Talha Karınca Ve Karga

Serdar Yıldırım

Deneyimli Üye
Üye
Talha çalışkan bir çocukmuş. Derslerini bitirmiş ve oynamak için, bahçeye çıkmış. Sağa sola bakınırken aniden otların arasından gelen bir ses duymuş. Eğilmiş, bakmış. Seslenen bir karıncaymış:
" Hey çocuk, lütfen bana yardım eder misin? " diyormuş.

Bunun üzerine Talha:
" Tabi yardım ederim ama nasıl bir yardım istiyorsun, onu söylemedin. " demiş.

" Yuvam dut ağacının yanında. Karganın biri, gelip duruyor, karıncaları bir bir topluyor. Gelip görünsen karga senden korkar, kaçardı. "

" Tamam karınca kardeş, hemen yardıma koşuyorum. "

" Bravo sana çocuk! "

Talha karınca yuvasına vardığında kargayı karıncaları yerken görmüş:
" Kışt sefil karga, uç git, uzaklaş buradan.. " diye bağırmış.

Karga gak gak diye bağırarak uçup gitmiş. Talha sonraki günlerde karınca yuvasına göz kulak olmuş. Karganın yuvaya yaklaşmasına izin vermemiş.

Aradan birkaç hafta geçmiş. Talha bir gece akşam yemeğinden sonra ödevini tamamlamak için, odasına çekilmiş. Kitabını, defterini açmış, silgisini bulmuş ama kalemi yokmuş. Çantasına bakmış, dolabına bakmış, odasında aramış. Kalemi bulamamış. Ne yaparım ben şimdi, ödevimi nasıl tamamlarım diye söylenirken dolabın altından çıkan karıncaların bir kalemi sürüklediğini görmüş. Öne çıkan karınca:

" Bak çocuk, kalemin buraya düşmüş, artık ödevini tamamlarsın. " demiş. Bu karınca yardım ettiği, iyilik yaptığı karıncaymış. Talha'nın sevincine diyecek yokmuş. Karıncalara teşekkür etmiş ve ödevini çabucak tamamlamış.

Her iyiliğin karşılığı olurmuş, iyilikler karşılıksız kalmazmış. Yardımlaşalım, iyilik yapalım ve dünyayı daha bir yaşanır hale getirelim. Haydi ne duruyoruz o zaman?


SON



Serdar Yıldırım
 
Üst