"Rasûlullah (s.a.s.) bir topluluğa uğradı. Onlar bir geyiği yakalamış ve bir çadır direğine bağlamışlardı. Geyik,
-Ey Allahın Rasûlü, ben yakalandım, fakat benim iki yavrum var. Bana izin ver de gidip onları emzireyim ve (beni yakalayan bu) adamlara geri döneyim, dedi. Rasûlullah (s.a.s.),
-Bunun sahibi nerededir? diye sordu. Topluluktakiler:
-Biziz, ey Allah'ın Rasûlü, dediler. Rasûlullah (s.a.s.),
-Onu bırakın, gitsin, yavrularını emzirsin ve size geri dönsün, buyurdu.
-Bu konuda bize kim kefil olacak, dediler. Rasûlullah,
-Ben, buyurdu.
Geyiği saldılar. Gitti, yavrularını emzirdi geldi, yine bağladılar. Rasûlullah (s.a.s.) onların yanına tekrar uğradığında,
-Bunun sahibleri nerede? diye sordu.
-İşte biziz, Ey Allah'ın Rasûlü, dediler.
-Bu geyiği bana satın, buyurdu.
-Onu sana bağışladık ey Allah'ın Rasûlü, dediler.
-O halde onu salıverin, buyurdu. Onlar da geyiği serbest bıraktılar" (İbn Kesîr, Şemâilü'r-Rasûl, 281-282).
ÂYETLER:
“Eğer kulumuza (Muhammed’e) indirdiğimiz (Kur’an) hakkında bir şüphe içindeyseniz, haydin onun benzeri bir sûre getirin ve eğer doğru söyleyenler iseniz; Allah’tan başka şahitlerinizi de çağırın (ve bunu ispat edin)” (Bakara sûresi, âyet, 23)
"Andolsun Allah'ın Resûlünde sizin için -Allah'ı ve âhireti arzu eden ve Allah'ı çok anan kimseler için- (uyulacak) en güzel bir örnek vardır" (Ahzâb, 33/ 21)
Kur'ân, Hz. Peygamberin mü'minler için örnek bir insan olduğunu belirtmekle kalmaz aynı zamanda onun büyük bir ahlâk üzere olduğunu da şöyle vurgular:
"Nûn. Kaleme ve yazdıklarına andolsun, Sen Rabb'inin nimetiyle ünlenmiş (bir deli) değilsin. Senin için kesintisiz bir mükâfat vardır. Ve sen, büyük bir ahlâk üzeresin" (Kalem, 68/ 1-4)
Sünnetin dindeki değerini ortaya koyan unsurlardan birisi de genelde onun da bir vahiy mahsûlü oluşudur. Nitekim, Kur'ân'a baktığımız zaman vahyin sadece kendisi ile sınırlandırılmadığına, Hz. Peygamber'e Kur'ân'ın dışında da vahiy verildiğine dâir birçok işâretleri görürüz.
"De ki hayır biz hanif olan ibrahimin dinindeniz (bakara 135)
De ki: "Allah doğru söyledi. O halde doğru olan,[Allah'ı bir bilen]İbrahim'in dinine uyun. O, müşriklerden değildi (Âl-i İmran 95)
"Ve onlar, sana indirilene, senden önce indirilenlere iman ederler ve ahirete de kesin bir bilgiyle inanırlar. (Bakara/4)
Hz. Peygamberi Örnek Bir İnsan Olarak Gösteren Âyetler:
Kur'ân'da gayet açık ifâdelerle Hz. Peygamber'in Yüce Allah tarafından mü'minler için örnek alınması gereken model bir insan olarak takdim edildiğini görmekteyiz. Konu ile ilgili âyetlerde şu veya bu konuda diye bir kayıt koyulmamış olması O'nun insanlar için her yönüyle örnek olarak gösterildiği anlaşılmaktadır.
İşte bu konudaki bazı âyetler şunlardır:
"Andolsun Allah'ın Resûlünde sizin için -Allah'ı ve âhireti arzu eden ve Allah'ı çok anan kimseler için- (uyulacak) en güzel bir örnek vardır" (Ahzâb, 33/ 21)
Bu âyette, Resûlullah'ın, Allah'a ve âhiret gününe inananlar için örnek bir şahsiyet olarak ileri sürülmesi, böylece onu Örnek edinmenin Allah'a ve âhiret gününe îman hususuna bağlanması O'nun sünnetine dinde ne kadar değer verilmiş olduğunu açık bir şekilde ortaya koymaktadır.
Kur'ân, Hz. Peygamberin mü'minler için örnek bir insan olduğunu belirtmekle kalmaz aynı zamanda onun büyük bir ahlâk üzere olduğunu da şöyle vurgular:
"Nûn. Kaleme ve yazdıklarına andolsun, Sen Rabb'inin nimetiyle ünlenmiş (bir deli) değilsin. Senin için kesintisiz bir mükâfat vardır. Ve sen, büyük bir ahlâk üzeresin" (Kalem, 68/ 1-4)
Sünnetin dindeki değerini ortaya koyan unsurlardan birisi de genelde onun da bir vahiy mahsûlü oluşudur. Nitekim, Kur'ân'a baktığımız zaman vahyin sadece kendisi ile sınırlandırılmadığına, Hz. Peygamber'e Kur'ân'ın dışında da vahiy verildiğine dâir birçok işâretleri görürüz.
derstürkçe