Mustafa CİLASUN'un Kendi Kaleminden Şiirler...

[Mustafa Cilasun]

Hesapsız heyecanların

Artık...
Sükût etmenin vaktiydi
Sadece sazendenin nidası dinlenmeliydi
Şairin feryadı içime işlemeli ve gözlerden yaş gelmeliydi
Edibin, dantel dantel işlediği fikri deruniliğe dikkat kesilmeliydi
Âlimin, arifin irşadına, velinin meşk sofrasına, mazlumun ah u zarında dirilmeliydi
Kahkahaya boğulanların, dünya adına çırpınanların heveslerinden temizlenmeliydi
Nefsi darboğazların, hesapsız heyecanların semtine uğramaktan sarfı nazar edilmeliydi
Şayet varsa bir ruh ve kalp yalnızca Onun rızası için seferber olup, itminan olmalıydı...


Mustafa Cilasun

 

[Mustafa Cilasun]

Asabiyeti ve cehaleti aşikârdır

Orjinal boyutu icin tiklayin 960x653px.

Yar...
Bir insan kendini bilmeden
Hakkıyla ilim ve irfandan nasiplenmeden
Adabı muaşereti deruhte etmenin şiarına ermeden
Ne derler diye yaşamaktan vazgeçmeyi gaye edinmeden
Her yanlış ve ayıbında arsızlığı ve pişkinliği marifet addeden
Hangi dine ve meşrebe tabi olursa olsun, asabiyeti ve cehaleti aşikardır
İnsanlaşmak onur ve haysiyetinden imtina edecek kadar gafil ve sefil bir candır
Bu kişiliğin sahipleri nerede yaşarsa yaşasın ve varlık adına aptallaşsın değişen bir şey olmayacaktır...


Mustafa Cilasun

 

[Mustafa Cilasun]

İraden bunun için vardır

Orjinal boyutu icin tiklayin 800x532px.

Yar...
Garip garip bakma bana
İçinden çıkamadığım sualleri anlasana
Hangi insanlıktan söz ediyorsun etrafına baksana
Medeniyet simsarları âlemi kana boğuyor, bölüp parçalıyor, sorsana
Asırlardır sömürülen milletlerin kanları üzerine medeniyet inşa olmaz, inansana
İlk günah sahibi şeytandır, Nefs terbiye edilmezse içinde ki düşmandır, akıl ve iraden bunun için vardır, korkmasana...


Mustafa Cilasun

 

[Mustafa Cilasun]

Ne kadar yaşıyordum

Orjinal boyutu icin tiklayin 960x600px.

Yar...
Bilmem ki dünyayı ne sanırdım
Yalnızca kendi ekseninden gören heyecandım
Korkardım, vehimler içinde yaşardım, acabalarla adımlardım
Her insana şüphe içinde bakardım, güven duymayı hiç başaramazdım
Her geçen gün yalnızlık rıhtımlarında umut için garip düşüncelere dalardım
Ufkumda var olan sığlıktan ne hikmetse kurtulamazdım, hülyalar için çok kuraktım
Ne kadar yaşıyordum farkında mıydım, insanlıktan uzak bir halde hiç yaşar mıydım?


Mustafa Cilasun

 

[Mustafa Cilasun]

Heba olan akıl ve irade

Orjinal boyutu icin tiklayin 800x600px.

Yar...
Gelen vurur, giden vurur
Nice sualler şaşkın vaziyette durur
Nitelik, erdem ve fazilet insan için bir onur
Ne oldum delisi olmak, günü kurtarmak nafile bir gurur
Heba olan akıl ve irade yalnızca dünyalık için mi bir hazzı sürur
Yaşarken, ruh, kalp, vicdan, akıl ve iradesinden habersizse neticesi hüsran olur...


Mustafa Cilasun

 

[Mustafa Cilasun]

Metanet içinde vaktini bekleriz

Orjinal boyutu icin tiklayin 800x565px.

Yar...
İnsandır malzememiz
Biz ancak birlik içindeysen bir değeriz
Bölünüp parçalanmış milletler nelere muhtaç biliriz
Tahakküm eden Tagut ve her zalimin korkulu rüyaları gibiyiz
Çok zenginiz, ırk ve meşrepler vazgeçilmezlerimiz, yaratan için kulluk ederiz
Bizim kimseyle yoktur derdimiz, şer olan her melaneti def etmek için ceht ederiz
Güçlüdür yüreğimiz, kahpeler karşısında bükülmez bileğimiz, çünkü biz inanan bir milletiz
Sabrederiz, metanet içinde vaktini bekleriz, pişkin ve arsızın muhatabı olmak istemeyiz
Menfaati için kul, köle olan topluluklara acır, hidayet dileriz, bizler dareyn saadeti için bilenmiş erenleriz...


Mustafa Cilasun

 

[Mustafa Cilasun]

Bilmeden, anlamadan

Orjinal boyutu icin tiklayin 800x600px.

Yar...
Ne olur beni anla
Durmadan kerametleri anlatma
Cennete gideceğim diye aklını, iradeni yok sayma
Şefaat edilecek zannıyla bir takım ritüellere kapılıp avunma
Akılsız hesap sahibinden, şerik içinde ki bedenlerden Ona sığın
Bilmeden, anlamadan, gönlünde şerh edip malik olmadan kendini kandırma
Niçin kolay olanı seçiyorsun, muhakeme etmekten kaçınıyorsun, kimi kandırıyorsun
Keyfiyetinin her sahnesinde çok zindesin, her fırsatta onun için vakti için çabaya girersin
Ruhun ve kalbin letafetinden ve ülfetinden uzak olduğun kadar nefsinle her fırsatta berabersin...


Mustafa Cilasun

 

[Mustafa Cilasun]

Hırs ve hınç ümitleri biçer

Orjinal boyutu icin tiklayin 960x640px.

Yar...
Okudukça fark ediyor
Cehaletimle yakından yüzleşiyorum
Bildiğimi zannettiğim ne varsa tashih ediyorum
Zan üzerine bilgiçlik taslamanın densizliğini yaşıyorum
Bilgisiz ve görgüsüz bir şekilde insanlarla münasebeti çok garipsiyorum
Önyargıları, maksadını aşan maslahatları, anı yaşamak adına kahkahayı anlayamıyorum
Beşer, insanlaşmak için umut besler, azim ve şevkle mefkûresi için ceht eder, kul olmak için Yaratanını dinler
Yoksa Nefs telef olmak için ruhu ve kalbi viran eyler, hırs ve hınç ümitleri biçer, cehalet içinde tamahkârlığa girer...


Mustafa Cilasun

 

[Mustafa Cilasun]

Nadan olanlar

Yar...
Nadan olanlar
Nefsini terbiye etmekten kaçınanlar
Ruhunu ve kalbini dünya nimeti için satanlar
Esaret içinde yaşadıklarının farkına varmadan coşanlar
Şer ve şerikin şubelerinde saltanatları için canlara kıyanlar
Akıl tutulması yaşayan, hesapsızlık içinde hırsına boğulan gaddarlar
Her türlü takiyenin arkasına sığınıp riyakârlık içinde nefsi arzularına tapanlar
Her niyet ve amelin gizlenemeyeceğine inanmayanlar, edep ve hayâdan uzaklaşanlar
Din adına yobazlık yapan, muhakeme ve iradi olmaktan sakındıran, kerametlerle zavallıları kandıranlar
Her türlü asabiyetin ve gizli cehaletin müntesibi olduklarının farkında olamayan, zan ve önyargıyla bakan bağnazlar
Zalimdir, zulüm ehlidir, gafil ve cahildir, indirilen dinden habersiz keyfiyettir, inandırılan dine adanmış nefistir...


Mustafa Cilasun

 

[Mustafa Cilasun]

Hiç söz etmeden

Yargıç...
Şöyle bir uzaktan baktı
Ne derin bir uykudaydı, davadan uzaktı
Yorgun ve bitap bir hal içinde kararlılığı ayandı
Tabii olan ve alışkanlık kazandıran bir tavrın adıydı
Hiç söz etmeden, bir el işaretiyle zaptiyeler durumu anlamıştı
Koluma girdiler, ellerim kelepçeliydi, haydi gidiyoruz deyince umutlandım
Çünkü masumdum, nefsi müdafaa yapmıştım fakat hiç kimseye anlatamadım
Üç koca adam darp izlerini göstererek şikayetçi olmuşlardı, ben ise mağdur ve yalnızdım
Zaptiyeler bizim yapacak bir şeyimiz yok diyerek nezarete atmışlardı, sanki düşman gibi soğuk ve acımasızlardı
Hak ve hukuk o zamanlar vicdanlardan çok uzaktı, keyfiyet ve bilgiçlik zanla birlikte uygulanan açık bir barbarlıktı


Mustafa Cilasun

 

[Mustafa Cilasun]

Bakışların teselli etmeli

Yar...
İçimde bir sıkıntı var
Derin bir sır sanki düşündükçe boğar
Bu vakitler gönlüm seni arar, yüksek tepelere bakar
Bakışlarımdan, terk eden nefesten, melülle şen hal mahzunluğa kanar
Anlamanı, serdetmeden benimle paylaşmanı, yüreğini sımsıcak açmanı isterdim
Bakışların teselli etmeli, nefesin sancılarıma deva zerk etmeli, ruhum yücelere çıkmalı, gamdan arınmasını dilerdim...


Mustafa Cilasun

 

[Mustafa Cilasun]

Firkat sinede hicran yaşattı

Orjinal boyutu icin tiklayin 960x600px.

Yar...
Sabra tahammül mü kaldı
Umutlar şevk ve muhabbeti hazana bıraktı...
Ruhumun hicran damlalarını bilmem ki hangi gönül anladı
An gözlerimi kararttı, izan daraldı, firkat sinede hicran yaşattı
Ne sesim duyuldu, ne serzenişler yürekte karşılık buldu, ruhum daraldı
Anlaşılmaz olan, anlatamayan, umutlarıyla sürur ve hazza doymayan akıl neye yarardı...


Mustafa Cilasun

 

[Mustafa Cilasun]

İlmi kuşanmalıyım

Orjinal boyutu icin tiklayin 960x600px.

Yar...
Bir lahzada kalmamalıyım
Tekâmül etmek için azimle yol almalıyım
Anlamak ve anlaşılır olmak için ilmi kuşanmalıyım
Görmekten, hissetmekten, dinlemekten, sevmekten imtina etmemeliyim
Fedakârlığı ve hilmi, edebi ve sabrı şevkle terennüm ederek ümitlenmeliyim
Kahır ve şikâyetten, aklı karartan zandan, nefsi hezeyanlardan arınmayı bilmeliyim
Gönüllerin sultanı Efendimiz sav’ın ahlakıyla ve muhabbetiyle yaşamaya adanmalıyım...


Mustafa Cilasun

 

[Mustafa Cilasun]

Sabiler kalbiyle konuşur

Yar...
Sabiler kalbiyle konuşur
Şefkat ve sevgi en tabi ihtiyaçlarıdır
Lakin ifrata girerse zarar veren sancıdır
Çocuğun her isteğine hizmetkâr olursan acıdır
Mübelliğ olmak baş tacıdır, muhabbetle eğitmek ihtiyaçtır
Gönlü kırılmasın diye hissiyata kapılmak, ihtiyaçtan fazlasına adanmak arızadır
Asla onların yanında yüksek sesle nizah etme, güldürmek içinde kahkaha krizine yönelme
Adabı muaşeretin sınırları içinde yaşamayı ve niteliğe ulaşmayı ümitle nesillerinin kalbine zerk eyle...


Mustafa Cilasun

 

[Mustafa Cilasun]

Ecrine eşik olmalıydım

Yar...
İnsana inanmalıydım
Ruhu ve kalbiyle umuda koşanı anlamalıydım
Ülküsü uğruna feda olan vefakâra saygı duymalıydım
Bir ulvi amaç için cehdine adanmış Hanif kulların farkında olmalıydım
Heves ve hevasından geçmiş, edep ve irfanı şiar edinmiş insanlarla buluşmalıydım
Mefkûresi hak ve hakikat olan sevdalar ve aşklara varlığımı teslim edip, ecrine eşik olmalıydım
Kendim, nefsim, enaniyetim, hırs ve hıncım için yaşamayı bir kenara bırakıp, vuslata hazır hale gelmeliydim...


Mustafa Cilasun

 

[Mustafa Cilasun]

O yolun aşk ve sevdasından

Yar...
Âlemi kâinatta ne sırlar var
İnsanlaşan beşer bu hakikati okumak zorunda
Mazlum ve mağdurun yanında, hak ve adalet umuduyla
Araf'tan geçmeli, Berzahı tahayyül etmeli, Arasat'ın haşyetinde serinlemeli
Mizana şevk ve muhabbetle, deruni bir edeple, emin ve İtminanlık içinde tasavvur etmeliyim
Nefsi zafiyetler ve insani gafletler için bilinç tazelenmesini rikkat ölçeğinde ihmal etmemeliyim
Rahman ve Rahim olan sahibe samimiyet ve sadakatimden taviz vermeden muhabbet etmeliyim
Böylesi kutlu yolun aşk ve sevdasından mahrum kalmamak için "hiç”liğin en müstesna halinde kulluğumu ifa etmeliyim...


Mustafa Cilasun

 

[Mustafa Cilasun]

Neydi bu tını

Bayan...
Sahneye çıktı
Garip ve perişanlığı aşikârdı
Seyirciler bir birlerine şaşkınca bakındı
Salonu soğuk bir hava kaplamıştı, jüri üyeleri için farktı
Bir müddet sualsiz şekilde başla komutunu bekleyen bayan sıkıldı
Sonra marifet ve becerilerini sergilemek için elinde ki farklı sazla icraata başladı
Bayan o esnada o mekânda değildi, seslendirdiği besteyle umutlarının ülkesinde dolaşıyordu
O kadar enteresan ki her insanın ruhu ve gönlü etkilenmiş büyük bir nezaket ve feyizle gözyaşları döküyordu
Neydi bu tını, niçin herkese aşina gelmişti, hiç beklenmedik ve umulmadık bir vakitte mest olmak ne büyük iftihardı...


Mustafa Cilasun

 

[Mustafa Cilasun]

Bizler garibiz

Yar...
Bizler garibiz
Garipleri elbette çok severiz
Yetimler için dert ediniz, sahipleniriz
Mahzun ve masum nefesler için umut besteleriz
Dünya varlığı için eğilmeyiz, edep ve hayayı hakikat biliriz
Hak için varlıktan geçeriz, heves ve arzulara gem vurmaya azmederiz
Zafiyeti açziyet sayar, hesapsızlığı ahmaklık olarak addederiz, cehaleti sevmeyiz
İnsanı yaratılmış olarak kabul eder, mezhep ve meşrebine hürmet ederiz, hakkıdır deriz
Rezil ve rüsvalık içinde şakıyanlar karşısında hidayet ve mağfiret bekleriz, pişkinlik ve arsızlıklarından emin olmak isteriz...


Mustafa Cilasun

 

[Mustafa Cilasun]

Kimseye anlatamazdık

Orjinal boyutu icin tiklayin 720x528px.

Yar...
Ben kenar semtlerin çocuğuydum
Acı ve ıstırabın toprağında umutlandım
Açziyet ve çaresizliğin girdaplarında yorgundum
Söylenemezdi düşünceler, melül bırakan haller, boyun bükülürdü
Her bakımdan sosyal şartlar gariplerin aleyhine tezahür eden sancılardı
Baca tütmez, çorba pişmez, soğuk geceler hiç bitmek istemezdi, uyumak marifetti
Bir geçim uğruna ve karın tokluğuna anne, baba erkenden çalışmaya gidince, yalnızlık refiktir benimle
Susardık, zorundaydık, kimseye anlatamazdık, acınmaktan katiyen hazlanmazdık, sanki hakaret sayardık, şefkat ve muhabbete o kadar açtık, sevgi ve neşeye muhtaçtık, fakat bir ömür umutlarımızla sabahladık...


Mustafa Cilasun