Kabirlere İbadet

Vuslat 71

Çalışkan Üye
Kademeli
Kabirlere İbadet

Ölmüş velilerin ihtiyaçlara cevap verdiğine, sıkıntıları giderdiğine inanmak, onlardan yardım ve medet dilemek. Allah Subhanehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor:
“Rabbin, sadece kendisine kulluk etmenizi kesin bir şekilde emretti.”
İsra 23
Yine, rasullerin ya da salih kişilerin ölülerine; şefaat veya zorluklardan kurtulma amacıyla dua etmek büyük şirk’tir. Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor:
“(Onlar mı hayırlı) yoksa darda kalana, kendine yalvardığı zaman karşılık veren ve (başındaki) sıkıntıyı gideren, sizi yeryüzünün hâkimleri kılan mı? Allah’tan başka bir ilah mı var?”
Neml 62
Bazıları; kalkınca, oturunca, ayağı tökezleyince; ne zaman bir zorluk, sıkıntı veya bela ile karşılaşırsa şeyhin ya da velinin adını anmayı adet ve alışkanlık haline getirir. Biri “Ya Muhammed” der, diğeri “Ya Ali” der, öteki “Ya Hüseyin” der, başka birileri de “Ya Bedevi”, “Ya Geylani”, “Ya Şazili”, “Ya Rıfai” der. Bir diğeri Ayderus’a yalvarır. Bir başkası da İbni Ulvan’a dua eder. Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor:
“Allah’ı bırakıp da kendisine ibadet ettikleriniz sizin gibi kullardır.”
A’raf 194
Kabirlere ibadet edenlerden bir kısmı onların etrafında tavaf ederler. Köşelerini selamlar, kabirlere ellerini sürerler. Eşiklerini öper, tozuna toprağına yüzlerini sürerler. Kabirleri gördüklerinde secde ederler. Önlerinde boyunları bükük, huşu içerisinde kendilerini küçük görerek dururlar. Bir hastanın şifa bulması, çocuklarının olması ya da bir işinin kolayca halledilmesi için istek ve ihtiyaçlarını bildirirler. Hatta kabirdekine şöyle seslenirler:
“Ey efendim! Uzak yerlerden sana geldim. Umutlarımı boşa çıkarma!”
Allah (Azze ve Celle) şöyle buyuruyor:
“Allah’ı bırakıp da kıyamet gününe kadar kendisine cevap veremeyecek şeylere dua edenlerden daha sapık kim olabilir?.. (Oysa) onlar, bunların dualarından habersizdirler.”
Ahkaf 45
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Allah’tan başkasına Allah’a ortak koşarak dua eden ve (bunun üzere) ölen kimse cehenneme girer.”
Buhari
Bazıları kabirlerin yanında saçlarını kazıtır. Bazıları da “Meşhedi haccederken yapılacak ibadetler” başlıklı kitaplar taşır. Meşhed’le kastedilen velilerin türbe ve mezarlarıdır. Bazıları, velilerin kâinatta tasarrufta bulunduklarına, zarar ve fayda verdiklerine inanır. Allah (Azze ve Celle) şöyle buyuruyor:
“Eğer Allah, sana bir zarar dokundurursa onu yine O’ndan başka giderecek yoktur. Eğer sana bir hayır dilerse O’nun keremini engelleyecek de yoktur.”
Yunus 107
Kabirlerdeki ölülere ışık ve mum adayanların yaptığı gibi Allah’tan başkası için adakta bulunmak da büyük şirk’tendir. Allah’tan başkası için kurban kesmek büyük şirk’in bir başka biçimidir. Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor:
“Rabbin için namaz kıl ve kurban kes.”
Kevser 2
Yani Allah için, Allah’ın adıyla kurban kes. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Allah’tan başkası için kurban kesene Allah lanet etsin”
Müslim
Bazen kurbanda iki haram bir arada bulunur: Allah’tan başkası için kurban kesmek ve Allah’tan başkasının ismini anarak kurban kesmek. Her ikisi de kesilen kurbandan yenilmesine engeldir. Cahiliyede kesilen ve günümüzde de yaygın olan kurbanlardan biri de “cinler için kesilen kurbanlardır.” Cahiliyede bir ev satın aldıkları ya da yaptıkları zaman veya bir kuyu kazdıkları zaman ya da cinlerin eziyet vermelerinden korktukları için eşiğinde onlara bir kurban keserlerdi.
Teysiru’l-Azizi’l-Hamiyd 158
Büyük şirk’in yaygın örneklerinden biri de Allah’ın haram kıldığını helal veya Allah’ın helal kıldığını haram saymaktır. Ya da Allah (Azze ve Celle)’den başkasının bu hakka sahip olduğuna inanmaktır. Cahiliyye kanunlarına ve mahkemelerine isteyerek, gönül rızasıyla, helal kabul edip caiz olduğuna inanarak yargı için başvurmaktır. Allah (Azze ve Celle) bu büyük küfrü şu kavlinde belirtir:
“(Yahudiler) Allah’ı bırakıp bilginlerini rahiplerini ve Meryem oğlu Mesîh’i (İsa’yı) rabler edindiler. Hâlbuki onlara ancak tek ilâha kulluk etmeleri emrolundu. O’ndan başka ilah yoktur. O, bunların ortak koştukları şeylerden uzaktır.”
Tevbe 31
Adiy ibni Hatim (Radiyallahu Anh), Allah’ın Rasulü (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in bu ayeti okuduğunu işitince dedi ki:
−Onlar, onlara (din adamlarına) ibadet etmiyorlardı. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
−“Fakat Allah’ın haram kıldığını onlara helal kılıyorlar, onlar da bunu helal kabul ediyorlardı. Allah’ın helal kıldığını onlara haram kılıyorlar, onlar da bunu haram kabul ediyorlardı. İşte bu onların, onlara (din adamlarına) ibadetleridir.”
Beyhaki Sünenü’l-Kübra 10/116, Tirmizi 3292
Allah-u Teâlâ, müşrikleri Allah ve Rasulü’nün haram kıldığını haram saymayan ve hak dini kendilerine din edinmeyen kimseler olarak nitelendirir. Ve Allah (Azze ve Celle) şöyle buyuruyor:
“De ki: Allah’ın size indirdiği rızıktan bir kısmını helal, bir kısmını da haram bulmanıza ne dersiniz? De ki: Allah mı size izin verdi, yoksa Allah’a iftira mı ediyorsunuz?”
Yunus 59
 

FERASETLİ

KF Ailesinden
Özel Üye
De ki: Allah’ın size indirdiği rızıktan bir kısmını helal, bir kısmını da haram bulmanıza ne dersiniz? De ki: Allah mı size izin verdi, yoksa Allah’a iftira mı ediyorsunuz?”
Yunus 59
:gül2::tşk::gül2:
 

MuHaCiR

KF Ailesinden
Özel Üye

ALLAH razı olsun.. Rabbim bizi bize bırakmasın..Rabbim kötü bildiği yola saptırmasın..

“Eğer Allah, sana bir zarar dokundurursa onu yine O’ndan başka giderecek yoktur. Eğer sana bir hayır dilerse O’nun keremini engelleyecek de yoktur.”
Yunus 107
 
Üst