Televizon Gerçeği ve Bırakma Yolları

[kurtuluş]

İlk önce bırakmak için 5 vakit namaza başlanmalıdır bu sizi sırf televizondan değil birçok günahtan ve kötülükten alıkoyacaktır.
Bir bağımlılık hale getirildiği için bırakmak zor olacak .Büyük fitne olan,şeytanın günahı en kolay şekilde yaymasını sağlayan,kötülüklerin başı,aileleri yıkan,Irkçı,dinsiz,ahlaksız,edepsiz,namussuz,nefslerin kölesi olmaya mahkum edilmiş nesiller yetişmesini sağlayan,Zamanımızın düşman olanı,kötülük timsali,nefret,kin,öfke,keder sıkıntı... kaynağı,boşluğa sürükleyen,Yüce Rabbimizi zikir etmekten alıkoyan televizonu tanıyalım.

Sözcüğün kökeni

Televizyon sözcüğü, Yunanca uzak anlamındaki tele ve Latince gör- anlamındaki visio sözcüklerinden, 20. yüzyıl başlarında türetilmiş ve uzaktan görmek anlamına gelir. Sonradan Türk Dil Kurumu tarafından televizyon sözcüğüne karşılık olarak göreç sözcüğü türetilmiştir. Daha sonraları izleç, izlengeç, uzakgör ve bakaç kelimeleri de televizyon yerine önerilmiştir ama Türk Dil Kurumu'nun türettiği bu kelimeler benimsenmemiştir. Türk Dili dergisinde Kırgız Türkçesinde televizyon anlamında kullanılan сыналгы /sınalgı/ sözünün Türkiye Türkçesinde kullanılması da gündeme getirilmiştir.

Tarihçe

Televizyon 1923 yılında, John Logie Baird tarafından İngiltere'nin Hastings kasabasında icat edilmiştir. İlk televizyon görüntüsü ise yine Baird tarafından 1926 yılında yayınlanmıştır. Başlangıçta noktalar halinde ve titrek olan görüntülerin kalitesi Baird tarafından geliştirilmiştir. Baird'in televizyon sisteminde mekanik olarak döndürülen diskler kullanmasına karşın aynı dönemde Marconi - Emi sistemi gibi elektronik olarak işleyen rakip sistemler de üretildi.

1930'ların başında televizyon elektronik eşya olarak satılmaya ve geniş kitlelere hitap etmeye başladı. Örneğin 1936 Berlin Yaz Olimpiyatları Almanya'da evlerdeki televizyonlardan izlendi.

Renkli televizyonlar

1940'larda renkli televizyon çalışmaları hız kazandı. 1950'lerde ABD'de ilk renkli televizyon satışa çıktı, ancak renkli televizyon ABD'de 1960'larda geniş kitlelerce kullanılmaya başlandı.

Televizyon hakkında

Televizyon yayını, elektromanyetik yoluyla halkın doğrudan doğruya alması maksadıyla yapılan hareketli veya sabit resimlerin, sesli veya sessiz kalıcı olmayan görüntülerinin renkli ya da siyah beyaz yayınıdır.

Televizyon bağımlılığı
Televizyon bağımlılığı, bir fiziksel bağımlılık olmamakla birlikte Öforik etkisi nedeniyle televizyon izlemenin kişinin yaşamında önemli bir yer tutmasını ifade eden bir rahatsızlıktır. Uyuşturucu madde, video oyunu, internet ve kumar bağımlılığına benzer bir seyir gösterir.

Kişiyi televizyon bağımlılığına iten faktörler içerisinde altta yatan başka bağımlılıkların (alkol bağımlılığı gibi) olması da muhtemel olduğu gibi sosyo-ekonomik nedenler de bulunabilir. Boş vaktin yeterince değerlendirilememesi, kötü beslenme, psikolojik sorunlar televizyon bağımlılığını tetikleyen unsurlardır.

Bağımlı kişiler anksiyete sorunun televizyon karşısında ayarlamak çabasına girebilmekte ve bazı insanlar ise depresyon ve kızgınlık durumlarında televizyona yönelebilmektedir. Televizyonun kimi zaman rahatlatıcı etkisinin bu duruma yol açtığı düşünülmektedir.

Kendilerini televizyon bağımlısı olarak tanımlayan kişilerle yapılan çalışmada, bu kişilerin çok daha kolay sıkıldıkları, kendilerini kontrol etme yeteneklerinin az olduğu ve dikkatlerinin çok kolay dağıldığı da gözlenmiştir. Yıllardır yapılan çalışmaların gösterdiği diğer sonuçlarsa, televizyonla çok fazla zaman geçirenlerin, hiç seyretmeyen ya da az seyredenlere oranla toplum içine daha az karıştıkları, sosyal etkinliklerinin daha az olduğu, fazla ya da hiç spor yapmadıkları, aşırı şişmanlığa daha yatkın olduklarıdır.

Türkiye'de televizyon
Türkiye'de ilk olarak 1953 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi tarafından bölgesel olarak ve haftada birkaç saat deneme yayınları başlatıldı. Zaman içinde gelişen televizyon altyapısı TRT'nin İstanbul stüdyoları ve vericisi kurulana kadar TRT'ye de hizmet vermiştir. Ancak TRT Kanunu ile ülkemizde radyo ve TV yayın tekelinin TRT Kurumuna verilmesi üzerine haftada bir yapılan İTÜ TV yayınlarına son verildi. TRT'nin ünlü Arı Stüdyoları ismini TRT'nin İTÜ TV ile olan bu geçmişinden almıştır. 1968 yılında TRT siyah beyaz olarak deneme yayına başladı. Başta tek kanalken sonradan TRT1, TRT2... gibi çeşitli TRT kanalları oluşturuldu. Renkli televizyona geçiş 1980'lerde kısmen gerçekleşti. 1990'lı yılların başında özel televizyon kanalları yayına başladı.

 

[kurtuluş]

Bu konu çok önemlidir fakat herkez şimdiden pes etmiş gibi.Belki bırakamazsınız fakat azaltabilirsiniz.
Televizonun zararları hakkında 40 madde yazdım.İslama, dünyanıza, ahiretinize,çoçuklarınıza yaptığı zararları yazmaya çalıştım.

TELEVİZYONUN ZARARLARI

1-Kadınların başörtüsüz yarı çıplak gezmesini normalmiş gibi gösterir.
2-Zina yapmayı övülünecekmiş gibi normalmiş gibi gösterir.
3-Edepsizliği,Namussuzluğu,Hayasızlığı,çirkini davranışları güzel ve normalmiş gibi gösterilir.
4-Saldırı,şiddet,savaş hergün gösterildiği için insanların tepkisi azalır normalmiş gibi gösterilir.
5-İslamı kötüler ,müslümanları terörist gösterir.
6-Hayatınızın boşa geçmesine neden olur.
7-Filmler umduğunuz gibi bitmez, olaylar düşündünüz gibi gerçekleşmez buda sıkıntıya yol açar.Örneğin 1 saatlik bir filimse sonu sizi hayal kırıklığına uğratacaktır buda boşuna sıkıntıya sokar.Bunu bilerek yapıyorlar gibi düşünmeye başaladım.
8-Adaletin sağlandığı herşeyin düzgün işlediğini gösterir.
9-Yalanlarla yaşamayı alıştırır.
10-Aile içi konuşmayı azaltır.Ailevi sorunlar çözülemez hale getirir.
11-Irkçılığı,şiddeti,şuçları(hırsızlık,tecavüz...)artırır.
12-Kardeşi kardeşe unutturur doğru yolda olanı saptırır.
13-Kötü alışkanlıkları normalleştirir ve bunu kullanmaya itekler.
14-Allah celle celalühü anmamızı engeller.
15-Namaz kılamamızı engeller.
16-Namazı hızlı kıldırtır.
17-Oruçunuzu eksiltir.Çünkü oruç sadece mideyi değil,harama bakmama ve tüm davranışlarınızı kontrol altında tutup hayıra yönelmenizdir.
18-İbadetten alıkoyar insanın yerinde saymasını sağlar.
19-Haksızlığa karşı duranların şiddete uğradıklarını ve öldürüldüğünü gösterirler böylece herkez kuzu haline (sesini çıkaramaz tepki veremez hale getirilir.)
20-İnsanı tembelleştirir.
21-Camiden,cemaatten,sosyal hayattan alıkoyar.
22-Çocukların kişik kazandığı zamanda kötü etkileyerek kişi bozukluğ yaratır.
23-Yalanlara alışmanızı ve sistemi hep böyle yürüyeceğinizi kabullenmenizi sağlarlar.
24-Hiçbir zaman hakk idda edemiyeceğinizi etsenizde bunun yararı olmayacağını göstermeye çalışırlar.
25-Batılı hakk,imansızı imanlı,yalanı doğru,çirkini güzel gösterirler.
26-Hayal dünyasında yaşamanızı sağlarlar.
27-Daha cahil,daha düşünemez,daha duyarsız,daha kötü,daha tembel... olmanızı sağlarlar.
28-Nesillerin ahlaksız,edepsiz,nefslerinin kölesi olmuş,Günah bataklığından kurtulamaz hale getirirler.
29-Beyin tvye zorla alıştırıldığı için bırakamaz hale gelir.Bakmayınca sıkıntı ,stres, gerginlik ,üzüntü duyguları meydana gelir.
30-Eroin gibi bağımlılık yaratır bırakması kurtulunması tam bir iman takva ve azim işidir.
31-Argo kelimeleri,küfrü yaygınlaştırır normal hale getirir.
32-Türkçemizi bozar
33-Kültürümüzü bozar
34-Güzellik anlayışımızı değiştirir.
35-Kadınların makyaj yapıp,erkeklere kendini göstermeyi güzel gösterirler.Bunu uymayını kötü ,toplum dışı gösterirler.
36-Büyük ve küçük günahların yayar.Şeytanın en büyük silahlarındandır.Artık şeytanın yerinden kalkmasına bile gerek yok.
37-Ahireti unutturur.
38-Geleceğe umutsuzca bakmamızı sağlar.
39-Ölümün hiç gelmeyeceği hissi verir.
40-İnsanlara dünya ve ahirette sıkıntıya yol açtıracak,Nefsleri tetikleyecek ve kontrolün tamamen nefse geçmesine sağlayabilecek güçte korkunç bir ahir zaman fitnesidir.

 

[kurtuluş]

Televizon güzellik anlayışını değiştirir bu çok önemlidir.Photohop ile bir çok oynamayla ve başka birçok araçlada bunlar yapılmaktadır.İnsanlarda kendini onlara benzetmeye çalışıyorlar haliyle.
Aşağıdaki linktede kadının sadece kocası için süslenmesi caizdir diğer şekilde haramdır yazıyor.

Makyaj-süslenme-kokulanma
https://www.kunfeyekun.org/islami-onemli-konular/makyaj-suslenme-kokulanma-42001/

Herkez niye yapıyor ben niye yapmayayım veya ben bunu yapsam ne değişecek bilinciyle hareket edilmemeli.Herkez Rabbinin huzurunda hesabını verecektir.Ne yazıkki televizon makyaj yapanı "güzel" yapmayını ""güzel değil" bilincini yerleştiriyor fakat bu doğru değil.
Allahtan kokup islamı yaşıyalım inşallah.Ne yazıkki kadınları şeytan silah olarak kullanılıyor şeytanın silahı olmayın.Allahın emrettiği gibi olun.Tabi buda iman ve Allaha karşı samimiyetle olur.

Eğer bu konuda zorluk yaşıyorsanız herkez ne der diyorsanız bırakın herkezi derim.Gerekirse tüm çevrenizi değiştirin.Bu sistemin yakında bozulacağını inanıyorum Allahın yardımıyla.Her müslüman müslümanca yaşaması için ben müslümanın diyen herkezin üstüne düşen görevleri yapması gerekir .Aksi halde bu günah bataklığından kurtulunamaz.

 

[kurtuluş]

Şeytanın tuzağı ve şeytanın silahı olan televizon,film,konsol oyunlarını bırakın.
Kişisel olarak sen bıraktınmı derseniz.
Evet kolay olmadı ilk önce bilgisayar oyunlarını ve konsol oyunlarını bıraktım.
Günaha sürükleyen tüm filmleri bıraktım.
Naruto animesi hala devam ediyor bıraktım.One pieces 250 küsür bölüm izlemiştim bıraktım.
walking dead dizisi vardı bıraktım.Kurtlar vadisi yılladır bakıyordum samimi şekilde tüm bunları tevbe edip bıraktım.(sizde baktınız dizileri yazmayın ben örnek olarak yazdım amaç bunları bırakıp Allaha yönelmek.)

Hocamın "Ayeti kerimesinda: BİR KERE AZİM ETTİNMİ BİZ YOLLARI AÇARIZ BUYURUYOR kulundan azim ve gayret bekliyor sen de sabret azim ve gayret et.Allaha söz ver ve sözüne sadakat göster." sözü üzerine

Bende"Günahlardan ,hatalardan,nefsten ,şeytandan mümkün olduğunca uzaklaşıcağım .Nefsimi ve kendimi bildiğim için hata edersem sen bağışla yarabbi diye söz verdim.

Sonuç olarak Allah utandırmasın bunu devam ediyorum.Allahı sevmek ve yönelmek istiyorsanız artık bunlardan uzaklaşık ibadete ölçülü bir şekilde devam edin.Çok ibadetde beyni ve kalbi yoruyormuş bunu bilmiyordum hocamın tavsiyesi üzerine azalttım.Fakat ibadetide tamamen bırakmayın.5 vakit namaz nafile namaz tehecüd namazı kılın.Ben sabah akşam yatarken okuduğum çok fazla duam vardı.Onları azaltım.

Allaha güvenip,dayanıp,sığınıp,tevekkül edip kul olma yolunda ilerliyelim.Allaha karşı samimi olalım.

 

[kurtuluş]

1920 "Hz. Ebu Hüreyre'nin rivayetinde şöyle gelmiştir: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Allah Teala hazretleri diyor ki: "Kulum, hakkımda nasıl bir zan yürütürse ben öyleyimdir. O, beni zikredince ben onunla beraberim. O beni içinden geçirirse, ben de onu içimden geçiririm. O, beni bir cemaat içerisinde anarsa, ben de onu, onunkinden daha hayırlı bir cemaatte anarım. O, bana bir karış yaklaşırsa ben ona bir arşın yaklaşırım. O bana bir arşın yaklaşırsa, ben ona bir kulaç yaklaşırım. O bana yürüyerek gelirse ben ona koşarak giderim."

Kaynak:kütübi Sitte

İlk adımı televizon,film,oyun... bırakma atınki nefs zayıflasın ve ruh güçlensin.Bu olmazsa yerinizde durursunuz.

 

[kurtuluş]

Söylediğim gençler içindir.Ana babalarınızın televizonunu kapatmayın yazıktır günahtır.
Sonuçta yılardan beri izliyorlar .Ben gençler için konuşuyorum.
Gözünüzü televizondan, filmden,oyundan sakınmazsanız olucak olan bellidir.Bunu devam edenler zinayıda işler.Büyük günaha girer.Elvette Allah sizi korursa o başka.

Ben bunu içinde iman olan ne kadar günah işlede tevbe etmiş olanlar için yazıyorum.Diğerlerine ne görse ve yazsan anlamı yoktur.

İlk önce kendimizi değiştirelim çevremizi değil.Ben sadece tecrübemi paylaştım.Nasihat istyene nasihat ,yol isteyene yol ,günahı bırakmak isteyene işte kapı "Televizonu" bırakın.

 

[kurtuluş]

Elhamdülillah boş işleri bıraktım.televizon,oyun,film böylece daha fazla hayırlı iş yapabiliyorum.Kuranı kerim okuyup daha fazla namaz kılabiliyorum.Zaten bunların ne kadar zaman kaybettirdiği ortada.Yıllardır bende aynı haldeydim.

Biraz düşünmek,fikir üretmek ,beynimizi çalıştıramak gerek.Bunları televizon engelliyor ne yazıkki arkadaşlar.Bırakmak isteyince Allah yardım ediyor.Bende yıllardır kurtlar vadisi,naruto,one pieces... gibi dizlere animelere bir tonda filme baktım.Bunların bize ne kadar günah kazandırdığını tahmin edemiyorum.Sonuçta bu sebeblerle namazda kılınmıyor.Bir film için hızlı kılıyorsun mesala.Bunu bende yaptım.

Bazı din adamları var bunları yıllardır takip edenler hatası olunca kabul etmiyorlar çünkü beyin kabul etmiyor.Sonuçta islam üzere ehli sünnet diye bakıyor.

Tamamda her insan hata ve yanlış yapabilir.Bir ilim bilgi vermek isteyen hocalar ilk önce bir araştırın hak yolundamı nefsine sahipmi?

Bir hocayı dinleyecekseniz bir araştırın.Allaha sığının .


İlk önce sapmamak için nefsin şehvetinin peşinden gitmemiz gerekir.Gözümüzle bu ahir zamanda günahlar her saniye işleniyorTelevizona şeytan işi diyenlere gülerlerdi eskiden zaten.

Eğer televizon müslüman adamların elinde olsaydı elbette hayır olurdu.İslami ilim yuvası olurdu.Fakat hala kendini kandıran insanlar var.Ben dini kanala bakıyorum diyor.Reklam olup açık saçık kadınlar göstermiyorlarmı?İlla izleyeceksen dini bir sohbet diyelim internetten izle.

5 vakit namazı kılınmıyor neden televizon yüzünden.
Televizon bırakılmıyor neden çünkü nefsin istekleri hep veriliyor.
Televizona neden bırakın diyoruz çünkü her saniye bakınca günah işliyorsunuz harama bakıyorsunuz ahlak ,edep,namus,ar... gidiyor yerine nefret,kin,intikam,düşmanlık,sapıklık,kötü ahlak,namussuz,edepsiz,arsız... bunlar yerleşiyor.Kısaca nefse istediğini vermekle hem günah bataklığında saplanıyor hemde hayvandan daha aşağı hale getiriliyoruz.Şeytan zaten vesvese bile vermesine gerek yok çünkü sen gözünü sakınmıyorsun sakınsan hiç günaha işlermisin.Nefsini hiç mi tanımıyorsun yıllardır?

Alışılmış bu düzende ,nefslerin üstün, ruhlarınızın perişan olduğu her an cehenneme koşulan şu günlerde ,bu ahir zamanda günahları terk etmek için yapılacak en doğru şey Televizonu,oyunu,filmi,diziyi,animeyi... gibi menfaatiniz olmayacak günahtan başka birşey kazanamayacağınız boş işleri bıramaktır.

Bunları bırakınca ahlakınız,edebiniz,nice güzel duygularınız geri gelecek.Aşağılık damgasından kurtulacak.Huzura ereceksiniz inşallah.Nefs sizin kontrolünüzde eğer onu iyi işlere yöneltmezseniz o ona verilen duyguyla yani hayvanda olan şehvet duygularıyla hareket edicektir.Siz eğer aklınızla kalbinizle doğruyu yanlışı ayırt edip,nefsle mücadeleye girişirseniz bu sizi kurtaracaktır.Nefsinizi namazla ,oruçla... zayıflatınki biraz ruhunuz güçlensin.

Not:Yazılarımda elbette hata olabilir bende insanım .Sadece bu yolun doğru olamadığını ve edindiğim tecrübeleri size aktarıyorum.Ben zaten bunları bırakmasam tamamen buraya yazmam.Ben Allah rızası için ona yönelmek için bıraktım.İbaderlerimizde gücüm yettiğince yapıyorum Elhamdülillah.Boş işleri bırakınca zaten zamanınız oluyor.

 

[kurtuluş]

Kaynak:Esmaül Hüsna Şerhi İmam Gazali Hz.Es'Selam bölümü.
Hile, kin, hased, kötülüğü istemek gibi şeylerden uzak, günah ve yasaklardan beri olan her kul, Allah'a selâmet bulmuş bir kalple gelecektir. İşte kulun bu gibi huylardan arınması Selam-ı Mutlak'dan istifade etmesiyle mümkündür.

Kulun her bakımdan selamet bulması, ayrıca in'tikas ve in'tikasdan da beri olmasına bağlıdır.

İn'tikas: Aklın şehvet ve gadaba esir olması demektir. Gerçekse bunun tam aksidir. Yani şehvet ve gazabın aklın esiri olmasıdır.

Bunun aksi olunca intikasa maruz kalmış olur. Böyle olunca da emir memur; kral köle olmuş olur..

Şu halde selam ve İslâmla, ancak Müslümanların dilinden ve elinden kurtulmuş olan kimse nitelenebilir.

Henüz kendi nefsini kurtaramayan kişi, bu ulvi vasıfla nasıl nitelenebilir?..

 

[kurtuluş]

Enam Süresi
32.Dünya hayatı bir oyundan, bir oyalanmadan başka birşey değildir. Ahiret yurdu ise muhakkak Allah'tan korkanlar için daha hayırlıdır. Hala akıllanmayacak mısınız?

Enam Süresi
120.Günahın açığını da gizlisini de bırakın, çünkü günah kazananlar, yarın kazandıkları günahın cezasını kesinlikle çekeceklerdir.

Enam Süresi
54.Ayetlerimize iman edenler, yanına geldikleri zaman de ki: «Selam sizlere! Rabbiniz kendine rahmeti yazdı. Sizden kim bir cahillikle bir kötülük yapmış, sonra arkasından tevbe edip düzelmiş ise, ona karşı bağışlayan, esirgeyendir.

 

[kurtuluş]

5-İslamı kötüler ,müslümanları terörist gösterir.

Ben bu maddeyi yazdım şimdi televizonda kimler islam düşmalığı yapmış onu gözler önüne sereceğiz İnşallah.

 

[kurtuluş]

Şuan televizon insan ve cin şeytanlarının elindedir.Hiçbir bahaneyle yararlı şeyler izliyorum diye kendinizi kandırmayın.Reklamlar var bunda her saniye harama bakmış oluyorsunuz.O reklamdakiler giyinik değil.Bunlar sizi bilerek nefsinizin azması için,her türlü günaha sürüklemek için ve bu günah bataklığından asla kurtulamamanız için planlanmıştır. Her gün televizon izliyorsunuz elinize ne geçti.Namazdan ve niyazdan Allaha yönelmekten alıkonmaktan başka kazancınız nedir.Nefsinizin şehvetini ,asiliğini ,bitmek bilmeyen isteklerini vermekle elinize günahlardan başka bişey geçmedi.

Ben yılllardır çocukluğumdan beri bakıyorum televizon ,film, anime her türlü konsol ve bilgisayar oyununuda oynadım.Sonra ise namaz kılmaya devam ederek yaralı işler yapmaya karar verdim.Büyük küçük günahları terk etmeye çalıştım.İlk adımım oyunları bırakmak oldu.Sonra ise izlediğim filmleri animeleri(japon çizfilmleri) dizileri azalttım.Sonra bu böyle olmayacak diye nefsle mücadeleye girdim.Allahın iznile yıllardır baktığım kurtlar vadisi,naruto,one pieces,hertürlü filmi... Allahın izniyle bıraktım.Böylece daha fazla zamanım kaldı.Artık namazımı daha iyi kılıyorum nafileride elimden geldiğince dikkat ediyorum.Elhamdülillah.Şuan filmlerin ve izlediniz şeylerin savunma gayretine girmeyin.Çünkü bir cümlemiz daha var."Bir müslüman boş işleri bırakmalıdır ki Allaha tam yönellip ona kulluk etsin."

Harama bakmayınca günah işlenir mi?Nefsi istedini vermezsen nefs azar mı? Nefsle mücadeleye girer namaza başlarsan ruhun kuvvetlenmiz mi?Allaha yönelirsen Allah sana yardım etmez mi?Bunları bir düşünün.

Nefsin 7 derecesi vardır.İlk derecesi en kötü halidir.Namaz kılmaz ,oruç tutmaz,söz dinlemez ve şeytanın arkadaşıdır.Yemek içmek ve sapıklıktır işi.Nefs emmare denir.

Eğer nefse istedikleri verlirse insan hayvandanda daha aşığı bir konuma düşer rezil rüsva olur dindende çıkar.

Artık nefs emmarede kalmak isteyen istediniğini işlesin.

Ruhunu kuvvetlendirip nefsle mücadeleye girmek isteyen namaza başlayıp filmi ,diziyi,oyunu... bıraksın.Allaha yönelmek istesin.Zaten bir kere yönelince gayret edince gerisi geliyor.

 

[kurtuluş]

Televizondan nefret ediyorum.
Bu kadar korkunç ve bağımlılık yapacak şeyleri bırakmak kolay değil.
Fakat ecirde okadar büyük sonuçta harama bakmak ve günah işlememk için kendimizi koruyoruz.Nefsi azdıracak şeyleri göstermezsen her istediğini vermezsen hiç günah işleyebilir mi?

Nefsle mücadelenin ilk adımı televizon,film,oyun,dizi... bunları bırakmaktır.Müslüman boş işleri bırakmalıdır.

Televizonu bırakınca nefs
Bebek gibi sütünü vermeyince ağlayacaktır.
5 vakit namaz haricinde nafile kılmak isteyen daha fazla Allaha yönelmek isteyen bunu yapmalı.

Namazda hala bazı filmler aklıma geliyor bize o kadar zarar vermişki bırakınca anlarsınız.Kalbimizi ve aklımızı kin,nefret,öfke,intikam,kibir,şehvet,isyan,ırkçılık,bölünme... ile doldurmuşlar yıllardır.

 

[ma'vera]

5-İslamı kötüler ,müslümanları terörist gösterir.

Ben bu maddeyi yazdım şimdi televizonda kimler islam düşmalığı yapmış onu gözler önüne sereceğiz İnşallah.

İkinci video bir türlü yüklenmedi.Daha sonra tekrar denerim inşâAllah....

 

[kurtuluş]

Örnek açısından ekledim.Daha fazlasını youtubeden araştırabilirisiniz.Farklı konulara girmiş onları eklemedim.

Türk medyasında bu kadar çokmuş.Yabancı medyalarda zaten neler yapıyorlar.
Onlar ne yaparlarsa yapsın nasıl olsa izlenmezse etkileri olmaz.
İslam düşmanlarını tepemize çıkarıp paraya boğmak onları izlemekle oluyor en azından bunlarıda görmemiz anlamamız gerek.
Reklamda örneğin yemek gösteriliyorlar özenip gidip alıyorsun işte reklamın etkisi bukadar fazla.Her üründe böyle kazanıyorlar bilince giriyorlar ihtiyaç olmasada bilince yerleşiyor.Sürekli gösterince aynı şeyi zaten normal almak.

 

[İlim Talebesi]

Bence sadece Televizyon değil , Bilgisayarda oynanılmamalı.Bilgisayarı çok kişi kötü şeyler için kullanıyor.Hiçbirşey olmazsa bile zaman israfına aşırı yol açıyor.Keşke küçüklükten şu bilgisayarla tanışmasaydım diyorum.

Sadece İş Yerinde , iş bilgileri için vs. lazımsa onlar bunun dışındadır.

 

[İlim Talebesi]

Bence sadece Televizyon değil , Bilgisayarda oynanılmamalı.Bilgisayarı çok kişi kötü şeyler için kullanıyor.Hiçbirşey olmazsa bile zaman israfına aşırı yol açıyor.Keşke küçüklükten şu bilgisayarla tanışmasaydım diyorum.

Sadece İş Yerinde , iş bilgileri için vs. lazımsa onlar bunun dışındadır.

Bir de Televizyon dediğiniz evde 1 tane olur.Fakat öyle bir zamana geldik ki , artık her ferdin bilgisayarı var.Annenin,Babanın,çocukların ayrı ayrı bilgisayarları var.Ben Zamanımızda Televizyon ve Bilgisayarın zararlarının yararlarından fazla olduğunu düşünüyorum.Tıpkı Kuranda İçkinin bazı yararlı yanları olmakla beraber,zararlarının ne kadar büyük olduğunu ifade etmesi gibi.

 

[kurtuluş]

Bence sadece Televizyon değil , Bilgisayarda oynanılmamalı.Bilgisayarı çok kişi kötü şeyler için kullanıyor.Hiçbirşey olmazsa bile zaman israfına aşırı yol açıyor.Keşke küçüklükten şu bilgisayarla tanışmasaydım diyorum.

Sadece İş Yerinde , iş bilgileri için vs. lazımsa onlar bunun dışındadır.

Çocuklar için söylediniz doğru.Fakat biçok kişi bilgisayarı teklonojiyi hayır için kullanıyor.İlim yayılıyor islam yayılıyor.Bizim türkiyedede vardır belki islami konuşmalar düzenleniyor hergün birçok kişi müslüman oluyor.İnternet aracılığıyla daha fazla kişinin yararlanılması sağlanıyor.

Televizon dini bişey izlesen bile reklamlarda harama bakmak zorundasın.
Bilgisayarda ise sadece hayır için kullanmak ve şer için kullanmak bizim elimizde.

 

[kurtuluş]

Nefs-i Emmâre Derecesinde Bulunan İnsanlar Üç Sınıftır:

1. Allah-u Teâlâ’nın emirlerini yerine getirmeye çalışır, nehiylerinden kaçınmaz.

“İstediğini yap ölümü tadacaksın,

Dilediğin gibi yaşa sonunda ayrılacaksın.”

2. Allah-u Teâlâ’nın emirlerine itaat etmediği gibi, nehiylerinden de kaçınmaz. Fakat itaat edenleri sever.

“Dünyânın muhabbeti âhiret saâdeti,

Hangisini tercih edersen nefsini ona satmış olursun.”

3. İsmi İslâm’dır. Fakat İslâm’ın hiçbir emrini yerine getirmediği gibi, İslâm’ı ve müslümanları sevmez.

“O ki tasdik etmez sünneti kitabı,

Susmak konuşmamaktır onun cevabı.”


Nefs-i emmâre derecesinde bulunup da oradan uzaklaşmak için herhangi bir gayret sarfetmeyenler, kendilerinde ıslah alâmetleri görülmeyenler cehennemde bulunmaya devam edenlerdir.

İnsanın belli bir süreye kadar yaşama garantisi olmadığı gibi, nerede ve ne zaman ne şekilde öleceğini de hiç kimse bilemez. Bunun içindir ki gelecek için şimdiden hazırlık yapmalı ve insanoğlu bulunduğu yolun “Hidayet yolu” olup olmadığını enine boyuna tahkik etmelidir. Gittiği yolun “Allah yolu” olduğunu gösterecek sağlam delilleri olmalıdır. Kendisinden önce, bulunduğu yola koyulmuş insanların hedeflerine emniyet içinde varabildiklerini müşahede etmiş olmalıdır.(Muhterem Ömer Öngüt Efendi)

 

[ömr-ü diyar]

bilgisayarın televizyon gibi eksi yanları çok hadisleri ayetleri kendi kafalarına göre yazıp insanlara okutabılıyolar ...
öğrencilerimden bazılarının izledikleri proğramları sordum tv den bende evde izledim nasıl dıye .. Bi kanalda hoca var yanındada 4tane açık makyajlı kızlar o hocanın talebeleriymiş ve o kızlar ben evde ev kıyafetlerimle namaz kılıyorum dısarı çıkarken yanımda etegımı basörtumu cantama koyuyorum .Çünkü dışarda harama bakmak onların yanında uygunsuz kyafetle dolaşılmaz günah diyorlar ve millete Ayetler tartışılmaz ama hadisler tartışılır ne biliyoruz onları muhammed söylemiş .. Bunları söyediler ne hale gelmişiz haberim yokmuş ve o hoca yahudi ve mehdi gelecek herkesi bir dinde yanı islam çatısı altında toplayacak illimünatide ona hizmet edıyor suanda .böyle şeyler söyleyıp insanlara masonları illimünatiyi iyi bişeymiş gıbı öğretıyolar ve o proramı izleyenler o kadar cok ki anlatamam yediden yetmişe .. Resmen kalp gözleri kapanmış artık perdelenmiş nefislerine engel olamıyorlar iple cevrelenmişler .. Söyledikler şeyler çok komiğime gidiyor artık resmen hadisi mümin müminin aynasıdır hadisini ben bir aynayım bana bakan kendini görür seklınde öğretmişler ... Enteresan bu 4 makyajlı açık kızlar ve baslarındaki hoca dıye tabir edilen yahudıyı din alimi olarak görüyorlar ..
Dünyada insan için birinci derecede lüzumlu olan imandir. Her insan iman etmek ve bu imani âhirete götürmekle mükelleftir.Kâfiri kâfir bilmek, mü'mini mü'min bilmek. Meselâ: Bir kimse, sözle, yaziyla veya fiilen din düsmanligi yapan birine müslüman dese dinden çikar.Ayrica, dine hizmet eden ve dini yaymaya çalisan iman sahiplerine de kâfir diyen, yine dinden çikmis olur.