Cüneyd-i Bağdadi Hazretlerinden Şükrün Tarifi

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
Cüneyd-i Bağdâdî Hazretleri henüz yedi yaşındayken, hocası ve aynı zamanda da dayısı olan Sırrî-yi Sekatî (radıyallahü anh) ile berâber hacca gitmişti. Mescid-i Haram'da dört yüz kadar ulemâdan büyük zât toplanmış, şükür hakkında konuşuyorlardı. Herkes şükür hakkında bir şeyler söylüyor, şükre kâmil bir târif getirmeye çalışıyorlardı. Uzun konuşmalar sonunda dörtyüz değişik fikir çıkmasına rağmen, herkesi tatmin edecek bir şey söyleyebilen olmamıştı.

Sırrî-yi Sekatî bir de yanındaki Cüneyd-i Bağdâdi'ye sordu. 'Mâdem ki buradasın, sen de bir şeyler söyle' dedi. Cüneyd-i Bağdâdî Hazretleri, 'Şükür, Allah-ü teâlâ'nın ihsan ettiği nimet ile O'na isyân etmemektir.' buyurdu. Orada bulunanların hepsi şaşırıp, 'Seni tebrik ederiz, maksadı en güzel sen târif ettin. Ancak bu kadar târif olurdu.' dediler
 
Üst