Cuma Hutbesi

KuLL

KF Ailesinden
Özel Üye
images


Hutbeme bir hadis-i şerif meâliyle başlıyor ve bu hadise büyük bir dikkatle kulak vermenizi rica ediyorum.
Aziz Peygamberimiz buyuruyor ki:
“Sakın doğruluktan sapmayın! Çünkü doğruluk sizi üstün ahlâka ulaştırır, üstün ahlâk ise cennete götürür. Doğruluk ve dürüstlüğe devam eden kişi, neticede (Allah’ın katında) ‘sıddîk’ (yani dürüstlüğü karakter haline getiren insan) olarak yazılır. Yalan söylemekten de kaçının! Çünkü yalan insanı günahlara sürükler; günahlar ise cehenneme götürür. Kişi yalan söyleye söyleye en sonunda Allah’ın katında kezzâb (yani yalancılığı huy haline getirmiş kimse) diye yazılır.”
Doğruluk ve dürüstlüğüne düşmanlarının bile hayran olduğu Muhammedü’l-Emîn, “Benim için sözlerin en güzeli, en doğru olanıdır” buyuruyor.
İslâm âlimleri doğruluk ve dürüstlüğü ahlâkın en büyük alâmeti kabul etmişler ve –Nisâ sûresinin 69. âyetindeki ve ilgili hadislerdeki sıralamayı dikkate alarak- peygamberlerden sonra en yüksek derecede, sıddîkların yani dürüstlüğü hayatlarının ilkesi haline getirenlerin bulunduğunu bildirmişlerdir.
Yalan dolanla iş çevirenler, işlerine sahtekârlık katanlar, belki bir zaman için başarılı olabilirler; fakat sonunda kaybeden onlar olacak, aziz cemaat…
Allah’ın insanoğluna verdiği nimetlerin en büyüğü akıl, zekâ ve konuşma yeteneğidir. Yüce Rabbimiz bunları bize, hak ve hayır yolunda kullanalım diye vermiştir; yalancılık, hilekârlık gibi ahlâk dışı yollarla şunu bunu aldatmak için değil!..
Resûl-i Zîşan efendimizin şu hadisi, dürüstlükten uzaklaşmanın dinî hayatımız için ne büyük bir tehlike teşkil ettiğini dile getirmektedir:
“Münâfığın alâmeti üçtür: (1) Konuştuğu zaman yalan söyler, (2) Söz verdiğinde sözünden döner, (3) Kendisine bir emanet bırakıldığında emanete hıyanet eder.”
Bu hadis de gösteriyor ki, sadece sözlerimizde değil; işlerimizde, duygu, düşünce ve niyetlerimizde de dürüst olmamız gerekiyor,
Muhterem Müslümanlar!
Sözümüz özümüze, özümüz işimize uygun olmadıkça, görünüşteki iyiliklerimiz ne dinî ne de ahlâkî bir değer taşır. Çünkü Yüce Kitabımızın ifadesiyle Allah Teâlâ, “Gözlerin hâin bakışını ve kalplerin gizlediğini bilir.” “İçinizdekini gizleseniz de açığa vursanız da (fark etmeyecek), Allah ondan dolayı sizi hesaba çekecektir.” Aynı uyarıyı, Efendimiz (s.a.v.) de “Ameller niyetlere bağlıdır” şeklindeki özlü hadisleriyle dile getirmiştir.
Yaklaşık bin sene önce yaşamış ünlü bir Müslüman âlim olan Ragıb el-Isfahânî’ye göre, “Doğruluk bütün iyi ve güzel şeylerin temeli, peygamberliğin dayanağı, takvânın meyvesidir. Doğruluk olmasa dinlerin hükümleri anlamını kaybeder. Öte yandan bir kimsenin yalanı huy haline getirmesi, onun insanlıktan çıkmasıyla aynı anlama gelir. Çünkü konuşma yeteneği sadece insanın özelliğidir. Yalancı olarak tanınanların sözlerine güvenilmez; konuşması hiç kimseye fayda getirmez; konuşması faydasız olan ise hayvanlarla eşit duruma düşer. Hatta –anılan âlime göre- böyle biri hayvandan da kötüdür; çünkü hayvan (konuşamadığı için) diliyle faydalı olamaz; ama zarar da vermez, yalan konuşan ise başkasına faydalı olmadığı gibi üstelik bir de zarar verir.
Yüce Rabbim bizleri sözümüzde, özümüzde ve işlerimizde doğruluktan, dürüstlükten ayırmasın.


Sitemizdeki Kardeşlerimin Cuması Mubarek Olsun
 
Üst