Kuranda Rabbimiz Allah(Celle Celalühü)

kurtuluş

KF Ailesinden
Özel Üye
"Kulun ilim sayesinde elde ettiği şeref; ilmin, Allah sıfatlarından oluşu sebebiyledir. Lakin en şerefli ilim, malumu (bilineni) en şerefli olandır. Bilinmişlerin en şereflisi şüphe yok ki, Allahü Zülcelaldır.

Bunun için marifetullah, marifetlerin en efdali olmuştur. Hatta sair eşyayı bilmek de, Allah'ın işlerini bilmeye yahut kulu Allah'a yaklaştıracak yolu bilmeye veya da marifetullah'a ulaştıracak herhangi bir hususa sebep veya vesile olduğu için şeref sayılmıştır.Bunun dışında kalan her bilgi bu kadar şerefi haiz değildir."Esmaül hüsna şerhi İmam Gazali Hz.


İlgili ayetleri not alıyorum.Ayetlerin tamamını eklemiyorum ilgili kısmı ekliyorum.Ayet sayısını eklediğim için sorun olmaz.Ayetler anlaşılır ve açıktır isteyen başka meallerden faydalanabilir.Diğer süreleri nasip olursa inşallah okuyacağım zamanla buraya ekleme yaparım.

Euzübillahimineşşeytanirraciym
Bismillahirrahmanirrahim.



Kuranda Rabbimiz Allah(celle celalühü)

FATİHA SÜRESİ
1. Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla.
3. O, Rahman ve Rahim’dir.
4. Din gününün sahibidir.

2.BAKARA SÜRESİ
149.Allah yaptıklarınızdan habersiz değildir.
153.Muhakkak ki Allah sabredenlerle beraberdir.
190. Aşırı gitmeyin, çünkü Allah aşırı gidenleri sevmez.
194.Allah’tan korkun ve biliniz ki Allah takvâ sahipleriyle beraberdir.
195.İyilik yapın, çünkü Allah iyilik yapanları sever.
205.Allah fesadı sevmez
212.Allah dilediğine hesapsız rızık verir
215.Hayır olarak ne yaparsanız, şüphesiz ki Allah onu bilir.”
222.Şunu iyi bilin ki Allah tevbe edenleri de sever, temizlenenleri de sever.
233. Allah’tan korkun ve bilin ki Allah, yaptıklarınızı görmektedir.
235.Allah kalplerinizde olanı muhakkak biliyor. O’ndan korkun ve yine bilin ki Allah çok bağışlayıcıdır, Halîm’dir.
237.Şüphesiz ki Allah yaptıklarınızı görmektedir.
245. Allah’a güzel bir borç takdiminde bulunacak kim var? Ki, Allah ona kat kat fazlasını versin. Allah bazılarının rızkını daraltır, bazılarınınkini de genişletir. Siz O’na döndürüleceksiniz.
246.Allah zâlimleri bilendir.
247.Şüphesiz ki Allah mülkünü dilediğine verir. Allah’ın lütfu geniştir, her şeyi bilendir.” dedi.
253.Allah dileseydi birbirlerini öldürmezlerdi. Fakat Allah dilediğini yapar.
255. Allah o Allah’tır ki, kendisinden başka hiçbir ilâh yoktur. O Hayy ve Kayyum’dur. (Ezelî ve ebedî hayat ile bâkidir. Zât ve kemâl sıfatları ile her şeye hâkim olup, bütün varlıklar O’nunla kâimdir). O’nu uyuklama da uyku da tutmaz. Göklerde ve yerde olanların hepsi O’nundur. O’nun izni olmadan, katında kim şefaat edebilir? O, kullarının işlediklerini ve işleyeceklerini bilir. O’nun dilediğinden başka, insanlar O’nun ilminden hiçbir şeyi kavrayamazlar. O’nun kürsüsü gökleri ve yeri kuşatmıştır. Gökleri ve yeri koruyup gözetmek kendisine ağır gelmez. O öyle yüce, öyle azametlidir.
257. Allah iman edenlerin dostudur. Onları karanlıklardan kurtarıp nura çıkarır. İnkâr edip kâfir olanların dostları ise Tağut’tur. Onları nurdan alıp karanlıklara götürür. İşte onlar cehennemliklerdir, orada ebedî kalacaklardır.
271.Allah günahlarınızdan bir kısmını bağışlar. Allah işlediklerinizden haberdardır.
272.Şu kadar var ki, Allah dilediği kimseye hidayet eder.
273.Hayırdan ne infak ederseniz, şüphesiz ki Allah onu bilir.
276. Allah fâizle kazanılanı eksiltir, bereketini tamamen giderir. Sadakası verilen malları ise artırır. Allah küfrân-ı nimette bulunan günahkâr hiç kimseyi sevmez.

3.ALİ İMRAN SÜRESİ
2. Allah O Allah’tır ki, kendinden başka hiçbir ilâh yoktur. O Hayy ve Kayyum’dur. (Ezelî ve ebedî hayat ile bâkidir. Zât ve kemâl sıfatları ile her şeye hâkim olup, bütün varlıklar O’nunla kâimdir).
5. Ne yerde, ne de gökte hiçbir şey Allah’a gizli kalmaz.
20. Allah kullarını görendir.
29. De ki: “Göğüslerinizde olanı gizleseniz de açığa vursanız da Allah onu bilir. Göklerde ve yerde olanları da bilir. Allah her şeye kâdirdir.”
37.Şüphesiz ki Allah dilediği kimseye hesapsız rızık verir.
47.“Öyle de olsa, Allah dilediğini yaratır. Bir işe hükmedince ona ‘Ol!’ der, o da oluverir.” dedi.
63.Eğer yüz çevirirlerse, şüphesiz ki Allah fesat çıkaranları bilendir.
68.Allah müminlerin dostudur.
73.De ki: “Lütuf ve ihsan Allah’ın elindedir, onu dilediğine verir. Allah’ın lütfu geniştir, O her şeyi bilir.”
74. Rahmetini dilediğine tahsis eder. Allah büyük lütuf ve kerem sahibidir.
86.Allah zâlimler topluluğunu hidayete eriştirmez.
108.Allah âlemlere zulmetmek istemez.
115.Allah takvâ sahiplerini çok iyi bilir.
120.Şüphesiz ki Allah onların yaptıklarını çepeçevre kuşatmıştır.
129. Göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah’ındır. O dilediğini bağışlar, dilediğine azap eder. Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhametlidir.
140.Allah zâlimleri sevmez.
144.Allah şükredenleri mükâfatlandıracaktır.
146.Allah sabredenleri sever.
148. Bu yüzden Allah onlara dünya nimetini de ahiret nimetini de fazlasıyla verdi. Allah iyilik edenleri sever.
152.Allah müminlere karşı çok lütufkârdır.
154.Allah göğüslerin özünü bilendir.
159.Çünkü Allah tevekkül edenleri (kendisine bağlananları) sever.
167. Onlar o gün imandan daha çok kâfirliğe yakın idiler. Ağızlarıyla, kalplerinde olmayanı söylüyorlardı. Onların gizlediği şeyi Allah en iyi bilendir.
180.Göklerin ve yerin mirası Allah’ındır. Allah bütün yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.

4.NİSA SÜRESİ
6.Hesap sorucu olarak da Allah yeter!
25. Allah sizin imanınızı daha iyi bilir.
26. Allah size açıklamak ve sizi sizden öncekilerin yollarına iletmek ve tevbenizi kabul etmek istiyor. Allah bilendir, yegâne hikmet sahibidir.
27. Allah sizin tevbenizi kabul etmek istiyor, şehvetlerine uyanlar ise sizin büsbütün yoldan çıkmanızı isterler.
28. Allah ağır teklifleri sizden hafifletmek ister. Çünkü insan zayıf yaratılmıştır.
30. Kim haksızlık ve zulüm ile bu yasakları işlerse, biz onu cehenneme atacağız. Bu ise Allah’a çok kolaydır.
36.Allah kendini beğenip böbürlenenleri elbette sevmez.
85.Allah her şeyi görüp gözetendir.
86.Şüphesiz ki Allah her şeyi hesap edendir.
87.Allah’tan başka doğru sözlü kim olabilir?
107. Kendilerine hâinlik edenleri savunma. Çünkü Allah hâin günahkârları sevmez.
108.Allah hepsini kuşatıcıdır.
126. Göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah’ındır. Allah her şeyi çepeçevre kuşatandır.
127.Ne hayır yaparsanız, şüphesiz ki Allah onu bilir.
139.Bilsinler ki şeref ve kudret tamamen Allah’a âittir.
140.Allah münafıkların ve kâfirlerin hepsini cehennemde bir araya toplayacaktır.
166.Şâhit olarak Allah yeter!

5.MAİDE SÜRESİ
2. Şüphesiz ki Allah’ın vereceği ceza çok şiddetlidir.
4.Allah hesabı çabuk görendir.
7. Şüphesiz ki Allah göğüslerin özünü bilendir.
17.Göklerin, yerin ve ikisinin arasında ne varsa hepsinin hükümranlığı Allah’ındır. Dilediğini yaratır. Allah’ın kudreti her şeye yeter.
18.O dilediğini bağışlar, dilediğine azap eder. Göklerin, yerin ve ikisinin arasında ne varsa hepsinin hükümranlığı Allah’ındır. Dönüş de O’nadır.
42.Çünkü Allah adalet yapanları sever.
50. Yoksa onlar câhiliye hükmünü mü istiyorlar? Yakîn bir bilgi ile inanan bir topluluk için, Allah’tan daha güzel hüküm veren kim vardır?
61. Allah onların gizlediklerini daha iyi bilir.
87.Çünkü Allah hududu aşanları sevmez.
99.Allah neyi açıklayıp neyi gizlediğinizi bilir.
108.Allah fâsıklar gürûhunu hidayete erdirmez.
120. Göklerin, yerin ve her ikisinde bulunanların mülkü Allah’ındır. O, her şeye kâdirdir.

6.ENAM SÜRESİ
3. Göklerde de yerde de Allah O’dur. Gizlinizi ve açığınızı bilir, ne kazandığınızı da bilir.
12. De ki: “Göklerde ve yerde olanlar kimindir?” De ki: “Allah’ındır.” O, rahmeti kendi üzerine yazmıştır. Andolsun ki hepinizi, geleceğinde şüphe olmayan kıyamet gününde bir araya toplayacaktır. Kendilerini hüsrana uğratanlara gelince, onlar iman etmezler.
13. Gecede ve gündüzde barınan her şey O’nundur. O işitendir, bilendir.
14. De ki: “Gökleri ve yeri yoktan yaratan Allah’tan başkasını mı dost edineyim? O ki, yedirir, kendisi yemez.” De ki: “Ben müslümanların ilki olmakla emrolundum.” Sakın müşriklerden olma!
18. O, kullarının üstünde kahredici güce sahiptir. Ve O, hikmet sahibidir, her şeyden haberdardır.
59. Gaybın anahtarları Allah’ın katındadır, onları O’ndan başkası bilemez. Karada ve denizde olanı da O bilir. O’nun ilmi dışında bir yaprak dahi düşmez. Yerin karanlıkları içindeki tek bir tane, yaş ve kuru her şey apaçık bir kitapta (Levh-i mahfuz’da) yazılmıştır
60. Sizi geceleyin öldüren O’dur. Gündüzleyin ne yaptığınızı bilir. Sonra belirlenmiş süre tamamlansın (eceliniz gelsin) diye gündüzün sizi diriltir. Sonra dönüşünüz O’nadır. Sonra da O, yaptıklarınızı size haber verecektir.
61. Ve O, kullarının üzerinde yegâne kudret ve tasarruf sahibidir. Size koruyucu (melekler) gönderir. Nihayet herhangi birinize ölüm geldiğinde elçilerimiz onun canını alırlar. Onlar (bu hususta) hiç geri kalmazlar.
95. Tohum ve çekirdeği yaran şüphesiz ki Allah’tır. Ölüden diriyi çıkarır, diriden ölüyü çıkarır. İşte Allah budur! O halde nasıl çevriliyorsunuz?
96. O sabahı yarıp çıkaran (aydınlatan)dır. Geceyi bir sükun, güneşi ve ay’ı da hesap için bir ölçü kılmıştır. İşte bu, Azîz ve her şeyi bilen Allah’ın takdiridir.
97. Karanın ve denizin karanlıklarında yol bulasınız diye sizin için yıldızları yaratan O’dur. Gerçekten biz bilen bir topluluk için âyetleri geniş geniş açıkladık.
98. Sizi bir tek candan yaratan O’dur. Sizin için (babalarınız sülbünde) bir karar yeri ve (analarınızın rahminde) bir de emanet yeri vardır. Gerçekten biz anlayan bir topluluk için âyetleri uzun uzadıya açıkladık.
99. O ki gökten suyu indirdi. İşte biz bitip yetişen her bitkiyi onunla yetiştirdik. Sonra ondan yeşillikler çıkardık. O yeşilliklerden de taneleri, üst üste dizilmiş başaklar çıkarırız. Hurmanın tomurcuğundan birbirine bitişik bol salkımlar olur. Üzümlerden bağlar çıkarır, zeytin ve nar bitiririz ki, onlardan bir kısmının ağaçları birbirine benzer, meyveleri ise farklıdır. Meyve verirken ve olgunlaştığı zaman her birinin meyvesine bakın! Şüphesiz ki bütün bunlarda inanan bir topluluk için âyetler (ibretler) vardır.
101. O, göklerin ve yerin yaratıcısıdır. O’nun eşi olmadığı halde nasıl çocuğu olabilir? Her şeyi O yaratmıştır ve O her şeyi hakkıyla bilendir.
102. İşte Rabbiniz Allah budur, O’ndan başka ilâh yoktur. O her şeyi yaratır. Öyleyse O’na ibadet edin. O her şeye vekildir.
103. Hiçbir göz O’na erişemez, ihata ve idrak edemez. Fakat O bütün gözleri ihata eder. O Lâtif’tir, her şeyden haberdardır.
117. Senin Rabbin kendi yolundan sapanı en iyi bilendir. Hidayete ermiş olanları da en iyi bilen O’dur.
133. Rabbin Ganî’dir ve rahmet sahibidir. Sizi başka bir kavmin soyundan meydana getirdiği gibi, dilerse sizi ortadan kaldırıp yok eder ve sizden sonra yerinize dilediği bir milleti getirir.
149. De ki: “Kesin delil Allah’ın delilidir. O dileseydi elbette hepinizi hidayete kavuştururdu.”
163. “O’nun hiçbir ortağı yoktur. Bana böylece emrolundu ve ben müslümanların ilkiyim.”
165. Verdiği şeylerle sizi imtihan etmesi için sizi yeryüzünün halifeleri kılan ve sizi derece bakımından birbirinizden üstün kılan O’dur. Şüphesiz ki Rabbin, cezası çabuk olandır. O, çok bağışlayan ve çok merhamet edendir.

7.ARAF SÜRESİ
54. Şüphesiz ki Rabbiniz Allah, gökleri ve yeri altı günde yarattı, sonra Arş’ı istivâ etti (Arş üzerinde hükümran oldu). O, geceyi, durmadan onu kovalayan gündüze bürüyüp örter. Güneş, ay ve yıldızlar emrine boyun eğmiştir. İyi bilin ki yaratmak da emretmek de O’na mahsustur. Âlemlerin Rabbi olan Allah ne yücedir!
89.Rabbimizin ilmi her şeyi kuşatmıştır.
156. “Bize dünyada da iyilik yaz, ahirette de. Biz sana yöneldik.” Allah buyurdu ki: “Ben kimi dilersem onu azabıma uğratırım. Rahmetim ise her şeyi kuşatmıştır. Ben onu Allah’tan korkup kötülükten sakınanlara, zekâtını verenlere ve âyetlerimize imân etmiş olanlara yazacağım.”
158. Resulüm! De ki: “Ey insanlar! Şüphesiz ki ben, Allah’ın hepiniz için gönderdiği peygamberiyim. O Allah ki, göklerin ve yerin mülkü O’nundur. O’ndan başka ilâh yoktur. Diriltir ve öldürür. Öyle ise Allah’a ve O’nun ümmî Peygamber’ine, Allah’a ve O’nun kelimelerine inanan Peygamber’ine iman edin. Ona uyun ki, doğru yolu bulasınız.

8.ENFAL SÜRESİ
10.Yardım ancak Allah katındandır. Çünkü Allah Azîz’dir, yegâne hüküm ve hikmet sahibidir.
19.Çünkü Allah müminlerle beraberdir.
22. Çünkü yeryüzünde dolaşan canlıların Allah katında en kötüsü, düşünmeyen o sağırlar ve dilsizlerdir.
40. Yok vazgeçmez de yüz çevirirlerse, artık bilin ki Allah sizin sahibinizdir. O ne güzel Mevlâ, ne güzel yardımcıdır!
44.Bütün işler ancak Allah’a döndürülür.
46.Sabredin! Muhakkak ki Allah sabredenlerle beraberdir.
47.Allah onların yaptıklarını çepeçevre kuşatmıştır.
51. İşte bu, ellerinizin yapıp öne sürdüğü işler yüzündendir. Yoksa Allah kullarına zulmetmez.
55. Şüphesiz ki Allah katında, yeryüzünde yürüyen canlıların en kötüsü kâfir olanlardır. Artık onlar iman etmezler.
58.Şüphesiz ki Allah hâinlik yapanları sevmez.
62. Onlar seni aldatmak isterlerse, şüphesiz ki Allah sana kâfidir. O ki, seni yardımıyla ve müminlerle destekleyendir.
63. Onların gönüllerini birleştiren Allah’tır. Eğer sen yeryüzünde bulunan her şeyi verseydin, yine onların gönüllerini birleştiremezdin. Fakat Allah onların aralarını bulup kaynaştırdı. Çünkü O Azîz’dir, hüküm ve hikmet sahibidir.
67.Siz geçici dünya malını istiyorsunuz. Oysa Allah ahireti kazanmanızı istiyor. Allah Azîz’dir, yegâne hikmet sahibidir.
72.Allah yaptıklarınızı görmektedir.

9.TEVBE SÜRESİ
13. Eğer siz inanıyorsanız, bilin ki asıl korkmanız gereken Allah’tır.
15. Ve onların kalplerindeki öfkeyi gidersin. Allah dilediğinin tevbesini kabul eder. Allah en iyi bilendir, hikmet sahibidir.
19.Allah zâlimler gürûhunu hidayete erdirmez.
24.Allah fâsıklar gürûhunu hidayete erdirip doğru yola iletmez.”
28.Eğer (onlarla ticaretinizin kesilmesi sebebiyle) yoksulluktan korkarsanız, Allah dilerse yakında sizi kendi lütfuyla zenginleştirir. Çünkü Allah en iyi bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
33. Dinini bütün dinlere üstün kılmak için Peygamber’ini hidayet ve hak din ile gönderen O’dur. İsterse müşrikler hoşlanmasınlar.
36.Bilin ki, Allah takvâ sahipleriyle beraberdir.
37.Allah kâfirler gürûhunu hidayete erdirmez.
39.Allah her şeye hakkıyla kâdirdir.
40.Allah’ın sözü ise en yüce olandır. Allah Azîz’dir, hikmet sahibidir.
42.Allah biliyor ki onlar muhakkak yalancıdırlar.
44.Allah takvâ sahiplerini çok iyi bilendir.
47.Allah zâlimleri gayet iyi bilir.
70.Allah onlara zulmetmemiş, onlar kendi kendilerine zulmediyorlardı.
96.Allah fâsıklar gürûhundan aslâ râzı olmaz.
104. Allah’ın; kullarının tevbesini kabul ettiğini, sadakaları aldığını, Allah’ın tevbeleri kabul eden ve merhamet eden olduğunu bilmiyorlar mı?
105.Daha sonra gizli ve açık olanı bilen Allah’a döndürüleceksiniz. O size yapmış olduklarınızı haber verecektir.”
108. Allah da çokça temizlenenleri sever.
109.Allah zâlimler gürûhunu hidayete erdirmez.
116. Göklerin ve yerin mülkü Allah’ındır. Diriltir ve öldürür. Sizin için Allah’tan başka ne bir dost ne de bir yardımcı yoktur.
120. Çünkü Allah muhsinlerin mükâfatını zâyi etmez.
123.Bilin ki Allah takvâ sahipleriyle beraberdir.

10-YUNUS SÜRESİ
3. Rabb’iniz o Allah’tır ki gökleri ve yeri altı günde yarattı. Sonra Arş’ı istivâ etti (Arş üzerinde hükümran oldu). Buyruğunu icrâ eder (yarattıklarını yönetir). O’nun izni olmadan hiç kimse şefaat edemez. İşte Rabb’iniz olan Allah budur, siz O’na ibadet ediniz. Düşünmüyor musunuz?
4. Hepinizin dönüşü O’nadır, bu Allah’ın hak olan vaadidir. Şüphesiz ki O önce yaratır, sonra da, iman edip sâlih amel işleyenlere adaletle mükâfat vermek için (onları huzuruna) geri çevirir. Küfredenlere gelince, onlar için kaynar sudan bir içki ve inkârlarından dolayı da acıklı bir azap vardır.
5. Güneşi ışık, ay’ı nur yapan, yılların sayısını ve hesabı bilmeniz için aya menziller (konak yerleri) tayin eden O’dur. Allah bunları ancak hak ile yaratmıştır. O, bilen bir topluluk için âyetlerini birer birer açıklar.
25. Allah esenlik yurdu olan cennete çağırır, dilediğini doğru yola eriştirir.
31. De ki: “Gökten ve yerden size rızık veren kimdir? Kulak ve gözlerin sahibi kimdir? Diriyi ölüden, ölüyü de diriden çıkaran kimdir? Her işi düzenleyen kimdir?” “Allah” diyecekler. De ki: “O halde O’na karşı gelmekten sakınmaz mısınız?”
32. İşte gerçek Rabbiniz Allah budur. Gerçeğin dışında sadece sapıklık vardır. Öyle ise nasıl olup da döndürülüyorsunuz?
34. De ki: “Allah’a eş tuttuğunuz ortaklarınız içinde, ilk defa yaratacak, sonra da bu yaratmayı tekrar edecek olan var mı?” De ki: “Allah önce yaratır, sonra da yaratmayı tekrar iâde eder. Nasıl da döndürülüyorsunuz?”
35. De ki: “Sizin ortak koştuklarınızdan Hakk’a iletecek olan var mıdır?” De ki: “Allah’tır Hakk’a ileten. O halde Hakk’a ileten mi uyulmaya daha lâyıktır, yoksa hidayet verilmedikçe kendi kendine doğruyu bulamayan mı daha lâyıktır? Ne oluyor size? Nasıl hüküm veriyorsunuz?”
40. Rabbin fesat çıkaranları en iyi bilendir.
44. Allah insanlara zerrece zulmetmez. Fakat insanlar kendi kendilerine zulmederler.
46. Onlara vâdettiğimiz azabın bir kısmını sana göstersek de veya seni alsak da, onların dönüşü bize olacaktır. Sonra Allah onların yaptıklarına da şâhittir.
55. İyi bilin ki, göklerde ve yerde olan her şey Allah’ındır. İyi bilin ki Allah’ın vaadi gerçektir, fakat onların çoğu bilmezler.
56. Dirilten de öldüren de O’dur. Siz O’na döndürülüp götürüleceksiniz.
61. Ne yaparsan yap, Kur’an’dan ne okursan oku ve siz ne yaparsanız yapın, yaptıklarınıza daldığınızda, mutlaka biz üzerinize şâhidiz. Yerde ve gökte hiçbir zerre Rabbinden gizli değildir. Bundan daha küçüğü ve daha büyüğü yoktur ki, apaçık bir kitapta (Levh-i mahfuz’da) bulunmasın.
65. Resulüm! Onların sözleri seni üzmesin. Çünkü bütün izzet yalnız Allah’ındır. O işitendir, bilendir.
81. Onlar iplerini atınca Musa dedi ki: “Bu sizin yaptığınız sihirdir. Fakat Allah onu boşa çıkaracaktır. Allah bozguncuların işini elbette düzeltmez.”

11-HUD SÜRESİ
4. Dönüşünüz Allah’adır. O, her şeye kâdirdir.
5. İyi bilin ki onlar, içlerindekini O’ndan gizlemek için göğüslerini çevirirler. İyi bilin ki onlar elbiselerine büründükleri zaman da, Allah onların gizlediklerini ve açığa vurduklarını da bilir. Şüphesiz ki O, göğüslerin özünü bilendir.
6. Yeryüzünde yaşayan bütün canlıların rızkı Allah’a âittir. Allah o canlının durduğu yeri ve sonunda bırakılacağı yeri bilir. Bunların hepsi apaçık bir Kitap’ta (Levh-i mahfuz’da)dır.
7. O Allah ki, gökleri ve yeri altı günde yarattı. Bundan evvel Arş’ı su üzerinde idi. Hanginizin daha güzel amel işleyeceğinizi imtihan etmek için. Andolsun ki: “Ölümden sonra muhakkak diriltileceksiniz.” desen, kâfirler mutlaka: “Bu apaçık bir sihirden başka bir şey değildir.” derler.
12. Belki de sen: “Ona bir hazine indirilmeli veya onunla beraber bir melek gelmeli değil miydi?” dedikleri için, sana vahyolunan âyetlerin bir kısmını bırakacak ve bu yüzden göğsün daralacaktır. Sen ancak bir uyarıcısın. Allah ise her şeye vekildir.
18. Allah’a karşı yalan uydurandan daha zâlim kim olabilir? Bu zâlimler Rablerinin huzuruna arzedilecekler. Şâhitler de: “Rablerine karşı yalan uyduranlar işte bunlardır!” diyecekler. İyi bilin ki, Allah’ın lâneti zâlimlerin üzerinedir.
56. “Doğrusu ben, benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah’a tevekkül ettim. Hiçbir canlı yoktur ki Allah onun perçeminden tutmuş olmasın. Rabbim elbette doğru yoldadır.”
57. “Eğer yüz çevirirseniz, şüphesiz ben size benimle gönderileni tebliğ ettim. Rabbim sizden başka bir kavmi de sizin yerinize getirebilir. Siz O’na hiçbir zarar veremezsiniz. Çünkü benim Rabbim her şeyi gözetip koruyandır.”
73. Dediler ki: “Allah’ın işine mi şaşıyorsun? Ey ev halkı! Allah’ın rahmeti ve bereketleri sizin üzerinizdedir. Şüphesiz ki O övülmeye lâyıktır, iyiliği boldur.”
115. Sabret! Çünkü Allah muhsinlerin mükâfatını zâyi etmez.
123. Göklerin ve yerin gaybı Allah’ındır. Her iş O’na döndürülür. Öyle ise O’na kulluk et ve O’na güven. Rabbin yaptıklarınızdan gafil değildir.

12. YÛSUF SÛRESİ
21-Allah emrini yerine getirmeye kâdirdir. Fakat insanların çoğu bunu bilmezler.
56.Biz rahmetimizi kime dilersek ona isabet ettiririz ve biz güzel davrananların mükâfatını zâyi etmeyiz.
64.Allah en hayırlı koruyucudur ve O merhametlilerin en merhametlisidir.”
76.Ancak Allah dilerse başka. Biz dilediğimizi derecelerle yükseltiriz ve her ilim sahibinin üstünde daha iyi bilen vardır.
80.O hükmedenlerin en hayırlısıdır.”
83.Her şeyi bilen, hüküm ve hikmet sahibi olan ancak O’dur.”
88.Allah şüphesiz ki sadaka verenleri mükâfatlandırır.”
90. Doğrusu kim Allah’tan korkar, ibtilâlara sabrederse, bilsin ki Allah muhsinlerin (iyi harekette bulunanların) mükâfatını katiyyen zâyi etmez.”
92.O merhametlilerin en merhametlisidir.”
100.Şüphesiz ki Rabbim dileyeceği şeyleri çok ince düzenler. O her şeyi hakkıyla bilendir, hükmünde hikmet sahibidir.”
110.Böylece dilediğimiz kimseler kurtuluşa erdirilir. Baskınımız suçlular gürûhundan aslâ geri çevrilmez.

13-RAD SÜRESİ
2. Allah O’dur ki, gökleri gördüğünüz gibi direksiz yükseltti. Sonra Arş’ı istivâ etti (Arş üzerinde hükümran oldu). Güneşi ve ay’ı musahhar kılmıştır. Bunların her biri, muayyen bir vakte kadar akıp gitmektedir. O her işi düzenler, âyetlerini birer birer açıklar. Tâ ki, Rabbinize kavuşacağınıza kesin bilgi edinesiniz.
3. Yeri geniş yapan, orada sâbit dağlar ve nehirler var eden, bütün meyvelerden yeryüzünde ikişer çiftler yaratan O’dur. Geceyi gündüzün üzerine O örtüyor. Şüphesiz ki bunda düşünen bir topluluk için (ibretler) vardır.
6. Onlar senden iyilikten önce kötülüğü acele istiyorlar. Oysa onlardan önce (nice cezaların) benzerleri gelip geçti. Doğrusu insanların zulmetmelerine rağmen, Rabbin mağfiret sahibidir. Şüphesiz ki Rabbinin azabı da şiddetlidir.
8. Allah her dişinin neye gebe kalacağını, rahimlerde neyi eksik, neyi ziyade edeceğini bilir. O’nun katında her şey ölçü iledir.
9. O görülmeyeni de bilir, görüleni de bilir. Çok büyüktür, yücedir.
10. Aranızdan birisi ister sözü gizlesin, ister açığa vursun; ister gece karanlığında gizlensin, ister gündüzün ortaya çıksın (O’nun nezdinde) aynıdır.
12. O ki, size korku ve ümit içinde şimşeği gösterir ve ağır bulutlar meydana getirir.
13. Gök gürültüsü Allah’ı hamd ile, melekler de korkusundan O’nu tesbih ederler. Yıldırımları gönderir de onlarla dilediğini çarpar. Onlar ise Allah hakkında mücadele edip duruyorlar. Halbuki O kudreti pek çetin olandır.
14. Gerçek duâ ancak O’nadır. O’ndan başka duâ ettikleri, kendilerinin duâlarına hiçbir karşılık veremezler. Durumları ancak suyun ağzına gelmesi için avuçlarını ona açmış kimsenin durumu gibidir. Oysa o hiçbir zaman suya kavuşamaz. İşte kâfirlerin duâsı da ancak bunun gibi boşunadır.
15. Göklerde ve yerde bulunanlar da, onların gölgeleri de ister istemez sabah akşam Allah’a secde ederler.
16. De ki: “Göklerin ve yerin Rabbi kimdir?” De ki: “Allah’tır.” De ki: “Siz onu bırakıp da kendilerine bir fayda ve zararı olmayan dostlar mı edindiniz?” De ki: “Hiç körle gören bir olur mu? Yahut karanlıklar ile aydınlık bir midir? Yoksa Allah’a, O’nun gibi yaratan ortaklar buldular da yaratmaları birbirine mi benzettiler?” De ki: “Allah’tır her şeyi yaratan.” O, Vâhid’dir, Kahhar’dır.
26. Allah dilediğine rızkını kolaylaştırır da daraltır da. Onlar dünya hayatı ile şımardılar. Oysa ahiretin yanında dünya hayatı sadece bir geçimlikten ibarettir.
31. Eğer Kur’an ile dağlar yürütülseydi veya onunla yer parçalansaydı, yahut onunla ölüler konuşturulmuş olsaydı (kâfirler yine de inanmazlardı). Hayır! Bütün işler Allah’a âittir. İman edenler hâlâ bilmediler mi ki, Allah dileseydi bütün insanları hidayete erdirirdi. Allah’ın vaadi gelinceye kadar inkâr edenlere, yaptıklarından dolayı ya ansızın büyük bir belâ gelmeye devam edecek veya o belâ evlerinin yakınına inecektir. Şüphesiz ki Allah vaadinden aslâ dönmez.
33. Herkesin yaptığını görüp gözeten Allah, (başkası ile) bir olur mu? Onlar Allah’a ortaklar koştular. De ki: “Onlara isim veriniz. Yoksa siz O’na yeryüzünde bilmediği bir şeyi mi haber veriyorsunuz veya kuru bir lâf mı ediyorsunuz?” Hayır! Kâfirlere kurdukları tuzaklar güzel gösterildi ve onlar doğru yoldan alıkonuldular. Allah kimi saptırırsa, artık ona doğru yolu gösteren bulunmaz.
39. Allah dilediğini mahveder siler, dilediğini de sâbit kılar. Ana kitap O’nun nezdindedir.
41. Bizim yeryüzüne gelip, onu uçlarından eksilttiğimizi görmediler mi? Hüküm veren Allah’tır. O’nun hükmünü bozacak kimse yoktur. O hesabı çabuk görendir.
42. Onlardan öncekiler de tuzak kurdular. Oysa bütün tuzaklar Allah’a âittir. Herkesin ne kazandığını O bilir. Kâfirler de bu yurdun sonunun kime âit olduğunu yakında bilecekler!


14. İBRAHİM SÜRESİ


Yüce Rabbimiz Celle Celalühü

2. O Allah ki, göklerde ve yerde ne varsa hepsi O’nundur. Şiddetli azaptan dolayı vay o kâfirlerin hâline!
4. Biz her peygamberi mutlaka kendi kavminin dili ile gönderdik ki, onlara apaçık anlatsın. Allah dilediğini dalâlette bırakır, dilediğini de hidayete erdirir. O Azîz’dir, hükmünde hikmet sahibidir.
19. Allah’ın gökleri ve yeri hak olarak yarattığını görmedin mi? O dilerse sizi götürür, yepyeni bir halk getirir.
20. Bu, Allah’a göre hiç de güç değildir.
27. Allah iman edenlere hem dünyada hem de ahirette o sâbit söz üzerinde daima sebat ihsan eder. Zâlimleri de saptırır. Allah dilediğini yapar.
32. Gökleri ve yeri yaratan, gökten suyu indirip onunla rızık olarak size türlü meyveler çıkaran Allah’tır. O’nun izniyle denizde yüzüp gitmeleri için gemileri emrinize verdi, nehirleri de size musahhar kıldı.
33. Vazifelerini sürekli olarak yerine getiren güneşi ve ay’ı size musahhar kıldı. O, geceyi ve gündüzü de size musahhar kıldı.
38. “Ey Rabbimiz! Doğrusu sen bizim gizlediğimizi de açığa vurduğumuzu da bilirsin. Yerde ve gökte hiçbir şey Allah’tan gizli kalmaz.”
48. O gün yer başka bir yerle, gökler de başka göklerle değiştirilir. Bütün insanlar tek ve Kahhar olan Allah’ın huzuruna çıkarlar.
51. Bu, Allah’ın herkese kendi kazandığının karşılığını vermesi içindir. Doğrusu Allah hesabı çabuk görendir.

15. HİCR SURESİ
Yüce Rabbimiz Celle Celalühü

16. Andolsun ki biz gökte burçlar yarattık ve onları seyredenler için süsledik.
17. Ve biz onu taşlanmış her şeytandan koruduk.
18. Ancak kulak hırsızlığı eden olursa, onu da parlak bir ateş şûlesi yetişip kovalar.
19. Yeri döşeyip yaydık. Orada sabit dağlar yerleştirdik. Yine orada miktarı ve ölçüsü belirli olan şeyler bitirdik.
20. Orada hem sizin için hem de rızıklarını temin edemeyeceğiniz varlıklar için geçimlikler yarattık.
21. Hazinesi bizim katımızda olmayan hiçbir şey yoktur. Biz onu ancak belli ölçüye göre indiririz.
22. Rüzgârları aşılayıcı olarak gönderdik. Gökten de su indirdik, onunla sizi suladık. Yoksa o suyu siz depolayamazdınız.
23. Doğrusu biz hem diriltir hem de öldürürüz. Ve ancak biziz hepsine vâris olanlar.
24. Andolsun ki biz sizden önce gelip geçenleri de biliriz, geri kalanları da biliriz.
25. Şüphesiz ki Rabbin onları toplayacaktır. Çünkü O hikmet sahibidir, her şeyi bilendir.
26. Andolsun ki biz insanı pişmemiş çamurdan, işlenebilen kara balçıktan yarattık.
27. Cinleri de daha önce şiddetli ateş alevinden yarattık.
49. Resulüm! Kullarıma benim çok bağışlayıcı ve merhamet edici olduğumu haber ver.
50. Fakat benim azabım da çok acıklı bir azaptır
85. Biz gökleri, yeri ve ikisinin arasındakileri ancak hak ile yarattık. O kıyamet saati mutlaka gelecektir. Güzel bir hoşgörü ile muamele et.
86. Şüphesiz ki Rabbin yaratan ve bilendir.

16. NAHL SURESİ
Yüce Rabbimiz Allah Celle Celalühü

1.(...)Allah onların ortak koştukları şeylerden münezzehtir, çok yücedir.
2. Kullarından dilediğine kendi emrinden ruh ile melekleri indirir ve şunu bildirir: “İnsanları uyarın ki, benden başka ilâh yoktur, benden korkun.”
3. Gökleri ve yeri hak ile yaratmıştır. Onların ortak koştukları şeylerden münezzehtir.
4. İnsanı nutfeden (bir damla kerih sudan) yaratmıştır.(...)
5. Hayvanları da yaratmıştır. Onlarda sizi ısıtacak şeyler ve birçok faydalar vardır. Onların etlerini de yersiniz.
8. Atları, katırları ve merkepleri de sizin için binek ve süs hayvanı olarak yaratmıştır. Bilmediğiniz daha nice şeyleri de yaratır.
9. Yolun doğrusunu göstermek Allah’a âittir. Yolun eğri olanı da vardır. Allah dileseydi hepinizi hidayete erdirirdi.
10. Size gökten su indiren O’dur. O sudan içersiniz. Hayvanlarınızı otlattığınız bitkiler de onunla biter.
11. Allah onunla size ekinler, zeytin ve hurma ağaçları, üzümler ve her çeşit meyveler yetiştirir. Bunda düşünen bir topluluk için âyet (ibret)ler vardır.
12. Geceyi gündüzü, güneşi ve ay’ı sizin hizmetinize verip musahhar kıldı. Yıldızlar da O’nun buyruğuna boyun eğmiştir. Elbette bunların her birinde aklını kullananlar için âyetler (ibretler) vardır.
13. Yeryüzünde rengârenk şeyleri de sizin için O yaratmıştır. Bunda da öğüt alan bir topluluk için âyet (ibret) vardır.
14. Taze et yemeniz, takınacağınız süs eşyanızı çıkarmanız ve Allah’ın bol nimetinden istifade etmeniz için denize boyun eğdiren Allah’tır. Nitekim gemilerin denizi yara yara gittiklerini görürsün. Artık belki şükredersiniz!
15. Sizi sarsmaması için yeryüzünde sabit dağlar, nehirler ve belki yolunuzu bulursunuz diye yollar meydana getirdi.
16. Ve nice işaretler yarattı. Onlar yıldızlarla da yollarını bulurlar.
17. Hiç, yaratan yaratmayan gibi olur mu? Düşünmez misiniz?
18. Allah’ın nimetini birer birer saymaya kalkışsanız, (icmâlen bile) sayamazsınız. Şüphesiz ki Allah çok bağışlayıcı ve merhamet edicidir.
19. Allah, gizlediklerinizi de açığa vurduklarınızı da bilir.
22. İlâhınız bir tek ilâhtır.(...)
23. Şüphe yok ki Allah onların gizlediklerini de, açığa vurduklarını da bilir. Allah büyüklük taslayanları aslâ sevmez.
28. Nefislerine zulmederken meleklerin canlarını aldığı kimseler (ölümü görünce) teslim olurlar. “Biz hiç kötülük yapmıyorduk!” derler. Melekler de onlara şöyle cevap verirler: “Hayır! Allah sizin yaptıklarınızı elbette çok iyi bilendir.”
37. Sen onların hidayete ermelerini ne kadar istesen de şüphesiz ki Allah, saptırdığı kimseleri hidayete erdirmez ve onların yardımcıları da yoktur.
40. Biz bir şeyin olmasını dilediğimiz zaman, sözümüz ona ancak: “Ol!” dememizden ibarettir. O da derhal oluverir.
48. Allah’ın yarattığı şeyleri görmüyorlar mı? Onların gölgeleri, küçülerek ve Allah’a secde ederek sağa sola döner.
49. Göklerde ve yerde bulunan bütün canlılar ve melekler, büyüklük taslamaksızın Allah’a secde ederler.
51. Allah buyurdu ki: “İki ilâh edinmeyin. O ancak bir tek ilâhtır. Yalnız benden korkun.”
52. Göklerde ve yerde ne varsa hepsi O’nundur ve din de sadece O’na âittir. Yoksa Allah’tan başkasından mı korkuyorsunuz?
53. De ki nimetleriniz varsa hepsi Allah’tandır. Sonra size bir zarar dokunduğunda yalnız O’na yalvarırsınız.
61. Eğer Allah zulümleri yüzünden insanları cezalandırsaydı, yeryüzünde tek canlı bırakmazdı. Fakat onları takdir edilen bir süreye kadar geciktirir. Süreleri dolunca da, ne bir an geri kalabilirler ne de ileri geçerler.
65. Allah gökten su indirdi. Onunla yeryüzünü ölümünden sonra diriltti. Şüphesiz ki bunda işiten bir topluluk için âyet (ibret) vardır.
66. Sizin için hayvanlarda da büyük bir ibret vardır. Size, onların karınlarındaki işkembe ile kan arasından (gelen) ve içenlerin boğazından kolayca geçen hâlis bir süt içiriyoruz.
67. Hurma ve üzüm gibi meyvelerden hem içki hem de güzel gıdalar edinirsiniz. Şüphesiz ki bunda aklını kullanan bir topluluk için bir âyet (ibret) vardır.
70. Allah sizi yarattı, sonra sizi vefat ettirecek. Sizden kimi ömrünün en fena ve en sevilmeyen noktasına itilir ki (o devrede artık) bildiğini bilmez olur. Şüphesiz ki Allah bilendir, her şeye gücü yeter.
71. Allah rızık hususunda kiminizi kiminizden üstün kıldı. Üstün kılınanlar, ellerinin altındakilere kendi rızıklarını vermiyorlar ki, o rızık hususunda eşit olsunlar. Yoksa Allah’ın nimetini inkâr mı ediyorlar?
72. Allah sizin için kendinizden eşler yarattı. Eşlerinizden de sizin için oğullar torunlar vâretti. Hoş nimetlerle, güzel rızıklarla sizi besledi. Böyleyken onlar hâlâ bâtıla mı inanıyorlar, Allah’ın nimetini inkâr mı ediyorlar?
75.(...) Hamd Allah’a mahsustur. Fakat onların çoğu (bunu) bilmezler.
77. Göklerin ve yerin gaybı Allah’a âittir. Kıyamet saatinin kopuşu bir göz kırpması kadar yahut daha yakın bir zamanda olur. Şüphesiz ki Allah her şeye kâdirdir.
78. Allah sizi analarınızın karnından kendiniz hiçbir şey bilmiyorken çıkardı. Şükredesiniz diye de kulaklar, gözler ve gönüller verdi.
79. Göğün boşluğunda O’nun emrine boyun eğdirilmiş olan kuşları görmüyorlar mı? Onları havada tutan Allah’tan başkası değildir. Şüphesiz ki bunda inanan bir topluluk için âyetler (ibretler) vardır.
80. Allah evlerinizi sizin için bir huzur ve sükûn yeri yaptı. Sizin için davar derilerinden, gerek göç ettiğinizde ve gerekse konakladığınızda hafifçe taşıyacağınız evler (çadırlar) meydana getirdi. Onların yün ve yapağılarından, kıllarından bir süreye kadar ev eşyaları ve ticaret metâı vâretti.
81. Allah yarattığı şeylerden sizin için gölgeler yaptı. Dağlarda da sizin için barınaklar vâretti. Sizi sıcaktan koruyacak elbiseler ve savaşta sizi koruyacak zırhlar verdi. İşte böylece Allah, müslüman olmanız için size olan nimetini tamamlıyor.
90. Muhakkak ki Allah adaleti, iyilik yapmayı, akrabaya yardım etmeyi emreder. Hayâsızlığı, fenalığı ve haddi aşmayı da yasak eder. Düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor.
93. Allah dileseydi hepinizi bir tek ümmet yapardı. Fakat O, dilediğini sapıklıkta bırakır, dilediğine de hidayet verir. İşlediklerinizden andolsun ki sorumlu tutulacaksınız.
96. Sizin yanınızda olanlar tükenir, Allah katında olanlar ise bâkidir, tükenmez. Sabredenlerin karşılığını, yaptıklarının en güzeliyle vereceğiz.
97. Kadın olsun erkek olsun, her kim mümin olarak sâlih amel işlerse, biz onu (dünyada) mutlaka çok güzel bir hayat ile yaşatırız. (Ahirette ise) mükâfatlarını yaptıklarının en güzeli ile ödeyeceğiz.
104. Allah’ın âyetlerine inanmayanlara gelince, şüphesiz ki Allah onları hidayete erdirmez ve onlar için acıklı bir azap vardır.
107. Bu da onların dünya hayatını ahirete tercih etmelerinden ve Allah’ın da inkâr eden topluluğu hidayete erdirmemesinden ötürüdür.
119. Sonra şüphesiz ki Rabbin cehaletle kötülük işleyip, ardından tevbe eden ve ıslah olanlardan yanadır. Rabbin bundan sonra da bağışlar ve merhamet eder.
125.(...)Rabbin, yolundan sapanları en iyi bilendir. O, hidayete erenleri de en iyi bilendir.
128. Allah o kimselerle beraberdir ki, onlar takvâ sahibidirler ve onlar öyle kimselerdir ki muhsinler vasfını almışlardır.

17. İSRÂ SÛRESİ
Yüce Rabbimiz Allah Celle Celalühü

1. Kulunu (Muhammed’i) gecenin bir anında Mescid-i Haram’dan alıp civarını mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâ’ya götüren Allah her türlü noksan sıfatlardan münezzehtir.
17. Nuh’tan sonraki nesillerden nicelerini helâk ettik. Kullarının günahlarını bilen ve gören olarak Rabbin yeter.
25. Rabbiniz sizin kalbinizdekini çok iyi bilir. Eğer siz iyi olursanız şunu iyi bilin ki Allah, tevbeye yönelenleri son derece bağışlayıcıdır.
30. Rabbin dilediği kimsenin rızkını genişletir ve bunu bir ölçüye göre verir. Şüphesiz ki O, kullarından haberdardır, onları görmektedir.
43. O, onların söylediklerinden münezzehtir, yücedir ve uludur.
44. Yedi gök ve yer, bir de bunların içinde bulunanlar Allah’ı tesbih ve tenzih ederler. Hiçbir şey yoktur ki, O’nu hamd ile tesbih etmesin. Fakat siz onların tesbihlerini anlamazsınız. O halim olandır, çok bağışlayandır.
54. Rabbiniz sizi daha iyi bilir. Dilerse size merhamet eder, dilerse azap eder. Biz seni onların üzerine bir vekil olarak göndermedik.
55. Rabbin göklerde ve yerde olanları en iyi bilendir. Andolsun ki biz peygamberlerin kimini kiminden üstün kıldık. Davut’a da Zebur’u verdik.
57. Onların çağırdıkları da, Rablerine hangisi daha yakın olacak diye vesile ararlar. O’nun rahmetini umarlar, azabından korkarlar. Zira Rabbinin azabı (korkunçtur), sakınılacak bir azaptır.
60.Rabbin insanları çepeçevre kuşatmıştır.
66. Rabbiniz O’dur ki, lütfundan (nasip) aramanız için gemileri denizde sizin için yüzdürüyor. Çünkü O, size çok merhametlidir.
99. Görmediler mi ki, gökleri ve yeri yaratan Allah, onların benzerlerini yaratmaya da kâdirdir. Onlar için şüphe olmayan bir ecel kılmıştır. Buna rağmen zâlimler küfürden başka bir şeyde diretmediler.
111. De ki: “Çocuk edinmeyen, mülkünde hiç ortağı bulunmayan, âcizlikten ötürü bir yardımcıya bir ihtiyaç göstermeyen Allah’a hamdolsun!” O halde tekbir getirerek O’nu yücelt.

18.KEYF SÜRESİ
Yüce Rabbimiz Allah Celle Celalühü
1. Hamd O Allah’a mahsustur ki, kuluna Kitab’ı indirdi ve onda herhangi bir eğrilik koymadı. -
17.Allah kime hidayet ederse, o kimse hak yoldadır. Kimi de sapıklığında bırakırsa, artık ona doğru yolu gösterecek bir dost bir mürşid bulamazsın.
26.Göklerin ve yerin gaybı O’nundur. O ne güzel görür ve ne güzel işitir! Onların O’ndan başka dostu yoktur. O, kendi hükmüne hiç kimseyi ortak yapmaz.”
27. Rabbinin Kitab’ından sana vahyedileni oku! O’nun sözlerini değiştirebilecek kimse yoktur. O’ndan başka bir sığınılacak da bulamazsın.
44. İşte bu durumda yardım ve dostluk, hak olan Allah’a mahsustur. O’nun vereceği sevap da daha hayırlıdır, âkibet de daha hayırlıdır.
45.Allah her şeyin üstünde bir kudrete sahip olandır.
49.Bütün yaptıklarını hazır bulurlar. Rabbin hiç kimseye zulmetmez.
58. Senin Rabbin çok bağışlayıcıdır, merhamet sahibidir.
109. De ki: “Rabbimin sözleri için denizler mürekkep olsa ve bir o kadar da ilâve getirsek dahi Rabbimin sözleri bitmeden önce denizler tükenir.”
 
Son düzenleme:

kurtuluş

KF Ailesinden
Özel Üye
Maide süresindeki ilgili ayetler eklenmiştir.
Yüce Rabbimizi bilmek anlamak için.Kuranı kerimi iyice okumamız gerek.Ayetlerle Rabbimiz kendini biz aciz kullarına tanıtıyor.Her an onun zikir edilmeye ve kulluk edilmeye layik tek Rabb olduğunu bize bu güzel ayetlerle gösteriyor.Allaha hamd olsun.
 

kurtuluş

KF Ailesinden
Özel Üye
Araf ve Enfal sürelerinde ilgili ayetler eklenmiştir.Elhamdülillah 8. sürede bitti.
Nasip olursa inşallah tamamı okunacaktır.
 

kurtuluş

KF Ailesinden
Özel Üye
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır orjinal meali
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır sadeleştirme 1
Eklenerek konu düzenlendi.
 

kurtuluş

KF Ailesinden
Özel Üye
10-YUNUS SÜRESİ

3. Rabb’iniz o Allah’tır ki gökleri ve yeri altı günde yarattı. Sonra Arş’ı istivâ etti (Arş üzerinde hükümran oldu). Buyruğunu icrâ eder (yarattıklarını yönetir). O’nun izni olmadan hiç kimse şefaat edemez. İşte Rabb’iniz olan Allah budur, siz O’na ibadet ediniz. Düşünmüyor musunuz?

4. Hepinizin dönüşü O’nadır, bu Allah’ın hak olan vaadidir. Şüphesiz ki O önce yaratır, sonra da, iman edip sâlih amel işleyenlere adaletle mükâfat vermek için (onları huzuruna) geri çevirir. Küfredenlere gelince, onlar için kaynar sudan bir içki ve inkârlarından dolayı da acıklı bir azap vardır.

5. Güneşi ışık, ay’ı nur yapan, yılların sayısını ve hesabı bilmeniz için aya menziller (konak yerleri) tayin eden O’dur. Allah bunları ancak hak ile yaratmıştır. O, bilen bir topluluk için âyetlerini birer birer açıklar.

25. Allah esenlik yurdu olan cennete çağırır, dilediğini doğru yola eriştirir.

31. De ki: “Gökten ve yerden size rızık veren kimdir? Kulak ve gözlerin sahibi kimdir? Diriyi ölüden, ölüyü de diriden çıkaran kimdir? Her işi düzenleyen kimdir?” “Allah” diyecekler. De ki: “O halde O’na karşı gelmekten sakınmaz mısınız?”

32. İşte gerçek Rabbiniz Allah budur. Gerçeğin dışında sadece sapıklık vardır. Öyle ise nasıl olup da döndürülüyorsunuz?

34. De ki: “Allah’a eş tuttuğunuz ortaklarınız içinde, ilk defa yaratacak, sonra da bu yaratmayı tekrar edecek olan var mı?” De ki: “Allah önce yaratır, sonra da yaratmayı tekrar iâde eder. Nasıl da döndürülüyorsunuz?”

35. De ki: “Sizin ortak koştuklarınızdan Hakk’a iletecek olan var mıdır?” De ki: “Allah’tır Hakk’a ileten. O halde Hakk’a ileten mi uyulmaya daha lâyıktır, yoksa hidayet verilmedikçe kendi kendine doğruyu bulamayan mı daha lâyıktır? Ne oluyor size? Nasıl hüküm veriyorsunuz?”

40. Rabbin fesat çıkaranları en iyi bilendir.

44. Allah insanlara zerrece zulmetmez. Fakat insanlar kendi kendilerine zulmederler.

46. Onlara vâdettiğimiz azabın bir kısmını sana göstersek de veya seni alsak da, onların dönüşü bize olacaktır. Sonra Allah onların yaptıklarına da şâhittir.

55. İyi bilin ki, göklerde ve yerde olan her şey Allah’ındır. İyi bilin ki Allah’ın vaadi gerçektir, fakat onların çoğu bilmezler.

56. Dirilten de öldüren de O’dur. Siz O’na döndürülüp götürüleceksiniz.

61. Ne yaparsan yap, Kur’an’dan ne okursan oku ve siz ne yaparsanız yapın, yaptıklarınıza daldığınızda, mutlaka biz üzerinize şâhidiz. Yerde ve gökte hiçbir zerre Rabbinden gizli değildir. Bundan daha küçüğü ve daha büyüğü yoktur ki, apaçık bir kitapta (Levh-i mahfuz’da) bulunmasın.

65. Resulüm! Onların sözleri seni üzmesin. Çünkü bütün izzet yalnız Allah’ındır. O işitendir, bilendir.

81. Onlar iplerini atınca Musa dedi ki: “Bu sizin yaptığınız sihirdir. Fakat Allah onu boşa çıkaracaktır. Allah bozguncuların işini elbette düzeltmez.”
 

kalpteniman

KF Ailesinden
Özel Üye
h.z. Allah c.c. yaptğınız bu hayırlı çalışmayı cennetile mükafatlandırsın inşaAllah.
 

kurtuluş

KF Ailesinden
Özel Üye
11-HUD SÜRESİ
Yüce Rabbimiz Allah celle celalühü


4. Dönüşünüz Allah’adır. O, her şeye kâdirdir.
5. İyi bilin ki onlar, içlerindekini O’ndan gizlemek için göğüslerini çevirirler. İyi bilin ki onlar elbiselerine büründükleri zaman da, Allah onların gizlediklerini ve açığa vurduklarını da bilir. Şüphesiz ki O, göğüslerin özünü bilendir.
6. Yeryüzünde yaşayan bütün canlıların rızkı Allah’a âittir. Allah o canlının durduğu yeri ve sonunda bırakılacağı yeri bilir. Bunların hepsi apaçık bir Kitap’ta (Levh-i mahfuz’da)dır.
7. O Allah ki, gökleri ve yeri altı günde yarattı. Bundan evvel Arş’ı su üzerinde idi. Hanginizin daha güzel amel işleyeceğinizi imtihan etmek için. Andolsun ki: “Ölümden sonra muhakkak diriltileceksiniz.” desen, kâfirler mutlaka: “Bu apaçık bir sihirden başka bir şey değildir.” derler.
12. Belki de sen: “Ona bir hazine indirilmeli veya onunla beraber bir melek gelmeli değil miydi?” dedikleri için, sana vahyolunan âyetlerin bir kısmını bırakacak ve bu yüzden göğsün daralacaktır. Sen ancak bir uyarıcısın. Allah ise her şeye vekildir.
18. Allah’a karşı yalan uydurandan daha zâlim kim olabilir? Bu zâlimler Rablerinin huzuruna arzedilecekler. Şâhitler de: “Rablerine karşı yalan uyduranlar işte bunlardır!” diyecekler. İyi bilin ki, Allah’ın lâneti zâlimlerin üzerinedir.
56. “Doğrusu ben, benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah’a tevekkül ettim. Hiçbir canlı yoktur ki Allah onun perçeminden tutmuş olmasın. Rabbim elbette doğru yoldadır.”
57. “Eğer yüz çevirirseniz, şüphesiz ben size benimle gönderileni tebliğ ettim. Rabbim sizden başka bir kavmi de sizin yerinize getirebilir. Siz O’na hiçbir zarar veremezsiniz. Çünkü benim Rabbim her şeyi gözetip koruyandır.”
73. Dediler ki: “Allah’ın işine mi şaşıyorsun? Ey ev halkı! Allah’ın rahmeti ve bereketleri sizin üzerinizdedir. Şüphesiz ki O övülmeye lâyıktır, iyiliği boldur.”
115. Sabret! Çünkü Allah muhsinlerin mükâfatını zâyi etmez.
123. Göklerin ve yerin gaybı Allah’ındır. Her iş O’na döndürülür. Öyle ise O’na kulluk et ve O’na güven. Rabbin yaptıklarınızdan gafil değildir.
 

kurtuluş

KF Ailesinden
Özel Üye
13-RAD SÜRESİ

Bismillahirrahmanirrahim
Yüce Rabbimiz Allah (celle celalühü)

2. Allah O’dur ki, gökleri gördüğünüz gibi direksiz yükseltti. Sonra Arş’ı istivâ etti (Arş üzerinde hükümran oldu). Güneşi ve ay’ı musahhar kılmıştır. Bunların her biri, muayyen bir vakte kadar akıp gitmektedir. O her işi düzenler, âyetlerini birer birer açıklar. Tâ ki, Rabbinize kavuşacağınıza kesin bilgi edinesiniz.
3. Yeri geniş yapan, orada sâbit dağlar ve nehirler var eden, bütün meyvelerden yeryüzünde ikişer çiftler yaratan O’dur. Geceyi gündüzün üzerine O örtüyor. Şüphesiz ki bunda düşünen bir topluluk için (ibretler) vardır.
6. Onlar senden iyilikten önce kötülüğü acele istiyorlar. Oysa onlardan önce (nice cezaların) benzerleri gelip geçti. Doğrusu insanların zulmetmelerine rağmen, Rabbin mağfiret sahibidir. Şüphesiz ki Rabbinin azabı da şiddetlidir.
8. Allah her dişinin neye gebe kalacağını, rahimlerde neyi eksik, neyi ziyade edeceğini bilir. O’nun katında her şey ölçü iledir.
9. O görülmeyeni de bilir, görüleni de bilir. Çok büyüktür, yücedir.
10. Aranızdan birisi ister sözü gizlesin, ister açığa vursun; ister gece karanlığında gizlensin, ister gündüzün ortaya çıksın (O’nun nezdinde) aynıdır.
12. O ki, size korku ve ümit içinde şimşeği gösterir ve ağır bulutlar meydana getirir.
13. Gök gürültüsü Allah’ı hamd ile, melekler de korkusundan O’nu tesbih ederler. Yıldırımları gönderir de onlarla dilediğini çarpar. Onlar ise Allah hakkında mücadele edip duruyorlar. Halbuki O kudreti pek çetin olandır.
14. Gerçek duâ ancak O’nadır. O’ndan başka duâ ettikleri, kendilerinin duâlarına hiçbir karşılık veremezler. Durumları ancak suyun ağzına gelmesi için avuçlarını ona açmış kimsenin durumu gibidir. Oysa o hiçbir zaman suya kavuşamaz. İşte kâfirlerin duâsı da ancak bunun gibi boşunadır.
15. Göklerde ve yerde bulunanlar da, onların gölgeleri de ister istemez sabah akşam Allah’a secde ederler.
16. De ki: “Göklerin ve yerin Rabbi kimdir?” De ki: “Allah’tır.” De ki: “Siz onu bırakıp da kendilerine bir fayda ve zararı olmayan dostlar mı edindiniz?” De ki: “Hiç körle gören bir olur mu? Yahut karanlıklar ile aydınlık bir midir? Yoksa Allah’a, O’nun gibi yaratan ortaklar buldular da yaratmaları birbirine mi benzettiler?” De ki: “Allah’tır her şeyi yaratan.” O, Vâhid’dir, Kahhar’dır.
26. Allah dilediğine rızkını kolaylaştırır da daraltır da. Onlar dünya hayatı ile şımardılar. Oysa ahiretin yanında dünya hayatı sadece bir geçimlikten ibarettir.
31. Eğer Kur’an ile dağlar yürütülseydi veya onunla yer parçalansaydı, yahut onunla ölüler konuşturulmuş olsaydı (kâfirler yine de inanmazlardı). Hayır! Bütün işler Allah’a âittir. İman edenler hâlâ bilmediler mi ki, Allah dileseydi bütün insanları hidayete erdirirdi. Allah’ın vaadi gelinceye kadar inkâr edenlere, yaptıklarından dolayı ya ansızın büyük bir belâ gelmeye devam edecek veya o belâ evlerinin yakınına inecektir. Şüphesiz ki Allah vaadinden aslâ dönmez.
33. Herkesin yaptığını görüp gözeten Allah, (başkası ile) bir olur mu? Onlar Allah’a ortaklar koştular. De ki: “Onlara isim veriniz. Yoksa siz O’na yeryüzünde bilmediği bir şeyi mi haber veriyorsunuz veya kuru bir lâf mı ediyorsunuz?” Hayır! Kâfirlere kurdukları tuzaklar güzel gösterildi ve onlar doğru yoldan alıkonuldular. Allah kimi saptırırsa, artık ona doğru yolu gösteren bulunmaz.
39. Allah dilediğini mahveder siler, dilediğini de sâbit kılar. Ana kitap O’nun nezdindedir.
41. Bizim yeryüzüne gelip, onu uçlarından eksilttiğimizi görmediler mi? Hüküm veren Allah’tır. O’nun hükmünü bozacak kimse yoktur. O hesabı çabuk görendir.
42. Onlardan öncekiler de tuzak kurdular. Oysa bütün tuzaklar Allah’a âittir. Herkesin ne kazandığını O bilir. Kâfirler de bu yurdun sonunun kime âit olduğunu yakında bilecekler!
 

kurtuluş

KF Ailesinden
Özel Üye
12. YÛSUF SÛRESİ
Bismillahirrahmanirrahim

Yüce Rabbimiz Allah (celle celalühü)
21-Allah emrini yerine getirmeye kâdirdir. Fakat insanların çoğu bunu bilmezler.
56.Biz rahmetimizi kime dilersek ona isabet ettiririz ve biz güzel davrananların mükâfatını zâyi etmeyiz.
64.Allah en hayırlı koruyucudur ve O merhametlilerin en merhametlisidir.”
76.Ancak Allah dilerse başka. Biz dilediğimizi derecelerle yükseltiriz ve her ilim sahibinin üstünde daha iyi bilen vardır.
80.O hükmedenlerin en hayırlısıdır.”
83.Her şeyi bilen, hüküm ve hikmet sahibi olan ancak O’dur.”
88.Allah şüphesiz ki sadaka verenleri mükâfatlandırır.”
90. Doğrusu kim Allah’tan korkar, ibtilâlara sabrederse, bilsin ki Allah muhsinlerin (iyi harekette bulunanların) mükâfatını katiyyen zâyi etmez.”
92.O merhametlilerin en merhametlisidir.”
100.Şüphesiz ki Rabbim dileyeceği şeyleri çok ince düzenler. O her şeyi hakkıyla bilendir, hükmünde hikmet sahibidir.”
110.Böylece dilediğimiz kimseler kurtuluşa erdirilir. Baskınımız suçlular gürûhundan aslâ geri çevrilmez.
 

kurtuluş

KF Ailesinden
Özel Üye
Yeniden düzenlenmiştir.


"Kulun ilim sayesinde elde ettiği şeref; ilmin, Allah sıfatlarından oluşu sebebiyledir. Lakin en şerefli ilim, malumu (bilineni) en şerefli olandır. Bilinmişlerin en şereflisi şüphe yok ki, Allahü Zülcelaldır.

Bunun için marifetullah, marifetlerin en efdali olmuştur. Hatta sair eşyayı bilmek de, Allah'ın işlerini bilmeye yahut kulu Allah'a yaklaştıracak yolu bilmeye veya da marifetullah'a ulaştıracak herhangi bir hususa sebep veya vesile olduğu için şeref sayılmıştır.Bunun dışında kalan her bilgi bu kadar şerefi haiz değildir."Esmaül hüsna şerhi İmam Gazali Hz.


İlgili ayetleri not alıyorum.Ayetlerin tamamını eklemiyorum ilgili kısmı ekliyorum.Ayet sayısını eklediğim için sorun olmaz.Ayetler anlaşılır ve açıktır isteyen başka meallerden faydalanabilir.Diğer süreleri nasip olursa inşallah okuyacağım zamanla buraya ekleme yaparım.

Euzübillahimineşşeytanirraciym
Bismillahirrahmanirrahim.



Kuranda Rabbimiz Allah(celle celalühü)

FATİHA SÜRESİ
1. Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla.
3. O, Rahman ve Rahim’dir.
4. Din gününün sahibidir.

2.BAKARA SÜRESİ
149.Allah yaptıklarınızdan habersiz değildir.
153.Muhakkak ki Allah sabredenlerle beraberdir.
190. Aşırı gitmeyin, çünkü Allah aşırı gidenleri sevmez.
194.Allah’tan korkun ve biliniz ki Allah takvâ sahipleriyle beraberdir.
195.İyilik yapın, çünkü Allah iyilik yapanları sever.
205.Allah fesadı sevmez
212.Allah dilediğine hesapsız rızık verir
215.Hayır olarak ne yaparsanız, şüphesiz ki Allah onu bilir.”
222.Şunu iyi bilin ki Allah tevbe edenleri de sever, temizlenenleri de sever.
233. Allah’tan korkun ve bilin ki Allah, yaptıklarınızı görmektedir.
235.Allah kalplerinizde olanı muhakkak biliyor. O’ndan korkun ve yine bilin ki Allah çok bağışlayıcıdır, Halîm’dir.
237.Şüphesiz ki Allah yaptıklarınızı görmektedir.
245. Allah’a güzel bir borç takdiminde bulunacak kim var? Ki, Allah ona kat kat fazlasını versin. Allah bazılarının rızkını daraltır, bazılarınınkini de genişletir. Siz O’na döndürüleceksiniz.
246.Allah zâlimleri bilendir.
247.Şüphesiz ki Allah mülkünü dilediğine verir. Allah’ın lütfu geniştir, her şeyi bilendir.” dedi.
253.Allah dileseydi birbirlerini öldürmezlerdi. Fakat Allah dilediğini yapar.
255. Allah o Allah’tır ki, kendisinden başka hiçbir ilâh yoktur. O Hayy ve Kayyum’dur. (Ezelî ve ebedî hayat ile bâkidir. Zât ve kemâl sıfatları ile her şeye hâkim olup, bütün varlıklar O’nunla kâimdir). O’nu uyuklama da uyku da tutmaz. Göklerde ve yerde olanların hepsi O’nundur. O’nun izni olmadan, katında kim şefaat edebilir? O, kullarının işlediklerini ve işleyeceklerini bilir. O’nun dilediğinden başka, insanlar O’nun ilminden hiçbir şeyi kavrayamazlar. O’nun kürsüsü gökleri ve yeri kuşatmıştır. Gökleri ve yeri koruyup gözetmek kendisine ağır gelmez. O öyle yüce, öyle azametlidir.
257. Allah iman edenlerin dostudur. Onları karanlıklardan kurtarıp nura çıkarır. İnkâr edip kâfir olanların dostları ise Tağut’tur. Onları nurdan alıp karanlıklara götürür. İşte onlar cehennemliklerdir, orada ebedî kalacaklardır.
271.Allah günahlarınızdan bir kısmını bağışlar. Allah işlediklerinizden haberdardır.
272.Şu kadar var ki, Allah dilediği kimseye hidayet eder.
273.Hayırdan ne infak ederseniz, şüphesiz ki Allah onu bilir.
276. Allah fâizle kazanılanı eksiltir, bereketini tamamen giderir. Sadakası verilen malları ise artırır. Allah küfrân-ı nimette bulunan günahkâr hiç kimseyi sevmez.

3.ALİ İMRAN SÜRESİ
2. Allah O Allah’tır ki, kendinden başka hiçbir ilâh yoktur. O Hayy ve Kayyum’dur. (Ezelî ve ebedî hayat ile bâkidir. Zât ve kemâl sıfatları ile her şeye hâkim olup, bütün varlıklar O’nunla kâimdir).
5. Ne yerde, ne de gökte hiçbir şey Allah’a gizli kalmaz.
20. Allah kullarını görendir.
29. De ki: “Göğüslerinizde olanı gizleseniz de açığa vursanız da Allah onu bilir. Göklerde ve yerde olanları da bilir. Allah her şeye kâdirdir.”
37.Şüphesiz ki Allah dilediği kimseye hesapsız rızık verir.
47.“Öyle de olsa, Allah dilediğini yaratır. Bir işe hükmedince ona ‘Ol!’ der, o da oluverir.” dedi.
63.Eğer yüz çevirirlerse, şüphesiz ki Allah fesat çıkaranları bilendir.
68.Allah müminlerin dostudur.
73.De ki: “Lütuf ve ihsan Allah’ın elindedir, onu dilediğine verir. Allah’ın lütfu geniştir, O her şeyi bilir.”
74. Rahmetini dilediğine tahsis eder. Allah büyük lütuf ve kerem sahibidir.
86.Allah zâlimler topluluğunu hidayete eriştirmez.
108.Allah âlemlere zulmetmek istemez.
115.Allah takvâ sahiplerini çok iyi bilir.
120.Şüphesiz ki Allah onların yaptıklarını çepeçevre kuşatmıştır.
129. Göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah’ındır. O dilediğini bağışlar, dilediğine azap eder. Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhametlidir.
140.Allah zâlimleri sevmez.
144.Allah şükredenleri mükâfatlandıracaktır.
146.Allah sabredenleri sever.
148. Bu yüzden Allah onlara dünya nimetini de ahiret nimetini de fazlasıyla verdi. Allah iyilik edenleri sever.
152.Allah müminlere karşı çok lütufkârdır.
154.Allah göğüslerin özünü bilendir.
159.Çünkü Allah tevekkül edenleri (kendisine bağlananları) sever.
167. Onlar o gün imandan daha çok kâfirliğe yakın idiler. Ağızlarıyla, kalplerinde olmayanı söylüyorlardı. Onların gizlediği şeyi Allah en iyi bilendir.
180.Göklerin ve yerin mirası Allah’ındır. Allah bütün yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.

4.NİSA SÜRESİ
6.Hesap sorucu olarak da Allah yeter!
25. Allah sizin imanınızı daha iyi bilir.
26. Allah size açıklamak ve sizi sizden öncekilerin yollarına iletmek ve tevbenizi kabul etmek istiyor. Allah bilendir, yegâne hikmet sahibidir.
27. Allah sizin tevbenizi kabul etmek istiyor, şehvetlerine uyanlar ise sizin büsbütün yoldan çıkmanızı isterler.
28. Allah ağır teklifleri sizden hafifletmek ister. Çünkü insan zayıf yaratılmıştır.
30. Kim haksızlık ve zulüm ile bu yasakları işlerse, biz onu cehenneme atacağız. Bu ise Allah’a çok kolaydır.
36.Allah kendini beğenip böbürlenenleri elbette sevmez.
85.Allah her şeyi görüp gözetendir.
86.Şüphesiz ki Allah her şeyi hesap edendir.
87.Allah’tan başka doğru sözlü kim olabilir?
107. Kendilerine hâinlik edenleri savunma. Çünkü Allah hâin günahkârları sevmez.
108.Allah hepsini kuşatıcıdır.
126. Göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah’ındır. Allah her şeyi çepeçevre kuşatandır.
127.Ne hayır yaparsanız, şüphesiz ki Allah onu bilir.
139.Bilsinler ki şeref ve kudret tamamen Allah’a âittir.
140.Allah münafıkların ve kâfirlerin hepsini cehennemde bir araya toplayacaktır.
166.Şâhit olarak Allah yeter!

5.MAİDE SÜRESİ
2. Şüphesiz ki Allah’ın vereceği ceza çok şiddetlidir.
4.Allah hesabı çabuk görendir.
7. Şüphesiz ki Allah göğüslerin özünü bilendir.
17.Göklerin, yerin ve ikisinin arasında ne varsa hepsinin hükümranlığı Allah’ındır. Dilediğini yaratır. Allah’ın kudreti her şeye yeter.
18.O dilediğini bağışlar, dilediğine azap eder. Göklerin, yerin ve ikisinin arasında ne varsa hepsinin hükümranlığı Allah’ındır. Dönüş de O’nadır.
42.Çünkü Allah adalet yapanları sever.
50. Yoksa onlar câhiliye hükmünü mü istiyorlar? Yakîn bir bilgi ile inanan bir topluluk için, Allah’tan daha güzel hüküm veren kim vardır?
61. Allah onların gizlediklerini daha iyi bilir.
87.Çünkü Allah hududu aşanları sevmez.
99.Allah neyi açıklayıp neyi gizlediğinizi bilir.
108.Allah fâsıklar gürûhunu hidayete erdirmez.
120. Göklerin, yerin ve her ikisinde bulunanların mülkü Allah’ındır. O, her şeye kâdirdir.

6.ENAM SÜRESİ
3. Göklerde de yerde de Allah O’dur. Gizlinizi ve açığınızı bilir, ne kazandığınızı da bilir.
12. De ki: “Göklerde ve yerde olanlar kimindir?” De ki: “Allah’ındır.” O, rahmeti kendi üzerine yazmıştır. Andolsun ki hepinizi, geleceğinde şüphe olmayan kıyamet gününde bir araya toplayacaktır. Kendilerini hüsrana uğratanlara gelince, onlar iman etmezler.
13. Gecede ve gündüzde barınan her şey O’nundur. O işitendir, bilendir.
14. De ki: “Gökleri ve yeri yoktan yaratan Allah’tan başkasını mı dost edineyim? O ki, yedirir, kendisi yemez.” De ki: “Ben müslümanların ilki olmakla emrolundum.” Sakın müşriklerden olma!
18. O, kullarının üstünde kahredici güce sahiptir. Ve O, hikmet sahibidir, her şeyden haberdardır.
59. Gaybın anahtarları Allah’ın katındadır, onları O’ndan başkası bilemez. Karada ve denizde olanı da O bilir. O’nun ilmi dışında bir yaprak dahi düşmez. Yerin karanlıkları içindeki tek bir tane, yaş ve kuru her şey apaçık bir kitapta (Levh-i mahfuz’da) yazılmıştır
60. Sizi geceleyin öldüren O’dur. Gündüzleyin ne yaptığınızı bilir. Sonra belirlenmiş süre tamamlansın (eceliniz gelsin) diye gündüzün sizi diriltir. Sonra dönüşünüz O’nadır. Sonra da O, yaptıklarınızı size haber verecektir.
61. Ve O, kullarının üzerinde yegâne kudret ve tasarruf sahibidir. Size koruyucu (melekler) gönderir. Nihayet herhangi birinize ölüm geldiğinde elçilerimiz onun canını alırlar. Onlar (bu hususta) hiç geri kalmazlar.
95. Tohum ve çekirdeği yaran şüphesiz ki Allah’tır. Ölüden diriyi çıkarır, diriden ölüyü çıkarır. İşte Allah budur! O halde nasıl çevriliyorsunuz?
96. O sabahı yarıp çıkaran (aydınlatan)dır. Geceyi bir sükun, güneşi ve ay’ı da hesap için bir ölçü kılmıştır. İşte bu, Azîz ve her şeyi bilen Allah’ın takdiridir.
97. Karanın ve denizin karanlıklarında yol bulasınız diye sizin için yıldızları yaratan O’dur. Gerçekten biz bilen bir topluluk için âyetleri geniş geniş açıkladık.
98. Sizi bir tek candan yaratan O’dur. Sizin için (babalarınız sülbünde) bir karar yeri ve (analarınızın rahminde) bir de emanet yeri vardır. Gerçekten biz anlayan bir topluluk için âyetleri uzun uzadıya açıkladık.
99. O ki gökten suyu indirdi. İşte biz bitip yetişen her bitkiyi onunla yetiştirdik. Sonra ondan yeşillikler çıkardık. O yeşilliklerden de taneleri, üst üste dizilmiş başaklar çıkarırız. Hurmanın tomurcuğundan birbirine bitişik bol salkımlar olur. Üzümlerden bağlar çıkarır, zeytin ve nar bitiririz ki, onlardan bir kısmının ağaçları birbirine benzer, meyveleri ise farklıdır. Meyve verirken ve olgunlaştığı zaman her birinin meyvesine bakın! Şüphesiz ki bütün bunlarda inanan bir topluluk için âyetler (ibretler) vardır.
101. O, göklerin ve yerin yaratıcısıdır. O’nun eşi olmadığı halde nasıl çocuğu olabilir? Her şeyi O yaratmıştır ve O her şeyi hakkıyla bilendir.
102. İşte Rabbiniz Allah budur, O’ndan başka ilâh yoktur. O her şeyi yaratır. Öyleyse O’na ibadet edin. O her şeye vekildir.
103. Hiçbir göz O’na erişemez, ihata ve idrak edemez. Fakat O bütün gözleri ihata eder. O Lâtif’tir, her şeyden haberdardır.
117. Senin Rabbin kendi yolundan sapanı en iyi bilendir. Hidayete ermiş olanları da en iyi bilen O’dur.
133. Rabbin Ganî’dir ve rahmet sahibidir. Sizi başka bir kavmin soyundan meydana getirdiği gibi, dilerse sizi ortadan kaldırıp yok eder ve sizden sonra yerinize dilediği bir milleti getirir.
149. De ki: “Kesin delil Allah’ın delilidir. O dileseydi elbette hepinizi hidayete kavuştururdu.”
163. “O’nun hiçbir ortağı yoktur. Bana böylece emrolundu ve ben müslümanların ilkiyim.”
165. Verdiği şeylerle sizi imtihan etmesi için sizi yeryüzünün halifeleri kılan ve sizi derece bakımından birbirinizden üstün kılan O’dur. Şüphesiz ki Rabbin, cezası çabuk olandır. O, çok bağışlayan ve çok merhamet edendir.

7.ARAF SÜRESİ
54. Şüphesiz ki Rabbiniz Allah, gökleri ve yeri altı günde yarattı, sonra Arş’ı istivâ etti (Arş üzerinde hükümran oldu). O, geceyi, durmadan onu kovalayan gündüze bürüyüp örter. Güneş, ay ve yıldızlar emrine boyun eğmiştir. İyi bilin ki yaratmak da emretmek de O’na mahsustur. Âlemlerin Rabbi olan Allah ne yücedir!
89.Rabbimizin ilmi her şeyi kuşatmıştır.
156. “Bize dünyada da iyilik yaz, ahirette de. Biz sana yöneldik.” Allah buyurdu ki: “Ben kimi dilersem onu azabıma uğratırım. Rahmetim ise her şeyi kuşatmıştır. Ben onu Allah’tan korkup kötülükten sakınanlara, zekâtını verenlere ve âyetlerimize imân etmiş olanlara yazacağım.”
158. Resulüm! De ki: “Ey insanlar! Şüphesiz ki ben, Allah’ın hepiniz için gönderdiği peygamberiyim. O Allah ki, göklerin ve yerin mülkü O’nundur. O’ndan başka ilâh yoktur. Diriltir ve öldürür. Öyle ise Allah’a ve O’nun ümmî Peygamber’ine, Allah’a ve O’nun kelimelerine inanan Peygamber’ine iman edin. Ona uyun ki, doğru yolu bulasınız.

8.ENFAL SÜRESİ
10.Yardım ancak Allah katındandır. Çünkü Allah Azîz’dir, yegâne hüküm ve hikmet sahibidir.
19.Çünkü Allah müminlerle beraberdir.
22. Çünkü yeryüzünde dolaşan canlıların Allah katında en kötüsü, düşünmeyen o sağırlar ve dilsizlerdir.
40. Yok vazgeçmez de yüz çevirirlerse, artık bilin ki Allah sizin sahibinizdir. O ne güzel Mevlâ, ne güzel yardımcıdır!
44.Bütün işler ancak Allah’a döndürülür.
46.Sabredin! Muhakkak ki Allah sabredenlerle beraberdir.
47.Allah onların yaptıklarını çepeçevre kuşatmıştır.
51. İşte bu, ellerinizin yapıp öne sürdüğü işler yüzündendir. Yoksa Allah kullarına zulmetmez.
55. Şüphesiz ki Allah katında, yeryüzünde yürüyen canlıların en kötüsü kâfir olanlardır. Artık onlar iman etmezler.
58.Şüphesiz ki Allah hâinlik yapanları sevmez.
62. Onlar seni aldatmak isterlerse, şüphesiz ki Allah sana kâfidir. O ki, seni yardımıyla ve müminlerle destekleyendir.
63. Onların gönüllerini birleştiren Allah’tır. Eğer sen yeryüzünde bulunan her şeyi verseydin, yine onların gönüllerini birleştiremezdin. Fakat Allah onların aralarını bulup kaynaştırdı. Çünkü O Azîz’dir, hüküm ve hikmet sahibidir.
67.Siz geçici dünya malını istiyorsunuz. Oysa Allah ahireti kazanmanızı istiyor. Allah Azîz’dir, yegâne hikmet sahibidir.
72.Allah yaptıklarınızı görmektedir.

9.TEVBE SÜRESİ
13. Eğer siz inanıyorsanız, bilin ki asıl korkmanız gereken Allah’tır.
15. Ve onların kalplerindeki öfkeyi gidersin. Allah dilediğinin tevbesini kabul eder. Allah en iyi bilendir, hikmet sahibidir.
19.Allah zâlimler gürûhunu hidayete erdirmez.
24.Allah fâsıklar gürûhunu hidayete erdirip doğru yola iletmez.”
28.Eğer (onlarla ticaretinizin kesilmesi sebebiyle) yoksulluktan korkarsanız, Allah dilerse yakında sizi kendi lütfuyla zenginleştirir. Çünkü Allah en iyi bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
33. Dinini bütün dinlere üstün kılmak için Peygamber’ini hidayet ve hak din ile gönderen O’dur. İsterse müşrikler hoşlanmasınlar.
36.Bilin ki, Allah takvâ sahipleriyle beraberdir.
37.Allah kâfirler gürûhunu hidayete erdirmez.
39.Allah her şeye hakkıyla kâdirdir.
40.Allah’ın sözü ise en yüce olandır. Allah Azîz’dir, hikmet sahibidir.
42.Allah biliyor ki onlar muhakkak yalancıdırlar.
44.Allah takvâ sahiplerini çok iyi bilendir.
47.Allah zâlimleri gayet iyi bilir.
70.Allah onlara zulmetmemiş, onlar kendi kendilerine zulmediyorlardı.
96.Allah fâsıklar gürûhundan aslâ râzı olmaz.
104. Allah’ın; kullarının tevbesini kabul ettiğini, sadakaları aldığını, Allah’ın tevbeleri kabul eden ve merhamet eden olduğunu bilmiyorlar mı?
105.Daha sonra gizli ve açık olanı bilen Allah’a döndürüleceksiniz. O size yapmış olduklarınızı haber verecektir.”
108. Allah da çokça temizlenenleri sever.
109.Allah zâlimler gürûhunu hidayete erdirmez.
116. Göklerin ve yerin mülkü Allah’ındır. Diriltir ve öldürür. Sizin için Allah’tan başka ne bir dost ne de bir yardımcı yoktur.
120. Çünkü Allah muhsinlerin mükâfatını zâyi etmez.
123.Bilin ki Allah takvâ sahipleriyle beraberdir.

10-YUNUS SÜRESİ
3. Rabb’iniz o Allah’tır ki gökleri ve yeri altı günde yarattı. Sonra Arş’ı istivâ etti (Arş üzerinde hükümran oldu). Buyruğunu icrâ eder (yarattıklarını yönetir). O’nun izni olmadan hiç kimse şefaat edemez. İşte Rabb’iniz olan Allah budur, siz O’na ibadet ediniz. Düşünmüyor musunuz?
4. Hepinizin dönüşü O’nadır, bu Allah’ın hak olan vaadidir. Şüphesiz ki O önce yaratır, sonra da, iman edip sâlih amel işleyenlere adaletle mükâfat vermek için (onları huzuruna) geri çevirir. Küfredenlere gelince, onlar için kaynar sudan bir içki ve inkârlarından dolayı da acıklı bir azap vardır.
5. Güneşi ışık, ay’ı nur yapan, yılların sayısını ve hesabı bilmeniz için aya menziller (konak yerleri) tayin eden O’dur. Allah bunları ancak hak ile yaratmıştır. O, bilen bir topluluk için âyetlerini birer birer açıklar.
25. Allah esenlik yurdu olan cennete çağırır, dilediğini doğru yola eriştirir.
31. De ki: “Gökten ve yerden size rızık veren kimdir? Kulak ve gözlerin sahibi kimdir? Diriyi ölüden, ölüyü de diriden çıkaran kimdir? Her işi düzenleyen kimdir?” “Allah” diyecekler. De ki: “O halde O’na karşı gelmekten sakınmaz mısınız?”
32. İşte gerçek Rabbiniz Allah budur. Gerçeğin dışında sadece sapıklık vardır. Öyle ise nasıl olup da döndürülüyorsunuz?
34. De ki: “Allah’a eş tuttuğunuz ortaklarınız içinde, ilk defa yaratacak, sonra da bu yaratmayı tekrar edecek olan var mı?” De ki: “Allah önce yaratır, sonra da yaratmayı tekrar iâde eder. Nasıl da döndürülüyorsunuz?”
35. De ki: “Sizin ortak koştuklarınızdan Hakk’a iletecek olan var mıdır?” De ki: “Allah’tır Hakk’a ileten. O halde Hakk’a ileten mi uyulmaya daha lâyıktır, yoksa hidayet verilmedikçe kendi kendine doğruyu bulamayan mı daha lâyıktır? Ne oluyor size? Nasıl hüküm veriyorsunuz?”
40. Rabbin fesat çıkaranları en iyi bilendir.
44. Allah insanlara zerrece zulmetmez. Fakat insanlar kendi kendilerine zulmederler.
46. Onlara vâdettiğimiz azabın bir kısmını sana göstersek de veya seni alsak da, onların dönüşü bize olacaktır. Sonra Allah onların yaptıklarına da şâhittir.
55. İyi bilin ki, göklerde ve yerde olan her şey Allah’ındır. İyi bilin ki Allah’ın vaadi gerçektir, fakat onların çoğu bilmezler.
56. Dirilten de öldüren de O’dur. Siz O’na döndürülüp götürüleceksiniz.
61. Ne yaparsan yap, Kur’an’dan ne okursan oku ve siz ne yaparsanız yapın, yaptıklarınıza daldığınızda, mutlaka biz üzerinize şâhidiz. Yerde ve gökte hiçbir zerre Rabbinden gizli değildir. Bundan daha küçüğü ve daha büyüğü yoktur ki, apaçık bir kitapta (Levh-i mahfuz’da) bulunmasın.
65. Resulüm! Onların sözleri seni üzmesin. Çünkü bütün izzet yalnız Allah’ındır. O işitendir, bilendir.
81. Onlar iplerini atınca Musa dedi ki: “Bu sizin yaptığınız sihirdir. Fakat Allah onu boşa çıkaracaktır. Allah bozguncuların işini elbette düzeltmez.”

11-HUD SÜRESİ
4. Dönüşünüz Allah’adır. O, her şeye kâdirdir.
5. İyi bilin ki onlar, içlerindekini O’ndan gizlemek için göğüslerini çevirirler. İyi bilin ki onlar elbiselerine büründükleri zaman da, Allah onların gizlediklerini ve açığa vurduklarını da bilir. Şüphesiz ki O, göğüslerin özünü bilendir.
6. Yeryüzünde yaşayan bütün canlıların rızkı Allah’a âittir. Allah o canlının durduğu yeri ve sonunda bırakılacağı yeri bilir. Bunların hepsi apaçık bir Kitap’ta (Levh-i mahfuz’da)dır.
7. O Allah ki, gökleri ve yeri altı günde yarattı. Bundan evvel Arş’ı su üzerinde idi. Hanginizin daha güzel amel işleyeceğinizi imtihan etmek için. Andolsun ki: “Ölümden sonra muhakkak diriltileceksiniz.” desen, kâfirler mutlaka: “Bu apaçık bir sihirden başka bir şey değildir.” derler.
12. Belki de sen: “Ona bir hazine indirilmeli veya onunla beraber bir melek gelmeli değil miydi?” dedikleri için, sana vahyolunan âyetlerin bir kısmını bırakacak ve bu yüzden göğsün daralacaktır. Sen ancak bir uyarıcısın. Allah ise her şeye vekildir.
18. Allah’a karşı yalan uydurandan daha zâlim kim olabilir? Bu zâlimler Rablerinin huzuruna arzedilecekler. Şâhitler de: “Rablerine karşı yalan uyduranlar işte bunlardır!” diyecekler. İyi bilin ki, Allah’ın lâneti zâlimlerin üzerinedir.
56. “Doğrusu ben, benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah’a tevekkül ettim. Hiçbir canlı yoktur ki Allah onun perçeminden tutmuş olmasın. Rabbim elbette doğru yoldadır.”
57. “Eğer yüz çevirirseniz, şüphesiz ben size benimle gönderileni tebliğ ettim. Rabbim sizden başka bir kavmi de sizin yerinize getirebilir. Siz O’na hiçbir zarar veremezsiniz. Çünkü benim Rabbim her şeyi gözetip koruyandır.”
73. Dediler ki: “Allah’ın işine mi şaşıyorsun? Ey ev halkı! Allah’ın rahmeti ve bereketleri sizin üzerinizdedir. Şüphesiz ki O övülmeye lâyıktır, iyiliği boldur.”
115. Sabret! Çünkü Allah muhsinlerin mükâfatını zâyi etmez.
123. Göklerin ve yerin gaybı Allah’ındır. Her iş O’na döndürülür. Öyle ise O’na kulluk et ve O’na güven. Rabbin yaptıklarınızdan gafil değildir.

12. YÛSUF SÛRESİ
21-Allah emrini yerine getirmeye kâdirdir. Fakat insanların çoğu bunu bilmezler.
56.Biz rahmetimizi kime dilersek ona isabet ettiririz ve biz güzel davrananların mükâfatını zâyi etmeyiz.
64.Allah en hayırlı koruyucudur ve O merhametlilerin en merhametlisidir.”
76.Ancak Allah dilerse başka. Biz dilediğimizi derecelerle yükseltiriz ve her ilim sahibinin üstünde daha iyi bilen vardır.
80.O hükmedenlerin en hayırlısıdır.”
83.Her şeyi bilen, hüküm ve hikmet sahibi olan ancak O’dur.”
88.Allah şüphesiz ki sadaka verenleri mükâfatlandırır.”
90. Doğrusu kim Allah’tan korkar, ibtilâlara sabrederse, bilsin ki Allah muhsinlerin (iyi harekette bulunanların) mükâfatını katiyyen zâyi etmez.”
92.O merhametlilerin en merhametlisidir.”
100.Şüphesiz ki Rabbim dileyeceği şeyleri çok ince düzenler. O her şeyi hakkıyla bilendir, hükmünde hikmet sahibidir.”
110.Böylece dilediğimiz kimseler kurtuluşa erdirilir. Baskınımız suçlular gürûhundan aslâ geri çevrilmez.

13-RAD SÜRESİ
2. Allah O’dur ki, gökleri gördüğünüz gibi direksiz yükseltti. Sonra Arş’ı istivâ etti (Arş üzerinde hükümran oldu). Güneşi ve ay’ı musahhar kılmıştır. Bunların her biri, muayyen bir vakte kadar akıp gitmektedir. O her işi düzenler, âyetlerini birer birer açıklar. Tâ ki, Rabbinize kavuşacağınıza kesin bilgi edinesiniz.
3. Yeri geniş yapan, orada sâbit dağlar ve nehirler var eden, bütün meyvelerden yeryüzünde ikişer çiftler yaratan O’dur. Geceyi gündüzün üzerine O örtüyor. Şüphesiz ki bunda düşünen bir topluluk için (ibretler) vardır.
6. Onlar senden iyilikten önce kötülüğü acele istiyorlar. Oysa onlardan önce (nice cezaların) benzerleri gelip geçti. Doğrusu insanların zulmetmelerine rağmen, Rabbin mağfiret sahibidir. Şüphesiz ki Rabbinin azabı da şiddetlidir.
8. Allah her dişinin neye gebe kalacağını, rahimlerde neyi eksik, neyi ziyade edeceğini bilir. O’nun katında her şey ölçü iledir.
9. O görülmeyeni de bilir, görüleni de bilir. Çok büyüktür, yücedir.
10. Aranızdan birisi ister sözü gizlesin, ister açığa vursun; ister gece karanlığında gizlensin, ister gündüzün ortaya çıksın (O’nun nezdinde) aynıdır.
12. O ki, size korku ve ümit içinde şimşeği gösterir ve ağır bulutlar meydana getirir.
13. Gök gürültüsü Allah’ı hamd ile, melekler de korkusundan O’nu tesbih ederler. Yıldırımları gönderir de onlarla dilediğini çarpar. Onlar ise Allah hakkında mücadele edip duruyorlar. Halbuki O kudreti pek çetin olandır.
14. Gerçek duâ ancak O’nadır. O’ndan başka duâ ettikleri, kendilerinin duâlarına hiçbir karşılık veremezler. Durumları ancak suyun ağzına gelmesi için avuçlarını ona açmış kimsenin durumu gibidir. Oysa o hiçbir zaman suya kavuşamaz. İşte kâfirlerin duâsı da ancak bunun gibi boşunadır.
15. Göklerde ve yerde bulunanlar da, onların gölgeleri de ister istemez sabah akşam Allah’a secde ederler.
16. De ki: “Göklerin ve yerin Rabbi kimdir?” De ki: “Allah’tır.” De ki: “Siz onu bırakıp da kendilerine bir fayda ve zararı olmayan dostlar mı edindiniz?” De ki: “Hiç körle gören bir olur mu? Yahut karanlıklar ile aydınlık bir midir? Yoksa Allah’a, O’nun gibi yaratan ortaklar buldular da yaratmaları birbirine mi benzettiler?” De ki: “Allah’tır her şeyi yaratan.” O, Vâhid’dir, Kahhar’dır.
26. Allah dilediğine rızkını kolaylaştırır da daraltır da. Onlar dünya hayatı ile şımardılar. Oysa ahiretin yanında dünya hayatı sadece bir geçimlikten ibarettir.
31. Eğer Kur’an ile dağlar yürütülseydi veya onunla yer parçalansaydı, yahut onunla ölüler konuşturulmuş olsaydı (kâfirler yine de inanmazlardı). Hayır! Bütün işler Allah’a âittir. İman edenler hâlâ bilmediler mi ki, Allah dileseydi bütün insanları hidayete erdirirdi. Allah’ın vaadi gelinceye kadar inkâr edenlere, yaptıklarından dolayı ya ansızın büyük bir belâ gelmeye devam edecek veya o belâ evlerinin yakınına inecektir. Şüphesiz ki Allah vaadinden aslâ dönmez.
33. Herkesin yaptığını görüp gözeten Allah, (başkası ile) bir olur mu? Onlar Allah’a ortaklar koştular. De ki: “Onlara isim veriniz. Yoksa siz O’na yeryüzünde bilmediği bir şeyi mi haber veriyorsunuz veya kuru bir lâf mı ediyorsunuz?” Hayır! Kâfirlere kurdukları tuzaklar güzel gösterildi ve onlar doğru yoldan alıkonuldular. Allah kimi saptırırsa, artık ona doğru yolu gösteren bulunmaz.
39. Allah dilediğini mahveder siler, dilediğini de sâbit kılar. Ana kitap O’nun nezdindedir.
41. Bizim yeryüzüne gelip, onu uçlarından eksilttiğimizi görmediler mi? Hüküm veren Allah’tır. O’nun hükmünü bozacak kimse yoktur. O hesabı çabuk görendir.
42. Onlardan öncekiler de tuzak kurdular. Oysa bütün tuzaklar Allah’a âittir. Herkesin ne kazandığını O bilir. Kâfirler de bu yurdun sonunun kime âit olduğunu yakında bilecekler!
 

kurtuluş

KF Ailesinden
Özel Üye


14. İBRAHİM SÜRESİ


Yüce Rabbimiz Celle Celalühü

2. O Allah ki, göklerde ve yerde ne varsa hepsi O’nundur. Şiddetli azaptan dolayı vay o kâfirlerin hâline!
4. Biz her peygamberi mutlaka kendi kavminin dili ile gönderdik ki, onlara apaçık anlatsın. Allah dilediğini dalâlette bırakır, dilediğini de hidayete erdirir. O Azîz’dir, hükmünde hikmet sahibidir.
19. Allah’ın gökleri ve yeri hak olarak yarattığını görmedin mi? O dilerse sizi götürür, yepyeni bir halk getirir.
20. Bu, Allah’a göre hiç de güç değildir.
27. Allah iman edenlere hem dünyada hem de ahirette o sâbit söz üzerinde daima sebat ihsan eder. Zâlimleri de saptırır. Allah dilediğini yapar.
32. Gökleri ve yeri yaratan, gökten suyu indirip onunla rızık olarak size türlü meyveler çıkaran Allah’tır. O’nun izniyle denizde yüzüp gitmeleri için gemileri emrinize verdi, nehirleri de size musahhar kıldı.
33. Vazifelerini sürekli olarak yerine getiren güneşi ve ay’ı size musahhar kıldı. O, geceyi ve gündüzü de size musahhar kıldı.
38. “Ey Rabbimiz! Doğrusu sen bizim gizlediğimizi de açığa vurduğumuzu da bilirsin. Yerde ve gökte hiçbir şey Allah’tan gizli kalmaz.”
48. O gün yer başka bir yerle, gökler de başka göklerle değiştirilir. Bütün insanlar tek ve Kahhar olan Allah’ın huzuruna çıkarlar.
51. Bu, Allah’ın herkese kendi kazandığının karşılığını vermesi içindir. Doğrusu Allah hesabı çabuk görendir.

15. HİCR SURESİ
Yüce Rabbimiz Celle Celalühü

16. Andolsun ki biz gökte burçlar yarattık ve onları seyredenler için süsledik.
17. Ve biz onu taşlanmış her şeytandan koruduk.
18. Ancak kulak hırsızlığı eden olursa, onu da parlak bir ateş şûlesi yetişip kovalar.
19. Yeri döşeyip yaydık. Orada sabit dağlar yerleştirdik. Yine orada miktarı ve ölçüsü belirli olan şeyler bitirdik.
20. Orada hem sizin için hem de rızıklarını temin edemeyeceğiniz varlıklar için geçimlikler yarattık.
21. Hazinesi bizim katımızda olmayan hiçbir şey yoktur. Biz onu ancak belli ölçüye göre indiririz.
22. Rüzgârları aşılayıcı olarak gönderdik. Gökten de su indirdik, onunla sizi suladık. Yoksa o suyu siz depolayamazdınız.
23. Doğrusu biz hem diriltir hem de öldürürüz. Ve ancak biziz hepsine vâris olanlar.
24. Andolsun ki biz sizden önce gelip geçenleri de biliriz, geri kalanları da biliriz.
25. Şüphesiz ki Rabbin onları toplayacaktır. Çünkü O hikmet sahibidir, her şeyi bilendir.
26. Andolsun ki biz insanı pişmemiş çamurdan, işlenebilen kara balçıktan yarattık.
27. Cinleri de daha önce şiddetli ateş alevinden yarattık.
49. Resulüm! Kullarıma benim çok bağışlayıcı ve merhamet edici olduğumu haber ver.
50. Fakat benim azabım da çok acıklı bir azaptır
85. Biz gökleri, yeri ve ikisinin arasındakileri ancak hak ile yarattık. O kıyamet saati mutlaka gelecektir. Güzel bir hoşgörü ile muamele et.
86. Şüphesiz ki Rabbin yaratan ve bilendir.

16. NAHL SURESİ
Yüce Rabbimiz Allah Celle Celalühü

1.(...)Allah onların ortak koştukları şeylerden münezzehtir, çok yücedir.
2. Kullarından dilediğine kendi emrinden ruh ile melekleri indirir ve şunu bildirir: “İnsanları uyarın ki, benden başka ilâh yoktur, benden korkun.”
3. Gökleri ve yeri hak ile yaratmıştır. Onların ortak koştukları şeylerden münezzehtir.
4. İnsanı nutfeden (bir damla kerih sudan) yaratmıştır.(...)
5. Hayvanları da yaratmıştır. Onlarda sizi ısıtacak şeyler ve birçok faydalar vardır. Onların etlerini de yersiniz.
8. Atları, katırları ve merkepleri de sizin için binek ve süs hayvanı olarak yaratmıştır. Bilmediğiniz daha nice şeyleri de yaratır.
9. Yolun doğrusunu göstermek Allah’a âittir. Yolun eğri olanı da vardır. Allah dileseydi hepinizi hidayete erdirirdi.
10. Size gökten su indiren O’dur. O sudan içersiniz. Hayvanlarınızı otlattığınız bitkiler de onunla biter.
11. Allah onunla size ekinler, zeytin ve hurma ağaçları, üzümler ve her çeşit meyveler yetiştirir. Bunda düşünen bir topluluk için âyet (ibret)ler vardır.
12. Geceyi gündüzü, güneşi ve ay’ı sizin hizmetinize verip musahhar kıldı. Yıldızlar da O’nun buyruğuna boyun eğmiştir. Elbette bunların her birinde aklını kullananlar için âyetler (ibretler) vardır.
13. Yeryüzünde rengârenk şeyleri de sizin için O yaratmıştır. Bunda da öğüt alan bir topluluk için âyet (ibret) vardır.
14. Taze et yemeniz, takınacağınız süs eşyanızı çıkarmanız ve Allah’ın bol nimetinden istifade etmeniz için denize boyun eğdiren Allah’tır. Nitekim gemilerin denizi yara yara gittiklerini görürsün. Artık belki şükredersiniz!
15. Sizi sarsmaması için yeryüzünde sabit dağlar, nehirler ve belki yolunuzu bulursunuz diye yollar meydana getirdi.
16. Ve nice işaretler yarattı. Onlar yıldızlarla da yollarını bulurlar.
17. Hiç, yaratan yaratmayan gibi olur mu? Düşünmez misiniz?
18. Allah’ın nimetini birer birer saymaya kalkışsanız, (icmâlen bile) sayamazsınız. Şüphesiz ki Allah çok bağışlayıcı ve merhamet edicidir.
19. Allah, gizlediklerinizi de açığa vurduklarınızı da bilir.
22. İlâhınız bir tek ilâhtır.(...)
23. Şüphe yok ki Allah onların gizlediklerini de, açığa vurduklarını da bilir. Allah büyüklük taslayanları aslâ sevmez.
28. Nefislerine zulmederken meleklerin canlarını aldığı kimseler (ölümü görünce) teslim olurlar. “Biz hiç kötülük yapmıyorduk!” derler. Melekler de onlara şöyle cevap verirler: “Hayır! Allah sizin yaptıklarınızı elbette çok iyi bilendir.”
37. Sen onların hidayete ermelerini ne kadar istesen de şüphesiz ki Allah, saptırdığı kimseleri hidayete erdirmez ve onların yardımcıları da yoktur.
40. Biz bir şeyin olmasını dilediğimiz zaman, sözümüz ona ancak: “Ol!” dememizden ibarettir. O da derhal oluverir.
48. Allah’ın yarattığı şeyleri görmüyorlar mı? Onların gölgeleri, küçülerek ve Allah’a secde ederek sağa sola döner.
49. Göklerde ve yerde bulunan bütün canlılar ve melekler, büyüklük taslamaksızın Allah’a secde ederler.
51. Allah buyurdu ki: “İki ilâh edinmeyin. O ancak bir tek ilâhtır. Yalnız benden korkun.”
52. Göklerde ve yerde ne varsa hepsi O’nundur ve din de sadece O’na âittir. Yoksa Allah’tan başkasından mı korkuyorsunuz?
53. De ki nimetleriniz varsa hepsi Allah’tandır. Sonra size bir zarar dokunduğunda yalnız O’na yalvarırsınız.
61. Eğer Allah zulümleri yüzünden insanları cezalandırsaydı, yeryüzünde tek canlı bırakmazdı. Fakat onları takdir edilen bir süreye kadar geciktirir. Süreleri dolunca da, ne bir an geri kalabilirler ne de ileri geçerler.
65. Allah gökten su indirdi. Onunla yeryüzünü ölümünden sonra diriltti. Şüphesiz ki bunda işiten bir topluluk için âyet (ibret) vardır.
66. Sizin için hayvanlarda da büyük bir ibret vardır. Size, onların karınlarındaki işkembe ile kan arasından (gelen) ve içenlerin boğazından kolayca geçen hâlis bir süt içiriyoruz.
67. Hurma ve üzüm gibi meyvelerden hem içki hem de güzel gıdalar edinirsiniz. Şüphesiz ki bunda aklını kullanan bir topluluk için bir âyet (ibret) vardır.
70. Allah sizi yarattı, sonra sizi vefat ettirecek. Sizden kimi ömrünün en fena ve en sevilmeyen noktasına itilir ki (o devrede artık) bildiğini bilmez olur. Şüphesiz ki Allah bilendir, her şeye gücü yeter.
71. Allah rızık hususunda kiminizi kiminizden üstün kıldı. Üstün kılınanlar, ellerinin altındakilere kendi rızıklarını vermiyorlar ki, o rızık hususunda eşit olsunlar. Yoksa Allah’ın nimetini inkâr mı ediyorlar?
72. Allah sizin için kendinizden eşler yarattı. Eşlerinizden de sizin için oğullar torunlar vâretti. Hoş nimetlerle, güzel rızıklarla sizi besledi. Böyleyken onlar hâlâ bâtıla mı inanıyorlar, Allah’ın nimetini inkâr mı ediyorlar?
75.(...) Hamd Allah’a mahsustur. Fakat onların çoğu (bunu) bilmezler.
77. Göklerin ve yerin gaybı Allah’a âittir. Kıyamet saatinin kopuşu bir göz kırpması kadar yahut daha yakın bir zamanda olur. Şüphesiz ki Allah her şeye kâdirdir.
78. Allah sizi analarınızın karnından kendiniz hiçbir şey bilmiyorken çıkardı. Şükredesiniz diye de kulaklar, gözler ve gönüller verdi.
79. Göğün boşluğunda O’nun emrine boyun eğdirilmiş olan kuşları görmüyorlar mı? Onları havada tutan Allah’tan başkası değildir. Şüphesiz ki bunda inanan bir topluluk için âyetler (ibretler) vardır.
80. Allah evlerinizi sizin için bir huzur ve sükûn yeri yaptı. Sizin için davar derilerinden, gerek göç ettiğinizde ve gerekse konakladığınızda hafifçe taşıyacağınız evler (çadırlar) meydana getirdi. Onların yün ve yapağılarından, kıllarından bir süreye kadar ev eşyaları ve ticaret metâı vâretti.
81. Allah yarattığı şeylerden sizin için gölgeler yaptı. Dağlarda da sizin için barınaklar vâretti. Sizi sıcaktan koruyacak elbiseler ve savaşta sizi koruyacak zırhlar verdi. İşte böylece Allah, müslüman olmanız için size olan nimetini tamamlıyor.
90. Muhakkak ki Allah adaleti, iyilik yapmayı, akrabaya yardım etmeyi emreder. Hayâsızlığı, fenalığı ve haddi aşmayı da yasak eder. Düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor.
93. Allah dileseydi hepinizi bir tek ümmet yapardı. Fakat O, dilediğini sapıklıkta bırakır, dilediğine de hidayet verir. İşlediklerinizden andolsun ki sorumlu tutulacaksınız.
96. Sizin yanınızda olanlar tükenir, Allah katında olanlar ise bâkidir, tükenmez. Sabredenlerin karşılığını, yaptıklarının en güzeliyle vereceğiz.
97. Kadın olsun erkek olsun, her kim mümin olarak sâlih amel işlerse, biz onu (dünyada) mutlaka çok güzel bir hayat ile yaşatırız. (Ahirette ise) mükâfatlarını yaptıklarının en güzeli ile ödeyeceğiz.
104. Allah’ın âyetlerine inanmayanlara gelince, şüphesiz ki Allah onları hidayete erdirmez ve onlar için acıklı bir azap vardır.
107. Bu da onların dünya hayatını ahirete tercih etmelerinden ve Allah’ın da inkâr eden topluluğu hidayete erdirmemesinden ötürüdür.
119. Sonra şüphesiz ki Rabbin cehaletle kötülük işleyip, ardından tevbe eden ve ıslah olanlardan yanadır. Rabbin bundan sonra da bağışlar ve merhamet eder.
125.(...)Rabbin, yolundan sapanları en iyi bilendir. O, hidayete erenleri de en iyi bilendir.
128. Allah o kimselerle beraberdir ki, onlar takvâ sahibidirler ve onlar öyle kimselerdir ki muhsinler vasfını almışlardır.
 

kurtuluş

KF Ailesinden
Özel Üye
17. İSRÂ SÛRESİ
1. Kulunu (Muhammed’i) gecenin bir anında Mescid-i Haram’dan alıp civarını mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâ’ya götüren Allah her türlü noksan sıfatlardan münezzehtir.
17. Nuh’tan sonraki nesillerden nicelerini helâk ettik. Kullarının günahlarını bilen ve gören olarak Rabbin yeter.
25. Rabbiniz sizin kalbinizdekini çok iyi bilir. Eğer siz iyi olursanız şunu iyi bilin ki Allah, tevbeye yönelenleri son derece bağışlayıcıdır.
30. Rabbin dilediği kimsenin rızkını genişletir ve bunu bir ölçüye göre verir. Şüphesiz ki O, kullarından haberdardır, onları görmektedir.
43. O, onların söylediklerinden münezzehtir, yücedir ve uludur.
44. Yedi gök ve yer, bir de bunların içinde bulunanlar Allah’ı tesbih ve tenzih ederler. Hiçbir şey yoktur ki, O’nu hamd ile tesbih etmesin. Fakat siz onların tesbihlerini anlamazsınız. O halim olandır, çok bağışlayandır.
54. Rabbiniz sizi daha iyi bilir. Dilerse size merhamet eder, dilerse azap eder. Biz seni onların üzerine bir vekil olarak göndermedik.
55. Rabbin göklerde ve yerde olanları en iyi bilendir. Andolsun ki biz peygamberlerin kimini kiminden üstün kıldık. Davut’a da Zebur’u verdik.
57. Onların çağırdıkları da, Rablerine hangisi daha yakın olacak diye vesile ararlar. O’nun rahmetini umarlar, azabından korkarlar. Zira Rabbinin azabı (korkunçtur), sakınılacak bir azaptır.
60.Rabbin insanları çepeçevre kuşatmıştır.
66. Rabbiniz O’dur ki, lütfundan (nasip) aramanız için gemileri denizde sizin için yüzdürüyor. Çünkü O, size çok merhametlidir.
99. Görmediler mi ki, gökleri ve yeri yaratan Allah, onların benzerlerini yaratmaya da kâdirdir. Onlar için şüphe olmayan bir ecel kılmıştır. Buna rağmen zâlimler küfürden başka bir şeyde diretmediler.
111. De ki: “Çocuk edinmeyen, mülkünde hiç ortağı bulunmayan, âcizlikten ötürü bir yardımcıya bir ihtiyaç göstermeyen Allah’a hamdolsun!” O halde tekbir getirerek O’nu yücelt.
 

kurtuluş

KF Ailesinden
Özel Üye
18.KEYF SÜRESİ
Yüce Rabbimiz Allah Celle Celalühü
1. Hamd O Allah’a mahsustur ki, kuluna Kitab’ı indirdi ve onda herhangi bir eğrilik koymadı. -
17.Allah kime hidayet ederse, o kimse hak yoldadır. Kimi de sapıklığında bırakırsa, artık ona doğru yolu gösterecek bir dost bir mürşid bulamazsın.
26.Göklerin ve yerin gaybı O’nundur. O ne güzel görür ve ne güzel işitir! Onların O’ndan başka dostu yoktur. O, kendi hükmüne hiç kimseyi ortak yapmaz.”
27. Rabbinin Kitab’ından sana vahyedileni oku! O’nun sözlerini değiştirebilecek kimse yoktur. O’ndan başka bir sığınılacak da bulamazsın.
44. İşte bu durumda yardım ve dostluk, hak olan Allah’a mahsustur. O’nun vereceği sevap da daha hayırlıdır, âkibet de daha hayırlıdır.
45.Allah her şeyin üstünde bir kudrete sahip olandır.
49.Bütün yaptıklarını hazır bulurlar. Rabbin hiç kimseye zulmetmez.
58. Senin Rabbin çok bağışlayıcıdır, merhamet sahibidir.
109. De ki: “Rabbimin sözleri için denizler mürekkep olsa ve bir o kadar da ilâve getirsek dahi Rabbimin sözleri bitmeden önce denizler tükenir.”
 
Üst