Hâl Dili

  • Konuyu başlatan AhDe_VeFaLi
  • Başlangıç tarihi
A

AhDe_VeFaLi

Ziyaretçi
Abdülhakim Bilvanisî k.s. bir sohbetinde şöyle anlatıyor:

“Gavs-ı Hizanî k.s. hazretlerinin huzurunda cezbe ehli ve kalabalık bir cemaat her zaman hazır bulunurdu. Cezbenin ve muhabbetin çokluğundan kimse huzurunda normal olarak oturamazdı. Halbuki Gavs-ı Hizanî k.s. fazla sohbet de etmezdi; çoğunlukla sükut ederdi, fakat tasarrufu maneviydi. Bir seferinde oğlu vaaz ve nasihat etmek için müsaade ister. Müsaade alır ve sohbete başlar. Allah Tealâ’dan bahseder. Bir iki saat kadar vaaz eder. Hiç kimseden ses çıkmaz, muhabbet ve cezbe emaresi görülmez. Sohbet biter. Babası Gavs-ı Hizanî ‘Haydi, kamet getirin’ der demez cemaatin içinde büyük bir cezbe dalgasıyla birlikte feryat figan kopar. Gavs’ın oğlu, ‘İki saattir sohbet ediyorum, hiç kimsede ses yok. Babam, haydi kamet getirin, diyor, bütün millet cezbeye kapılıyor.’ diyerek hayrette kalır.”
 
Üst