Aöf muhasebe ve finans yönetimi-Etkin Piyasalar Hipotezi

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
Rasyonel bekleyişler kuramının hisse senedi piyasalarındaki temel sonuçlarını ve fiyatların davranışı ile ilgili temel öngörülerini açıklayabilmek

Para ekonomisi ile ilgilenen iktisatçılar rasyonel bekleyişler hipotezini geliştirirken, finansal piyasalarla ilgilenen iktisatçılar da finansal piyasalarda bekleyişlerin oluşumuna ilişkin benzer bir teori üzerinde çalışmaktaydılar. Finansal piyasalar için geliştirilen bu yaklaşım rasyonel bekleyişler yaklaşımı ile aynı sonuca ulaşmaktaydı: Finansal piyasalardaki beklentiler mevcut tüm enformasyonun kullanılması ile yapılan optimal tahminlere eşittir. Finansal piyasalarla ilgili bu hipoteze Etkin Piyasalar Hipotezi şeklinde farklı bir isim konsa da, bu teorik yaklaşım menkul kıymetlerin fiyatının belirlenmesinde rasyonel bekleyişler hipotezinin uygulanmasından başka bir şey değildir.

Etkin Piyasalar Hipotezine göre, bir varlığın fiyatı, bu varlığın değeri ile ilgili mevcut tüm enformasyonu yansıtır. Bunun ne anlama geldiğini bir örnekle açıklamaya çalışalım. Aşağıda yer alan Şekil 6. 1, X hisse senedinin geçmiş iki yıllık ve bugünkü fiyatını yansıtıyor olsun (t-2, t-1 ve t). Dikkat ederseniz hisse senedinin fiyatında pozitif (artan) bir trend söz konusudur. Hisse senedinin iki yıl önceki (t-2) fiyatı 5000 TL iken, geçen yıl (t-1) 10000 TL’ye ve içinde bulunulan yılda (t) 20000 TL’ye yükselmiştir. Finansal piyasalardaki genel eğilim bu artışın önümüzdeki yılda (t+1) da devam edeceği ve fiyatın 40000 TL’ye çıkacağı şeklindedir. Trendin uzatılması ile yapılan bu tahmin, şekilde trend doğrusunun kesikli çizgilerle işaretlenen bölümü ile gösterilmektedir.

r2taryzc670.gif



Etkin Piyasalar Hipotezi, piyasadaki 20000 TL’lik mevcut fiyatın bu hisse senedinin değeri ile ilgili mevcut tüm enformasyonu yansıttığını ifade etmektedir. Buna göre, şekildeki gibi bir trend çizerek hisse senedinin gelecekteki fiyatını tahmin edip kazanç elde etmek söz konusu olamaz. Zira diğer yatırımcılar da bizim çizdiğimiz bu grafiği çizebilirler ve hisse senedinin gelecek yıl 40000 TL’ye satılacağını kolayca tahmin edebilirler. Eğer gelecek yıl bu hisse senedinin 40000 TL’ye satılacağı herkesçe tahmin edilebiliyorsa, gerçekten bugün 20000 TL fiyatla satılıyor olacağını düşünebilir misiniz? Eğer herkes bunun mümkün olabileceğini düşünüyorsa, hisse senedini bugün satın alarak %100 getiri elde edebileceğini biliyor demektir. Ancak, siz ve diğer yatırımcılar bu hisse senedini satın almaya başladığında fiyat yükselecek ve getiriniz düşecektir. Fiyattaki artış söz konusu aşırı getiri ortadan kalkıncaya dek devam eder.

Daha genel bir ifade ile Etkin Piyasalar Hipotezi, riske göre düzeltilmiş beklenen getiri oranının tüm varlıklar için eşit olacağını öne sürmektedir. Bir diğer deyişle, bu hisse senedinden elde etmeyi beklediğiniz getiri benzer risk özelliklerine sahip başka bir varlıktan elde edebileceğiniz getiriye eşit olmak durumundadır. Bunun nedeni çok açıktır: Bir varlık aynı risk özelliklerine sahip bir başka varlıktan daha yüksek getiri sağlıyorsa, yatırımcılar hızla getirisi yüksek olan bu varlığı satın almaya yönelirler. Bu da söz konusu varlığın fiyatını yükseltirken elde edilmesi beklenen getirinin azalmasına neden olur. Bunun en iyi örneklerinden birisi faiz oranlarının vade yapısını incelerken ele aldığımız bekleyişler hipotezidir. Hatırlarsanız, uzun vadeli bir tahvili elde tutarak elde etmeyi beklediğiniz yıllık getiri, bu süre içinde kısa vadeli tahvilleri tutarak elde etmeyi beklediğiniz ortalama yıllık getiriye eşit olmaktaydı. Bu durum, etkin piyasalar hipotezinin işaret ettiği bir durumdur.

Eğer piyasada oluşan fiyat bir varlıkla ilgili her türlü bilgiyi piyasaya aktarıyorsa, Etkin Piyasalar Hipotezi hisse senedi piyasasında (veya bir başka finansal piyasada) köşeyi dönme hayallerinize son vermenizi gerektirmektedir. Tüm finansal varlıklar için riske göre düzeltilmiş getiriler eşitse, piyasanın performansından daha iyi performans gösterecek hisse senetlerini seçerek sistematik bir biçimde piyasayı yenmeniz mümkün değildir. Zira gelecekteki getiriyi tahmin edebilmek için gerek duyulan tüm enformasyon daha önceden fiyatlar aracılığı ile tüm piyasa katılımcılarının eline geçmiştir. Şüphesiz, şansınız yaver giderse ortalamanın üzerinde performans gösteren bir hisse senedi seçebilirsiniz. Ancak, ortalamanın altında performans gösteren bir hisse senedini seçme olasılığınızın da aynı olduğunu unutmayınız. Bu durum iyi çeşitlendirilmiş bir portföy aracılığı ile her zaman piyasanın ortalama getirisine eşit getiri elde etme olanağına sahip olduğunuzu ifade eder.

Peki, portföyünüze dahil edeceğiniz hisse senetlerini nasıl seçeceksiniz? İnanması belki biraz güç gelecek ama yapılan araştırmalara göre önerilen yöntem şudur: Bir gazetenin hisse senedi fiyatlarını listeleyen sayfasını önünüze koyun, gözünüzü kapatın ve listeden birkaç hisse senedi seçin. Çünkü piyasa etkin çalışmaktadır. Farklı hisse senetlerinin farklı getirilere sahip olmasının tek nedeni riskin farklı olmasıdır. Riski yüksek olan hisse senetleri, riskin düşük olarak değerlendirildiği hisse senetlerine göre daha yüksek getiri sağlamaktadırlar. Burada önemli olan, hangi hisse senedini seçtiğiniz değil, yeteri kadar çeşitlendirme yapıp yapmadığınızdır.
 
Üst