2)
Hz. Ömer (ra), geceleyin cünüp olduğunu (ne yapacağını) sordu. Rasulullah (s.a.v.):
"Abdest al, uzvunu yıka, sonra uyu." dedi.(3)
Bu delillere göre, cünüp olan kimsenin uyumadan önce abdest alması daha uygundur. Bu arada şunu da unutmadan söylemek gerekir: Bu uyuma işi namaz vaktinin geçirilmemesi şartına bağlıdır.

Cünübün yemesi ve içmesi:

Cünüpken insanların yeme ve içmesinin nasıl olacağını yine Rasulullah (s.a.v.)'ın sünnetinden öğrenelim. Rasulullah (s.a.v.), cünüpken yemek ve içmek istediğinde ellerini yıkar ve sonra yer içerdi.(4)

"Peygamber (s.a.v.), cünüpken yemek yemek veya uyumak istediği zaman abdest alırdı."(5)
Cünüp olan kimsenin yemek içmek için sadece ellerini yıkaması yeterlidir, ancak abdest alması daha iyi olur.

Cünüp olan kimseyle oturmak:

Cünüp olan kimse diğer insanlarla oturabilir. Ancak dinimizce uygun olan hemen yıkanmasıdır. Ebu Hureyre (r.a.)'nin anlattığına göre, Rasulullah (s.a.v.), Medine sokaklarından birinde kendisine rastlamıştı. Ebu Hureyre bu sırada cünüp olduğu için, Rasulullah (s.a.v.)'in yanından sıvışıp gitti ve yıkandıktan sonra da geldi. Rasulullah (s.a.v.) onun geldiğini görünce sordu:
"Ey Ebu Hureyre, neredeydin?" O da cevab verdi:
"Ben cünüp idim, pis pis yanınızda oturmak istemedim." Bunun üzerine Rasulullah (s.a.v.) şöyle dedi:
"Sübhanallah! Müslüman pis olmaz."(6)

Cünüp olana dokunmak:

Cünüp olan kimseye dokunmanın hiçbir sakıncası yoktur. Bu konuyla ilgili olarak şu hadisi delil olarak gösterebiliriz: Huzeyfe bin el- Yemân, bir gün Rasulullah (s.a.v.) ile karşılaştı. Peygamberimiz (s.a.v.) onunla musafaha etmek için ona doğru elini uzattı. Huzeyfe cünüp olduğunu söyledi. Rasulullah (s.a.v.) de bunun üzerine şöyle dedi:
"Mü'min necis olmaz."(7)
Cünüp olan kimselerin yukarıda zikrettiğimiz şeyleri belli ölçüler içinde yapmasında bir sakınca yoktur. Yani cünüp olanın yemesi, içmesi, uyuması, toplum içinde bulunması mubahtır. Ancak mü'minin hem maddî hem de manevî olarak her zaman temiz olması gerekir.

Üzerindeki yükleri, ağırlıkları kaldırıp atması lazımdır. Bunun için ilk fırsatta, geciktirmeden gusül abdestini almak en iyisidir. Su bulunamadığı takdirde teyemmüm alarak bu yükten kurtulmak mümkündür. Teyemmümle ilgili bilgi almak için ilmihallere bakmanız yeterlidir.

Sonuç olarak, gusüle ihtiyacı olan erkek veya kadın her Müslümanın zaman geçirmeden bu işi yapması en doğru harekettir. Yine çocuklara bu konuda (guslün alınışı) bilgi vermek, gusül gerektiren hallerle ilgili bilgilenmelerini sağlamak için yeterli kitab ve kaynak eserin temin edilmesi çocukların eğitimi açısından yararlı olacaktır.

Dipnotlar:

1. Buhârî, Gusl 25, 27; Müslim, Hayz 21; Ebu Dâvud, Taharet 88, 90, Salât 343; Tirmizî, Taharet 87; Nesâî, Taharet 163, 164,165, Gusl 4, 5; Muvatta, Taharet 77
2. Ebu Dâvud, Taharet 88, 90
3. Buhârî, Gusl 25,27; Müslim, Hayz 25; Ebu Dâvud, Taharet 87; Nesâî, Taharet 167; Tirmizî, Taharet 88; Muvatta, Taharet 76
4. Nesâî, Taharet 163-166
5. Nesâî, Taharet 163
6. Buhârî, Gusl 23, 24; Müslim, Hayz 115; Ebu Dâvud, Taharet 97; Tirmizî, Taharet 89; Nesâî, Taharet 172
7. Nesâî, Taharet 172.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
 
Üst