Arefe gününü

Nurun Ala Nur

Düzenleyici
Moderator
Ebu Katade Radiyallâhu Anh anlatıyor:

Resulullah Sallallâhu Aleyhi Vesellem şöyle buyurmuştur:

“Arefe günü tutulan orucun, geçen yılın ve gelecek yılın günahlarına keffaret olacağına Allah’ın rahmetinden ümidim var.”
(Tirmizî, Savm: 46; İbni Mâce, Sıyâm: 40; Müslim, Sıyâm: 196)
__________________

Arefe günü tutulan oruç, bin gün [nafile] oruca bedeldir. [Taberani]
__________________

Arefe gününü ibadetle, zikirle, tefekkürle geçirmeli, insanlara iyilik etmeye çalışmalı! Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Arefe gününe hürmet edin! Arefe, Allahü teâlânın kıymet verdiği bir gündür.) [Deylemi] (Hürmet etmek, günah işlememekle olur.)
__________________

Arefe günü, kulağına, gözüne ve diline sahip olan mağfiret olur. [Taberani]
__________________

Bugünü fırsat bilip dua etmeli! Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Duanın faziletlisi, Arefe günü yapılanıdır.) [Beyheki]
__________________

Şeytan, Arefe gününden başka bir günde daha zelil, rezil, hakir ve kinli görülmez.[İ. Malik]
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
[h=1]AREFE GÜNÜNÜN FAZİLETİ[/h]
Peygamber Efendimiz (s.a.v) buyurdular:
“Allâh katında arefe gününden daha fazîletli hiçbir gün yoktur. Arefe gününde Allâhü Teâlâ rahmeti ile dünyâ semâsına tecellî eder, yer halkı ile gökteki meleklere karşı iftihar edip şöyle buyurur: 'Kullarıma bakınız. Azâbımı görmedikleri hâlde rahmetimi umarak, her dar yoldan terli olarak toz toprak içerisinde, saçları dağınık bir vaziyette bana geldiler. Kullarımın cehennem azâbından kurtulup bağışlanmaları en çok arefe gününde olur.'
“Şeytanın arefe gününden başka hiçbir günde daha zelîl, daha hakîr, daha küçük ve daha öfkeli görüldüğü olmamıştır. Bu, arefe gününde Allâh’ın rahmetinin inmesinden ve Allâh’ın günâhları bağışlamasındandır. Bir de Bedir Muhârebesi’nde böyle görülmüştür. Çünkü şeytan o zaman, Cebrâil Aleyhisselam’ı (düşmana karşı) melekleri saf yaparken görmüştü.”
“Kim ki arefe gününde Allâh’tan dünyâ ve âhirete âit bir hâcetini isterse, Hz. Allâh onu yerine getirir.”
Rasûlullâh Efendimiz (s.a.v.) arefe günü akşamı ümmeti için duâ ettiler. Duâsına şöyle icâbet edildi: “Zulmederek başkasının hakkını alanlar hâriç bütün ümmetin affedildi. Muhakkak ben, mazlumun hakkını zâlimden alıcıyım.”
Peygamber Efendimiz (s.a.v) “Yâ Rabbi! Dilersen mazluma cennetini verir, zâlimi de mağfiret edersin” diye ilticâ ettiler. Arefe akşamı buna cevap verilmedi. Sabah olunca Rasûlullâh Efendimiz (s.a.v.) duâsını Müzdelife’de tekrar ettiler. Orada “İstediğin verildi” buyuruldu. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz (s.a.v.) güldü. Onun güldüğünü gören Hz. Ebûbekir ve Hz. Ömer (r.anhüma) sebebini sordular.
Peygamber Efendimiz (s.a.v) “Muhakkak Allâh'ın düşmanı İblis duâmın kabulünü ve ümmetimin mağfiret olduğunu öğrenince gâyet perişan bir vaziyette yerden toprak alıp başına saçıyordu. Onu böyle görünce güldüm.” buyurdular
 
Üst