Peygamberimizin ailesinin yoksullara yardım etmeye verdiği önem nedir

  • Konuyu başlatan Kayıtsız Üye
  • Başlangıç tarihi
K

Kayıtsız Üye

Ziyaretçi
ben ödevim için bu sorunun cevabını bilmek istiyorum .soru;
peygamberimizin ailesinin yoksullara yardım etmeye verdiği önem nedir?
 

ma'vera

Emektar
Özel Üye
Peygamberimiz ailede sevgi ve saygıyı, merhameti, adaleti ve hoşgörüyü daima ön planda tutmuştur. Peygamberimizin ailesi de ona büyük bir sevgiyle bağlıydı. Peygamberimize yıllarca hizmet eden Enes bin Malik şöyle demiştir:

"Ben Peygamberimiz kadar ailesine ve çocuklarına merhametli olan başka hiç kimse görmedim."

Peygamberimiz aile halkından hiç kimseyi dözmez, azarlamaz, kötü söz söylemezdi. Onlarla sohbet eder, zaman zaman şakalaşırdı. Peygamberimizin aile halkı da onu küçük düşürecek davranışlarda bulunmaz, iyilikseverlik, hoşgörü, yardımlaşma konularında çevresindekilere örnek olurlardı.

Onlar, Peygamberimizin en yakınlarıydı. Peygamberimize ilk vahiy geldiğinde, onu eşi Hz. Hatice anlayışla karşılamış, ona:

"Endişe etmene gerek yok... Üzülme, Allah senin gibi bir kulunu utandırmaz. Çünkü sen, doğruyu söyler, emanetleri korursun; yoksula yardım eder, misafire ikramda bulunursun; başı darda kalana yardıma koşarsın.." diyerek sakinleştirmiştir.

Hz. Hatice aynı zamanda çocuklarna karşı da çok şefkatliydi. Zengin bir kadın olmasına rağmen, son derece alçakgönüllü biriydi. Peygamberimizle birlikte İslam'ı yaymak uğruna pekçok sıkıntıya katlanmıştır.

Hz. Aişe, bilgi öğrenme sevgisiyle bütün Müslüman kadınlara örnek olmuştur. Peygamberimizin damadı Hz. Ali, kızı Hz. Fatıma, bu ikisinden dünyaya gelen Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin, iyilikleri ve güzel davranışlarıyla insanların takdirlerini kazanmışlardır.

Peygamberimiz ve onun ailesi hiçbir zaman, insanların onlara olan sevgi ve ilgilerini kötüye kullanmamış, onları kendilerine hizmet ettirmemiş, peygamberliği bir üstünlük aracı olarak kullanarak insanlara üstünlük taslamamışlardır. Ne Peygamberimiz ne de onun aile halkından biri, çok büyük toprakların hakimi oldukları dönemlerde bile, saraylar içinde yaşamamış, insanları kendilerine kul etmemişlerdir.

Anlatım: Dr. Ali Kuzudişli
 
Üst