Asker uğurlama rezaletleri!

YİĞİDO

Üye
Kademeli
Asker uğurlama rezaletleri!
25 Temmuz 2011 Pazartesi 06:40
Her yıl güzel ülkemizde on binlerce gencimiz silâhaltına alınıyor.
Bu sayı kadar askerimiz, gurbete uğurlanıyor. Son yıllarda, bu kadar uğurlamanın içinden, sadece %2-3 kadarı kantarın topuzunu öyle kaçırıyorlar ki, trafikte âdeta terör estiriyorlar. Terör diyorum, çünkü polisimizin haklı ikazlarını bile takmıyorlar. Akabinde ise birçok kez iflâh etmez sakatlıklara sebep olan kazalarla, tartışma ve kavgalarla, trafik cezalarıyla, hattâ maalesef ölümlere bile sebep oluyor.
Neticede de, birçok ailelere ve ülkemize çok pahalıya mâl oluyor.

Tezimizi te’yid için, haberlerden birkaç örnek arz edeceğim:
•Malatya'da asker uğurlama konvoyunda kaza: 2’si ağır 5 kişi yaralı.
•Zonguldak'ın Ereğli İlçesinde askere giden arkadaşı için düzenlenen konvoya katılan Mustafa Gündoğdu, başka bir aracın kendisini sıkıştırması sonucu park halindeki TIR'ın altına girdi.
•Sakarya'nın Sapanca ilçesinde, asker uğurlama eğlencesinden dönen gençlerin içinde bulunduğu otomobil, yoldan çıkıp ağaçlara çarparak 3 parçaya bölündü.
Kazada, 3'ü ağır 4 kişi yaralandı.
•Kentin dört bir yanından, Bayrampaşa Otogarı'na gelen asker uğurlama konvoyları trafikte tehlikeli anların yaşanmasına sebep oldu.
Polis, araçların camlarından sarkan, kamyonet üzerlerine çıkan ve yollarda tehlike oluşturan trafik magandaları yüzünden hareketli saatler yaşadı. Trafik ekiplerinin denetimlerini sıklaştırdığı gecede, birçok maddi hasarlı kazanın yaşandığı gece boyunca, trafikte terör estirenlere çeşitli cezalar kesildi.
•İzmir'in Konak ilçesinde, asker eğlencesinde çıkan kavgada kan aktı. 1 kişi öldü. 1'i ağır, 5 kişi yaralandı.
•Asker adayını havaya atıp tutarlarken, genç yere çakılarak ağır yaralandı. Asker uğurlama şenliğinde havaya ateş edilirken, seken kurşunla bir kişi yaralandı.
Ve benzeri birçok acı olay yaşanıyor.
Son iki yıl içinde, ben de asker uğurlamayı rezalete çeviren 3 olaya rastladım.
1.Ümraniye-Altunizade yolundaki tünele girdiğimde trafik akışı birden durdu. Davul zurna sesleri geliyordu. İleriye bir baktık ki, yola enine bırakılmış bir kamyonun üzerinden 20-30 kişi indi boş bıraktıkları alanda alay çekmeye ve horon tepmeye başladılar. Asker uğurlama konvoyundaki arabalar da boşaldı. Bizim arkamızda ise bir Ambulans acı-acı siren çalıyordu. Tüneldeki egzoz dumanına rağmen ben de çıktım, diğer şoförlerin ise naralar atarak lânet ve beddualar ettiklerini duydum. Mecburen bu rezaletin bitmesini bekledik…
2.Çok acilen bir yere gitmem gerektiği bir zamanda, Kavacık dörtyol’da, Asker uğurlama konvoyu 5-6 aracı enine ve çaprazlamasına çekmişler, naralar atarak bir genci havaya atıyorlardı. Tabiî ki tıkanan trafikte herkes kornaya basıyordu. Âciliyetim nedeniyle ben de kornaya uzun basmıştım. İki-üç gözü dönmüş genç geldi, açık camdan bana “çok mu acelen var?” gibi laflar söylemeye başladılar. Bende arabadan indim. Bağırarak ve arkada sürekli kornalara basan arabaları göstererek “..Şu kadar milleti, şu akşam saati yorgunluğunda darlandırarak, lânet ve beddua alacağınıza, hayır dualar alın ki arkadaşınız kazasız-belasız dönsün” dedim. Bana en yakın olan bana vurmak istedi, fakat arkadakiler anlayışlı hareket ederek, arkadaşlarını kavradıkları gibi arabalara bindirdiler.
3.Bir başka asker uğurlama rezaletine de dün akşam rastladım. Fransız yazar Gustave Le Bon’un “Kitleler Psikolojisi” adlı kitabında izah ettiği, “kitle hareketlerinde, akıl, vicdan ve şuurun işlemez olduğunu, yönlendirenlerin medyunu olduklarından, mantık ve kural tanımadıklarını” hatırladım.
Acele işim olmadığı için de, onlara acıyarak ve üzülerek seyrettim. Ve âcil işi olup ta bu gereksiz trafikte takılan mağdurları düşündüm. Bu sabah namazından sonra da bu yazıyı kaleme aldım…
Evet sevgili dostlarım. Benim elimden sadece bu geliyor. Bu konuda yetkili olanlar, bu yaraya mutlaka bir neşter vurmalıdırlar. Toplum huzuru için bu şarttır…
Asker uğurlama konvoyları, sünnet konvoyları, şampiyon takım taraftarlarının coşku konvoyları, düğün ve seçim kazanan parti taraftarlarının coşku konvoyları v.s. bunların her biri, âdâb-ı muaşeret dairesinde ve efendice olmalıdır.
Her birimizin hürriyeti, başkalarının hürriyetleri ile sınırlıdır. Başkalarının hürriyetlerini gasp ve tecavüz ise hem hukuken suç ve hem de dinen bir vebaldir.
Yüce Rabbimizin affı çok geniş olduğundan, tövbe etmemiz halinde birçok günahımızı af edeceğini bildirdiği halde, “insan hakkını” af etmeyi, “hak sahipleriyle helâlleşme” şartına bağlamıştır. Yani, helâlleşilmedikçe onlara asla af yok…
Bu konvoylarda gasp edilen ve tecavüz edilen hakların sahipleriyle helalleşmek, hiç mümkün müdür? Trafikte mağdur ettikleri kişilerin hangi biriyle helalleşebilirler ki? Demek ki bu kardeşlerimiz tövbe etseler de, insan hakkıyla ahiret âlemine gidecekler.
Mademki gerçekler böyle, mutlu günlerimizde kul hakkı almamaya azami dikkat edeceğiz. Hayır dualara sebep olan davranışlarda bulunacağız…
•Peki, asker uğurlamalarımız nasıl olmalı?
Öncelikle, gurbete çıkacak bu kardeşlerimizin, yolculuklarının ve askerliklerinin kazasız, belâsız ve başarılı bir şekilde geçmesi için, gerçek muhtaçlara, yoksullara ve yetimlere sadakalar verilmelidir. Az sadaka, çok belayı önler. Hâli ve vakitleri yerindeyse, kurban kesilerek yoksul ve fakirler sevindirilmelidir.
Her işin neticesi Yüce Rabbimizin elinde ve tasarrufunda olduğu için, O’nun c.c. en çok razı olacağı merasimler tertiplenmelidir. Yani, eş, dost, akraba ve arkadaşlar toplanılarak mütevazı bir yemekli Kur’ân ziyafetleri ve sohbetler yapılmalıdır.
Sonunda da dualar edilerek, gurbete gidecek olan kardeşlerimizle birlikte güzel vakitler geçirilmeli, böylelikle o buruk yürekler motive edilmelidir...
•Eğer bir konvoy yapılacaksa da, efendice, trafik kurallarına tam riayet edilerek, başkalarını rahatsız etmeden, başkalarının haklarını ihlâl etmeden, lânet ve beddua alınacak tavır ve davranışlardan azami derecede kaçınarak tur atılmalıdır…
Böyle davranan asker adaylarımıza, bol-bol hayırlı dualar gönderiyor ve kazasız-belâsız, huzur ve mutluluk içinde, başarılı bir askerlik yaparak, hayırlı tezkerelerle sevdiklerine kavuşmalarını Yüce Rabbimizden diliyoruz…
 
Üst