Beyt 1
يَقُولُ الْعَبْدُ فِي بَدْءِ اْلأماَلِي * لِتَوْحِيدٍ بِنَظْمٍ كَالَّلألِي
ALLAH'ın (Celle celalühü) kulu (Kitabın Musannıfı) Tevhid için yazmış olduğu, inciler gibi dizilmiş manzum kitabı olan Emali'nin başında der ki:
Beyt 2
اله الخلق مولانا قديم * وموصوف بأوصاف الكمال
Mahlukatın ilâhı, kadim olan mevlamızdır (Celle celalühü). (mevlamız kadimdir) Ve Kâmil Sıfatlarla vasıflanmış.
Beyt 3
هو الحي المدبر كل امر * هو الحق المقدر ذوا لجلال
O haydır herbir emri tedbir edicidir * haktır herbir emri takdir edicidir ve Celal sıfatının sahibidir.
Beyt 4
مريد الخير والشر القبيح * و لكن ليس يرضى بالمحال
ALLAH (Celle celalühü) hayrı ve kabih olan şerri murat edicidir * Lakin ALLAH (Celle celalühü) muhale (şerre) razi değildir.
Beyt 5
صفات الله ليست عين ذات * و لا غيرا سواه ذاانفصال
ALLAH'ın (Celle celalühü) sıfatları zatının aynı değildir * zatından ayrı da değildir..
Beyt 6
صفات الذات والافعال طُرّا * قديمات مصونات الزوال
Onun zatının ve efalinin sıfatlarının hepsi kadimdir * zail olmaya ihtimali yoktur.
Beyt 7
نسمّى الله شيئا لا كالاشياء * و ذاتاً عن جهات الستّ خالٍ
ALLAH'a (Celle celalühü) 'şey' diye tesmiye ederiz, ama başka şeyler gibi değil. Ve 'zat' deriz altı yönden münezzeh.
Beyt 8
وليس الإسم غيراً للمسمّى * لدى اهل البصيرة خير آل
Ümmetin hayırlısı olan ehl-i sünnete göre isim müsemmasının gayrı değildir.
Beyt 9
وما إن جوهرٌ ربّى و جسم * و لا كلٌّ و بعض ذو اشتمال
Rabbimiz (Celle celalühü) ne cevherdir ne de cisim. Ne küldür (bütün), ne de bir bütünün parçasıdır.
Beyt 10
وفيِ الاَذهاَنِ حَق كَوْنُ جُزءٍ بِلاَ وصْفِ التََّجزِّ ي ياابن خاَلي
Ey dayı oğlu parçalanma vasfı olmayan cüz-üllezi lâ yetecezzanın (atomun) varlığı zihinlerde sabittir,haktır.
Beyt 11
وما القرأن مخلوقا تعالى * كلام الرب عن جنس المقال
Kur'an-ı kerim mahluk olmadı * ALLAH'ın (Celle celalühü) kelamı beşer kelamından yücedir.
Beyt 12
و رب العرش فوق العرش لكن * بلا وصف التمكن واتصال
Arşın rabbi arşın üzerindedir, Lakin yerleşmeden ve bitişmeden münezzehtir.
Beyt 13
وما التشبيه للرحمن وجهاً * فصن عن ذاك اصناف الأهال
Rahman'ı (Celle celalühü) herhangi bir şeye benzetmek doğru değildir. Ehl-i islamı ALLAH'a (Celle celalühü) teşbih yapmaktan koru.
Beyt 14
ولا يمضى على الديّان وقت * وازمان و احوال بحال
Deyyan (yardım edici) olan ALLAH (Celle celalühü) üzerine ne muayyen bir vakit, ne muhtelif zamanlar ne de bir değişiklik ve geçmez.
Beyt 15
ومستغن الهى عن نساء * واولاد اناث او رجال
ALLAH (Celle celalühü) zevceden kız ve erkek çocuk sahibi olmaktan müstağnidir.
Beyt 16
كذا عن كل ذى عون ونصر * تفرّد ذوالجلال و ذوالمعال
Yine ALLAH (Celle celalühü) herhangi bir yardımcıdan da münezzehtir. Celal ve ulviyet sahibi olan ALLAH'ın (Celle celalühü) eşi ve benzeri yoktur, tektir.
Beyt 17
يميت الخلق قهرا ثم يحيى * فيجزيهم على وفق الخصال
ALLAH (Celle celalühü) Kahır ve galebe cihetinden mahlukatı öldürür. Sonra yaptıklarına göre hak ettiklerini vermek için diriltir.
Beyt 18
لاهل الخير جنات و نُعْمى * و للكفار أدراك النكال
Hayır ehli için cennetler ve nimetler vardır küfür ehli için azab (azaba girmek) vardır.
Beyt 19
ولا يفنى الجحيم و لا الجنان * وما اهلوهما اهل انتقال
Cennet ve cehennem fani değildir. Oralara girenler de intikal edici (fani) değildir.”
Beyt 20
يَرَاهُ المُؤْمِنُونَ بِغَيْرِ كَيْفٍ وَاِدْرَاكٍ وَضَرْبٍ مِنْ مِثَالٍ
Mü’minler cennette ALLAH'ı (Celle celalühü) keyfiyet, idrak ve bir örnek olmaksızın göreceklerdir.
يَقُولُ الْعَبْدُ فِي بَدْءِ اْلأماَلِي * لِتَوْحِيدٍ بِنَظْمٍ كَالَّلألِي
ALLAH'ın (Celle celalühü) kulu (Kitabın Musannıfı) Tevhid için yazmış olduğu, inciler gibi dizilmiş manzum kitabı olan Emali'nin başında der ki:
Beyt 2
اله الخلق مولانا قديم * وموصوف بأوصاف الكمال
Mahlukatın ilâhı, kadim olan mevlamızdır (Celle celalühü). (mevlamız kadimdir) Ve Kâmil Sıfatlarla vasıflanmış.
Beyt 3
هو الحي المدبر كل امر * هو الحق المقدر ذوا لجلال
O haydır herbir emri tedbir edicidir * haktır herbir emri takdir edicidir ve Celal sıfatının sahibidir.
Beyt 4
مريد الخير والشر القبيح * و لكن ليس يرضى بالمحال
ALLAH (Celle celalühü) hayrı ve kabih olan şerri murat edicidir * Lakin ALLAH (Celle celalühü) muhale (şerre) razi değildir.
Beyt 5
صفات الله ليست عين ذات * و لا غيرا سواه ذاانفصال
ALLAH'ın (Celle celalühü) sıfatları zatının aynı değildir * zatından ayrı da değildir..
Beyt 6
صفات الذات والافعال طُرّا * قديمات مصونات الزوال
Onun zatının ve efalinin sıfatlarının hepsi kadimdir * zail olmaya ihtimali yoktur.
Beyt 7
نسمّى الله شيئا لا كالاشياء * و ذاتاً عن جهات الستّ خالٍ
ALLAH'a (Celle celalühü) 'şey' diye tesmiye ederiz, ama başka şeyler gibi değil. Ve 'zat' deriz altı yönden münezzeh.
Beyt 8
وليس الإسم غيراً للمسمّى * لدى اهل البصيرة خير آل
Ümmetin hayırlısı olan ehl-i sünnete göre isim müsemmasının gayrı değildir.
Beyt 9
وما إن جوهرٌ ربّى و جسم * و لا كلٌّ و بعض ذو اشتمال
Rabbimiz (Celle celalühü) ne cevherdir ne de cisim. Ne küldür (bütün), ne de bir bütünün parçasıdır.
Beyt 10
وفيِ الاَذهاَنِ حَق كَوْنُ جُزءٍ بِلاَ وصْفِ التََّجزِّ ي ياابن خاَلي
Ey dayı oğlu parçalanma vasfı olmayan cüz-üllezi lâ yetecezzanın (atomun) varlığı zihinlerde sabittir,haktır.
Beyt 11
وما القرأن مخلوقا تعالى * كلام الرب عن جنس المقال
Kur'an-ı kerim mahluk olmadı * ALLAH'ın (Celle celalühü) kelamı beşer kelamından yücedir.
Beyt 12
و رب العرش فوق العرش لكن * بلا وصف التمكن واتصال
Arşın rabbi arşın üzerindedir, Lakin yerleşmeden ve bitişmeden münezzehtir.
Beyt 13
وما التشبيه للرحمن وجهاً * فصن عن ذاك اصناف الأهال
Rahman'ı (Celle celalühü) herhangi bir şeye benzetmek doğru değildir. Ehl-i islamı ALLAH'a (Celle celalühü) teşbih yapmaktan koru.
Beyt 14
ولا يمضى على الديّان وقت * وازمان و احوال بحال
Deyyan (yardım edici) olan ALLAH (Celle celalühü) üzerine ne muayyen bir vakit, ne muhtelif zamanlar ne de bir değişiklik ve geçmez.
Beyt 15
ومستغن الهى عن نساء * واولاد اناث او رجال
ALLAH (Celle celalühü) zevceden kız ve erkek çocuk sahibi olmaktan müstağnidir.
Beyt 16
كذا عن كل ذى عون ونصر * تفرّد ذوالجلال و ذوالمعال
Yine ALLAH (Celle celalühü) herhangi bir yardımcıdan da münezzehtir. Celal ve ulviyet sahibi olan ALLAH'ın (Celle celalühü) eşi ve benzeri yoktur, tektir.
Beyt 17
يميت الخلق قهرا ثم يحيى * فيجزيهم على وفق الخصال
ALLAH (Celle celalühü) Kahır ve galebe cihetinden mahlukatı öldürür. Sonra yaptıklarına göre hak ettiklerini vermek için diriltir.
Beyt 18
لاهل الخير جنات و نُعْمى * و للكفار أدراك النكال
Hayır ehli için cennetler ve nimetler vardır küfür ehli için azab (azaba girmek) vardır.
Beyt 19
ولا يفنى الجحيم و لا الجنان * وما اهلوهما اهل انتقال
Cennet ve cehennem fani değildir. Oralara girenler de intikal edici (fani) değildir.”
Beyt 20
يَرَاهُ المُؤْمِنُونَ بِغَيْرِ كَيْفٍ وَاِدْرَاكٍ وَضَرْبٍ مِنْ مِثَالٍ
Mü’minler cennette ALLAH'ı (Celle celalühü) keyfiyet, idrak ve bir örnek olmaksızın göreceklerdir.