Evlenmenin farz veya vacip olması nasıl ?

İslami Sorular

KF Ailesinden
Özel Üye
Evlenmenin farz veya vacip olması nasıl, Evlilik kime farz, kime haramdır? mübah ve mekruh olan evlilikler hangileridir?

Gençsiniz evlenmek istiyorsunuz, baba ve annesiniz evladınızın muradını görmek talebiniz. Peki İslam'ın evlilik konusunda ortaya koyduğu düsturları biliyor musunuz? Her yaşı gelen gencin evlenmesi mümkün mü? Evlenmesi farz ya da evlenmesi haram olanlardan mısınız? Gençler, sorunların evlilikle biteceğini düşünür hep. Ama güzel beraberliklerin sorumluluğu, sorumluluğun da sıkıntıları beraberinde getirdiği sonradan anlaşılır. Evinin geçimini temin için haram yollara düşmesinden endişe edilen, eşine iyi davranacağına güvenilemeyen kimselerin evlenmesi haramdır. Harama düşme tehlikesi olan, evlenmeye gücü yeten ve eşine iyi davranacağı bilinenlerin de evlenmesi farzdır.

Ömür boyu sürecek bir hayat arkadaşı seçmek, duyguları, adetleri, fikirleri yuvanın içinde bir araya getirmek zor ve meşakkatli bir iştir. Sevmek, sahip olmak, karşılıklı değer vermek, istenmek, beğenilmek ve iki kişilik bir takım oluşturmaktır evlilik. Genç kızların rüyasıdır gelinlik giymek. Erkekler için zor bir eşiktir evlilik. Sorunların evlilikle biteceği düşünülür hep. Ama güzel beraberliklerin sorumluluğu, sorumluluğun da sıkıntıları beraberinde getirdiği sonradan anlaşılır. Evlilik aslında eşlerin ortak kullanmak zorunda olduğu sınırlı bir kredidir. Bu krediyi ömür boyu kullananların yanında ilk günde tüketenler de vardır. Sevgi kadar sıcak bir kalp, tatlı bir dil, dost bir el arar insan.

Sevgili Peygamberimiz eşler arasında akrabalığı, zenginliği, ne de cinsel dürtüleri ön plana çıkaran şeyleri söylemeden sadece ve sadece sevgiyi koyar evliliğin ortasına. İslam, birbirini seven eşler, güleryüzlü karı kocalar, anlayışlı çiftlerin portresini çizer bize. Resulullah (sas) de bizzat hayatında evlilik müessesesine verdiği önemi yaşayarak anlatır. Eşleri olan diyalogları nazik ve kibardır. Evinin işinde hanımlarına yardım ettiği, kendi söküğünü kendi diktiği, onlarla latifeleştiği, evinin kazancını temin için bizzat çalışarak ticaret işi yaptığı bir gerçektir. Nitekim İslam'ı tebliğ ettiğinde ona tabi olanların çoğu 30 yaşının altındaki gençlerdi. İslam'ın gençleri arasında; Hz. Ali (10 yaş), Zeyd b. Harise, Talha (15-17 yaş), Abdullah b. Mesud (16 yaş), Abdullah b. Ömer (13 yaş), Zübeyr b. Avam (16 yaş), Mus'ab b. Umeyr (18-20 yaş), Osman b. Affan (24 yaş), Ebu Huzeyfe (30 yaş), Ebu Ubeyde b. Cerrah (31 yaş)'ı saymak mümkün. Yine genç erkekler gibi genç hanımlar da vardı. Fatma binti el-Hattab (Hz. Ömer'in kardeşi), Hz. Ebu Bekir'in kızları Esma ve Aişe bunların başında gelir.

Resulullah (sas) gençlerin evliliklerine yön veren ve ailenin nasıl olması gerektiği hususunda hem yaşantısı hem de söyledikleriyle bize misal teşkil eder. İslam, bu konuda evlilikleri de çeşitlere ayırır. (Bkz: Zuhayli, İslâm Fıkhı Ansiklopedisi)

Farz olan evlilik

Harama düşmemek için evlenmek esastır ve haramla yüz yüze gelen birinin başvuracağı tek çare evlenme olmalıdır. Ama bu harama düşme tehlikesinin yanında evlenecek kişinin evini geçindirecek mali güce sahip olması, evlenirken eşine vereceği mihri ödeme selahiyeti bulunması, eşine karşı maddi sorumlulukların yanında manevi sorumlulukları da yerine getirebilecek ona iyi bir eş olabilecek selahiyetleri taşıması gerekir. Eğer bir insan evlenecek maddi güce sahipse ve oruç da tutamıyorsa ona evlilik farz olmuştur.

Vacip olan evlilik

Kişi evlenmediği takdirde fuhşa düşmekten korkar ve bu konuda kesin kanaati olmazsa; aynı zamanda, mehir, nafaka gibi evlilik külfetlerini yapmaya imkan olur, hanımına zulmetmekten ve hakkını vermekten de korkmazsa evlilik bu kimseye vacip olur.

Sünnet olan evlilik

Herhangi bir tehlike söz konusu değilse; ama bunun yanında evlenmeye de arzu ve rağbet varsa maddi ve manevi sorumlulukların üstesinden gelinebilecekse o kimsenin evlenmesi sünnettir.

Haram olan evlilik

Kişi evlilik masraflarını karşılayamayacak durumda ise, evlenmesi ile birlikte evinin geçimini sağlamak için haram olan yollara tevessül edecekse (hırsızlık, ihtilas, rüşvet ve gayri meşru kazanç yolları) bu kişinin evlenmesi haramdır. Ayrıca bugün toplumumuzun hiç dikkat etmediği ve göz ardı ettiği diğer bir konu vardır ki, İslam, bu konuda hassasiyetle durur. Eğer erkek evlendiği kıza, hanıma adaletli davranmayacaksa, ona olan vazifelerini yapmayacaksa, ona zulmedecekse ve bu kesinse bu insanların da evlenmesi haramdır; çünkü insanı harama götüren şey de haramdır. Peki kişi kendisini zinaya götürecek ve evliliği farz yapan bir durumda; ama aynı zamanda evliliği haram kılan eşine zulmetme gibi bir özellik taşıyorsa bu durumda evlilik o kişiye haram olur; çünkü bir şeyde helal ve haramın birlikte olması halinde haramlık yönü daha ağır basar. İmam Ahmed b. Hanbel'e göre ise, geçimini temin edebilsin, edemesin; ailesini geçindirsin, geçindiremesin, mihir verebilsin, veremesin; zinaya düşme tehlikesi karşısında herkesin evlenmesinin farz olduğu görüşündedir. Esasen bu görüşler tetkik edildiğinde birbirlerine çok da uzak olmadıkları görülecektir.

Mekruh olan evlilik

Kişinin evlendiği zaman aile hukukuna riayet etmeyip kötü davranıp zarar vermesinden, cinsel ilişkiye yönelik şevk ve kudretinin zayıflamasından korkulursa evlilik mekruh olur. İhtiyarlık, sürekli hastalık ya da daimi bir iktidarsızlık gibi sebepler bulunan kimse için de evlilik mekruhtur.

Mubah olan evlilik

Helalinden kazanan, zinaya düşme ihtimali bulunmayan, mihir verecek güce ve nafakaya da gücü yeten temkinli ve tedbirli birinin izdivacı da memduh veya mubahtır.​
 
Üst