Cemaatle Namaz Ve Saf Tutmanın Önemi

EyLüL

Çalışkan Üye
Kademeli
Cuma namazı dışında en kuvvetli cemaat, sabah namazının cemaati,

Sonra yatsı namazının cemaati, sonra ikindi namazının cemaatidir.

Allah Resûlü (sav) bir hadislerinde şöyle buyurmuştur:

.

“İnsanlar ilk safın sevabını bilselerdi, ön safta durabilmek için kura çekmekten başka yol bulamazlardı.

Namazı ilk vaktinde kılmanın sevabını bilselerdi, bunun için yarışırlardı.

Yatsı namazı ile sabah namazının faziletini bilselerdi, emekleyerek de olsa bu namazları cemaatle kılmaya gelirlerdi.”

.

(Buharî, ezan, 9,32; Müslim, salat, 129)

.

“Kim yatsı namazını cemaatle kılarsa, gece yarısına kadar namaz kılmış gibi sevab alır.

Sabah namazını da cemaatle kılarsa,

Bütün geceyi namaz kılarak geçirmiş gibi sevap alır.”

.

(Buharî, ezan, 34; Müslim, Mesacid, 260)

.

“Kişinin cemaat ile kıldığı namaz,

Evinde veya çarşıda kıldığı namazdan yirmi beş derece daha faziletlidir.

Bu fazilet şu şekilde gerçekleşir:

Biriniz güzelce abdest alır sırf namaz kılmak için camiye gelirse,

Camiye varıncaya kadar attığı her adım için bir sevap verilir ve bir günahı silinir.

Camiye girdiği zaman namaz için beklediği sürece namaz kılıyormuş gibi sevap kazanır.

Melekler bu kimseye dua ederler.

Kimseye eziyet etmediği ve abdesti bozulmadığı sürece;

‘Allah’ım! Bu kulunu bağışla, ona merhamet et ve tövbesini kabul et’ diye dua ederler.”

.

(Ebu Dâvûd, Salât, 49, I, 378)
.
“Kişinin bir başka kişi ile birlikte kıldığı namaz,

Tek başına kıldığı namazdan,

İki kişi ile birlikte kıldığı namaz bir kişi ile birlikte kıldığı namazdan daha sevaptır.

Cemaat ne kadar çok olursa bu namaz Allah’a o nispette sevimlidir.”

.

(Ebu Dâvûd, Salât, 47)

.

Namazı ilk safta kılmanın sevabı, safları sık ve düzgün tutmanın önemi:

Hadis-i Şerifler, namazda safların melekler gibi düzenli tutulmasını, ezan okuma ve ilk safta durmanın sevabı bilinseydi kura çekilmesi gerektiğini, erkeklerin en sevaplı safları ilk saf az sevaplı safların son saf olduğunu, kadınlar ise en sevaplı olan son saf en az sevap kazanacakları saffında erkeklere yakın saf olduğunu; safları sıklaştırmak için ilerlemenin gerekliliğini, safların eğri büğrü değil dosdoğru tutulmasını, eğri olursa kalplerimizin de farklılaşacağını, saffın düzgün olmasının namazın mükemmel oluşunun işareti olduğunu, Rasulullah (sav)’ın arkadan da gördüğünü, safların düzgün olmamasıyla Allah’ın aramıza düşmanlık sokacağını, ilk safta bulunanlara Allah’ın rahmet meleklerinin dua ettiklerini, safları düzene koyanlara hoş davranılacağını, saflar sık tutulmaz ise araya şeytanın gireceğini, boşluk kalacaksa en son safta kalacağını saf düzenlemesinin imamın ortaya alınarak yapılmasını haber vermektedir:

.
1. Peygamber Efendimiz (sav):

“Meleklerin Rableri huzurunda saf bağlayıp durdukları gibi saf bağlasanız ya!” buyurmuş.

Ashab, “Yâ Resûlallah! Melekler Rablerinin huzurunda nasıl saf bağlayıp dururlar?” diye sorduk.

Şöyle buyurdu:

“Onlar öndeki safları tamamlayıp birbirine perçinlenmiş gibi bitişik dururlar.”

.

(Müslim, Salât 119; bk. Ebû Dâvûd, Salât 93; Nesâî, İmâmet 28)

.

2. Resûlullah (a.s.m.) ashâbının gerilerde saf tutmaya çalıştığını gördü; bunun üzerine onlara:

“Öne doğru gelin ve bana uyun! Sizden sonrakiler de size uysunlar.

Bir topluluk devamlı surette gerilerse, Allah onları geri bırakır.” buyurdu.

.

(Müslim, Salât 130; bk. Ebû Dâvûd, Salât 97; Nesâî, İmâmet 17)

.
3. “Safları düz tutunuz. İleri geri durmayınız.

Sonra kalpleriniz de birbirinden farklı olur.

Aklı başında ve bilgili olanlarınız benim arkamda, onlardan sonra gelenler daha arkada, daha…”

.
4. “Saflarınızı düz tutunuz.

Zira safların düz olması namazın tamam olmasını sağlayan hususlardan biridir.”

.

(Buhârî, Ezân 74; Müslim, Salât 124)

.
5. “Saflarınızı dümdüz tutunuz ve birbirinize sımsıkı yapıştırınız.

Zira ben sizi arkamdan da görüyorum.”

.

(Buhârî, Ezân 72; Müslim, Salât 125)

.

.6. “Saflarınızı düzeltiniz, yoksa Allah Teâlâ’nın aranıza düşmanlık sokacağını iyi biliniz.”

(Buhârî, Ezân 71; Müslim, Salât 127)

.

7. “İleri geri durmayınız. Sonra kalpleriniz de birbirinden farklı olur.

İlk saflarda bulunanlara Allah rahmet, melekler de dua eder.”

.

(Ebû Dâvûd, Salât 93; bk. Nesâî, İmâmet 25)

.

8. “Saflarınızı düz tutunuz. Omuzları bir hizaya getiriniz.

Aralıkları kapayınız. Saf düzeni için elinizden tutup çeken kardeşlerinize yumuşak davranınız.

Şeytanın girebileceği boşluklar bırakmayınız.

Allah, safları bitişik tutanların gönlünü hoş eder.

Safları bitişik tutmayanlara Allah nimetlerini lutfetmez.”

(Ebû Dâvûd, Salât 93, 98)

.

9. “Saflarınızı sık tutunuz. Safların arasını yanaştırınız.

Boyunlarınızı bir hizâya getiriniz.

Canımı elinde tutan Allah’a yemin ederim ki,

Saffın boş kalmış aralıklarından şeytanın bodur, kılsız siyah koyun gibi girdiğini görüyorum.”

.

(Ebû Dâvûd, Salât 93; bk. Nesâî, İmâmet 28)

.

10. “Önce ilk safı tamamlayınız; sonra arkadaki safları doldurunuz. Şayet eksik kalırsa, son…”

.

11. “Şüphesiz Allah safların sağ tarafında bulunanlara rahmet eder; melekleri de dua ederler.”

.

(Ebû Dâvûd, Salât 95; bk. İbni Mâce, İkamet 55)

.

12. “İmamı ortanıza alınız ve saflardaki boşlukları doldurunuz.”

.

(Ebû Dâvûd, Salât 98)

.

13. “Erkeklerin en çok sevap kazanacağı saf ilk saf, en az sevap kazanacakları saf son saftır.

Kadınların en çok sevap kazanacağı saf son saf, en az sevap kazanacakları saf ise ön saftır.”

.

(Müslim, Salât 132; bk. Ebû Dâvûd, Salât 97; Tirmizî, Mevâkît 52)

..

Birinci safta bulunmanın bu kadar sevap olmasının çeşitli sebepleri vardır. İlk safta bulunan kimse imamın hareketlerini daha iyi takip eder, onu daha iyi duyar. Öte yandan her yerde olduğu gibi camide de nizam ve intizama büyük değer veren dinimiz, bu nevi hadislerle, herhangi bir ikaza gerek kalmadan safların kendiliğinden düzeltilmesini istemektedir. Camiye Allah’ın rızasını ve O’nun lütfedeceği sevapları kazanmak için gelen her Müslüman en ön safta yer almaya gayret eder, orada yer yoksa arkadaki safta bulunmaya çalışırsa, saflar kendiliğinden kurulur; boş yerleri doldurmak için ayrıca gayret sarf etmeye gerek kalmaz. Bugün camilerimizde böyle bir intizam yerine düzensizliğin görülmesi, herkesin keyfine veya işine geldiği şekilde ve aralarda boşluklar bırakarak dağınık tarzda oturması, Müslümanların başıboşluğa alışmaları, hadiste anlatılan daha fazla sevabı kazanmaya istekli ve gayretli görünmemeleri sebebiyledir.

.

Sadece kadınlardan meydana gelen bir cemaatte de durum böyledir.

O zaman onların da ilk safta yer almak için gayret etmeleri gerekir.

.

Son hadiste anlatılan hal, kadınlarla erkeklerin art arda namaz kıldıkları ve birbirlerini gördükleri durumlarda söz konusudur. Namaz kılan bir mü’minin en fazla sahip olması gereken şey huşû, yani gönlünü Allah’a tam mânasıyla verebilmektir. Erkek ve kadın, Cenâb-ı Hakk’ın kendilerini birbirleriyle imtihan ettiği iki ayrı cins oldukları için, birbirlerine karşı tabii bir meyil hissederler. Fakat bu meylin ve nefsânî duygunun büsbütün unutulması gereken yegâne yer Cenâb-ı Hakk’ın huzurudur. İşte hadisimiz hem erkeklere hem de kadınlara gönül huzuruyla namaz kılacakları bir ortamı hazırlamaya çalışmaktadır. Bu da her iki cinsin namaz kılarken birbirinden olabildiğince uzak durmasıyla mümkündür. Kadınların en fazla sevap kazanacakları safın son saf, en az sevap kazanacakları safın da ön saf olmasının gerekçesi budur.
.

Sorularla İslamiyet
 
Moderatörün son düzenlenenleri:
Üst