Safiye Papağan Ve Ördek

Serdar Yıldırım

Deneyimli Üye
Üye
Arkeolog amcası Güney Amerika'dan gelirken yeğeni Safiye'ye hediye olarak bir papağan getirmiş. Bu papağan çok güzel Türkçe konuşuyormuş. Safiye ile papağan devamlı tartışma halindeymişler:

" Sen ne diyorsun Safiye, beni küçük görmekten vazgeç. "

" Ne yapayım yani büyük mü göreyim? "

" Evet, büyük gör. Ben papağanların kralıyım. Amazon Ormanları'nda yaşıyordum. On yıl önce avcılara yakalandım, amcana satıldım. Sen o zamanlar daha doğmadıydın. Amcan bana konuşmayı öğretti. Sonra getirip sana hediye etti. Ama iyi oldu. Şu kafesin içinde yaşamaktan bıkmıştım. Yakında beni bırakırsın sanırım. "

" Şuna bak, seni niye bırakayım? Ne güzel eğleniyoruz işte. "

" Sen buna eğlence mi diyorsun? İnanırım, cebinde bir altın bile yoktur. "

" Altın mı? Cebimde altının ne işi var? "

" Olsa fena mı olur? Bin altının olsun istemez misin? "

" Şey, tabi ki isterim. Ama nerde bende o şans? "

" Aman Safiye, yaman Safiye, şans ayağına geldi, baksana tuttu kafiye. "

" Şans ayağıma mı geldi? Hani nerde? "

" Senin şansın benim. Bırak beni sana bin altın getireyim. "

Papağana inanan Safiye, onu serbest bırakmış. Papağan, yakında görüşürüz, deyip uçup gitmiş. Pencereye çıkıp papağanın arkasından bakmakta olan Safiye'ye bahçedeki paytak ördek:

" Konuşmanızı duydum. Bu papağan gider ama geri gelmez. Sana da altın falan getirmez. " demiş.

Bunun üzerine Safiye:

" Getirmezse getirmesin. Bir şey kaybetmiş sayılmam. Ama ya geri gelirse, bin altın getirirse? Zengin oldum gitti sayılır. " demiş.

Aradan iki ay geçmiş. Safiye yine bir gün öğle vakti papağanın dönüşünü pencere kenarında bekliyormuş. Birden gökyüzü kararmış. Yüzlerce papağan bahçeye inmiş. Her birinin gagasında bir altın lira varmış. Kral papağan, saygılarını sunduktan sonra, papağanlar altınları bahçeye bırakmışlar ve uçup gitmişler. Safiye bahçeye çıkıp altınları bir torbaya doldurmuş. Paytak ördek olanlara şaşmış. Safiye altınları babasına, annesine ve abisine göstermiş. Hepsi sevinç içindeymiş. Kırk gün kırk gece tef çalıp oynamışlar.


SON



Serdar Yıldırım
 
Üst