Aşure günü, aşure orucu ve aşure tatlısı hakkında bilgi verir misiniz?

sultan_mehmet

© ◄ كُن فَيَكُونُ ►
Yönetici
Forum Administrator
Aşure günü nedir hangi gündür önemi nedir neden aşure denilmiştir ve aşure tatlısının anlamı nedir.

Aşure günü, aşure orucu ve aşure tatlısı hakkında bilgi verir misiniz? Aşure günü yas tutmanın bir sakıncası var mıdır?

Arapçada “aşere” on, "âşir" onuncu demektir. Halkımız onuncu gün mânasına gelen “âşir”i, aşure şeklinde telâffuz ederek Muharrem’in onuncu gününe aşure günü ismi vermiş, böylece tarihe de aşure günü olarak geçmiştir.

Aşure gününün içinde bulunduğu ayın adı Muharrem'dir. Bu ay hicri takvimin başı olmakla önem kazanmıştır. Bunun yanında, bazı tarihî olaylara mazhar olmakla da ayrı bir özellik kazanmıştır. Dört haram/muhtereme aylardan biri olarak da eskiden beri bir ayrıcalığa sahiptir. Hz. Aişe’nin bildirdiğine göre, Hz. Peygamber (asv)'in Ramazan'dan sonra en çok oruç tuttuğu bir ay olarak da bilinir.

Müslim’in rivayetine göre Hz peygamber (a.s.m) “Ramazan ayından sonra oruç için en faziletli ay Muharrem ayıdır.” (Müslim, Sıyam, 202-203) diye buyurmuştur.

Aşure gününün orucu, kendisinden önceki bir yılın günahlarına kefaret olacağına dair rivayetler de vardır.

Aşure ile ilgili bir ayet yoktur. Ancak Tevbe Suresi'nin 36. ayetinde, ayrıcalıklı olarak söz konusu edilen haram/muhterem dört aylardan biri de Muharrem ayıdır.

Şu anda takvimlerimizde iki tarih vardır. İkisi de peygamberlerle alâkalıdır. Biri İsa Aleyhisselâm’ın doğumunu temel kabûl eder, biri de Muhammed Aleyhisselâm’ın hicretini...

İsâ Aleyhisselâm’ın doğumundan başlayan tarihe, “Milâdî Tarih” adı verilmiştir. Âhir zaman Nebîsi (asv)’in hicretini temel kabûl eden tarihe de “Hicrî Tarih” adı verilmiştir. Demek her iki takvim de peygambere dayanmaktadır.

Milâdî takvimde sene, nasıl Ocak ayı ile başlarsa, hicrî takvimde de Muharrem ayı ile başlar; ilk hicret kafilesinin yola çıktığı bu ay, hicrî senenin ilk ayı olarak bilinir.

Muharrem ayının, senenin ilk ayı oluşuna sadece hicret kafilesinin bu ayda harekete geçmesi sebep olmamıştır. Bu ay, ayrıca tarih boyunca fevkalâde hâdiselere menşe’ ve mebde’ olmuştur. Bu hâdiselerle de Muharrem ayı hicrî takvimin birinci ayı olmaya lâyık görülmüştür.

Hele bu ayda bir de aşure günü vardır ki, geçmiş bütün peygamberlerce farklı bir gün olarak kabûl edilmiş, birçok hayırlı ve hattâ hüzünlü hâdiseler bu Muharrem ayının onuncu günü içinde kaderin çizgisine aksetmiştir.

Kaynaklarda geçtiğine göre ise bu güne bu ismin verilmesinin hikmeti, o günde Cenâb-ı Hak on peygamberine on değişik ikram ve ihsanda bulunduğu içindir. Bu ikramlar şöyle belirtilmektedir:

1. Allah Hz. Musa'ya (a.s.) aşura gününde bir mucize ihsan etmiş denizi yararak Firavun ile ordusunu sulara gömmüştür.

2. Hz. Nuh (a.s.) gemisini Cûdi Dağı'nın üzerine aşure gününde demirlemiştir.

3. Hz. Yunus (a.s.) balığın karnından aşure günü kurtulmuştur.

4. Hz. Âdem'in (a.s.) tövbesi aşura günü kabul edilmiştir.

5. Hz. Yusuf (as) kardeşlerinin atmış olduğu kuyudan aşura günü çıkarılmıştır.

6. Hz. İsa (as) o gün dünyaya gelmiş ve o gün semâya yükseltilmiştir.

7. Hz. Davud'un (a.s) tevbesi o gün kabul edilmiştir.

8. Hz. İbrahim'in (a.s.) oğlu Hz. İsmail (as) doğmuştur.

9. Hz. Yakub'un (a.s.) oğlu Hz.Yusuf (as)'ın hasretinden dolayı kapanan gözleri o gün görmeye başlamıştır.

10. Hz. Eyyûb (a.s.) hastalığından o gün şifaya kavuşmuştur. (bk. Sahih-i Müslim Şerhi 6:140)

Bu yüzdendir ki, hemen bütün İslâm ülkelerinde 10 Muharrem’de çeşitli tahılların bir araya getirilerek yapıldığı aşure tatlısı yapılır, bu tarihî hâdiselerin hatırlanması mânasında sevinçli ve neş’eli günler yaşanır, eş dosta aşure yedirme âdeti devam eder.

Aslında böyle bir tatlı İslâmî bakımdan ne emredilir, ne de nehiy... Yâni, ne yapana yapma denir, ne yapmayana yap... Anlayış ve âdet mes’elesi...

Nûh Aleyhisselâm’ın gemisinden karaya çıktığı günü, geride kalan çeşitli tahılları bir araya getirip de pişirdiği şükür tatlısının hatırlanması mânasında yapılan aşureler, herhalde gönüllerde bir canlanma, çoraklaşan maddî hayatımızda bir tebessüme imkân vermektedir. Kendi gibi, mânası da tatlıdır.

Hz. Peygamber (asv) Medîne`ye geldiği zaman Yahudilerin aşûre günü oruç tuttuklarını gördü ve bunun ne orucu olduğunu sordu; cevap olarak şöyle dediler:

"Bugün, iyi bir gündür. Allah, İsrailoğulları`nı Firavun`un zulmünden bugün kurtarmıştır. Musa (a.s.) Allah`a şükür için bugünde oruç tutmuştur. Biz de tutarız dediler. Hz. Peygamber; "Biz Musa`nın sünnetine sizden daha yakınız." dedi ve o gün oruç tuttu ve ashabına da tutmalarını emir buyurdu. (Buhârî, Savm, 69; Tecrîd-i Sarih, VI, 308, 309)

Hz. Âişe`den nakledilen şu hadiste, Allah Resulu (asv)`ın Mekke döneminde de aşûre orucu tuttuğu anlaşılır.

"Cahiliye devrinde Kureyş, aşûre gününde oruç tutardı. Hicretten önce Hz. Peygamber (asv) de aşûre orucu tutardı. Medine`ye hicret ettikten sonra bu oruca devam etti; ashabına da tutmalarını emretti. Ertesi yıl, Ramazan orucu farz kılınınca, aşûre günü orucunu bıraktı, isteyen bu orucu tuttu, dileyen de bıraktı." (Buhârî, Savm, 69; Tecrîd-i Sarîh, VI, 307, 308).

İslâm bilginleri aşûre orucunun vacip değil, sünnet olduğunda görüş birliği etmişlerdir. Yalnız İslâm`ın başlangıcındaki hükmü konusunda, Ebû Hanîfe vacip derken, İmam Şâfiî müekked bir sünnet olduğunu söylemiştir. Ramazan orucu farz kılındıktan sonra, bu oruç müstehap olmuştur. Ayrıca Yahudilere benzememek için Muharrem`in 9 ve 10 veya 10 ve 11`nci günlerinde oruç tutmak güzel görülmüştür.

Bu günde, oruçtan başka hayır hasenat ve sadaka gibi güzel âdetlerin de yaşatılması isabetli ve yerinde olacaktır. Herkes imkânı nisbetinde ailesine, akraba ve komşularına ikramda bulunur; bugünlerin faziletini bildiren hâdiseleri hatırlayarak ihsanda bulunursa şüphesiz sevabını kat kat alacaktır. Bilhassa Peygamberimiz (asv) mü'minin aile efradına aşura gününde her zamankinden daha çok ikramda bulunmasını tavsiye etmiştir.

Bir hadiste şöyle buyurular:

"Her kim aşura gününde ailesine ve ev halkına ikramda bulunursa Cenab-ı Hak da senenin tamamında onun rızkına bereket ve genişlik ihsan eder."(et-Tergîb ve'l-Terhİb 2/116)

Bu aile mefhumunun içine akrabalar, yetimler, kimsesizler, konu komşular da girmektedir. Fakat bunun İçin fazla külfete girmeye, aile bütçesini zorlamaya lüzum yoktur. Herkes imkânı ölçüsünde ikram eder.

Âşura gününün manevi ve berraklığı üzerinde Kerbela karanlığının kesafeti de görülmektedir. 61. hicret yılının Muharrem'ine ait 10. gününde Hazret-i İmam Hüseyin (r.a.) 55 yaşında iken Sinan bin Enes isimli bir hain tarafından Kerbelâ'da hunharca şehit edilmiştir. Bu gadr ve zulmün arkasında Emevi Halifesi Yezid, onun Küfe valisi İbni Ziyad vardır. Yarım asır öncesinden Peygamberimiz (asv)'in bizzat haber verildiği bu ciğerleri yakan olay, Hazret-i Hüseyin (ra)'i Cennet gençlerinin efendisi olma şanına yüceltmiştir.

Şehitler mükâfatını almış, en yüce mertebelere ulaşmıştır. Yüce Allah'ın da zalimlere hak ettikleri cezayı en âdil bir şekilde vereceğinden şüphemiz yoktur. Kaderin verdiği hükme boyun eğen her mü'min, bu olaya üzülür, ancak itidalini ve soğukkanlılığını kaybetmez. Duyguları, yanlışlara ve taşkınlıklara götürmez. Çünkü meydana gelen bütün olaylar, ezelî takdirin bir hükmüdür. Bu açıdan bunu bir "yas merasimi" haline dönüştürmek ehlisünnetin itikat ve inancına aykırıdır.

sorularlaislamiyet.com
 

eternafelicity

KF Ailesinden
Özel Üye
Aşure günü oruç tutmak sünnettir Resulullah Efendimiz aşure orucunu ihmal etmezdi Fakat sadece o gün değil, bir gün evveli ve bir gün sonrasıyla birlikte üç gün boyunca oruç tutardı Yalnız Aşure günü oruç tutmak mekruhtur Bir gün öncesi veya bir gün sonrası ile tutulmalıdır! Aşure günüyle ilgili şu hadisler bizlere yol göstermektedir: “Aşure günü oruç tutanın, bir yıllık günahları affolur”… “Aşurenin faziletinden faydalanın! Bu mübarek günde oruç tutan, melekler, peygamberler, şehitler ve salihlerin ibadetleri kadar sevaba kavuşur”

Hz Peygamber Medine’ye geldiği zaman Yahudilerin Aşure günü oruç tuttuklarını gördü ve bunun ne orucu olduğunu sordu. Cevap olarak şöyle dediler: “Bugün, iyi bir gündür Allah, İsrailoğullarını Firavun’un zulmünden bugün kurtarmıştır Musa (as) Allah’a şükür için bugünde oruç tutmuştur Biz de tutarız” dediler Bu cevap karşısında Hz Peygamber; “Biz Musa’nın sünnetine sizden daha yakınız” dedi ve o gün oruç tuttu ve ashabına da tutmalarını emir buyurdu O gün bugündür Aşure günü oruç tutmak faziletli bir ibadet kabul edilir Muttakiler Aşurenin bir gün öncesini, bir gün sonrasını ve gününü oruçlu geçirmeye gayret ederler Bu hususta Resulullah’ın sünnetine sarılırlar

Aşure orucu çok eskilere dayanmaktadır Ramazan orucu yokken Aşure orucu vardı Bu hususta Hazret-i Ayşe validemiz şöyle demektedir: “Aşure, Kureyş kabilesinin Cahiliye döneminde oruç tuttuğu bir gündü Resulullah da buna uygun hareket ediyordu. Medine’ye hicret edince bu orucu devam ettirmiş ve başkalarına da emretmiştir Fakat Ramazan orucu farz kılınınca kendisi Âşûrâ gününde oruç tutmayı bıraktı Bundan sonra Müslümanlardan isteyen bugünde oruç tuttu, isteyen tutmadı”

Aşure tatlısının tarihi kökeni ve kökleri vardır İslami inanca göre Muharrem ayının onuncu günü, Hz Nuh (as), Nuh tufanından sonra karaya ayak bastığında elinde kalan son malzemelerle bu tatlıyı(aşureyi) yapmıştır Aşure genel olarak su, buğday, nohut, tozşeker, kuru fasulye, pirinç kullanılarak yapılır İçine onlarca malzeme konulur Konu komşuya, eşe dosta dağıtılarak günün anlam ve önemine münasip bir biçimde paylaşılır Böylelikle bu önemli güne herkes ağız tadıyla girer Resulullah Efendimiz Aşure günüyle ilgili olarak şöyle buyurmuştur: “Her kim Aşura gününde ailesine ve konu komşusuna ikramda bulunursa, Cenab–ı Hak da senenin tamamında onun rızkına bereket ve genişlik ihsan eder”

Âlimliği, arifliği ve şairliği yüreğinde terkip eden Avlarlı Efe Hazretleri divanına aldığı bir şiirinde muharrem ayını, aşure gününü ve Kerbela hadisesini şöyle şiirleştirmiştir:

Bu gün mah–ı Muharremdir, muhibb–i hanedan ağlar
Bu gün Eyyam–ı matemdir, bu gün ab–ı revan ağlar
Hüseyn–i Kerbela’yı elvan eden gündür bugün
Bu gün Arş–ı muazzamda olan âli divan ağlar

Risalet gül gülistanı, nübüvvet bağu bostanı
Hüseyni ol nuristanı gören Pir ü civan ağlar
Güruh–i hanedana Lütfiya kurban ola canım
İla yevmil kıyame can ile ehl–i iman ağlar

M Nihat Malkoç
 

eternafelicity

KF Ailesinden
Özel Üye
Muharrem ayının onuncu günü Aşure günüdür Muharrem ayı, Kuran-ı kerimde,kıymet verilen dört aydan biridir Muharremin birinci günü oruç tutmak,o senenin tamamını oruç tutmak gibi faziletlidir Bir hadis-i şerif meali şöyledir:

Ramazandan sonra en faziletli oruç, Muharrem ayında tutulan oruçtur. [Müslim]

Bu ayın en kıymetli gecesi de Aşure gecesidir Allahü teâlâ, birçok duaları Aşure günü kabul etmiştir Hazret-i Âdemin tevbesinin kabul olması, Hazret-i Nuhun tufandan kurtulması, Hazret-i Yunusun balığın karnından çıkması, Hazret-i İbrahimin ateşte yanmaması, Hazret-i İdrisin canlı olarak göğe çıkarılması, Hazret-i Yakubun, oğlu Hazret-i Yusufa kavuşması, Hazret-i Yusufun kuyudan çıkması, Hazret-i Eyyübün hastalıktan kurtulması, Hazret-i Musanın Kızıl denizi geçmesi, Hazret-i İsanın doğumu ve ölümden kurtulup, diri olarak göğe çıkarılması Aşure günü oldu

Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
Aşure günü Nuh aleyhisselamın gemisi, Cudi dağına indirildi O gün Nuh ve yanındakiler, Allahü teâlâya şükür için oruçlu idiler Hayvanlar da hiç bir şey yememişti Allahü teâlâ denizi, beni İsrail için, aşure günü yardı Yine Aşure günü Allahü teâlâ Adem aleyhisselamın ve Yunus aleyhisselamın kavminin tevbesini kabul etti İbrahim aleyhisselam da o gün doğdu. [Taberani]

Öteden beri Kureyş de, Resulullah da Aşure günü oruç tutardı
Medineye gelince de yine o gün oruç tuttu ve tutulmasını emretti
(Buhari, Müslim, Tirmizi, Ebu Davud)

Medinede aşure günü oruç tutan Peygamber efendimiz, Yahudilerin de oruç tuttuklarını gördü (Niye oruç tutuyorsunuz?) diye sordu Onlar da,(Allah'ın İsrail oğullarını düşmanından kurtardığı bir gündür, Musa bu günde oruç tuttuğu için) dediler Resulullah efendimiz de, Müslümanların bugün oruç tutmalarının sebebini anlatmak için, (Ben Musa aleyhisselama sizden daha layıkım) buyurdu
(Buhari, Müslim, Ebu Davud)


Bugün yapılacak işler:
1- Aşure günü oruç tutmak sünnettir Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

Aşure günü oruç tutanın, bir yıllık günahları affolur
[Müslim, Tirmizi, İ Ahmed, Taberani]

Aşure günü oruç tutan o yıl tutamadığı [nafile] oruçlarının sevabına kavuşur [Deylemi]

Aşure günü bir gün önce, bir gün sonra da tutarak Yahudilere muhalefet edin [İAhmed]

Aşurenin faziletinden faydalanın! Bu mübarek günde oruç tutan, melekler, peygamberler, şehidler ve salihlerin ibadetleri kadar sevaba kavuşur [Şira]

Peygamber efendimiz bir gün öğleye doğru buyurdu ki:
Herkese duyurun! Bugün bir şey yiyen, akşama kadar yemesin, oruçlu gibi dursun! Bir şey yemeyen de oruç tutsun! Çünkü bugün Aşure günüdür. [Buhari, Müslim, Ebu Davud]

Peygamber efendimiz, bugün bir hurmayı mübarek ağzında ıslatıp çocukların ağzına verirdi Çocuklar, Resulullahın mucizesi olarak akşama kadar bir şey yiyip içmezlerdi Bugün bazı hayvanların bile bir şey yemediği bildirilmiştir. Bir avcı, Aşure günü, bir geyik yakaladı Geyik, yavrularını emzirip akşamdan sonra dönmek üzere, avcının izin vermesi için, Resulullah efendimizden, şefaat istedi Avcı, geyiğin akşama kalmadan hemen gelmesini isteyince, geyik, Bugün Aşure günüdür Bugünün hürmetine yavrularımızı emzirmeyiz Onun için akşamdan sonra gelmek için izin istedim dedi Bunu duyan avcı, geyiği Resulullaha hediye etti. O da, geyiği serbest bıraktı

2- Sıla-i rahim yapmalı Yani akrabayı ziyaret edip, hediye ile veya çeşitli yardım ile gönüllerini almalı
Hadis-i şerifte,
Sıla-i rahmi terk eden, Aşure günü akrabasını ziyaret ederse, Yahya ve İsanın sevabı kadar ecre kavuşur. buyuruldu (Şira)

3- İlim öğrenmeli! Hadis-i şerifte,
Aşure günü, ilim öğrenilen veya Allahü teâlâyı zikredilen bir yerde, biraz oturan, Cennete girer buyuruldu

Bu gece ilim olarak, ehl-i sünnete uygun ilmihal okumalıdır
Ayrıca Kuran-ı kerim okumalı, kazası olan kaza namazı kılmalı (Şira)

4- Sadaka vermek sünnettir, ibadettir
Hadis-i şerifte,
Aşure günü, zerre kadar sadaka veren, Uhud dağı kadar sevaba kavuşur buyuruldu (Şira)

5- Çok selam vermeli Hadis-i şerifte,
Aşure günü, on Müslümana selam veren, bütün Müslümanlara selam vermiş gibi sevaba kavuşur buyuruldu (Şira)

6- Çoluk çocuğunu sevindirmeli! Hadis-i şerifte,
Aşure günü, aile efradının nafakasını geniş tutanın,
bütün yıl nafakası geniş olur buyuruldu (Beyheki)

7- Gusletmeli Hadis-i şerifte,
Aşure günü gusleden mümin, günahlardan temizlenir buyuruldu (Şira)

Hazret-i Hüseyin, 10 Muharremde şehid edildi O yüce imamın şehid edilmesi, elbette bütün müslümanlar için büyük musibet ve üzüntüdür
Hazret-i Ömer, Hazret-i Osman, Hazret-i Ali ve Hazret-i Hamzanın şehid edilmeleri de,böyle büyük musibet ve üzüntüdür
Fakat, Peygamber efendimiz, Hazret-i Hamzanın şehid edildiği günün
yıldönümlerinde matem [yas] tutmadı Matem tutmayı da emretmedi
Matem yasak olmasaydı, herkesten önce Peygamber efendimizin ölümü için matem tutulurdu. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
Matem tutan, ölmeden tevbe etmezse, kıyamette şiddetli azap görür [Müslim]
İki şey vardır ki, insanı küfre sürükler
Birincisi, birinin soyuna sövmek, ikincisi, ölü için matem tutmaktır. [Müslim]
 
Üst