Noel Papaz Kimdir?

Mukeka

Düzenleyici
Moderator
Özel Üye
Noel Baba (Papaz) Soytarısı Kimdir?

Türkçe’de yanlış olarak yılbaşı kutlamasıyla özdeşleştirilen “noel”, Latince’de“Tanrı’nın doğum günü” anlamına gelen ve Hz. İsa’nın doğum günü kutlamasını ifade eden “dies natalis” teriminin Fransızca karşılığıdır.

Bu terim diğer batı dillerinde II natale (İtalyanca), cristes-maese (eski İng), kerst-misse (Danca) gibi kalıplarla karşılanmış, günümüz İngilizcesine de christmas şeklinde geçmiştir. (İslam Ansiklopedisi, T. Diyanet Vakfı, cilt: 33, s: 201)

CHRİSTMAS NE DEMEK?

Batı Hıristiyanlığı tarafından 25 Aralık’ta kutlanan Christmas’ın tarih ve kutlama olarak kökeni de eski Roma tarafından benimsenen “Güneş tanrısı” Mithra’nın doğum günü kutlamasına (Natalis solis invicti) dayandırılır. Hıristiyan ilâhiyatçılarına göre başta noel olmak üzere erken Hıristiyanlık’ta yer almayan ve içerdiği pagan eğlence unsurlarından dolayı sonraki din adamlarınca eleştirilen putperest festivallerinin Hıristiyan kutlamalarına dönüştürülmesinin sebebi o dönemde Roma’daki Hint-İran kökenli Mitra inancına karşı Hıristiyanlığı korumaktır. Fakat bir çok Doğu kilisesi İsa’nın doğum günü olarak 6 Ocak tarihini benimserken Batı kiliselerinde bugün İsa’nın vaftiz günü (Epiphani) olarak devam ettirilmiştir. Dolayısıyla günümüzde Christmas, Batı Hıristiyanları tarafından 25 Aralık tarihinde kutlanmakta ve Julian takvimine dayanan 1 Ocak’taki yılbaşı eğlenceleriyle birleştirilmektedir. (a. g. e. s: 202)

NOEL BABA KİMDİR?

Türkçe’ye Noel Baba ismiyle ve yılbaşı eğlencesiyle bağlantılı biçimde giren kutlamalar; bugünkü Antalya’nın Derme ilçesinde piskopos olarak görev yaptığı ve 6 Aralık 352 veya 354’te öldüğü düşünülen Santa (Aziz) Nikolas adlı bir Hıristiyan azizinin etrafında şekillenmiştir. Denizcilerin, tüccarların, gezginlerin ve çocukların koruyucu azizi olduğuna inanılan bu kişi, daha sonra Santa Claus ismiyle Noel akşamı çocuklara hediye dağıtan efsanevi şahsiyete dönüşmüştür. Kırmızı kıyafeti, uzun beyaz sakalı ve baca deliğinden girip şömineden çıkması gibi hayali ve komik özellikleri ilk defa 1870’te Thomas Nast adlı bir ressam tarafından çizilmiştir. Santa Claus’un evinin kuzey kutbundaki buzlar ülkesinde olduğu ve Ren geyiğiyle çekilen bir kızak kullandığı efsanesi yayılmıştır. Noel kutlamasının bir başka temel unsuru olan çam ağacının Yunan ve Roma pagan kültürlerindeki Attis tanrısına yönelik âyinden kaynaklandığı kabul edilmektedir. Aslında putperest inanç ve felsefelerine dayanmakta olup Hıristiyanlığa sonradan giren Noel, günümüzde bir Hıristiyan bayramı şeklinde kutlanmakla birlikte bu bayrama has unsurlar Batı kültürünün yayılması ile birlikte Hıristiyan olmayan ülkelerde de birer tüketim ve eğlence fırsatı olarak görülen yılbaşı kutlamaları bünyesinde benimsenmiştir. Ayrıca Katolik Hıristiyan geleneğinde şekillenen takvim anlayışının bir parçası olan yılbaşı uygulaması da esasen pagan Roma kökenli yeni yıl anlayışının devamı olup, aşırı tüketime yönelten bir eğlenceye dönüştüğü için bugün pek çok Hıristiyan tarafından eleştirilmektedir. (a.g.e. s: 202)

MÜSLÜMANLAR İÇİN YILBAŞI MUHARREM’DİR

Bu sebeple, İslâmi sene başının Muharrem ayıyla başladığını ve Müslümanların yeni senelerine Muharrem ayıyla girdiklerini, milâdi yılbaşılarının Müslümanlarla ilgisi olmadığını hatırlatmakta fayda görüyorum. Cihan Peygamberi (s.a.s.)’nin Mekke-i Mükerremeden, Medine-i Münevvere’ye olan hicreti; Hz. Ömer (r.a.) devrinde Hicri takvimin birinci senesi olarak alınmış ve senebaşı olarak da Muharrem ayı kabul edilmiştir. Yılbaşı kutlamalarıyla imanımız, ahlaki ve milli değerlerimiz, iktisadi ve cemiyet hayatımız yaralanmaktadır. Bir yılbaşı gecesinde tüketilen içkiler, oynanan kumarlar, çılgınca düzenlenen eğlenceler, yemek israfı, çam süslemesi ve kesilen hindilere ödenen paralarla ne gibi faydalı hizmetlerin yapılabileceğinin hesabı ortadadır.

YILBAŞI SEBEBİYLE ÖMRÜMÜZÜN MUHASEBESİNİ YAPALIM!

Yılbaşı sebebiyle ömür sermayemizden koskoca bir senenin; (365 gün, 52 hafta, 12 ay) geride kaldığını ve bir daha dönmeyeceğini lütfen bir düşünelim. 2013 yılı nasıl geçti? sorusuna herkesin vereceği cevap farklı farklıdır. Çünkü herkes kendi hayatını yaşıyor, kendi hikayesini yazıyor, kendi zaviyesinden olaylara bakıyor. Geride kalan koskoca bir yılın dökümüne baktığımızda, ‘iyi’, ‘kötü’, ‘acı’, ‘tatlı’ veya ‘kolay’, ‘zor’ değil de ‘uzun bir yıl’ olarak; bu 365 güne neler sığdığına bakmalıyız. Yeni yıla girerken evvela geçmiş yıllara bakacağız. “Şimdiye kadar ben ne yaptım?” sorusunu kendimize sormalıyız. Yılbaşının gelmesi önemli değil. Asıl önemli olan önümüzdeki sene nasıl olmalı? Ben ne yapmalıyım? Acaba Allah’ın emanet olarak verdiği organları, Allah’ın emrinde O’nun istediği gibi çalıştıracak mıyım? Aklımı nerede kullanacağım? İnsanlık için, din-diyanet için neler yapacağım? düşüncesiyle hayatımızda yeni bir sayfanın açıldığının, önümüzde kocaman bir yıl olduğunun bilincinde olmalıyız. Zamanının kıymetini bilmeyen, zamanla kıymetsiz olur, sözünün doğruluğunu bilmeliyiz. Zamanın ve zamanın bağrındaki insanın kadrini bilmeliyiz. Zamanı gösteren saatlerin, hayatımızın yeğâne yol göstericileri olduğu gerçeğini unutmamalıyız.

Şu anımızı iyi değerlendirmek durumundayız. Geçmiş mazide kalmıştır. Geleceğe dair elimizde bir senet, bir teminat yoktur. Öyleyse gün bu gün; an bu an; saat bu saattir. Dolayısıyla kıymetine binaen parçalara ayırdığımız zamanın her kilometre taşında durup düşünmemiz gerekiyor.

Beden kefenlenip toprak ile buluşmadan, ruh kanatlanıp berzah alemine uçmadan, elimizde henüz fırsat varken, tevbe kapıları kapanmadan, kendimizi ciddi bir nefis muhasebesine tabi tutmalıyız. Hayatımızın bugüne kadarki kısmının odağında ne olduğuna bir bakalım. Neyin peşinde koşuyor? Hangi gaye için çaba sarfediyor? Neler için mücadele ediyor? Kısaca İslam’ın çilesini kalbimizde hissedebiliyor muyuz? Gece uykularımızın kaçtığı oluyor mu? Bir yetim gördüğümüzde başını okşayıp ta, gözlerimizin dolduğu oluyor mu? Sarraf gibi İlâhi Kudretin bizlere sunduğu altın hükmünde olan 24 saati nasıl harcıyor? ‘Hesaba çekilmeden önce kendimizi hesaba çekiyor muyuz?

İnsan için çalışmasından başka bir şey yoktur” (Necm/39) buyuran ilâhi çağrıya kulak verelim. Ömrümüzü boşa harcamayalım. Yılbaşı kutlayacağız, diye sabahlara kadar tıka basa midemizi doldurupta hastanelik olmayalım. Ömür sermayesini iyi kullanalım, israf etmeyelim.

Geliniz hep birlikte hayatımızı şöyle bir gözden geçirelim. Kendimizi ciddi bir nefis muhasebesine tabi tutalım. Hayatımıza yeni bir yön verelim. Geçmişte yaptığımız hataları yeni yılda bundan sonra yapmayalım.

Sual: (Noel Baba (Papaz) denilen Aziz Nikola, Peygamber efendimizden önce yaşadığına göre, salih bir mümin, hattâ evliya bir zattır) diyerek Noel Baba resimlerini yayımlamak ve onu şirin göstermeye çalışmaktaki maksat nedir?
CEVAP
Noel Baba’nın varlığı bile şüphelidir, varlığını gösteren tarihî bir belge mevcut değildir. (Britannica, Wikipedia)

Büyük Kostantin, bütün İncilleri birleştirmek için, miladi 325’te, İznik’te 319 papazı toplayıp, yazdırdığı yeni İncil’e eski dini olan putperestlikten de birçok şey sokturmuş, yeni bir Hristiyanlık dini kurmuştu. Bu İznik konsiline Aziz Nikola da katılmıştır. (Dinler tarihi, Baki Adam)

Aziz Nikola bazı kaynaklara göre 3. yüzyılda doğdu; fakat birçok yazar bunun aksini iddia ederek tarihsel bir kişiliğinin olmadığını savunur. Bazı kaynaklara göre de, Aziz Nikola’nın 325 yılında yapılan İznik Konsiline, Myra Başpiskoposu olarak katılıp, Allah’ın birliğini savunan Aryusçularla tartışması ve tavır alması, onun daha çok tanınmasına sebep olmuştu. Buradan anlaşılacağı üzere, tevhid anlayışını savunanlarla amansız bir şekilde mücadele ederek, Roma ve kilise nezdinde takdir edilmek istiyordu. Konsilde Aryusçulara karşı, müşrik imparatorun safını tutan Aziz Nikola, Tanrı, oğul ve kutsal ruhun birlikte olabileceğini savunur ve bir tuğlayı örnek göstererek, (Ateş, toprak ve su, nasıl bir tuğlada bir arada toplanmışsa, aynı şekilde Tanrı, bir ve üç özellikli olabilir) der. Onun bu şirk kökenli teolojik saptırması kendisine duyulan ilginin artmasına neden olur. (Lütfü Özşahin, 25.12.2009)

Noel Baba yortusunun safsata ve efsane olduğu ve İncil’de geçen Noel’le ilgili sözlerin birer peri masalı ve efsane olduğu, İngiliz Durkan Başpiskoposu Dr. David Jenkis’in 21 Aralık 1993 tarihli Milliyet ve 24 Aralık 1993 tarihli Türkiye gazetelerinde çıkan beyanatında açıklandı.(Rehber Ans.)

Tevhid inancına karşı teslis [şirk] inancını savunduğu anlaşılan ve Hristiyanlık propagandasında kullanılan Noel Baba denilen müşrik kimseyi, mümin hattâ evliya bir zat diye savunmanın maksadı, Noel yortusunu meşrulaştırarak Müslümanlara Hristiyanlığı şirin göstermek değilse nedir? Hristiyanlara hoş görünmek için Noel’i kutlayanlar olsa da, Müslümanlar bu küfürden uzak durmalı.

Nevruz, Mihrican [ve Noel] günlerinde, bunların isimlerini söyleyerek hediye vermek haramdır. Bu günleri bayram bilerek vermek, küfür olur. Bu günleri tazim edip kâfire yumurta hediye eden, kâfir olur. Bu günlerde bir şey satın almak da böyledir. Her zaman aldığını alan kâfir olmaz. (Dürr-ül-muhtar)

Bezzaziyye fetvasında, (Nevruz günü, Mecusilerin bayramıdır. O gün, Mecusilerin yanına gidip, onların yaptıklarını yapmak küfürdür. O gün, bayram yapan Müslümanın imanı gider de haberi olmaz) deniyor. Noel günü ve gecesinde ve kâfirlerin paskalya ve yortularında, onlar gibi bayram yapanın da kâfir olduğu bu fetvadan anlaşılmaktadır. (S. Ebediyye)

Müslümanların Noel’i kutlayarak imanlarını kaybettikleri bir dönemde, onların imanlarını korumak yerine, Hristiyanların, misyonerlerin efsane kahramanı, teslisi yani müşrikliği savunan Noel Baba için evliya veya sâlih mümin demenin âlemi nedir?
 
Moderatörün son düzenlenenleri:
Üst