Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Nefis ile birlikte olma.
Hevesinle birlikte olma.
Dünya ile de birlikte olma.
Öyle ise hemen günahlarına tevbe et, bir daha işlememeye azmeyle.
Onlardan sıyrıl.
Seri adımlarla Mevlana koş.
Tevbe ettiğin zaman hem dışın, hem de için tevbe etmiş olsun.
Tevbe, Allah’ın katında makbul kul olmanın temelidir.
Halis bir tevbe ile ve Allah’tan hakikaten haya etmek suretiyle üzerindeki günah elbisesini çıkar, at.
Yalnızlık anlarında öyle bir takvaya ihtiyacın var ve öyle bir takvaya sahip olmalısın ki, seni günahlardan ve günaha sürükleyecek kaymalardan alıkoysun.
Öyle bir murakabeye ihtiyacın var, öyle bir murakebeye sahip olmalısın ki, Allah’ın daima seni görmekte olduğunu sana hatırlatsın.
İşte sen yalnızlık anlarında böyle olmaya muhtaçsın, mecbursun.
Bundan başka, nefis, heva ve şeytanla savaşmaya muhtaçsın.
Dünya ile âhireti biraraya getir.
Her ikisini de aynı yere koy.
Kalbin dünya ve ahiret düşüncesinden arınmış olarak ve çırıl çıplak bir şekilde
Mevlan ile tekbaşına ol.
Allah’tan başka herşeyden arınmadıkça Ona yönelme.
Halka bağlanıp kalarak Haktan ayrı kalma.
Bütün bu sebepleri kopar, at.
Allah’a giden yoldaki engelleri birer birer bertaraf et.
Bütün bunları yaptıktan sonra dünya ve âhireti bıraktığın yere var.
Dünyayı nefsine ver, âhireti kalbine koy, Mevlâyı da özünde tut.
Ey oğul!
Dünyadaki himmet ve gayretin yemek, içmek, giymek, evlenmek, güzel ve rahat evlerde oturmak, servet toplamaktan ibaret olmasın.
Bütün bunlar nefsin işidir, nefsin rağbet ettiği şeylerdir.
Öyleyse kalbe mahsus himmet ve gayret nedir?
Kalb, öz ve sır neye rağbet eder?
Onun himmet ve gayreti Allah’ı aramaktır. Kalbin rağbet edeceği tek şey budur.
Senin himmet ve gayretin ve rağbet edeceğin şey senin için en mühim olandır, sana ehemmiyet verendir. Öyleyse senin rağbet edeceğin şey, Rabbin ve Onun nezdinde olmalıdır.
Dünyada ebedî kalmak için yaratılmadın. Ey oğul!
Sen dünyada ebedî kalmak için yaratılmadın. Allah’ın yoluna uymayan bir yaşayış içindesin. İçinde bulunduğun bu hali hemen değiştir.
Kendini Allah’ın takdirine teslim et. Sonra Onunla birlikte ol. Nasıl bir binanın önce bir temele, sonra da duvarlara ihtiyacı varsa, her işin de önce bir temele sonra da bir yapıya ihtiyacı vardır. Senin yolunun temeli, Allah’ın takdirine teslim olmak, yapısı da Onunla birlikte olmandır. Bu esasa yapış, ömür boyu, gece gündüz buna devam et.
Allah’ı kullarına şikâyet etmeye kalkışma.
Kullara şikâyetçi olma.
Allah’a şikâyetçi ol.
Allah her şeye kadirdir.
Ondan başkası ise hiçbir şeye muktedir değildir.
İç sıkıntıları, maruz kalınan musibetleri, mânevi dertleri ve verilen sadakalarla yapılan iyilikleri gizli tutmak da iyilik hazinelerindendir.
Sadakayı sağ elinle ver.
Sol elinin bundan haberdar olmaması için gayret et.
Dünya denizinden sakın.
Onda çok kişiler boğulmuş, ancak pek az kişi kurtulmuştur.
O derin bir denizdir.
Herşeyi garkeder, kendinde boğar.
Ancak Allah dilediği kullarım ondan kurtarır.
Tıpkı kıyamet gününde mü’minleri Cehennemden kurtaracağı gibi.