Kurbanın Tarihçesi

sultan_mehmet

© ◄ كُن فَيَكُونُ ►
Yönetici
Forum Administrator
Kurbanın Tarihçesi nedir Kurbanın geçmişi hakkında bilgiler tarihi.

Kurban ibadetinin tarihi oldukça eskidir. Hz. Âdem (a.s)’ın çocuklarının adakları ile ilgili olarak bizlere ulaşmış olan bilgiler, kurban kesme ya da adamanın, adak sunmanın ilk insanla başladığını gösterir niteliktedir.

“(Ey Habibim!) Onlara, Âdem’in iki oğlunun haberini gerçek olarak oku. Hani ikisi de birer kurban sunmuşlardı da, birinden kabul edilmiş, ötekinden kabul edilmemişti…” (el-Mâide, 5/27)

Ayrıca şu âyet-i kerime de kurban kesmenin her ümmette var olduğunu gösteren bir delildir:

“Her ümmet için, Allah’ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanlar üzerine ismini ansınlar diye bir ibadet (kurban kesme) yeri yaptık. İşte sizin ilâhınız bir tek ilâhtır. Şu halde yalnız O’na teslim olun. Alçak gönüllüleri müjdele!” (el-Hac, 22/34)

Peygamber Efendimiz tarafından dinî bir vecibe olarak tebliğ edilen ve Müslümanlarca ifa edilen kurban ibadetinin temelleri ise Hz. İbrahim (a.s) ile oğlu İsmail arasında vuku bulan hadiseye kadar uzanır.

Bu hadise Kur’ân-ı Kerim’de şöyle bildirilmektedir:

“(İbrahim) ‘Ey Rabbim! Bana sâlihlerden (olacak bir çocuk) bağışla’ (dedi). Biz de ona uysal bir oğul müjdeledik. Çocuk kendisiyle birlikte koşup yürüyecek yaşa gelince İbrahim ona:

‘Yavrum, ben rüyamda seni boğazladığımı gördüm. Düşün bakalım, ne dersin?’ dedi. O da:

‘Babacığım, emrolunduğun şeyi yap. İnşallah beni sabredenlerden bulacaksın!’ dedi.

Nihayet her ikisi de (Allah’ın emrine) boyun eğip, İbrahim de onu (boğazlamak için) yüz üstü yere yatırınca, ona şöyle seslendik:

‘Ey İbrahim! Gördüğün rüyanın hükmünü yerine getirdin. Şüphesiz biz iyilik yapanları böyle mükâfatlandırırız.’

Şüphesiz bu apaçık bir imtihandır. Biz, (İbrahim’e) büyük bir kurbanlık vererek onu (İsmail’i) kurtardık. Sonradan gelenler arasında ona güzel bir anı bıraktık. İbrahim’e selam olsun.” (es-Saffat, 37/100-109)

KAYNAKLAR
1. Reddü’l-Muhtâr Ale’d-Dürrü’l-Muhtâr.
2. El-İhtiyâr Li-Ta’lîli’l-Muhtâr.
3. Mültekâ’l-Ebhur.
4. Fetâvâ-i Hindiye.
 
Üst