İhsâs ne demektir?

ma'vera

Emektar
Özel Üye
İhsâs:
Hissetmek. Hissettirmek. Açık anlatmadan kapalıca bahsetmek.
* Bulmak. Görmek. Bilmek. Zannetmek. İdrak etmek. Duyurmak.


(İşte, Ramazan-ı Şerifteki oruç, en gafillere ve mütemerridlere, zaafını ve aczini ve fakrını ihsas ediyor. Açlık vasıtasıyla midesini düşünüyor; midesindeki ihtiyacını anlar. Zayıf vücudu ne derece çürük olduğunu hatırlıyor. Ne derece merhamete ve şefkate muhtaç olduğunu derk eder. Nefsin firavunluğunu bırakıp, kemâl-i acz ve fakr ile dergâh-ı İlâhiyeye ilticaya bir arzu hisseder ve bir şükr-ü mânevî eliyle rahmet kapısını çalmaya hazırlanır-eğer gaflet kalbini bozmamış ise! Mek.)


İhsas 2 :
(Hisse. den) Pay ayırmak. Hisse vermek.
* Azletmek.


İhsâs-ı ganâim:
Düşmandan ele geçirilen ganimet mallarını paylaşma.


İhsas 3 :
Kandırmak, tergib, teşvik etmek.


İhsas 4 :
Aşağılık işler yapma.
* Cimrilik, pintilik, hasislik.


İhsâsiyye:
Tecrübeden ve hissedilenden gayrısını kabul etmeyen. Hissiyyun ve maddiyyun fırkasından olanlar. İmansızlık. Dinsizlik.


K:Yeni Lûgat
 
Üst